Bu yıl, 24-25 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen Premiere Vision Moscow adlı sergi Moskova’da sona erdi. Fransa, Türkiye, Almanya ve İtalya’dan uluslararası 36 katılımcı sergi ziyaretçilerine en son kumaş ve aksesuar modellerini gösterdiler.
Premiere Vision Genel Müdür Yardımcısı Jacques Brunel sergi tarihi hakkında Rusya’nın Sesi Radyosu’na verdiği demeçte: “Moda ve tekstil endüstrisi uzmanları, lüks elbise üreticilerinin buluşma yeri olarak Premiere Vision’ı 40 yıl önce kurdular. Bu faaliyet 1980 yılında sergi özelliği kazandı ve bunun ardından Avrupa’dan Paris’e katılımcılar gelmeye başladı. 2002 yılında ise etkinlik uluslararası bir boyuta ulaştı. Bugün burada dünyanın dört bir yanından en kaliteli kumaşları bulmak mümkün.” dedi.
Jacques Brunel’e göre moda ve tekstil endüstrisi Rusya’da zayıf ilerliyor. Bu yüzden, Rusya pazarında satılan elbiselerin büyük bir bölümü ithal edilmektedir.
Brunel: “Rusya’da fiili bir moda endüstrisi yok, ama buna rağmen Ruslar güzel giyinmeyi seviyor. Mevzu bahis lüks moda olduğunda ise Çin veya Avrupa ülkelerinden hazır elbise ithalatına ihtiyaç duyuluyor. Rusya’da, kumaş ithal edildiği için giyim üretmek zordur. Kumaş ithali, vergi ve nakliye masraflarını kaçınılmaz kılıyor ve sonuçta tüm bu engeller yaratıcılık ve hayal gücüne yer bırakmıyor. Bununla ilgili olarak Türkiye gibi komşu tekstil üreticisi ülkeler için Rusya pazarında büyük imkânların olduğunu söylemek mümkün.” dedi.
Sergilerin, ana fikir olarak, kendi marka ve ürünlerini sürekli tanıtma amacı güttüğünün altını çizen Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Murat Nesimoğlu, bu tür sergilerin Türkiye’deki üretici ve ihracatçılar için özel önemini belirtti.
Rusya’nın Sesi Radyosu’na açıklama yapan Murat Nesimoğlu: ''Burası sabır pazarıdır. Yani fuara bir kere katılıp sonuç aldıktan sonra ‘tekrar gelmeyeceğim’ diye bir şey olmamalı. Fuarın mantığı, kendi markanızı sürekli göstermektir. Firmalarımızın çoğu bu mantığı algıladıkları için onları sonra diğer fuarlarda da görebilirsiniz. Fuardan sonra işlerin gidişine göre burada ya acente aracılığıyla dağıtımı kurma ya da buraya doğrudan bizzat gelme kararı verilebilir. Yani Rusya pazarı çok büyük imkânları sunuyor ama en kritik nokta - dikkat etmek. Yani yanınızda mutlaka bu işi bilen profesyoneller olmalı.'' dedi.
Murat Nesimoğlu, özellikle, Rusya bölgelerinin istikrarlı bir şekilde geliştiğini belirterek bu gelişmenin vatandaşların alım gücünü olumlu etkilediğinin ve ayrıca bunun yurtdışındaki ihracatçılara büyük olanaklar sağladığının altını çizdi.
Nesimoğlu sözlerine şunları ekledi: “Bu ülkenin ancak Moskova’dan ibaret olmadığını, çok büyük bir kıta olduğunu algılayıp o çerçevede çalışmak gerekiyor. Diğer bölgelerde de inanılmaz imkânlar var, yani Yekaterinburg’ta, Novosibirsk’te, Krasnodar’da, Volga kentlerinde. Yani Rusya’nın hemen hemen her köşesinde herkesin alım gücü artıyor, ülke içerisindeki para artıyor, paranın dağılımı artıyor. Bunlar arttıkça hem buraya bizzat gelmek, hem de buraya ihracat şansı artıyor. Rusya’ya firmalarımızın gelmelerinin şöyle bir avantajı var - Rusya’yı görüyorlar. Kendi kafalarında kurdukları rüyaları ve bugünkü Rusya’nın bambaşka bir yer haline geldiğini görebiliyorlar. Rusya’da olurken yerel pazarın ne durumda olduğunu, ülke ithalatçısının ne istediğini görünebilir.”
