Türkiye tekstil ve hazırgiyim sektörleri ihracatı içinde yüzde 3,5’luk bir paya sahiptir.İşte tekstil üzerine kısa bir analiz:
Tekstil Sektörü üzerine kısa bir analiz;
Gelişmiş ülke sınıfındaki ülkeler 18. yüzyılda sanayi devrimlerini daha çok tekstil ve hazır giyim sektörleri üzerinden yapabilmişlerdir. O günlerde olduğu gibi bugünlerde de bahsi geçen sektörler ülkelerin gelişimlerinde, kalkınma süreçlerinde önemli rol oynamaya devam etmektedir.
Tekstil, hazırgiyim ve deri sektörleri insanların fizyolojik ihtiyaçlarını gidermekte ve hatta sosyal statüleri dahi etkilemektedir. Bu sebepten bu sektörler dünya üzerinde önemini hiçbir zaman yitirmeyecektir.
Türkiye dünya tekstil ve hazırgiyim sektörleri ihracatı içinde ortalama %3,5’luk bir paya sahiptir. Tekstil sektöründe bölgenin en büyük üretim kapasiteleri ülkemizde bulunmaktadır.
Ülkemiz dünyanın;
kot kumaş ve brode üretiminde lideri,
havluda ve halıda 3’ncü,
open-end iplik üretiminde 2’nci,
ring iplikte 7’nci
tedarikçisi durumundadır.
Türkiye hazırgiyim ihracatının beşte birini AB ülkelerine yapmaktadır. Türkiye AB’nin Çin’den sonra en büyük hazırgiyim tedarikçisi konumundadır. AB’nin en büyük ev tekstili üreticisi ve ikinci büyük ayakkabı üreticisidir.
Türkiye ITC verilerine göre, 2011 yılında dünya tekstil ihracatında %3,7’lik pay ile 8’inci,hazırgiyim ihracatında %3,4’lük pay ile 7’nci büyük ihracatçı konumundadır. En büyük deri ve deri ürünleri ihracatçısı yine %25 payla Çin olmuştur. Çin 2011 yılında %20 artışla 41 milyar Dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Çin’den sonra sırasıyla İtalya, Hong Kong ve Fransa yer almaktadır (ITC).Dünya hazırgiyim ihracatının %80’i başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere gelişmiş ülkelere yapılmıştır. Tekstilde ise büyük alıcılar aynı zamanda üretici ve tedarikçi konumundaki AB (27), Çin, ABD, Vietnam ve Türkiye’dir. Deri ürünleri sektöründe ise en büyük ithalatçılar ortalama %39 payla AB(27) ve %22 payla ABD’dir. Ülkeler bazında diğer ithalatçılar ise sırasıyla Hong Kong, İtalya ve Çin’dir.Ticaret hacmi bakımından en yoğun tekstil ve hazırgiyim ticareti Asya ülkelerinde gerçekleşmektedir. Bunun en büyük sebebi halen ucuz işgücünün bu kıtada yer almasıdır.
Tekstil Sektörü ‘nde” Tasarım, Ar-Ge ve İnovasyon” seferberliği
Tekstil, hazırgiyim ve deri sektörleri, milli gelirden aldığı pay, sağladığı istihdam ve yüksek ihracat potansiyeli ile ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerindendir. Birlikte değerlendirildiğinde halen en çok dış ticaret fazlası veren bu sektörler, oluşturduğu istihdam ile işsizliğin azalmasına ve toplumun refahına çok ciddi düzeyde katkılar sağlamaktadır. Üç sektör ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH’sının) %10’undan fazlasını ve imalat sanayiinde yaratılan katmadeğerin %16’sını sağlamaktadır. Sektörler ürün kalitesi, moda ve trendleri belirleme gücüne sahip tasarımları ve yüksek teknolojisi itibarıyla dünyada önemli bir yere sahiptir.
Türkiye’de ise Gayrisafi Yurtiçi Ar-Ge Harcaması 2011 yılında bir önceki yıla göre % 20,4 artarak 11.154 milyon TL olarak hesaplanmıştır (TÜİK). 2011 yılında GSMH’nın içinde Yurtiçi Ar-Ge Harcamalarının payı %1,11 olarak gerçekleşmiştir. Hem ülkemiz 2023 hedeflerinde, hem Avrupa 2020 Stratejisi hedeflerinde bu oran %3 olarak belirlenmiştir.TÜİK’in son yayımladığı 2011 yılı verilerine göre imalat sanayi içinde Ar-Ge harcamalarının oranı tekstil sektöründe %3,12, hazırgiyimde %0,52, deri ve deri ürünleri sektöründe ise %0,1oranında gerçekleşmiştir.
İmalat sanayinde çalışan Ar-Ge personeli sayısı bakımından yapılan değerlendirmede tekstilde %2,65, hazırgiyimde %0,68, deri ve deri ürünleri sektöründe ise %0,14 oranında Ar-Ge personeli istihdamı sağlandığı görülmektedir. Sektörlerin kayıtlı istihdam oranları dikkate alındığında Ar-Ge personeli açısından bu oranların düşük kaldığı görülmektedir.
Çok güçlü bağlantıları olan bu sektörlerdeki gelişmeler tüm ülke ekonomimizi etkilemektedir. Küresel rekabet koşulları altında ve rakip ülkelerin sektörlere tanıdığı olumlu katkılar göz önünde bulundurulduğunda, bu sektörlerdeki rekabet gücümüzün sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.
AB ’ye fason üretim yaparak başladıkları küresel pazarda sektörler, son dönemde, katma değeri yüksek, yenilikçi, bilgi ve ileri teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumları ile organizasyon ve ihracat kapasitesi yüksek sanayiler olmayı hedeflemektedir.
Bu hedefler doğrultusunda bu üç sektör tasarım, moda, Ar-Ge ve İnovasyona fokuslanmalı, küresel rekabette, dünya arenasında diğer gelişmiş ülkelerden geri kalmamalıdır. Hatta bu hususlarda seferberlik başlatılmalı, zirveler, uluslar arası konferanslar, kongreler tertip edilmeli, eğitimler düzenlenmeli, hibe ve destekler yaygınlaştırılmalı ve kolaylaştırılmalı ve bu bilinç tüm sektörde oluşturulmalıdır. Sektör, sorunlarının çözümü için ayrıca devlette kapı kapı dolaşmaktan sıkılmıştır. Muhatap bir bakanlık veya müsteşarlık kurulması sektörün en ciddi ihtiyaçlarından biridir. Hükümetin bu konuda atacağı bir adım dahi sektöre son derece olumlu yansıyacaktır.
Raşit Yemişen
Yatırım ve Yönetim Uzmanı
Kaynak: Sanayi Genel Müdürlüğü Tekstil Sektör Raporu 2013-1