Sanayinin, istihdamın ve ihracatın lokomotif sektörü ‘hazır giyim küresel krize rağmen ihracatını bu yıl yüzde 8 artırıyor. İstanbul küresel bir moda merkezi olurken sektör , rekabette avantaj yakalamak için Güneydoğu ya yeni yatırım planlıyor.
Türkiye sanayiyi ve ihracatı tekstil ve hazır giyimle öğrendi desek yanlış olmaz. 1970 lerde iç piyasada güçlenen bu sektörümüz , 1980 lerin liberal ekonomiye geçiş çabalarıyla ve ‘ihracata dayalı kalkınma modeliyle bir anda küresel pazarlara üretim yapmaya başladı. Başta Almanya olmak üzere Avrupa nın en büyük hazır giyim tedarikçisi olduk.
Hürriyet'ten Sadi Özdemir'in haberine göre; şu anda da dünyada tekstil ve hazır giyim denilince en güçlü üretici ve ihracatçı ülkelerden biriyiz. 2012 ihracatımız hazır giyimde 16.1 milyar dolar oldu. Bu yıl 17.5 milyar dolarlık ihracat bekleniyor. Tekstil ve hammaddeleri ihracatında ise 9 milyar dolara doğru gidiyoruz.
30 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖRÜZ
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, bu yıl ihracatta yeniden artış yakaladıklarını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Bu yıl ihracatta 17.5 milyar dolar oluruz. 30 milyar dolarlık bir sektörüz. Hükümetimizin çıkardığı 6. Bölge Teşvikleri bize ciddi avantajlar sağladı. Çünkü sektörümüz (hazır giyim) istihdam yoğun bir sektör ve 5., 6., bölgelere taşımak bize ciddi avantaj sağlayacak. Çünkü İstanbul’daki üretim maliyetleri çok yükseldi.
TEKLİF BEKLİYORUZ
· Şanlıurfa’da 5 bin kişilik istihdam sağlayacak bir kümelenme projesi geliştirdik. Şanlıurfa OSB içinde bize 360 dönüm (360 bin metrekare) alan tahsis edildi. Burada Hazırgiyim Organize Sanayi Bölgesi (HOSAB) kuracağız. Duyuruya çıktık firmalardan talep bekliyoruz. En çok da Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) gelsin istiyoruz. Bu yüzden de 2.500-5.000 metrekarelik parseller halinde yerler vermek istiyoruz. 40.000-50.000 metrekare isteyenler oldu, vermedik. Biz sektörümüzün bu bilgi birikimiyle bu bölgede salayacağı maliyet avantajları sayesinde birçok ülkeyle rekabeti daha kolay aşacağına inanıyoruz.
