1.GİRİŞ
Tekstil, insanların üç temel ihtiyaçlarının biri olan örtünme ihtiyacını karşıladığı ve
çok farklı kullanım alanlarına (teknik tekstiller ve akıllı tekstiller) sahip olduğu için
hem ülkemiz hem de dünya için son derece önemli bir sektör, sanat ve bilim dalıdır.
Önceleri post ve kürkle başlayan bu teknik daha sonra kendini kumaşa bırakmıştır.
İnsanlar önceleri kendilerini zor yaşam şartlarından, sıcaktan, soğuktan veya bunun
gibi etkilerden korumak istemişler sonraları ise sosyal statükolarını, dini inançlarını
vurgulamak için giyinmişlerdir. Günümüzde de hala aynı sebepler geçerlidir.
Kumaş bir düzlemde yerleşmiş iki iplik sisteminin, çözgü ve atkı ipliklerinin
dokunması sonucu elde edilir. Kumaş üretimi hasır dokunmasından esinlenerek
başlatılmıştır. Dokuma makineleri ile ilgili bilgilere milattan önceki yıllarda da
rastlanılmaktadır.
Ağızlık açma mekanizmalarının milattan sonra 3. yüzyılda icadından sonra dokuma
makineleri daha yaygın olmaya başlamıştır. Çözgü ipliklerinin gruplar halinde
çerçevelerle idare edilmesi ve iki çerçevenin bağımlı olarak hareket ettirilmesi
verimliliğin artmasına ve üretim maliyetinin büyük ölçüde azalmasına getirdi.
Çerçevelerin ayakla idare edilmesi ve tefeye salınım hareketinin verilmesinin
uygulanması ile yarı-mekanik dokuma makinesi gelişmiş oldu. Ancak atkı ipliğinin
el ile verilmesi nedeniyle kumaş genişliği insan kolunun imkan verdiğinden fazla
değildi. Geniş kumaşların dokunması gerektiğinde atkı ipliğinin verilmesi işlemini
iki işçi üstlenirdi.
Dokuma makinelerinde makine randımanına ve kumaşın kalitesine etki eden en
önemli faktörler; ağızlık geometrisi, ağızlık oluşumu ve çözgülerin bu ağızlıktaki
hareketleridir. Dokuma konstrüksiyonuna uygun olmayan bir geometride açılan
ağızlık veya ağızlık oluşumu çözgü ipliklerinin fazladan gerilmesine sebep
olmaktadır. Bu gerilim sonucunda çözgüler sık sık kopmaktadır. Kopan ipliklerin
bağlanması düğüm sayısını arttırmaktadır. Bu da kumaş kalitesinin ve üretim
randımanın düşmesine sebep olmaktadır. 2
Son yıllarda dokuma makinelerindeki gelişmeler yüksek hızlarda dokumanın
yapılmasını sağlamıştır. Bu durum özellikle çözgü ipliklerinin üzerindeki gerilimleri
daha da arttırmıştır. Çözgü ipliklerinin üzerlerindeki bu kuvvetlerden dolayı ağızlık
açma mekanizmaları ve ağızlık geometrisi ayrıca önem kazanmıştır.
Farklı ağızlık geometrilerini açmak için farklı ağızlık açma mekanizmaları
geliştirilmiştir. Bunlar; kamlı, armürlü ve jakarlı ağızlık açma mekanizmalarıdır.
Tüm mekanizmalar önceleri mekanik iken günümüzde elektronik kontrollüdür.
1.1. Dokuma İşlemi
Dokuma işlemi, birbirine dik konumda bulunan atkı ve çözgü adı verilen iki iplik
grubunun belli kurallara göre kesişmesi ve birbiri içerisinden geçirilmesi ile doku
elde etme tekniği olarak tanımlanabilir. Dokuma işlemini gerçekleştiren makinelere
ise dokuma makineleri ya da dokuma tezgâhları adı verilmektedir.
Dokuma genel olarak üç temel prensibin birbiri ile uyumlu bir şekilde dokuma
tezgâhı üzerinde toplanması ve çalıştırılması sonucu gerçekleştirilmektedir. Bu
işlemlere temel dokuma işlemleri adı verilmektedir.
Şekil 1.1. Dokuma makinesinin temel şematik görünüşü (Anonim, 1976)3
Çözgü leventlerinde haşıllanmış olarak birbirlerine paralel ve eşit gerginlikte sarılmış
olan çözgü iplikleri; çözgü levendinden, arka köprüye oradan da çözgü lamellerinden
geçerek dokuma çerçevelerinin gücü tellerine ulaşmaktadır. Çözgüler, çerçevelerin
gücü gözlerinden tarak dişleri arasından geçerek kumaş çizgisine gelmektedirler.
Atkı ile birleşerek kumaş haline gelmiş olan çözgü sarma silindirinin de yardımı ile
dokuma kumaş topuna sarılmakta ve dokuma işlemi gerçekleşmektedir.
Dokumanın oluşması için dokuma makinesinin yaptığı temel ve yardımcı hareketler
bulunmaktadır.
Temel hareketler; ağızlık açma, atkı atma, tefeleme; yardımcı hareketler ise; çözgü
salma kumaş sarma ve çekme hareketleridir.
1.1.1. Ağızlık açma
Dokuma kumaş yapılarını oluşturabilmek için, istenen desene ve konstrüksiyona
bağlı olarak atkı ipliklerinin çözgü ipliklerinin altından veya üstünden geçmesi
gerekmektedir. Çözgü ipliklerinin iki farklı kısma ayrılarak bir kısmının yukarı bir
kısmının aşağıya çekilmesiyle içinden atkı taşıma elemanının geçebileceği açıklıkta
bir boşluğun oluşturulması şarttır. Bu boşluğa ağızlık adı verilmektedir (Başer,
1998).
Ağızlık açma işleminde, her bir çözgü ipliği gücü gözlerinden geçirilir. Gücü gözleri,
gücü tellerine bağlıdır. Gücü tellerinin bağlı olduğu çerçevelerin yukarı veya aşağı
hareketiyle ağızlık açma işlemi gerçekleştirilir. Bu işlem için en az iki çerçeve
gereklidir. Çözgü ipliklerinin gücü gözlerinden geçirilmesi işlemine taharlama adı
verilir. Gücü çerçevelerinin veya tellerinin kaldırılması veya indirilmesi kamlı,
armürlü ve jakarlı ağızlık açma mekanizmalarıyla sağlanır. Ağızlık açma sistemleri
ileriki bölümlerde detaylı olarak incelenecektir.
1.1.2. Atkı atma
Dokuma işlemi sırasında, atkı ipliğinin açılan ağızlıkta makinenin bir kenarından
diğer kenarına geçirilmesi işlemine atkı atma işlemi denir. Dokuma makinelerinin
sınıflandırılmasında atkı atma mekanizması belirleyici faktörlerden birisidir.
Dokuma tezgâhında atkı atma işlemi dışındaki temel işlemler birbirine benzer şekilde 4
yapılmaktadır. Bu nedenden dolayı dokuma makinelerinin sınıflandırılması
yapılırken esas ölçü atkı atma sistemleri alınır.
Dokuma tezgâhında kumaş oluşumunu sağlayan tüm işlemler iki atkı atımı
arasındaki dokuma tezgâhının tam devrinde tamamlanır. Bu yüzden tezgâhın hızı
denildiğinde bir dakika boyunca atılan atkı sayısı anlaşılmaktadır. Atkı atma
sistemlerinde mekiğin yerine mekikçik, hava jeti ve su jeti atkı atma sistemlerinin ve
atkıyı pozitif kontrollü atımını sağlayan kancalı sistemler atkı atma hızlarında önemli
artışlar sağlamışlardır (Abdulla, 2006).
1.1.3. Tefeleme
Dokuma esnasında çözgü iplikleri arasına yerleştirilen atkı ipliği, ağızlığın
değişmesiyle örgüye girerek çözgü iplikleri arasında kalır. Ancak son atılan atkının
bir önceki atkının yanına kadar taşınması ve kumaşta belirli bir sıklık sağlayacak
ölçüde yaklaştırılması gerekmektedir. Bu işlem vasıtasıyla, dokuma tarağını taşıyan
tefenin, kumaşın oluştuğu tarafa doğru atkıyı paralel taşıması sonucu atkı dokuma
bölgesine sıkıştırılarak kumaşa dahil edilmesi gerçekleşmiş olur.
Tefe, gücü çerçeveleri ile kumaş hattı arasında salınım hareketi yaparak, atkıyı tarak
aracılığı ile sıkıştırır. Tefe tabanı tüm tezgah genişliğince uzanır ve arkasında tarağın
alt kısmının geçtiği bir yarık bulunmaktadır..
Yeni atkı ipliğinin kumaşa dahil edildiği noktaya da kumaş çizgisi veya kumaş sınırı
denir.
Tefenin üzerinde yer alan tarak, çözgü ipliklerinin belli aralıklarla durmasını sağlar
ve böylelikle çözgü sıklığı kontrolünü gerçekleştirir. Bunun yanı sıra tefeleme
hareketi sırasında ağızlığa atılmış olan atkı tarak vasıtasıyla kumaş oluşum çizgisine
doğru itilmektedir.
1.1.4. Kumaş çekme işlemi
Dokuma işlemi sırasında işlem devam ederken oluşan kumaşın giderek tarağa
yaklaşmaya başlayacaktır. Dahası atkının atıldığı ağızlık giderek küçülecektir ve
geometrisi de bozulacaktır. Bundan dolayı atkı atımı zorlaşacaktır. İşleme devam 5
edildiği takdirde tefe mekanizmasının kumaşı tarağa doğru çekeceği ve kumaşın
yapısını gevşeterek bozacağı, çözgülerin de aşırı gerilerek kopacağı görülecektir.
Böyle problemlerle karşılaşmamak için dokunan kumaşın belirli bir hızla kumaş
çizgisinden uzaklaştırılması gerekmektedir. Bu işlemi kumaş çekme ve sarma
mekanizması yapmaktadır. Kumaş çekme hızıyla atkı sıklığı doğrudan ilişkilidir bu
yüzden bu işlemin tasarımı ve ayarlaması oldukça önemlidir (Hasçelik, 2008).
1.1.5. Çözgü salma işlemi
Dokuma makinelerinin fonksiyonel ünitelerinden birini oluşturan çözgü salma
mekanizmaları, dokuma işleminin sürekliliği ve sabit atkı sıklığının eldesi
bakımından büyük öneme sahiptir. Dokuma esnasında, çözgü gerginliği değişimini
en aza indirmek ve levent çapındaki değişmeye rağmen gerginlik değerini istenen
seviyede sabit tutarak çözgü ipliklerinin dokuma bölgesine beslenmesi tamamen
çözgü salma mekanizmasının performansına bağlıdır.
Yeni teknolojilerin dokuma makinelerinde uygulanmaya başlanması ile birlikte
çözgü salma mekanizmaları da kumaş kalitesine ve üretim hızına doğrudan etkileri
nedeni ile tasarım ve performansları bu gelişmeleri takip etmiştir. Dokuma
makinelerinde bu güne kadar kullanılan çözgü salma mekanizmalarını başlıca üç
gruba ayırabiliriz. Bunlar; negatif çözgü salma mekanizmaları, pozitif çözgü salma
mekanizmaları, yarı-pozitif çözgü salma mekanizmalarıdır (Dayık, 2005).
1.2. Ağızlık Geometrisi ve Ağızlık Tipleri
Dokuma makinelerinde atkı atma işleminden önce, çözgü ipliklerinin iki tabakaya
ayrılarak atkının geçmesi için bir üçgen formunda tünel oluşturması gerekmektedir.
Bu üçgen kesitli tünel ağızlık olarak isimlendirilmektedir.
Dokuma makinesinde ağızlık oluşumu şekil 1.2.’de gösterilmektedir. Çerçevelerden
kumaş çizgisine kadar olan ağızlık bölgesine “ön ağızlık” olarak isimlendirilmekte
olup, ön ağızlık geometrik boyutlarının atkı taşıyıcısının çözgü ipliklerine
sürtünmeden geçmesine imkân verecek boyutlarda olması gerekmektedir.
Çerçevelerden çapraz çubuklara ve lamellere ve hatta bazı tezgâhlarda çözgü 6
köprüsüne kadar açılan ağızlık bölgesine ise “arka ağızlık” olarak
isimlendirilmektedir (Abdulla, 2006).
Şekil 1.2. Dokuma makinesinde ağızlık oluşumu (Abdulla,2006)
Dokuma makinelerinde gerçekleştirilen ağızlık açma işlemleri ağızlığın geometrik
formuna göre üste açılan, alta açılan ve her iki yöne simetrik olarak açılan ağızlıklar
olmak üzere üç çeşittir.
Şekil 1.3 a’da gösterilen üste açılan ağızlıklarda çözgü iplikleri kumaş düzleminde
üst tarafa doğru kaldırılmaktadır. Yukarı doğru kaldırılan iplikler diğerlerine göre
daha fazla gerilmeye maruz kalmaktadır. Üste açılan ağızlık yöntemi genellikle el
dokuma tezgâhlarında kullanılmaktadır.
Şekil 1.3 b’de gösterilen altta açılan ağızlıklarda ise çözgü iplikleri kumaş
düzleminde alt tarafa doğru indirilmektedir. Aşağı doğru indirilen iplikler diğerlerine
göre fazladan gerilime maruz kalmaktadır. Altta açılan ağızlık yöntemi genel olarak
terk edilmiş bir yöntem olup, çok az uygulamam alanı olan bir ağızlık açma
yöntemidir.
Altta ve üste açılan ağızlık yapısının bir arada kullanılması ile şekil 1.3. c’de
gösterilen her iki yönde açılan simetrik ağızlık formu elde edilmiştir. Çözgü iplikleri
kumaş düzleminden aşağı ve yukarı doğru hareket ettirilmekte ve çözgü iplikleri
Ön Ağızlık
Kumaş
Çi i i
Arka Ağızlık7
üzerinde neden olunan gerginlik artış seviyeleri teorik olarak aynı kabul
edilmektedir.
Dokuma makinelerinde en yaygın olarak kullanılmakta olan simetrik ağızlıkların
dezavantajı üst ağızlığı oluşturacak olan çözgülerin yataydan (kapalı ağızlık
konumundan) geçerken gevşemeleridir; ayrıca ağızlığın meydana getirilebilmesi için
bütün çözgülerin bu ağızlık mesafesini kat etmesi gerekmektedir. Çözgü köprüsünün
kullanımı ile çözgülerin yatay konumdan geçmeleri sırasında oluşabilecek
gevşemeler önlenmektedir.
Şekil 1.3. Ağızlığın geometrik formuna göre ağızlık çeşitleri 8
Alta açılan, üste açılan ve simetrik ağızlık çeşitlerinin her birisinin makine üzerinde
gerçekleştirilmesi sırasında çözgü ipliklerinin yukarı veya aşağı hareket etme
mesafeleri farklışekillerde düzenlenebilmektedir. Ağızlıklar dokuma tezgâhının yan
tarafından bakıldığında elde edilen ağızlık görünüşü göre sınıflandırılmaktadır.
Çözgü ipliklerinin ağızlık kesitindeki yerleşimine göre isimlendirilen ağızlık
çeşitleri, düzensiz ağızlık (kirli ağızlık), yarı düzenli ağızlık (yarı temiz ağızlık) ve
düzenli ağızlık (temiz ağızlık) olarak gruplandırılmaktadır.
Düzensiz (kirli) ağızlık çeşidinde çerçevelerin her biri aynı mesafede yer
değiştirmekte ve buna bağlı olarak öndeki çerçevelere bağlı çözgü iplikleri ile
arkadaki çerçevelere bağlı çözgü ipliklerinin farklı yatay düzlemde bulunmaları
sebebiyle düzensiz bir yapı oluşmaktadır. Bu ağızlık yapısında bütün gücülerdeki
çözgü tellerinin gerilmeleri nispeten aynıdır. Simetrik ağızlık dikkate alınarak
oluşturulmuş olan çizimden şekil 1.4’de görülebileceği gibi ağızlıkta, alt çözgü
tellerinin bir kısmının mekik yolu üzerinde bulunması ipliklerin daha fazla aşınarak
kopuş sayısının artmasına neden olmaktadır. Düzensiz ağızlık jakar
mekanizmalarında kullanılmaktadır. Çerçeve sayısı düşük olan tezgâhlarda ve denim
kumaş dokuyan tezgâhlarda da tercih edilen ağızlık uygulaması düzensiz ağızlık
uygulamasıdır.
Şekil 1.4. Düzensiz (Kirli) ağızlık
Yarı düzenli ağızlık formunda çerçeveler ve gücülere bağlı çözgü iplikleri genelde alt
tabakada düzenli ağızlık tipinde, üst tabakada ise düzensiz ağızlık tipinde bir form 9
oluşturacak şekilde hareket ederler (Şekil 1.5). Bu ağızlık çeşidi daha çok kancalı
atkı atma sistemine sahip dokuma tezgâhlarında tercih edilmektedir.
Şekil 1.5. Yarı düzenli ağızlık
Düzenli (temiz) ağızlık, ağızlıktan atkı taşıyıcısının geçişi düşünülerek çözgü
ipliklerinin aynı eğimde yükselmesinin sağlandığı uygulama tipidir (Şekil 1.6). Bu
ağızlık uygulamasında çerçeveler meyilli olarak yükseltilmektedir. Çerçevelerin her
birisinin kumaş düzlemine olan mesafeleri birbirinden farklı olmaktadır. Arkadaki
çerçeve en uzak konumda yerleşmiştir. Kumaş çizgisine yaklaşıldıkça çerçevelerin
hareket mesafeleri azalmaktadır. Bu nedenle ağızlığı oluşturan çözgü gruplarının
arasında gerilim farkı doğmaktadır, bu durum düzenli ağızlık uygulamasının
dezavantajıdır. Atkı atma sistemlerindeki geliştirilen konstrüksiyonlar sayesinde
günümüzün modern tezgâhlarında çerçevelerin hareket mesafeleri azaltılarak bu
olumsuzluk mümkün olduğunca azaltılmıştır. Bu ağızlık açma formu mekikli,
kancalı, hava veya su jetli gibi tezgâhlarda düzgün ağızlık uygulamasının istendiği
yerlerde tercih edilmektedir. 10
Şekil 1.6. Düzenli (Temiz) ağızlık
1. 3. Ağızlık Açma Mekanizmaları
Çözgü ipliklerini ağızlık oluşturma esnasında birbirinden ayırma işleminin
gerçekleştirmek için çeşitli sistemler geliştirilmiştir. Bu sistemler ağızlık açma
mekanizmaları olarak isimlendirilmektedir. Bu sistemlerin seçimi dokuma örgüsünün
sade veya karmaşık olması ile örgü raporunun genişliği ve yüksekliği gibi özelliklere
bağlıdır.
Ağızlık açma işlemini gerçekleştiren sistemler üç ana grupta toplanmaktadır. Bunlar;
a. Kamlı ağızlık açma sistemleri; Çalışma prensibine ve koşullarına göre negatif ve
pozitif kamlı ağızlık açma mekanizmalarına ayrılırlar.
b. Armürlü ağızlık açma mekanizmaları; Çalışma prensibine ve koşullarına göre
armür mekanizmaları da negatif ve pozitif armür mekanizmalarına ayrılırlar.
c. Jakarlı ağızlık açma mekanizmaları; Tek stroklu, çift stroklu ve açık ağızlıklı
jakar makineleri olarak 3 ana gruba ayrılırlar.
Bu sistemler arasındaki temel fark; kamlı ve armürlü ağızlık açma mekanizmalarında
aynı harekete sahip gücüler bir çerçeveye, jakarlı ağızlık açma mekanizmasında ise
her gücü birbirinden bağımsız olarak jakar mekanizmasına bağlıdırlar.
1.3.1. Kamlı ağızlık açma mekanizmaları
Konstrüksiyon yapıları diğer sistemlere göre daha basit olan kamlı mekanizmalar
daha çok basit örgülü kumaşların üretiminde kullanılmaktadırlar. Bu mekanizmaların 11
konstrüksiyon yapıları basittir, küçük boyutlarda olduklarından az yer kaplarlar,
hafiftirler, üretim maliyetleri düşüktür, çalışma ömürleri uzun ve dayanıklıdırlar.
Kamlı ağızlık açma mekanizmaların oluşum temeli, çerçevelere hareket iletimi için
ana mil üzerine yerleştirilen kamlardan meydana gelmesidir. Kamlı ağızlık açma
mekanizmaları günümüzde pozitif ve negatif olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Bu
çeşitlendirme çalışma prensibi ve makine koşullarına uyarlanmaktadır.
1.3.1.1. Negatif kamlı ağızlık açma mekanizmaları
Negatif hareketli sistemlerin esasını çerçevelerin sadece bir yönde (yukarı ya da
aşağı) kam vasıtasıyla hareket etmesi ve zıt yöndeki hareketini bir yay ya da
çerçevelerin kendi ağırlıkları ile sağlaması oluşturur.
Negatif kamlı ağızlık açma mekanizmaları çerçevelere hareket iletme yöntemlerine
göre bağımlı ve bağımsız olarak kendi aralarında sınıflandırılabilmektedir. Bu
mekanizmalardan bağımlı olanlar göz önüne alındığında çerçeveler arası bağlantılar
nedeni ile bir çerçevenin yapmış olduğu hareketin diğer çerçeve tarafından tam tersi
yapılmaktadır.
Şekil 1.7. Bağımlı hareketli negatif kamlı ağızlık açma mekanizması (Abdulla,2006) 12
Şekil 1.7’de verilen mekanizma incelendiğinde; mekanizmada 1-2-3 ve 1'-2'-3' nolu
uzuvlara sahip mekanizma C1 ve C2 tekerlekleri ile bağlanmış bulunmaktadır. 1 ve
1' kamları orta milin üzerine yerleştirilmiş olup çift kamlı bir mekanizma
oluştururlar.
Bu mekanizmalar eski mekanik dokuma tezgâhlarında bez ayağı ve dimi örgülü
kumaşların üretiminde kullanılmaktadırlar.
Bağımsız hareketli negatif kamlı mekanizmalarda ise çerçeveler arasında herhangi
bir bağlantı bulunmamasından dolayı, çerçeveler hareket serbestliği kazanmaktadır
ve çerçevelerin yer değiştirme durumları birbirlerinden bağımsızdır.
Şekil 1.8. Bağımsız hareketli negatif kamlı ağızlık açma mekanizması
(Abdulla,2006)
Şekil 1.8’deki 1 numaralı kam kendi ekseni boyunca döndüğünde bağlı olduğu 2
numaralı kolun ve 3 bağlantı elemanının yardımıyla 4 numaralı çerçeveyi aşağı
doğrultuda hareket ettirerek çerçevenin alt konuma gelmesini sağlar. Geri dönüş
hareketi ise 6 numaralı yay vasıtası ile yapılmaktadır. 13
Fakat üst konumda bulunan yay bağlantısı dokuma işlemi sırasında çözgü ipliklerinin
kopuşlarının giderilmesi ve iplik kontrolünü zorlaştırdığı için dokuma makinelerinde
yay sistemi alt konumda bulunan kam mekanizmaları daha çok tercih
edilmektedirler. Bu mekanizmalara örnek şekil 1.9’da verilmektedir.
Şekil 1.9. Üst bağsız kamlı ağızlık açma mekanizması (Abdulla,2006)
Şekildeki mekanizma incelendiğinde; 1 numaralı kam kendi ekseninde
döndürüldüğünde 2 ve 3 numaralı kolların yardımı ile 4 numaralı çerçeve dikey
doğrultuda hareket etmektedir. Mekanizmadaki 4 numaralı çerçeve kılavuzla
yönlendirilmekte ve kızaklara yerleştirilmesinden dolayı çözgü ipliklerine daha
sağlam ve titreşimsiz bir hareket iletilebilmektedir. Mekanizma boyutları da önemli
derecede küçültülmüştür. Mekanizmada 6 numaralı yay sistemi ise; alt konumda ve 2
numaralı kol ile bağlantılışekilde tasarlanmıştır.
Negatif kamlı mekanizmalarda çerçevelerin geriye hareketinin ve temasın
sağlanması için yayların kullanılması mekanizma için dezavantaj oluşturmaktadır.
Bu tip mekanizmalarda bulunan yaylar enerji sarfiyatını 2 katına çıkarmakta ve kam
çiftinin aşınma süresini kısaltmaktadır. Ek kuvvet iletildiği için, uzuvların boyut 14
ölçüleri ve buna paralel olarak kütleleri büyümekte, mekanizmaların yüksek hızlar
altında çalışması zor olmaktadır.
1.3.1.2. Pozitif kamlı ağızlık açma mekanizmaları
Bu tip mekanizmalarda geri getirme tertibatları olmadan çerçevelerin hem
kaldırılması hem de indirilmesi kamlarla sağlanmaktadır. Dokuma makinelerinde
bulunan pozitif kam sistemleri hareketlerin daha kolay ve düzgün yapılmasını
sağlamaktadır.
Pozitif sistemlerde kamlar hareketlerini çerçeve ayaklarıyla bağlantılı olan
izleyicilere verirler. İzleyiciler konstrüksiyona göre kanallı veya kanalsız
eksantriklerle çalışırlar. Kanalsız eksantrikler de ayak toparlağı eksantriğin üzerinde,
kanallılarda ise kanalın içinde seyreder.
Şekil 1.10. Kam izleyicisi örneği
Şekil 1.11’deki örnek pozitif kamlı ağızlık açma mekanizması incelendiğinde; 2
numaralı kam kendi ekseni etrafında döndürüldüğünde, 3 numaralı izleyici kapalı
kam sisteminden hareketi almakta ve 4,5,6 numara ile gösterilen kol bağlantıları
vasıtası ile 7 numaralı çerçeveye hareket iletimi söz konusudur. Kam konstrüksiyon
yapısı karmaşık olan bu sistem yüksek hızlarda çalışma imkanı vermektedirler. 15
Şekildeki sistem Çek Cumhuriyetinde üretilen hava ve su jetli tezgahlar da
kullanılmaktadır.
Şekil 1.11. Kapalı pozitif kamlı ağızlık açma mekanizması (Abdulla,2006)
Şekil 1.12. de ise kapalı çift kam kullanılmış pozitif kamlı bir ağızlık açama
mekanizması görülmektedir. Bu mekanizmanın da çalışma prensibi pozitif kamlı
ağızlık açma mekanizmalarınla benzer olup, mekanizma Sulzer firması, STB firması
ve birçok mekiksiz dokuma tezgahların da kullanılmaktadır.
Şekil 1.12. Kapalı pozitif çift kamlı ağızlık açma mekanizması (Abdulla,2006) 16
Bu sistemler dışında basit dokumalar ve çerçevenin bekleme yapması söz konusu
olmayan dokuma makinelerinde eksantrikli ve kollu ağızlık açma mekanizmaları da
kullanılmaktadır. Bu mekanizmalara ait iki örnek şekil 1.13 de verilmektedir.
Şekil 1.13. Eksantrikli ve kollu ağızlık açma mekanizmaları (Abdulla,2006)
1.3.2. Jakarlı ağızlık açma mekanizmaları
Birbirinden bağımsız tek veya grup halinde çözgü ipliğinin idare edilmesini
gerçekleştiren ağızlık açma mekanizmaları Jakar mekanizmaları olarak
adlandırılmaktadır. Jakarlı ağızlık açma mekanizmaları ile hemen her türde motifi
dokuyabilmek mümkündür. Bu geniş desenlendirme olanağı, sistemin çok fazla
sayıda çözgü ipliğine ayrı ayrı hareket verebilmesinden kaynaklanmaktadır. Bir
motifi oluşturabilmek için desen raporunda bulunan çözgü teli sayısı kadar çözgü
hareketi sağlamak gerekir.
Jakar mekanizmaları çalışma prensiplerine göre tek stroklu, çift stroklu olarak iki ana
gruba ayrılırlar. Bu gruplar kendi alt gruplarına da bölünebilmektedirler.
1.3.2.1. Tek stroklu tek silindirli jakar mekanizmaları
Tek stroklu jakar mekanizmaları dokumada kullanılan en basit jakar
mekanizmalarıdır. Bu mekanizmada desen raporunda bulunan her bir çözgü ipliği 17
için bir iğne ve bir kanca bulunmaktadır. Mekanizmanın ana görevi bıçaklara çözgü
ipliklerinin yer değiştirmesi için seçilmiş hareket kanununa göre hareket iletmektir.
Şekil 1.14’de tek stroklu tek silindirli bir jakar mekanizmasının şematik çizimi
verilmektedir.
Şekil 1.14. Tek stroklu tek silindirli jakar mekanizması (Abdulla,2006)
Jakarın program mekanizması üzerinde 2 ile gösterilmiş program kağıtlarını taşıyan
1 numaralı beşgen prizma şeklindedir. Kalınlığı 0,6 – 0,8 mm arasında değişen
karton desen kağıtları birbirlerine bağlanarak desen zinciri oluşturulmuştur ve desen
kartonu sayısı atkı ipliği sayısına eşittir. Program desen kartonu üzerindeki delikler
yardımı ile belirlenmektedir. Desen kartonlarına işlenmiş delikler 3 numara ile
gösterilmiş iğneler tarafından okunmaktadır. Desen iğneleri sol uçları ile 4 numaralı
iğne tablasının deliklerinde, diğer uçları ile ise 5 numaralı mekanizma gövdesinin
yuvalarında yerleşmişlerdir. Sarkaç koluna yerleştirilmiş ve zamanlama diyagramına 18
göre A-B doğrultusunda salınım hareketi 1 numaralı prizma B doğrultusunda hareket
ettiğinde iğnelerin serbest uçları ile temas eder ve deliklere dahil olan iğnelerin
durumunda bir değişiklik olmadığından, 6 numara ile gösterilen çengellerin
bıçaklarla teması bozulmaz. Delik olmayan bölgelerle denk gelen iğneler B
doğrultusunda yer değiştirme aldıklarından 6 numaralı çengellerin B doğrultusunda
eğilmesine ve onların bıçakların etki alanından çıkarılmasına neden olmaktadır.
Teması bozulmayan çengeller bıçaklarla birlikte yukarıya doğru hareket alarak 7
numaralı gücülere geçirilmiş çözgü ipliklerini üst duruma getirirler. Bıçakların
etkisinden kenarda kalan çengellerin durumunda değişiklik olmadığından, onların
idare ettikleri çözgü iplikleri alt konumlarını sağlamış olurlar. Bu sayede rapora bağlı
bir ağızlık oluşur.
Gücülerin üst durumdan alt duruma getirilmesi için onlar alt uçlarından yaylar
vasıtası ile gövdeye bağlanırlar. Düşük hızlı dokuma tezgahlarında yayların yerine
ağırlıklar kullanılmaktadırlar. Ağırlıklar çengellerin bıçaklarla birlikte geriye hareket
etmesini sağlamaktadırlar. Çengellerin gücülere 8 numara ile gösterilen elastik
bağlarla bağlanmışlardır. Rapor içinde aynı örgüyü oluşturan çözgü iplikleri
mümkün oldukça bir çengel ile idare edilirler. 9 numaralı tabla, elastik bağların
yönlendirilmesine hizmet etmektedir.
1.3.2.2. Çift stroklu ve tek silindirli jakar mekanizmaları
Desen silindirinin her atkıda hem dönüş hem de çarpma hareketini birlikte yapması
tezgah hızını sınırlayan faktörlerden biridir. Jakar mekanizmalarının hızlı çalışmasını
sağlamak amacıyla çift stroklu ve tek silindirli veya çift stroklu çift silindirli
sistemler geliştirilmiştir.
Çift stroklu tek silindirli jakar mekanizmalarında birer tabla üzerine monte edilmiş
iki bıçak seti bulunur. Tablalar birbirleriyle ters yönde yukarı aşağı hareket ederler ve
her birinin hareket periyodu iki atkıda bir tamamlanır. 600 iğnelik çift kurslu tek
silindirli bir jakar makinesinde 1200 adet kanca bulunmaktadır. Bu her iğnenin iki
kancayı kontrol ettiği anlamına gelmektedir. 19
Şekil 1.15. Çift stroklu tek silindirli jakar mekanizması (Abdulla,2006)
Şekil 1.15’de bulunan mekanizma incelendiğinde D kancasının aşağı inmekte
olduğunu C kancasının da seçilerek yükselmeye başladığını düşünelim. D kancası
inerken ona bağlı olan harniş de orta pozisyona kadar iner. Harniş tam orta pozisyona
geldiğinde bu kez C kancası vasıtasıyla kaldırılarak üst ağızlık konumuna geçer.
Dolayısıyla çözgü telinin iki atkı boyunca üst ağızlıkta kalması sağlanmış olur. Eğer
bunları izleyen atkılar için de kancalar seçilmişse iki atkı arasında çözgü telleri
ortada kapalı ağızlık pozisyonuna gelirler. Bu jakar mekanizmasında yarı açık ağızlık
tipi oluşmaktadır.
Sonuç olarak tek desen kartonunda desen talimatı iki kancaya iletilmekte,
kancalardan biri bir atkı atımında, ikincisi ise diğer atkı atımında görev yapmaktadır.
Bu sayede tek stroklu jakar makinelerine göre bir miktar daha yüksek hızlara
çıkılabilmesi mümkün olmaktadır. 20
1.3.2.3. Çift stroklu ve çift silindirli jakar mekanizmaları
Bu tip jakar mekanizmaları daha gelişmiş mekanizmalar olarak göze çarpmaktadır.
Bu makinelerde her harniş dolayısıyla her çözgü teli için iki iğne ve iki kanca
bulunmaktadır. Birisi tek numaralı diğeri ise çift numaralı atkılar için delinmiş
bulunan desen kartonlarını kontrol eden iki silindir olduğu için hareket imkanı ve hız
bakımından rahatlama söz konusudur. Silindirlerin birisi seçim için yaklaşırken
diğeri dönmek için uzaklaşmaktadır.
Çift silindirli jakar mekanizmasında kancaların kontrolü ayrı ayrı ayrı yapılmaktadır.,
fakat bu mekanizmada kancalar alt kısımlardan ikişer ikişer birbirlerine bağlanmıştır.
Dolayısıyla kanca sayısının yarısı kadar bir hareket kapasitesi sağlanabilmektedir.
Jakar genişliği daha yüksektir.
Şekil 1.16. Çift stroklu çift silindirli jakar mekanizması (Abdulla, 2006) 21
Çalışma prensibi açısından bu mekanizma çift stroklu ve tek silindirli mekanizmadan
büyük ölçüde fark göstermemektedir. Bu mekanizmada da yarı açık ağızlık oluşumu
meydana gelmektedir.
Kancaların kıvrık uçları birbirinin ters yönündedir. Tek numaralı atkılarda kontrol
edilen kancaların hareket ettiren iğneler tek numaralı karton silindirlerinden talimat
alır.
1.3.2.4. Çift stroklu mekanik kontrollü jakar mekanizmaları
Makinenin çalışma prensibi şekil 1.17. kullanılarak açıklanmaktadır. Yarı açık
ağızlık oluşturan makineler ile bu makinelerin temel farkı iki çengel yerine bir adet
iki kollu çengelin kullanımıdır. Çengelin üzerine ek olarak 7'' nolu tırnak monte
edilmiştir. Programın okunması ve uygulanması yarı açıkağızlık oluşturan makineler
ile aynıdır. Ancak çengel üst duruma geldiğinde, 7'' nolu tırnak 6'' nolu sabit bıçakla
temasa geçtiğinden üst durumda kalır. Bu durum program değişikliğine kadar devam
eder. Program değiştiğinde 4 iğnesi çengelin 7 ve 7' nolu kollarını sağa doğru hareket
ettirdiğinden, çengel 6, 6' ve 6'' nolu bıçakların etkisinden kurtularak yay yardımıyla
alt duruma gelir.
Mekanizmanın avantajları yanında dezavantajları da yok değildir. Örnek olarak
iğnelerin uzun süre çengellerle temas halinde olmasını gösterebiliriz. Aksi halde
çengelinin 6, 6'bıçaklarından ayrılarak alt duruma geçmesi imkânsızdır.
Çengel kollarının eğilmesi ve iğneyi geriye hareket ettiren yayların sıkıştırılması için
program kartonlarının yeterli derecede dayanıklı olması istenilir. Kartonların yerine
kâğıt veya plastik şerit kullanmak için mekanik kontrollü jakar makinelerinde özel
program okuma cihazları kullanılır. Şekilde bu cihazlardan biri verilmektedir. 24
numaralı program şeridi 23 silindirinin yardımı ile hareket ettirilir. Programın
okunma alanında şerit iğneler için delik açılmış tahta üzerinden geçer. Şerit
kalınlığının az ve iğnelerin ince olması, onlarla çengellere hareket iletilmesini
imkânsız kıldığından 20 numaralı iğnelerden 4 numaralı iğnelere hareket iletmek için
18–19 güçlendiricisi kullanılmıştır. 19 numaralı çubuklar 20 iğnelerinin 21 numaralı
gözünde yerleştirilmişler. 18 iticisi yatay düzlemde ileri geri hareket alır. Programın
okunması ve uygulanması şöyle gerçekleştirilir: kesintili dönme hareketi yapan 23 22
silindiri 24 şeridini hareket ettirerek uygulanacak programı 20 iğnelerinin etki
alanına getirir. Bu işlem bittikten sonra 25 numaralı küçük bıçaklar aşağıya doğru
hareket alarak 20 numaralı iğnelerin şeritle temasını ve programın okunmasını
gerçekleştirir. Deliklere dahil olan iğnelere bağlı 19 numaralı çubuklar ve onların
idare ettikleri 4 numaralı iğneler 18 iticisinin etki alanından çıktıklarından,
sonuncunun sağa doğru hareketinde yer değişme yapamazlar, böylece 7 çengelinin 6''
bıçağı ile teması ve üst durumda beklemesi devam eder. Delik olmaması durumda
20 numaralı iğneler, üst durumda kaldıklarından, 19 numaralı çubuklar ve onların
idare ettikleri 4 numaralı iğneler de 18 iticisinin etki alanında olduklarından,
sonuncunun sağa doğru hareketinde yer değişme yapar. Böylece 7 çengeli ile 6''
bıçağının teması bozulur ve çengellerin alt duruma gelmesini sağlanır.
Şekil 1.17.Çift stroklu mekanik kontrollü jakar mekanizması (Abdulla,2006) 23
1.3.2.5. Çift stroklu elektronik kontrollü jakar mekanizmaları
Makinenin temel çalışma prensibi ve tahrik mekanizması mekanik kontrollü makine
ile aynıdır. Ancak modern teknoloji kullanımı sonucu makinenin konstrüksiyon
yapısı önemli ölçüde değişmiştir. Staubli firmasının tasarımı, LX 1600 tipi jakar
makinesinde ağızlık açma prosesi şekil 1.18’de verilmiştir.
Şekil 1.18. Çift stroklu elektronik kontrollü jakar (Staubli,2006)
Makinenin çalışma prensibinin açıklanmasını kolaylaştırmak amacıyla makinenin
hamiş iplerine hareket iletme ve program mekanizmalarının aldığı yer değişmeleri
altı farklı konumda incelenmiştir. 24
1.konum: (b) çengeli en yüksek konumunda (d) mandalını zorunlu olarak (h) elektro
mıknatısına dayamıştır. Mıknatıs desen gereğince uyarılır. (d) mandalını kısa süreli
olarak tutar ve (b) çengelinin takılmasını önler.
2.konum: (b)ve (c) çengelleri, aşağı ya da yukarı Hareket eden (g) ve (f) bıçaklarını
takip ederler, (b) ve (c) çengellerinin hareketleri (a) makara takımı ile dengelenir.
3.konum: (c)çengeli, (g) bıçağının yukarı hareketiyle (e) mandalını (h) elektro
mıknatısına dayamıştır. Mıknatıs desen gereğince uyarılmaz, bu da (c) çengelinin
takılmasına yol açar.
4.konum: (c) çengeli, (e) mandalına takılıdır, (b) çengeli yukarı hareket eden (f)
bıçağını takip eder ve harniş ipinin kaldırılmasını sağlar.
5.konum:(c) çengeli (e) mandalına takılı kalır, (b) çengeli, (f) bıçağının hareketiyle
(d) mandalını (h) elektro mıknatısına dayamıştır. Mıknatıs desen gereğince
uyarılmaz, bu da (b) çengelinin takılmasına neden olur.
6.konum: (b) ve (c) çengelleri (d) ve (e) mandallarına takılı kalır, (g) ve (f) bıçakları
aşağı ya da yukarı hareket halindedir. Bu durum program değişikliğine kadar devam
eder.
1.3.3. Armürlü Ağızlık Açma Sistemleri
Armür, dokuma makinelerinde ağızlık oluşturmak için kullanılan, bu amaçla
çerçevelerin hareketlerini sağlayan ağızlık açma tertibatlarından birisidir.
Kamlı ağızlık açma mekanizmaları, 10 adetten fazla çerçeve gerektirmeyen basit
örgüye sahip kumaşların üretimi için kullanılmaktadır. Karmaşık desenli ve daha
yüksek atkı raporlu kumaşların üretiminde programlanabilen armür mekanizmaları
dokuma tezgahların da kullanılmaktadırlar (Abdulla, 2006).
Armür mekanizmaları kam mekanizmalarına göre daha komplike bir yapıya
sahiptirler. Armür mekanizmalarıyla desenlendirme olanağı, eksantrikli ağızlık açma
tertibatlarından fazla, jakarlı ağızlık açma tertibatından azdır. Armür mekanizmaları
kumanda sistemleri itibariyle, jakar mekanizmalarının çıkış noktası sayılabilirler. 25
Adanur (2001)’e göre armür mekanizmaların temel olarak iki ayrı işlem söz
konusudur. Bunlar; hareket iletimi ve uygun zamanda harnişler ile olan hareket
iletiminin oluşturulması ve kesilmesidir.
Armür makineleri günümüzde en kısa yöntem ile negatif, pozitif ve rotatif olarak
sınıflandırılmaktadır. Fakat bu sınıflandırma altında daha geniş bir sınıflandırma
yapmak mümkündür. Armür makineleri ayrıntılı olarak ağızlık açma yöntemlerine
göre, strok sayılarına göre, program mekanizmalarının tipine göre, konstrüksiyon
yapılarına göre ve çerçevelere hareket iletim yöntemlerine göre sınıflandırılabilir.
Ağızlık açma yöntemlerine göre armür makineleri; altta kapanan ağızlık oluşturan
armürler, ortada kapanan ağızlık oluşturan armürler, yarı açık ağızlık oluşturan
armürler, açık ağızlık oluşturan armürler ve asimetrik ağızlık oluşturan armürler
olarak sınıflandırılmaktadırlar.
Strok sayılarına göre armürler ise ikiye ayrılmaktadırlar. Bunlar; tek stroklu ve çift
stroklu armürlerdir.
Bunlardan es eskileri tek stroklu armürlerdir. Bu tip armürlerde sadece bir kaldırma
bıçağı ve bir dizi manivela bulunur. Her atkı atımından sonra tüm manivelalar ve
çerçeveler aynı, ilk konuma dönerler. Böylece yeni kancaların bir sonraki atkı için
açacağı ağızlığın çerçeveleri seçilir. Bu nedenle her atkı atılıp bittikten sonra ağızlık
kapatılır ve tefeleme ağızlık kapalıyken yapılır. Bu durumun uzun yıllardan beri
yünlü dokuma sektöründe büyük avantaj sağladığı anlaşılmıştır. Atkı ipliği kapanmış
ağızlıkta tefelendiği zaman, çözgülerde istenmeyen gerilim artışları olmaz ve bütün
çözgü iplikleri üniform bir şekilde tek düzlemde gerilmiş olurlar. Neticede çözgü
kopuşları en aza iner ve dokuma yumuşak bir biçimde yapılır.
Çift stroklu armürler ise ağızlık değiştirme kursunu, dokuma makinesinin iki devrine
bölüştürerek hız limitini daha yüksek devirlere çıkarmayı başarmışlardır. Dokuma
makinesinin ana milinin iki tam devrinde armür mekanizması bir tam devir
yapmaktadırlar.
Programlama mekanizmalarına göre armürler ise temel olarak iki gruba
ayrılmaktadır. Bu gruplar mekanik kumandalı ve elektronik kumandalı armürlerdir. 26
Mekanik kumandalı armürlerde kendi aralarında delikli kart ile kumanda edilen ve
desen zinciri vasıtasıyla kumanda edilen olmak üzere iki alt gruba ayrılmaktadırlar.
Delikli kart ile kontrol edilen armür mekanizmaları karton tipine parçalı kartonlu ve
sonsuz şerit kartonlu olarak ikiye ayrılırlar. Desen zinciri ile kontrol edilen armürler
ise ağaç çivili ve çelik röleli olmak üzere iki çeşittirler.
İlk yapılan armür mekanizmalarına ve günümüzde de birçok modern armür