Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

ASETAT VE TRİASETAT LİFLERİNİN BOYANMASI

 

1
ASETAT VE TRİASETAT LİFLERİNİN BOYANMASI 
Selüloz asetat liflerinin maliyetleri oldukça yüksektir. Buna karşılık, tekstil alanında 
kullanılma olanaklarını koruması, sahip oldukları üstün niteliklere dayanmaktadır. Bu 
özelliklerin başlıcalarışunlardır: 
• Selüloz asetat lifleri, hidrofob özelliklerinden dolayı buruşmazlık niteliği 
gösterirler, 
• Az nem emerler, 
• Yumuşak tutumludurlar, 
• Doğal ipeğe benzer görünüşleri ve parlak renkleri vardır, 
• Boyamada özellik gösterirler, fakat modaya uygun parlak renkler elde 
edilir, 
• Kimyasal yapısı oldukça stabildir. 
Asetat liflerinin tekstil alanında kullanılmaya başlaması çok eskilere kadar uzanmaz, 
ilk önce 1865 yılında asetat maddeleri Schutzenberger tarafından hazırlanmış
olmasına rağmen tekstil alanında kullanılmaya başlamasına ancak birinci dünya 
savaşından sonra geçilmiştir. 
Üretimi
Asetat ve triasetatın üretim metodu biraz farklıdır. Proses, selülozun örneğin pamuk 
linterlerinin asetillendirilmesiyle gerçekleştirilir ve elde edilen asetil selüloz ya kuru 
halde eğrilerek veya çözelti halinde düzelerden püskürtülerek kontinü filament haline 
getirilir, ilk asetillenen ürün primer asetattır ve triasetat üretiminde kullanılır. 
Asetat, yani normal asetat üretimi için ilk elde edilen selüloz triasetat -seyreltik 
asitle hidrolize edilir % 53 - 55 asetil içeren asetata dönüştürülür. Asetat üretimi için 
direkt bir metot yoktur, çünkü selülozun asetillendirilmesini istenen noktada 
durdurmak mümkün değildir ve asetillendirme reaksiyonu düzgün devam etmez, 
daima bir miktar asetillenmeyen selüloz kalır ve bu çözünmediği için problem çıkarır. 
Elde edilen kontinü filament bir antistatik ile muamele edilir. Kesik lif üretimi için, 
çok sayıda filamentten ibaret bir tov yıkanır ve kurutulur, kesilir. Liflerin ştapel 
uzunluğu 40-140 mm boyundadır. 
Liflerin mukavemet ve uzama değerleri tutumu, eğirme hamuruna yumuşatıcı etkiye 
sahip maddelerin ilavesiyle değiştirilebilir. Selüloz asetat lifleri tabii ipekle rekabet 
ederler ve bu sebepten kontinü filament asetata tekstilde asetat ipeği veya asetat suni 
ipeği, ştapel liflere ise asetat lifleri adı verilir. Bir modifiye selülozik lif olan asetil 
selüloz lifi viskoz rayon veya bakır-amonyum rayon lifleri gibi rejenere selüloz lifleri 
kategorisine dahil edilebilir, bu nedenle tekstilde kullanılan asetata “asetat rayon” da 
denir. Genel fiziksel özellikleri Asetat Triasetat 
Yoğunluk 20°C 1.32 1.30 
Erime noktası 260°C 300°C
Yumuşama noktası 210-230°C 220-225°C
Maksimum ütüleme sıcaklığı
Fiksajsız 170-180°C 170-180°C
Fiksajlı 240°C
Polimerizasyon dereceleri 200-350 250-400 
Asetat ve Triasetat
Asetillenmiş selüloz liflerinin üretimi ile ilgili çalışmalar son yüzyıl içinde
başlamıştır. Fakat ilk kullanışlı asetat lifleri yirmici yüzyılın başlangıcına kadar ticari 
olarak elde edilememiştir. 
Kimyasal Konstitüsyon
Asetat ve triasetatın üretimi için gerekli ham madde selülozdur. Selüloz, poli-β-Dglikoz olup her bir glikoz ünitesi 1,4 pozisyonunda bağlanmıştır. Her bir glikoz 
ünitesi 3 serbest -OH grubu içerir. Saf selülozun polimerizasyon derecesi 1500-3000 
arasındadır. 
Bir polialkol olarak selüloz esterleşebilir ve herbir glikoz ünitesi 3 asit grubu ile 
birleşebilir. Asetik asitle oluşan son ürün 2, 3, 6 triasetil selülozdur ve buna “selüloz 
triasetat” denir. 
Selüloz triasetat, selüloz son grupları gözönüne alınmaksızın asetik asit olarak 
hesaplandığında %62.5 asetil grubu içerir. Selüloz triasetat %61.5-62.5 asetil grubu 
içeren liflerin üretiminde kullanılır. 
Asetat liflerinin üretimi için, selüloz triasetatın asetil miktarı, hidroliz yoluyla %53-
55’e düşürülür. Bu miktar selüloz triasetat ve diasetat arasındadır. Diasetat %48.8 
asetil içerir, istatistik olarak asetatta her bir glikoz ünitesinde yaklaşık 2.5 asetil grubu 
bulunur. Bu nedenle, bu materyalden elde edilen tekstil liflerine “2.5 asetat” denir. 
Asetat ve triasetat termoplastik yapıdadır. Isı karşısında yumuşar ve uygun bir 
sıcaklıkta yapışkanlık kazanır. Triasetat asetattan ve fiksajsız triasetattan daha yüksek 
sıcaklıkta (220-240°C) ütülenebilir. Bu da triasetata üstünlük kazandırır ve kalıcı pili 
efekti sağlar. 
2
Selüloz Asetat liflerinin fiziksel ve kimyasal özellikleri genellikle onlara uygulanacak 
boyama ve apre metodlarını etkiler: 3
• Kaynar suda matlaşabilmesi, 
• Birçok organik çözücülerde çözünebilmesi, 
• Bir ester yapısında olması nedeniyle hidroliz olabilmesi ve 
sabunlaşabilmesi 
• Düşük derecede su absorplaması
• Termoplastik özellikte olması. 
Her iki lif de kuru halde orta derecede mukavemete ve yaş halde düşük mukavemete 
sahip ve ayrıca asetat, triasetattan daha zayıf mukavemette olmasına rağmen daha 
fazla uzama (esneklik) gösterebilmektedir. Rutubet geri kazanma yönünden asetat, 
triasetatdan, bilhassa triasetat ön fiksaj görmüş ise daha fazla hidrofil özelliğe 
sahiptir. Sıcaklığa karşı özelliklerine bakıldığında triasetat bilhassa ön fiksaj görmüş
ise ısıl işlemlere karşı daha stabil durumdadır. Yukarıdaki özellikler arasında 
boyamayı ilgilendiren özellik ise matlaşma durumudur. Asetat eğer 85°C’ın üzerinde 
işlem görürse önemli derecede parlaklığını kaybeder ve matlaşır. Bu demektirki, 
asetat liflerinden mamul materyallerin boyanması durumunda normal olarak maksimum sıcaklık 80-85°C olmalıdır. Ancak önreğin titandioksitle matlaştırılmış liflerin 
boyanmasında boyama sıcaklığı 85°C'yi çok az geçebilir. Fakat sıcak boya 
banyosunda lifin termoplastik özelliği de gözönünde bulundurulmalıdır. Pratikte 
asetat liflerin 90°C'nin üzerinde boyanması uygun değildir. Buna karşılık, triasetat 
90°C'ye kadar ve atmosferik basınçta kaynatılarak 90°C'nin üstünde fakat, bilhassa 
koyu renklerde 115°C civarındaki sıcaklıklarda boyanır. Her iki lif de kaynama 
sıcaklığında termoplastik değildir ve deformasyonu önlemek için fazla gerilimden 
sakınmak gerekir. Örneğin, kumaşlarda, bilhassa örgü materyallerde fazla germe 
sonucu, aprede tamiri mümkün olmayan ilmek kaçıkları oluşabilir. 
Boyacılar nisbeten düşük olan rutubet geri kazanma ve su emme özelliklerinden 
faydalanarak boyamadan sonra düşük kurutma sıcaklığı uygularlar. Bu aynı zamanda 
fulard boyamada materyalin yüksek banyo oranı ile çalışılamayacağını ifade eder. 
Asetat durumunda kurutma sıcaklığı 80-90°C civarındadır. Bununla birlikte liflerin 
termoplastik özelliğinden yararlanarak gofreli efekt için aprede bazan yüksek sıcaklık 
uygulanabilir. 
Triasetat termoplastik özellik bakımından daha farklıdır ve 200°C civarında bir ısıl 
işlem uygulanarak kalıcı bir fiksaj sağlanabilir. 
Asetat ve triasetatın asitlere ve alkalilere karşı hassaslığı ester yapısının bir 
sonucudur. Seyreltik asitler özellikle düşük sıcaklıklarda asetat ve triasetata etki 
etmezler. Bununla beraber konsantre asitler her iki lifi de parçalar. Asetat ve triasetat 
konsantre formik asit ve asetik asitte çözünür. 
Yün boyama ve diazolamada kullanılan asit konsantrasyonları (sülfürik asit, 
hidroklorik asit, asetik asit ve formik asit) triasetatı etkilemez, asetatı ise az etkiler. 
Diğer yandan alkali banyolarda yüzeysel veya tamamen sabunlaşma olabilir. 4 g/L 
kadar düşük konsantrasyonlu bir kostik soda çözeltisi, oda sıcaklığında asetatın 4
sabunlaşmasına sebep olur. Sabunlaşma derecesi (işlemin) süresine bağlıdır ve 
sıcaklık artışıyla hızla artar. 
Kimyasal özelliklerine göre, her iki lif de seyreltik asitlere dayanıklıdır. Fakat 
kuvvetli asitlerle bozunur. Kuvvetli alkali banyolarda bilhassa asetat liflerinde yüksek 
sıcaklıktan sakınılmalıdır. Sekonder asetatlarda 60°C'de 5 g/L NaOH'e ve 20°C'de 20 
g/L NaOH'e dayanabilir. Triasetatın yüzeysel sabunlaşmasından statik 
elektriklenmenin azaltılmasında ve liflere yumuşak tutum kazandırmak için 
yararlanılır. Kuru temizlemede çok dikkat edilmelidir. Bilhassa triasetat için 
trikloretilen kullanılmamalıdır. Asetat boyamalarda, hızlandırıcı ve keriyer olarak 
dikkatlice seçilmiş organik çözücülerden yararlanılmalıdır. 
Triasetat, alkali banyolara asetatdan çok daha fazla dayanıklıdır. Dayanıklılık 
özellikle termofikse (ısıl) işlemi görmüş liflerde çok daha fazladır, örneğin triasetat 
soğuk merserize çözeltisine diasetattan daha dayanıklıdır. Bununla birlikte, örneğin 
triasetat ve selülozik lif karışımlarının küp boyalarla boyanmasında, banyo 
konsantrasyonunun aşağıdaki alkali konsantrasyonlarını aşması tavsiye edilmez: 
60°C de 11.5 mL/L kostik 38°Bé (5 g/L NaOH) 
20°C de 45.0 mL/L kostik 38°Bé (20 g/L NaOH) 
Çünkü aşırı alkali konsantrasyonunun sebep olduğu sabunlaşma, asetat liflerinin az 
da olsa parlaklığının kaybolmasına sebep olabilir. 
Yüzeysel sabunlaşmış asetat ve triasetatın boyalara karşı karakteristik bir ilgisi vardır. 
Düşük bir sabunlaşma derecesi liflerin dispers boyalarla boyanabilirliğini çok az 
bozar. Daha yüksek sabunlaşmada, asetat veya triasetat lifleri rejenere selüloz bir 
tabaka ile kaplanır ve bu da bir yandan liflerin dispers boyalara afinitesini azaltır, 
diğer yandan liflerin direkt ve küp boyalar gibi pamuk boyaları ile boyanabilmesini 
mümkün kılar. Sabunlaşma derecesi ne kadar yüksek ise selülozik lif boyaları ile 
boyanabilirlik o kadar iyi olmaktadır. Bu şekilde asetat veya triasetat materyallerin 
renk bakımından sabunlaşma derecesini tespit etmek mümkündür. Bu testte numune 
asetat ve triasetatı boyayabilen direkt boyalarla boyama yapılır. Elde edilen boyama 
derecesi standartla karşılaştırılır. Materyalin boyanmasında uygulanan örnek reçete 
aşağıdaki gibidir: 
% 6 Benzo Black AT Type 8000 (Bayer) 
% 20 Susuz Glauber tuzu (Na2
SO4) 
80°C’da 2 dk. , banyo oranı 1:50. 
Elde edilen gri tonun derinliği (gri skala değeri) sabunlaşma derecesini gösterir. 
Matlaştırma
Asetat özellikle asit veya orta derecede alkali ortamda 100°C civarındaki sıcaklıkta 5
uzun bir zaman işlem gördüğünde, parlaklığından ve mukavemetinden bir miktar 
kaybedebilir ve bu da materyalin bozulmasına sebep olur. Materyal düzgün olmayan 
direkt buharla buharlandığında, bir kural olarak matlaşma şeklinde bu tip değişikler 
kendini gösterir. 
Asetat ve Triasetatın Tanınması
Diğer liflerin aksine asetat ve triasetat, asetik asitte çözünür. Asetat, soğukta triasetat 
ise biraz sıcak asetik asitte çözünür. “S apre”li (selüloz triasetat kumaşlar üzerinde 
yüzey sabunlaşması ile elde edilen bir çeşit apre) triasetat, glacial asetik asitte 
çözündükten sonra bir miktar tortu bırakır. Asetat ve triasetatın arasındaki fark 
spesifik erime reaksiyonları ile gözlenir. 
Asetat hemen ve hızlı olarak oda sıcaklığında asetonda çözünür. Asetona su ilave 
edildiğinde, asetat çöker. Triasetat, asetonda şişer fakat tamamen çözünmez. Buna 
karşılık soğuk metilen klorür içinde triasetat çözünür, asetat ise sadece şişer ve 
çözünmez. Etilendiaminhidrat soğukta asetatı yavaşça çözer, bu çözelti triasetatı
çözmez. Elyaf karışımı halinde asetat, asetonda hemen çözünebilir (2-3 kısım soğuk 
veya hafif ısıtılmış asetonda), triasetat metilen klorür’de çözünebilir (2-3 kısım soğuk 
metilen klorür). 
Asetat ve triasetatın farklılığını anlamada uygun diğer bir çözücü ise benzil alkoldür. 
Asetat, sıcak benzil alkolde tamamen çözünür, triasetat ise tortu oluşturur ve 
tamamen çözünmez. 
Asetat ve triasetat boyama yapılarak da ayırdedilebilir. 
% 3 Celliton Blue FFR 
0.5 g/L Kieralon B Highly Conc. 
içeren 1:40 banyo oranındaki bir banyoda 60°C’da 30 dk. asetat işlem gördüğünde 
koyu renkte boyanır, triasetat ise bu işlemle çok hafif kirlenir. 
Asetat ve triasetatın tanınmasında enine ve boyuna kesitlerinin mikroskopta 
incelenmesi ile tanınmaları asetat veya triasetatın iplik çekme metotlarına ve bunların 
da sıklıkla değişmelerine bağlı olarak zordur. Lifler, yuvarlak, hatta yaprak gibi 
kesitlerde olabilir. 
Asetat ve triasetatın yakma testi ise çok karakteristik değildir. Lifler alevlenme 
noktasına ulaşmadan önce erir. Asetat ve triasetat yanarken asetik asit gibi kokar. 
Selüloz Asetat Liflerinin Kullanım Alanı
Başka liflerle karışımları dahil selüloz asetat lifleri, çok yönlü kullanım alanına 
sahiptir. Asetat lifleri, kesik lif ve kontinü filament olarak daha çok karışımları6
halinde kullanılır. Dokuma olarak, giysi, astarlık, sabahlık ve iç çamaşırları, kurdela 
ve döşemelik halinde kullanıldığı gibi, filament asetat çözgü ve pamuklu atkıdan 
oluşan broler halinde de kullanılabilir. Saten, tafta ve diğer sıkı dokunmuş
materyaller prensip olarak jiger veya bazan levent boyama makinalarında boyanırlar. 
Krepler ve jorjetler gibi daha yumuşak kumaşlar bu aparatlarda boyanabilirse de daha 
çok bunlar genellikle haspelde boyanırlar. Asetat iplikleri daha çok yaygın olarak 
çözgülü örme kumaşlarda kullanılır ve en çok kullanılan konstrüksiyon için özel bir 
isim "milaneje" ismi kullanılır. Bilhassa yapışmış astarlıklar, iç çamaşırı ve kadife 
veya süed gibi bir çok kumaşlar çözgülü örme şeklindeki asetat kumaşlar çok fazla 
kullanım alanı bulmuştur. 
Çözgülü örme kumaşlar için boyama çok populer bir metot olduğu gibi haspel 
boyama da yaygın bir uygulama alanı bulmuştur. Havlı efekte sahip kumaşlar için, 
haspel metodu en yaygın yöntemdir. Fakat bunlardan bazıları levette veya jetlerde 
boyanabilir. Asetat ipliklerinin atkılı örme kumaşlarda kullanımı çözgülü örme 
kumaşlarda kullanımından daha azdır. 
Amerika'da, Avrupa'dan daha çok yaygın enteresan bir kullanım alanı ise tekstürize 
asetat filamentlerin atkılı, örme kumaşlarda kullanılmasıdır. Asetat ipliklerin yalancı
büküm makinalarında işlem görmesine rağmen hacim kazandırma prosesi (teslan 
prosesi) gibi diğer bir işlem Du Pont tarafından uygulanmıştır. Asetat, iplik şeklinde 
yaygın olarak boyanmaz. Daha sonraki terbiye işlemlerine dayanıklı olması için yaş
haslığı iyi olan boyalı ipliklerin üretimindeki problemleri önlemek amacıyla çoğu 
üretici, piyasaya matlaştırıcı maddeleri içeren mat iplikler sunmuştur. Böylece 
gerektiğinde, iplikler tercihan metal çekirdekler üzerine yumuşak sarılmış bobinler 
halinde boyanabilirler. 
Triasetat, aynı zamanda filament iplik halinde de kullanıldığı halde kesik lif halinde 
asetattan daha fazla kullanılır. Kesik lif halinde daha çok yün, pamuk ve nylon ile 
karışım halinde kullanılır. Dokuma ve çözgülü örme triasetat kumaşların kullanım 
alanı, asetat kumaşlarınki gibidir. Ancak boyama makinalarında farklılık vardır ki 
triasetat için 100°C'ın üzerinde boyama yapan makinalar kullanılır. Atkılı örme 
kumaşlar durumunda triasetat bilhassa tekstürize halinde diasetattan daha yaygın 
olarak kullanılır. Triasesat, normal yalancı büküm makinalarında başarılı bir şekilde 
tekstürize edilebilir ve bu şekliyle çift-jarse kumaşlarda kullanılır. Çift jarse 
tekstürize kumaşlar, hem haspel ve hem de levent boyama makinalarında boyanabilir. 
Fakat kumaşa maksimum hacimlilik kazandırmak için jet boyama makinalarına 
yönelme artmıştır. 
Tekstürize triasetat ipliklere, yaylı çekirdekli bobinlere yumuşak sarılarak bobin 
boyama uygulanabilir. Lif halinde, fitil ve şerit halinde ise, daha sonra diğer liflerle 
karıştırılmak amacıyla uygun boyama aparatlarında tercihen yüksek sıcaklık temin 
eden makinalarda bazan boyama yapılır. 
Dünya asetat üretiminin büyük bir kısmı (yaklaşık 1/4'ü) sigara filtreleri üretiminde 7
triasetatın sınırlı bir kısmı ise teknik sahada kullanılır. Dünyada üretilen asetat ve 
triasetatın büyük bir kısmı tekstil alanında kullanılır. Asetaf ve triasetat bilhassa 
tekstil sanayine uygun iplik denyelerde üretilebilir. 
Pamuklu ve yünlü sanayide kullanılabilen ştapel asetat lifleri de piyasa da mevcuttur. 
Poliamid ve poliester lifleri gibi asetat ve triasetatta tekstürize edilebilir ve bu tip 
materyaller son derece olgun ve yumuşak tutumludur. 
Asetat ve triasetat tov, lif, şerit, iplik ve dokuma kumaş, örme kumaş halinde viskoz 
ile karıştırılabildiği gibi poliamid, yün, poliester ve akrilik ile de karıştırılabilir. 
Selüloz Asetat Kumaşların Boyamaya Hazırlanması
Ön İşlemler
a) Ham Kontrol 
Materyal tipine göre kumaş kir, leke, dokuma hatası vs.yönünden kontrol edilmelidir. 
Materyalin hangi tip haşıl maddesi içerdiği ve hangi metotla haşıl sökme yapılacağı
tesbit edilmelidir. 
b) Ham Kumaşa Fiksaj ve Gofre İşlemi 
Fiksaj işlemi triasetat ve poliesterde olduğu kadar asetat için uygulanması şart olan 
bir işlem değildir. Çoğu kez asetata fiksaj uygulanmaz. Çünkü asetat kurutma işlemi 
ile fikse olabilir. 
Uygun konstrüksiyonlu asetat kumaşların buruşmaması ve iyi bir boyutsal 
stabilite kazanması yönünden gofre işlemi ve bunun hemen ardından da buharlanması
bir ön işlem olarak uygulanır. Fakat tüm işlemlerde kumaş minimum gerilim altında 
olmalıdır. 
Bir kural olarak gofre işlemi, haşıl sökmeden ve ön temizlemeden önce uygulanır. 
Bu işlem bir gofre kalandırında gerçekleştirilir. 
Bir gofre kalandırında;
Basınç 6-7 ton (100-120 cm en için) 9 ton (160 cm en için) 
Sıcaklık 120-130°C (bir yüz gofre edilir) 
90-130°C (her iki yüz de gofre edilir) 
Buharlama: Materyal 3-5 dak. 28 psig altında 120°C’de mümkün olduğu kadar kuru 
buharla buharlanır. Buharlama, materyalin görünümünü, tutumunu geliştirir. 
c) Alazlama (Yakma) 
Asetat ştapel liflerini içeren kumaşların ve bunların diğer liflerle karışımı olarak 
üretilen kumaşların düzgün yüzeye sahip olması gerekir ve yüzeydeki lifler yakma 
işlemi ile giderilmelidir. Asetat termoplastik olduğu için yakma dikkatlice 
yapılmalıdır. Materyal kırışıksız ve yandan çok hafif açılarak, ünıform ve kısa alevli 
bir alazlama (yakma) aparatından geçirilir. Alazlama düzgün değilse, materyal 
matlaşabilir ve oluşan küçük erimiş yuvarlaklar daha sonra yıkanarak uzaklaştırılır. 8
Bu nedenle önce küçük numuneler halinde çalışarak büyük partilerin zedelenmesinin 
önlenmesi tavsiye edilir. 
d) Haşıl Sökme ve Ön Temizleme 
Asetat ve triasetat kumaşlar için haşıl sökme bir problem teşkil etmez ve kullanılan 
yağlayıcılar suda çözünmez ve su ile disperge olmaz tipdendir. Bunların 
uzaklaştırılması 0.5-1.0 g/L bir anyonik deterjanla 30-90°C sıcaklık aralığında 
gerçekleştirilebilir. Anyonik deterjanlar, temizleme işlemi sonrasında kumaşdan 
tamamen uzaklaştırılabilme zorluğu bulunan noniyonik deterjanlardan daha çok 
tercih edilirler ve ayrıca noniyonik deterjanlar müteakip boya dispersiyonlarında 
problem çıkarabilirler. 
Eğer boyanacak materyal fazla lekeli ise, deterjanın etkisini artırmak için banyoya az 
miktarda alkali ilave edilebilir. Bu durumda fazla alkalinin etkisiyle asetatın 
matlaşma meyli gözönünde bulundurulmalıdır. Asetat için sabun ile ön temizleme 
tavsiye edilebilir. Bu durumda, sabunun alkalinitesine dikkat edilmelidir. Ön 
temizlemede dikkat edilecek diğer önemli husus ise, dokuma ve örme kumaşların 
düşük bir gerilim altında, pek çok durumda kaynamaya varan yüksek sıcaklıktaki 
relaksasyonudur (gevşek durumda işlem görmesidir). 
Eğirme prosesinden sonra asetata genellikle bir mineral yağ emülsiyonu ile yağlama 
yapılarak elektrostatik yük oluşması önlenir ve daha sonraki proseslerde kolaylık 
sağlanır ve ipliğe düzgünlük kazandırılır. Ayrıca çözgü ipliklerine dokumada gerekli 
mekanik dayanımı kazandırmak için genellikle keten tohumu yağı ile haşıllama 
yapılır ve bu yağ kuruyan bir yağdır. Uzun süre depolamada reçineleşen bu tip yağın 
giderilmesi zorlaşır. Böyle durumlarda aşağıdaki gibi oksidasyon esaslı bir ön 
temizleme yapılır. 
Materyal, 2 g/L sodyum perborat, 2 g/L sabun, 1 g/L noniyonik-anyonik ıslatıcı
içeren 60-70°C’deki banyoda 15-30 dak. muamele edilir. 
Eğer keten tohumu yağı taze ise, yani reçineleşmemiş ise; 
5-10 g/L sabun 
0.5-1.0 g/L noniyonik-anyonik ıslatıcı
1.0 mL/L amonyak (% 25) içeren banyo kullanılabilir. 
Bu işleme 40°C’de başlanır sıcaklık 1-2 saat içinde 70-80°C'ye çıkarılır. 1-2 saat bu 
sıcaklıkta bekletilerek haşıl sökülür. Sonra sıcak ve soğuk çalkalama yapılır. 
Son zamanlarda keten tohumu yağı yerine protein esaslı haşıllar kullanılmaktadır. 
Bu tip haşıl maddeleri suda çözünebilir, fakat bir miktar enzim kullanılarak daha 
kolay uzaklaşması temin edilebilir. 
Haşıl maddesi olarak poliakrilat kullanılmış ise bu tip, tam sentetik haşıl 
maddeleri su ile yıkanarak uzaklaştırılır ve eğer banyoya biraz amonyak ilave edilirse 
haşılın materyalden uzaklaştırılması çok daha kolay olur. 
Yağlayıcıdan ileri gelen problemler tamamen farklıdır. Yağlayıcının büyük bir 9
kısmı suda çözünmeyen minerel yağlardan ibarettir ve boyamada güçlükler çıkarırlar, 
bu nedenle bunların boyamadan önce giderilmesi gerekir. 
Materyal 2-4 g/L deterjan (dispergatör içeren) 
2 - 4 mL/L Amonyak (%25 içeren banyoda 65-75°C'de muamele edilir, sıcak ve 
soğuk çalkalanır.) 
Haşıl sökme ve ön temizleme işlemi için minimum gerilim verilerek jiger, açık en 
yıkama aparatı kullanılabilir. Eğer haşıl zor gideriliyor ise materyal istif edilerek 2-3 
saat bekletilebilir. Metalik lekelenmeleri gidermek için haşıl söküldükten sonra 
materyal 3 g/L oksalik asit banyosunda 1 saat 80°C'de ısıtılır, sonra 3 mL/L amonyak 
içeren banyoda oksalik asit artıkları giderilir, iyice çalkalanır. 
e) Hidroliz "S" Prosesi 
Triasetat gibi asetat kumaşların bazen boyamadan önce alkali bir ön işlemle yüzeysel 
hidrolizi artırılır (S-apresi). Bu işlemle materyalin daha sonraki ısıl işlemlerde 
sertleşmesi önlenir, sürtünme direnci artırılır, boya haslığı artırılır. Alkali işlem yıkagiy ve pililenme özelliğini azaltmaz. Çünkü liflerin büyük bir kısmı değişmeden 
kalan asetattan ibarettir. 
Alkali işlem sonucu materyalin boyanma özelliği değişir. Dispers boya afinitesi 
azalır, düşük boya alma durumu yalnız koyu renk boyamalarda zorluklara sebep olur. 
Aynı koşullar altında genellikle triasetata uygulanan bir hidroliz işlemi (S-apresi) 
asetat liflerini tamamen hidroliz ederek rejenere selüloz oluşur. Bu nedenle triasetat 
için yapılan tavsiyeler asetat için uygulanmaz. Prensip olarak asetat liflerinin 
hidrolizini bir noktaya kadar kontrol etmek kolay değildir. Asetat lifleri sulu ortamda 
asetil gruplarının lif içerisine yayılması sonucu az da olsa şişer ve liflerin iç kısmında 
lif kompozisyonu değişir. 
"S" prosesi, yalnız Tricel’e uygulanır. Fakat benzer işlem diğer triasetat lifler için 
de tavsiye edilir. Bu proses, normal % 62 asetil miktarlarını yaklaşık % 59'a 
düşürmek için uygulanan bir alkali işlemden ibarettir. Bu işlemde sabunlaşma daha 
çok yüzeyde oluşur ve böylece triasetat liflerinin yüzeyinde ince bir selüloz tabakası
oluşur. Proses 3 g/L NaOH (pul halde) içeren banyoda yaklaşık 1.5 saat 80-90°C'de 
materyalin işlem görmesiyle gerçekleştirilir. Boyalı materyallerde bu sıcaklık 
50°C'ye düşürülür ve banyo 2 g/L NaOH (pul) ve katalizör olarak az miktarda 
kuaterner amonyum bileşiği içerir. "S" prosesinin avantajı triasetatın kirlenmesinin 
statik elektriklenmesinin ve ütüleme esnasında parlama ve sertleşmesinin 
önlenmesidir. Ayrıca kimyasal yumuşatıcılar da kullanılarak materyale yumuşak bir 
tutum ve daha iyi bir döküm kazandırılabilir. 
f) Ağartma ve Optik Beyazlatma 
Asetat lifleri genelde beyaz olarak üretilirler ve çok parlak, pastel renkte, boyama 
veya çok beyaz bir durum sözkonusu olmadıkça ayrıca bir ağartma işlemine gerek 
duyulmaz. Fildişi benzeri bir rengin elde edilmesi icin asetat materyalinin hipokloritle 
ağartma işlemi görmesi yeterlidir. Bu işlem ile triasetata fiksaj işlemi uygulanırken 
sarı bir renk kazandırılır. 10
Normal olarak asetat eğrilmeden sonra çok beyaz durumdadır ve yeniden 
ağartmaya gerek duyulmaz. Yine de ağartılması isteniyorsa ya sodyum klorit ile 
oksidasyon ağartma veya sodyum ditionit ile indirgen ağartma yapılır. 
Oksidasyon Ağartma
1-2 g/L Sodyum klorit (% 80) 1-1.5g/L Sodyum Klorit stabilizatörü 0.5 g/L seri 
ıslatıcı içeren banyoda, pH formik asitle 3.8-4.0'e ayarlanır. Materyal 75-80°C'de 30-
60 dak. muamele edilir. Eğer gerekirse bu banyoya % 0.5-1.5 optik beyazlatıcı ilave 
edilebilir. Sonra materyal sıcak ve soğuk çalkalanır. 
Eğer sodyum hipoklorit kullanılırsa, ağartma genelde soğukta veya 50°C'yi 
geçmeyen sıcaklıklarda gerçekleştirilir. Hidrojen peroksit veya perasetik asit yaklaşık 
60°C'de veya sodyumklorit 75-85°C'de uygulanabilir. Sodyum hipoklorit veya 
sodyum kloritle yapılan ağartmalarda, uygun bir indirgen madde ile "antiklor" işlemi 
oksidasyon işlemini takip eder. 
Sodyum klorit, çok kuvvetli oksidasyon maddesidir. Sağlık için zararlıdır, metalik 
aksama korozif etki gösterir, Üreticinin talimatına uyulur, çalışma sahası iyi 
havalandırılır. 
İndirgen Ağartma
2-3 g/L Sodyum ditionit (stabilizatör içeren), 0.5-1.0 g/L deterjan (dispergatör içeren) 
içeren 70°C'deki banyoda (1:30) materyal 1 saat muamele edilir. Sodyum ditionit 
yerine optik beyazlatıcı içeren indirgen madde kullanılabilir. Sonra sıcak; ve soğuk 
çalkalama yapılır. 
Yalnız Optik Beyazlatma
Eğer bir optik beyazlatma istenirse, bu dispers tip bir optik beyazlatıcı kullanılarak 
gerçekleştirilir, istenen beyazlık derecesine göre bu yalnız kullanılabilir veya bir 
kimyasal ağartmadan sonra uygulanabilir. Optik beyazlatıcının uygun seçilmesiyle 
bazan optik beyazlatıcıyı oksidatif ağartma ile veya "S" prosesi ile birlikte veya bazı
durumlarda Na2
S2
O4 sodyum ditionit gibi bir indirgen ağartma ile birlikte 
kullanmakla kombine bir ağartma gerçekleştirilebilir. Tüm bu uygulamalarda optik 
beyazlatıcının iyi çekilmesi ve nüfuz etmesi için sıcaklık, 75-85°C veya triasetat 
durumunda 100°C'ye kadar sıcaklık uygulanır. 
Materyal ağırlığına göre; % 0.5-1.5 optik beyazlatıcı içeren banyonun pH’ı
formik asitle 4'e ayarlanır ve 75°C'deki banyoda (1:30) materyal 30 dakika muamele 
edilir, sonra iyice çalkalanır. 
g) Fiksaj 
Fiksaj sadece triasetata uygulanır, iplik kumaş veya giysi şekline ve kullanılacak 
boyama metoduna göre fiksaj boyamadan önce veya sonra uygulanabilir. Fiksaj 
işlemi “kuru ısıtma”, “doymuş buharla buharlama” ve “hidro fiksaj” şeklinde olabilir. 
Kuru ısı fiksajı en yaygın olan fiksaj şeklidir. Geneklikle apre gergefinde 
gerçekleştirilir. Bunlar genellikle sıcak havalı gergeflerdir fakat buhar enjeksiyonlu 
da olabilirler. 
Triasetat fiksajının poliester ve nylon fiksajından farkı, fiksajda ipliklerin çok az 11
çekme meyli göstermesidir. Bu direkt temaslı fiksaj aparatlarının diğer sentetik 
polimer liflerinden çok daha yaygın olarak kullanılabileceğini ifade eder. Bu aparatlar 
ya sıcak silindirlerden ibarettir veya kumaşın sıcak silindirler ve blanket arasından 
geçmesini temin edecek tiptedir. Isıl işlem yani fiksaj koşulları kumaş
konstrüksiyonuna göre değişir, fakat yinede 90 s, 2 dakika süreyle, 190-220°C 
arasında uygulanacak şekilde sınırlandırılmıştır. 
Fiksaj ortamı olarak doymuş buhar, daha çok dokumalar için uygulanır, fakat bazı
tip örgü kumaşlar için de uygulanabilir. Metodun kumaşa uygulanmasında zorluklar 
vardır, bununla beraber, yaş durumda buharlama esnasında liflerin az miktarda uzama 
meyli olduğu gözlenir. Bu sıkı konstrüksiyonlu kumaşlarda buruşma ve kırışmaları
arttırır. Fiksaj koşulları materyalin tipine göre değişir fakat genellikle 20-30 dak. 20-
25 lb/in2 , 120-130°C’da buharlama şeklinde gerçekleştirilir. 
Hidro-fiksaj, kaynama sıcaklığı üzerindeki sıcaklıklarda olan basınçlı boyama 
aparatlarında su kullanılarak yapılır. Çok yaygın değildir. Fakat örneğin, örgü 
kumaştan ibaret levent boyalı perdeliklerde olduğu gibi çoğu kez avantajlı bir 
metoddur. Boyacılara göre buharlı-fiksaj, boyama hızını kuru fiksajın düşürdüğünden 
daha az düşürür. Buna karşılık, kuru fiksajlı boyamaların yaş haslıkları buharlı
fiksajlı boyamalardan hafifçe yüksektir. Çünkü kuru fiksaj boyama hızını düşürür, 
kuru fiksaj koşullarındaki küçük değişiklikler boyama esnasında düzgünsüzlüklere 
sebep olur. Bunun en yaygın örneği “barre” kumaştır. Yalancı bükümlü tekstürize 
iplikler örme kumaş haline getirildiğinde eğer kumaşta düzgünsüzlük gözleniyor ise 
bu düzgün olmayan bir ısıl işlemdir. 
Asetat kumaşlara, gofre ve ısıl fiksaj gibi uygun işlemlerle yıka-giy özellik 
kazandırmak mümkündür. Elde edilen asetat kumaş buruşmaz ve yıkama esnasında 
şeklini iyi muhafaza eder. 
Isıl işlem vasıtasıyla liflerin teknolojik özelliklerindeki gelişmeler liflerin 
kristalinitesinin artması sonucudur, buna ilaveten ısıl işlem eğirme ve dokumanın 
sebep olduğu kumaştaki gerilimleri yok eder. 
Boyamadan sonra uygulanan bir kuru ısıl işlem kumaştaki yaş işlemlerden sonra 
oluşan gerilimleri de dengeleyebilir. Buna ilaveten boyamadan sonra uygulanan bir 
ısıl işlem genellikle boyalı kumaşların yaş haslıklarını da artırır. 
Boyama prosesi esnasında liflerin dış yüzeyinde toplanan boyarmadde partikülleri ısıl işlemin etkisiyle liflerin içine nüfuz ederek tamamen nüfuz etmiş bir boyama 
elde edilir, işlem sonra liflerin kristalinitesini artırır ve boyanın dışarıya nüfuz etmesi 
çok zorlaşır. 
Doymuş buharla 105-130°C'de yapılan ısıl işlem lif için kuru ısıl işlem’den daha 
az etkilidir, yalnız yaş haslığı hafif geliştirir. Boyamadan sonra kuru ısıl işlemin en 
iyi metodu, kumaşın enini kontrol altında tutan iğneli bir apre gergefinden 
geçirilmesidir. Proses verilen bir ende uygun bir besleme ile gerçekleştirilir, işlem 
süresi 180-190°C'de 20-30 saniyedir. Hava sirkülasyonu düşürülür. Birinci bölmede 
hafif buharlama tavsiye edilir. 
Selüloz Asetat Liflerinin Genel Boyama Prensipleri
a) Kullanılan Boya Sınıfları12
Bu liflerin piyasaya girişinden bir kaç yıl sonra lif üreticileri ve boyacılar bunlar için 
uygun boyaları bulmaya çalıştılar. Başlangıçta suda çözünen boyalarla (asit, direkt ve 
bazik) kumaşın çeşitli tekniklerle boyanması esasıyla çalışılmıştır. Daha sonra direkt 
sulu ortamda uygulanabilen metodlar araştırılmıştır. Bunlara en iyi örnek dispers 
boyalarla boyama metodudur. 
Bugün selüloz asetat liflerinin boyanmasında dispers boyalar yaygın olarak 
kullanılır. Yüksek yaş haslığa sahip diğer bir boyama metodu ise küp boyamadır. 
Fakat bugün küp boyalar daha çok baskı tekniğinde kullanılmaktadır. 
b) Boya Sınıfı Seçimi
Boya sınıfı seçiminde gözönüne alınacak hususlar; renk gamı, ışık haslığı, uygulama 
kolaylığı ve ekonomik oluşudur. Asetat liflerinin ticari olarak yaygın olması
nedeniyle, tam bir renk gamı seçimi çok önemlidir. Dispers boyalar parlak renklerin 
ve yeşilimsi mavi renklerin eksik olmasına rağmen geniş bir renk gamına sahiptir. 
Prensip olarak, döşemeliklerde aranan yüksek ışık haslığı dışında asetat liflerinin 
kullanımında aşırı derecede haslık özelliği aranmaz. Liflerin fiziksel özellikleri 
yüksek yıkama sıcaklığına dayanıklı olmasını ve terbiye işlemlerinde yüksek yaş
haslığına sahip olmasını engeller. Küp ve azoik boyalar yüksek yaş haslığa sahip 
olmasına rağmen dispers boyalar iyi ışık haslığına ve orta derecede yaş haslığa 
sahiptir. 
Kolay uygulama ve boya maliyeti birlikte düşünülerek sistemin tüm maliyeti 
tayin edilebilir. Küp boyalar hem oldukça pahalı ve hemde uygulanışı zordur. Azoik 
boyalar ucuz fakat uygulanışı zordur. Dispers boyaların uygulanışı kolay renk verimi 
iyi ve fiyatı ılımlıdır. Dolayısıyla, dispers boyalar uygun görülmekte ve geçmişe bakıldığında da asetat lifleri için dispers boyalar diğer boyalardan daha fazla 
kullanılmaktadır. 
c) Dispers Boyalarla Boyama
Dispers boya terimi temel olarak fazla miktarda suda çözünmeyen, sulu dispersiyon 
ortamında uygulanan ve örneğin selüloz asetat lifleri gibi hidrofobik liflere karşı
substantiviteye sahip olan bir boya olarak tanımlanır. 
Dispers Boyaların özellikleri
Düşük molekül ağırlıklı azo, antrakinon ve difenilamin türevleridir, 
• Yüksek erime noktasına sahip (> 150°C) ve 0.5-2.0 mikron partikül bü- 
yüklüğünde dispersiyon elde etmek için dispergatörlerle birlikte öğütülmüş
kristalin maddeler olup, boya banyosunda stabil durum arzederler, 
• Aromatik ve alifatik –NR2, -NH2, -NHR ve -OH grupları bulunmasına rağmen 
noniyonik yapıdadırlar. 
• Sulu ortamda nisbeten düşük çözünürlüğe, fakat 80°C'da en az 0.1 mg/L 
çözünürlüğe sahiptirler. 
• Asetat liflerinde saf boya doyma derecesi nisbeten yüksek olup, 30-200 mg/g 
lif değerindedir. 
• Boyama işlemi boyunca kimyasal değişme meydana gelmez. 13
Asetatın dispers boyalarla boyanma metodu oldukça basittir. Genellikle, boya 
banyosu boyarmadde ile birlikte yalnız dispergatör içerir ve banyo pH'ını ayarlamak 
için az miktarda asetik asit kullanılır. Bu bakımdan asetatın boyanmasının yıkama 
işleminden farkı sadece uygulama sıcaklığıdır. 
Banyo kompozisyonu her zaman aynıdır. Dispers boyarmaddelerin düzgün 
boyama özelliğinden dolayı 60-70°C'de tatminkar bir boyama elde edilebilir ve 
boyamaların yaş haslıkları sınırlı bir durumdadır. Asetatta yüksek olması gereken, 
yıkama ve ter haslıklarıdır. Bu da asetat için müsaade edilebilen mümkün olduğu 
kadar yüksek sıcaklıklarda optimum çekimi sağlayan dispers boyarmaddelerin seçimi 
ile gerçekleştirilebilir. Özellikle açık jigerler veya haspeller gibi açık boyama 
aparatlarında çalışıldığında, materyalin sıcaklığının materyal banyoya girmeden önce 
banyo sıcaklığından daha düşük olması önemlidir ve bu durum nisbeten yüksek 
sıcaklıklarda boyama yapabilen yaş haslığı yüksek dispers boyarmaddelerin 
kullanılması halinde uygulanır. 
Boyamanın Teorisi
Dispers boyalarla boyama teorisi üzerine çalışma bu tip boyaların ortaya çıkmasıyla 
başlamış ve bugüne kadar süre gelen gelişmelere parelel olarak devam etmiştir. Bu 
teorilerden bazıları dispers boyaların selüloz asetat lifleri içerisinde kolloidal bir 
çözelti oluşturması şeklindedir. Bazıları ise katı çözelti teorisini ileri sürme 
yönündedir. Boya adsorbsiyonu termodinamiği göz önüne alındığında katı çözelti ve 
Langmuir adsorbsiyonu arasında bir benzerlik ileri sürülmüştür. Pratikte boyacılar 
ise, boyama hızının mevcut uygun dispergatör ve sıcaklığa bağlı olduğunu tesbit 
etmişlerdir ki bu da yukarıdaki teorilere uygun düşmektedir. 
Uzun Banyo Oranı ile Boyama
Asetat uzun banyo oranı ile, nötral ve zayıf asitli banyolarda dispergatör ve egalizatör 
(düzgünleştirici) gibi boyama yardımcıları ilave edilerek boyanır. Boyama sıcaklığı, 
örneğin 75 ve 85°C gibi 100°C'ın altındadır. 
Tipik boyama reçetesi aşağıdaki gibi olabilir: 
% x Dispers Boyarmadde 
0.2-2 g/L noniyonik dispergatör (banyo oranına göre) 
0.5 mL/L asetik asit (pH = 6-7), gerekirse boyarmadde daha önce sıcak su ile 
karıştırılıp ve bir elekten süzülerek pH'ı, 6-7 olan banyoya ilave edilir. Sonra 
materyal yaklaşık 40°C'daki banyoya yerleştirilir, banyo sonra yavaş yavaş 75-
80°C'ye ısıtılır ve bu temperatürde boyama yapılır. Boyama süresi parti büyüklüğüne 
ve kullanılan boyama aparatına göre değişir fakat 1 saati geçmemelidir. 
Boyama Yardımcıları
Asetat boyamada önceleri dispergatör, egalizatör, nüfuz edici ve temizleyici madde 
olarak sabun tavsiye edilirdi. Fakat boyama yardımcısı olarak sabunun dezavantajı
alkali banyoda kullanılma zorunluluğu ve asitlere veya sert suya stabil olmaması gibi 
özellikleridir. Sentetik deterjanlar bu yönden sabundan daha üstün özellikler 14
gösterirler. Çünkü bunlar dispers boyaların optimum efekt gösterdiği zayıf asitli veya 
nötral ortamda da kullanılabilirler. 
Boyama çok ince dispers boya partiküllerinin süspansiyon halinde bulunduğu 
sulu ortamda gerçekleştirilir. Eğer boya partikülleri büyük partiküller veya kristalitler 
halinde ise boya çözünme hızı düşük olur ve piyasada bulunan boyaların çoğu için 
kabul edilebilen boyama hızına ancak çok küçük partiküller örneğin bir kaç mikron 
boyutu halinde çözünmeyen boya mevcut ise ulaşılır. Söz konusu bu ince dağılımın 
stabilliği uygun bir emülgatörün mevcudiyeti ile sağlanır. Pratikte hız tarifi ifadesiyle 
ya boyanın çözünme hızı veya alternatif olarak boyanın liflere difuzyon hızı
kastedilmektedir. Her iki durumda da boyacının dikkatini çeken husus temperatür ve 
hızı arttırıcı etkenlerdir. Daha fazla dispergatör ilave ederek bazı boyaların lifler 
tarafından alınmasını önlemek mümkündür. Fakat dispersiyon durumu, boya 
üreticileri tarafından boyacıya sunulan boyarmaddelerin içinde bulunan dispergatörün 
miktarı ve tipi bilinerek optimum koşullar sağlanmalıdır. 
Boyama pH’ı
Boyamada yumuşak su kullanılması tavsiye edilir ve suyun pH'ı kontrol edilmelidir. 
Normal koşullar altında en iyi boyama nötral veya zayıf asitli ortamda yapılır. Eğer 
kullanılan su kalevi ise asetik asitle nötralize edilmelidir. Bir &ccedi