Kilolu kadın olmak, mutsuzluktur. Melike Çarpatan (32) da genç, güzel bir büyük beden kadın. Ama mutlu ve özgüvenli!.. Açtığı internet sitesi dolabimiseviyorum.com'da pek çok kadına stil danışmanlığı yapıyor, tekstilci olmanın avantajıyla tasarımlarını satıyor
Geçenlerde kendi gibi büyük beden olan dünyanın en ünlü 12 blogger’ı ile birlikte İtalya-Milano’daki bir davete katıldı, kendisi de tasarımları da dünya çapında sükse yaptı. Melike Hanım’dan büyük beden sıkıntılarını, ‘buna rağmen’ şık giyinmenin sırlarını öğrendik.
Röportaj: Betül ARK
Nasıldı moda konusunda dünyanın en ünlü moda blogger’ları ile bir arada olmak?
Dünya çapındaki bu organizasyona beni de çağırdıkları zaman o kadar mutlu oldum ki; anlatamam. Müthiş bir deneyimdi. Gurur duydum kendimle... Dünyanın dört bir yanından gelen 12 büyük beden kadın; giyimle ve makyajla ne kadar güzel olduğunu gösterdi. Ben 44 bedenim, bazen 46 giyiyorum ama orada 56, hatta 60 beden giyen kadınlar vardı. Bir görseniz nasıl güzeller!.. Ne kadar kilolu olursan ol, havalı ve seksi olabilirsin...
Bizde nasıl durum?
Türkiye’de kadınların yüzde 47’si büyük beden. Ötekileştirmeden yakınıyor, markaların kreasyonları çok dar olduğu için giyecek kıyafet bulamıyorlar. Ben de büyük beden biri olarak bunun sıkıntısını yaşadım. Ama ben sadece büyük beden blogger’ı değilim. Stil danışmanı ve tasarımcıyım. 2012 yılında kurduğum blog’um çok aktif, takipçilerim durmadan artıyor.
Böyle mi hayata geçti ‘dolabimiseviyorum.com’?
Evet. Önce sadece büyük beden kadının giyeceği ve kullanacağı şeyleri paylaşıyordum. İnternetten buluyor, ‘bu pantolona bu çanta gider’ diye yazıyordum. Sürekli sorular gelirken “Bu kıyafetleri nerden bulacağız?” demeye başladılar. İşte o zaman kendi markamı yarattım. Markamın adı ‘Blacviola’.
‘Kilolu kadının nasıl rahat edeceğini bilirim’
Neler bulabiliyorlar sitenizde?
Bu site, büyük beden kadınlar için Türkiye’nin ilk özel alışveriş kulübü. Kadınlar; yaşamın farklı alanlarında, modaya uygun giyinmek için gereken şık giysileri, çeşitli kombinler halinde bulabiliyorlar sitede. Tarz önerileri, trendler, renklerin kullanımı, ünlü tasarımcıların büyük beden yorumları, stil danışmanlığı gibi bölümler var. Bir gardropta olması gereken, hayat kurtaran parçaları tasarlıyorum. En önemlisi; kadının nasıl rahat edeceğini biliyorum. Tasarladığım pantolonun beli lastikli değildir, çünkü öylesi psikolojik açıdan iyi gelmiyor kadına. Lastiği, arkaya, görünmeyen bir bölüme koyuyorum. Kamuflaj çok önemli. Kadın kendini rahat ve güvende hissetmeli. Renk tercihleri olabilmeli ayrıca. Kilolu insan kendini grilere, siyahlara mahkum ediyor. Yok öyle bir şey. Herkes renkli giyinme özgürlüğüne sahip olabilmeli.
‘Dolabımıseviyorum’ ismi nereden aklına geldi?
Bedeni ne olursa olsun tüm kadınlar genel olarak gardırobundan memnun değildir! Büyük beden kadın ise daha mutsuzdur ve bu durum tüm hayatını etkiler. Oysa her kadın giydiği kıyafetten mutlu olmalı. Bütün kadınlar daha yataktayken o gün ne giyeceğini düşünmeye başlar. Bulamazsa yataktan kalkmak istemez. Ama kafasında kurduğu kombinasyon içine sinmişse, yataktan daha farklı bir enerjiyle kalkar. Gardırobun önünde geçirilen saatler, giyecek bir şeyi olmadığını düşünen, hatta ağlayan kadın tipleri... Bunların öyle çok örneği var ki; şaşarsınız. Kadın, kıyafet bulamaz, bulduğunda da birkaç rengini birden alır. Gardırobun hayatımızdaki önemini anlatmak istiyorum ben. Dolabımızı sevelim! O zaman özgüvenimiz artar, hayata bakışımız değişir. Büyük beden kadın giyinmiyor, örtünüyor. Yanlış. Bizim de herkes gibi giyinmeye hakkımız var.
Yabancılarda durum ne?
Moda neyse onu giyiyorlar. Özgürce, hiç korkmadan... Darsa dar, pileli ise pileli... Çok rahatlar. “Karnım çıktı, kalçam büyük, dekoltem fazla” gibi şeyler onlar için engel değil. Yurt dışındaki bloggerlarda da böylesi takıntılar yok. Kendileriyle barışıklar. Ve artık idol olmuşlar. Kadınlar, onların kıyafetlerini giymek istiyor.
Sen ne düşünüyorsun bu konuda?
Ben biraz daha vücuda göre giyinme taraftarıyım. Trend neyse giy, modayı takip et, hangi renk modaysa onu al ama vücudunu tanıyarak seçimini yap. Karnın varsa saklayacak kıyafetler giymelisin, nokta. En önemlisi kendine güveneceksin. Özellikle de kadın olarak. Biz Türkiye’de çok fazla şeyin üstesinden gelebilen, muhteşem kadınlarız. Bir yandan eve bakan, diğer yanda çocuğuyla ilgilenen, kısacası her tarafa yetişen, güçlü kadınlarız. O yüzden kendimize güvenmeliyiz.
Bu siteyle neyi amaçlıyorsun?
Büyük beden kadınların sesi olmak istiyorum. Amacım ‘Büyük Beden Hareketi’ yaratmak. Bizimle ilgili farkındalığı arttırmak... Bize göre koleksiyonlar yapılsın. Mesela soyunma kabinlerinde üç tane fazla askı asmak için kabinlerden çalmasınlar! Kadın, orada rahat hareket edemez. Ayrıca, kabinlerde ayna olsun. Kadın kabinden çıkıp kendini teşhir etmek istemeyebilir. Ayna olmadığında mecburen dışarı çıkıyor ve ezik oluyor. Ve tezgahtarlar! Büyük beden bir reyonda incecik kızlar olmamalı... Hele hele şişman müşteriye yan gözle bakmamalı. Bunlar ufak ama önemli ayrıntılar.
Sitede yazıştığın okurlardan seni çok etkileyen biri oldu mu?
Kilolu olduğu için çocuğunun veli toplantısına gidemeyen biri beni çok etkilemişti. Çocuğunun bile ondan rahatsız olduğunu düşünüyordu. Günlerce yazıştık. Bir de 22 yaşında bir genç kız “Sayende hayatımda ilk kez pembe bir kotum oldu” demişti, gözlerim dolmuştu.
'5 yaşımdan beri kiloluyum'
Modaya merakın nereden geliyor?
Modaya tutkum hep vardı. 5 yaşımdan itibaren kiloluydum. Ailem de büyük beden... Onların da alışverişi sıkıntılı olurdu. Paramız vardı, istediğimiz hiçbir şeyi bulamazdık. Mecburen terziye giderdik. Alışveriş zevkini terzide gidermeye çalışmak acı veriyordu bana! Annem de hep mutsuzdu. İstedim ki hem annem mutlu olsun hem de ben giyineyim.
Annen mutlu mu şimdi?
Mutlu, dolabını seviyor! Tasarım mezunu olduğum ve yıllarca tekstil okuyup o alanda çalıştığım için onu yönlendiriyorum.
(13.10.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )