Ayakkabıdan elbiseye, takıdan gözlüğe, saate kadar birçok giyim markası ürettikleri yeni ürünlerini kullanıcı kitlesine defileler, reklamlar ve haberlerle duyuruyor. Her yıl giysi ve takıda modacıların tavsiyelerini dikkate alanların sayısı azımsanmayacak ölçülerde.
Bunların içerisinde bir kesim var ki; modadan yaşları küçük olduğu için anlamıyorlar ama onların hayal dünyasını seyrettikleri çizgi filmlerde yer alan karakterler süslüyor. Evet, çocuklardan bahsediyoruz; tüketimde büyük bir ağırlığı olan çocuklar, modayı henüz anlamıyor olabilirler ama hayallerini süsleyen bir kahramanın resmini giysi veya ayakkabı üzerinde gördüklerinden tercihleri belli oluyor.
Çocuk tüketicilerin gücünü bilen dünyanın ünlü karakterleri ya da markaları da her sektöre lisans haklarını kiralayarak markalara ve marka olma yolundaki şirketlere imajlarını pazarlıyor. Kırtasiyeden oyuncağa, mobilyadan ev tekstiline, giyimden gıdaya kadar her sektördeki ürünlere çizgi karakterlerin ve çocuk kahramanlarının lisansı alınarak dev bir pazar oluşuyor. İçinde bulunduğumuz yüzyıl içerisinde, insanlar artık gereksinimlerini duyguları ile birleştirip ürünler arasındaki tercihlerini bu yönde yapıyor. Binlerce ürün arasında tüketici, kendine duygu olarak en yakın hissettiğine yöneliyor. Sinema veya televizyonda izlenen filmlerden sonra markalar ve tüketiciler arasında bir sevgi bağı oluşuyor. Ardından bu tüketime, pazara dönüşüyor.
Dünya çapında yapılan araştırmalar, artık çocukların yaşlarının üzerinde yetişkin bir insan gibi davrandığını gösteriyor. Çocukların tüketimleri sadece gıda ve oyuncak sektörü ile sınırlı değil. Teknoloji ve giyim sektöründe de ciddi harcamalarda bulunan çocuklar, yapıları gereği haz merkezli seçimler yapıyor. Bu tercihleri çoğu zaman reklamlar, çizgi filmler veya idol haline getirdikleri karakter veya markalar yönlendiriyor.
Diğer taraftan moda, büyüklerin dünyasında olduğu gibi tüketimde çocuklar için de yönlendirici önemli bir unsur. Çocukların moda ile olan ilişkilerini daha çok çizgi film karakterleri, müzik grupları, sinema filmleri ve oyuncak karakterler belirliyor. Çocuklar kıyafetleri genellikle uzun vadeli olarak kullanılmıyor. Tabii bunda gelişimlerinin hızlı yaşanması da etkili. Diğer taraftan kendine ait gardırobu olan bir çocuk her gün yeni şeyler beğeniyor ve bunları almak istiyor. Özellikle kız çocuklarının alışveriş tutkusu yetişkinleri aratmıyor. Tercih edilen bu markalar arasında başı çekenler arasında Barbie ve Hot Wheels, Winx, Örümcek Adam, Pokemon gibi kahramanlar yer alıyor. Türkiye pazarına Barbie ve Hot Wheels markalarını sunan MSL Ayakkabı'nın Pazarlama Grup Koordinatörü Yasemin Bektaş, "Barbie pazarlama stratejisi yoğun olarak televizyon reklamlarına dayanıyor. Barbie, uzun zamandan beri birçok başka oyuncak tarafından kopyalanan ilk oyuncaklardan biri oldu. Bugün Barbie bebek yılda 1,9 milyar dolarlık bir endüstri. Her saniyede 3 Barbie bebek satılmakta. Birçok kız çocuğu tarafından örnek alınan bir karakter, hatta idol haline geldi Barbie. Barbie kızı olmak için bu marka altında yer alan ürünler özellikle tercih ediliyor. Ortaklarımızdan Siport tasarımlarıyla çocuklara hitap ederken, ortopedi olma konusunda gösterdiği hassasiyetle aileleri de doğru ayakkabıya yönlendirmeye çalışıyor. Hot Wheels için de benzer bir tablo söz konusu. Yapılan tespitlere göre, saniyede 10 Hot Wheels oyuncak satılmakta. Dinamik ve hızlı konseptine sahip Hot Wheels ayakkabılarımızda çocuklarının ilgisini çekebilecek bir model bulunmakta. Marka bilinirliklerine bakıldığında yüzde 98 gibi bir orana sahip oluyoruz." dedi.
