Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

Çorapçılar Derneği ile söyleşinin tadı...

 

Çorapçılar Derneği ile söyleşinin tadı...

 

Gazeteleri günlük haberlerle donatma zorunda olanlarla ile bizim gibi ince ayrıntı gözleme gayretinde olanların bakış açıları, yaratmak istedikleri sonuçlar çelişebilir... Değişik üretim alanlarındaki insanlarla yapılan söyleşilerde günlük sorumlulukları olan arkadaşlar yıllık cirolar, yaratılan istihdam, ihracattaki artış, kaç ülkeye ihracat yapıldığı, açılan ve kapanan firma sayısı, ihraç edilen ülke sayısı, çarpıcı büyüme rakamları gibi güncel kültürün verileri önemli... Bizler ise belli zaman kesitlerinin sonuçlarını yansıtan verilerden çok, değişik çıkarların kutsal şalları altında saklanan eğilimler ilgilendiriyor.

"Keçi can derdinde, kasap et derdinde" diyen atasözünün işaret ettiği gibi... Ayrıntıda saklanan şeytanı yakalama çabamız, özü olmayan bir  "ilkel aykırılık" anlayışından değil, yaşamı yönlendiren  "eğilimleri yakalama özeninden" beslenir.
 
Genellikle sorduğumuz sorular şöyle:

*Sabit ve değişken giderlerinizin payı nedir?  
*Sipariş boylarınız kısalıyor mu, uzuyor mu? 
*Makine-donanım seçimini nasıl yapıyorsunuz? 
*Makine-donanım yatırımı yaparken "sözleşme imzalama"  konusunda özen gösteriyor musunuz?  
*Standart üretim mi yapıyorsunuz, butik karakterde üretim mi? 
*İş süreçlerinizde hızlanmayı analiz ediyor musunuz?
*İşgücü profillerinizde değişme ne yönde gelişiyor?
*İşgücü dönüşüm hızı ne, geleceği yatırım yapmanızı ne ölçüde etkiliyor?
*Erişebilir ölçeğe sahip olduğunuza inanıyor musunuz?
*İşyerini yönetirken alışkanlıkları kırıp, analizle yönetim yapma aşamasına geldiniz mi?
*Çok-odaklı üretim aşamasına geldiniz mi? Çok-kültürlü yönetim için hazır mısınız?
*Sektörünüzde başarısız olmuş, damdan düşmüş olanları izliyor ve değerlendiriyor musunuz?
*İş alanınızı gözden geçirip, geri çekilme, odak değiştirme ya da tasfiye planı hazırlıyor musunuz?
*Dönüşüm maliyetleri ile işlem maliyetlerindeki gelişmeleri izliyor; nedenleri hakkında net bir fikre ulaşabiliyor musunuz?
*Vb.  onlarcası...

Küresel rekabet zorluyor

Çorapçılar Derneği Başkanı Hüseyin Öztürk, yardımcısı Bülent İyikülâh, eğitim sorumlusu Ceyda Özdoğancı ve halkla ilişkilerden sorumlu Abbas Özpınar'la yaptığımız söyleşide farklı bir tat aldığımı itiraf etmeliyim. Bu tadı almanın nedenlerini birkaç başlık altında aktarabilirim.

Öncelikle alışkanlıktan analize geçme çabaları, yapıyı, işlevi kültürü sorgulama özgüvenleri ilgimi çekiyor.
 
İkincisi, dönüşüm ve işlem maliyetlerini izlemeye dönük arayışlarını önemsiyorum.

Üçüncüsü, bir araya gelmeleri, işbirliğinin ve ortak aklın gereğine içtenlikle inanmış olmaları saygımı artırıyor.

Çorap piyasalarında ülkemiz üreticilerinin önemli bir yeri var. Piyasa,   üreticilerimizi standart üretimden butik üretime geçiş yapmaya zorluyor; ayakta duranın gereği olarak üretim bu ihtiyaca göre yapılanıyor.

İtalya bizden daha az satış yapıyor ama, geliri bizden yüksek. Bu bizim nereye gitmemiz gerektiğinin de göstergesi.

Dünya ihracatında ikinci, üretimde üçüncü ülke konumundayız. Çorap üretiminde yerimiz kimsenin görmezden gelemeyeceği kadar önemli... Sektörün sorunları bu ülkedeki herkesi ilgilendirmeli.

Sektörün ipliği net ve brüt fiyatlandırma konusunda sorunları var. Üreticiler net fiyatlama yapılmasını, yasaların bunu emrettiğini söylüyor. Gözetim ve denetim sorumluluğu olanların gereğini yapmaları, en azından ülke geleceğine saygılarının bir gereği.

Dernek yöneticileri kalifiye işgücü sorununun altın çiziyor; ülke genelinin bu bir numaralı sorununa kamu yönetimi ve girişimcilerin birlikte çözüm üretmeleri için çağrı yapıyor.  Çağrıya kulak tıkamak, ortak geleceğimizi yaratmaya saygısızlık olur.

Çorap köy

Sektörde kümelenme deneyimleri var; gönüllü katılımla bunların daha ileri boyutlara taşınması için fikri hazırlıklar yapılıyor.  Etkin sonuçlar alınabilmesi için kendi aralarında iletişim ve güven yaratmanın gereği üzerinde özellikle duruluyor. Sistemin, ekonominin temel aktörleri olan siyasi iradenin, kamu bürokrasisinin, sivil inisiyatiflerin de üzerlerine düşeni yapması gerek.

Sinerjik işbirliği yaratmak için "Çorap Köy"  projesi üzerinde çalışılıyor.

Toplam maliyetler arasında işgücü maliyetinin yüzde 30'ları aştığı, sektörün emek-yoğun karakterinin göz önüne alınması isteniyor. Bu masum isteğin arkasında durmanın herhangi bir sakıncası olabilir mi?

Dernek yöneticileri bütün isteklerini devletin sırtına atıp rahatlayan takımından değil... Bir araya gelme çabalarını daha ileri boyutlara götürme sorumluluğunun bilincinde. Bu nedenle daha çok tartışmanın, birbirini anlamada netlik kazanmanın önemi vurgulanıyor. 

İş esnekliği konusunda rakiplerin düzeyini yakalamak gerektiği özellikle belirtiliyor.

Bilinçli üretim, bilinçli işçilik, bilinçli alım ve satım aşamasına geçmek gerekiyor.

Enerji maliyeti, kıdem tazminatı, resmi tatil düzenlemeleri gibi rakiplere göre ek maliyet getiren ince ayrıntılara özen gösterilmesi için çağrı yapılıyor.

Küresel rekabet zorluyor. Çorapçılar da  "zaruretin maharet yaratması" için önce kendilerine düşen görevler üzerine odaklanıyor; başkalarından beklentilerini daha arka plana atıyorlar. Bu önemli zihniyet değişikliği az şey değil, o nedenle kendileri ile konuşmanın tadı farklı oluyor.

DR.RÜŞTÜ BOZKURT