Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

ÇÖZGÜLÜ ÖRMECİLİKTE İPLİK DEĞİŞKENLERİ KONUSUNDA GÖRÜŞ VE DEĞERLENDİRMELER

 

GİRİŞ
İşlevsel bir ürün olarak tekstil, diğer endüstriyel ürünlerle karşılaştırıldığında en fazla estetik özellik taşıyan üründür. Hayatımızın her alanında kullandığımız tekstil ürünleri,varoluştan bu yana örtünme, barınma gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmamış, aynı zamanda estetiğin, gündelik hayatımızdaki en önemli göstergesi olmuştur. Herkes giydiği kıyafetin, evine aldığı perdenin renklerini, desenini, formunu, kendi karakterine, beğenisine ve yaşam tarzına uydurmaya çalışır. Bütün bunlar bir ihtiyacı karşılamaktan öte, her insanın yapısında olan estetik arayışının göstergeleridir. “Diğer endüstriyel ürünlerden farklı olarak tekstilin, kişinin seçimleri ve zevkini yansıtması açısından bireysel bir yanı vardır. Yani bir anlamda kişinin kendini ifade etme biçimlerinden biri haline gelmiştir.”1
Prof. Sümer Saldıray’a göre; Tekstil tasarımı, hayal edilen imgenin işlevsel nitelikte ve estetik değere sahip olan bir ürüne dönüşmesi sürecinde, kumaşı meydana getiren birçok işlemin, doğru ve yerinde kullanılması sanatıdır. Tasarım; yararlı, çoğaltılabilir, özgün bir üründür. Tasarımcı özgün üretim yapandır. Sanatsal yaratıcılığını çağdaş teknikle birleştirendir. Ürün tasarlanırken iplik, kumaş, boya gibi malzemeler ve dokuma, örme, dikiş ve baskı makineleri gibi araçlar kullanılır. Tasarımcı malzeme ve araçlarını ne kadar iyi tanırsa Hayal ettiği imgeye o kadar kolay ulaşılabilir. 
İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan tekstilin üretim yöntemlerinden biri olan örmecilik, kolay uygulanabilirliği sayesinde asırlar boyu gelişerek ve yayılarak varlığını sürdürmüştür. İnsanların giyinme, örtünme ihtiyaçlarını karşılamasının yanı sıra duyguların,düşüncelerin, dileklerin aktarıldığı bir el sanatı olarak da değerlendirilmiştir. Endüstri devrimiyle birlikte yüksek miktarda üretim yapabilen örme makinelerinin geliştirilmesi sayesinde örmecilik, hemen her alanda kullanılan tekstil ürünlerinin imal edilebildiği önemli bir üretim alanı haline gelmiştir. 
Zaman içinde birçok farklı örme tekniği geliştirilmiştir. Bu teknikler atkılı örme ve çözgülü örme olmak üzere iki ana grup altında sınıflandırılmaktadır. Çözgülü örmecilik sürekli olarak yenilenen ve gelişen bir makine teknolojisine sahiptir. Bu sayede çuvaldan çoraba çok geniş bir ürün yelpazesi sunulabilmektedir. Bu kadar geniş kullanım alanlarına hitap etmesine rağmen, dünya çapında çözgülü örmeciliğin tasarım açısından ele alındığı akademik 
çalışmaların sayısı oldukça azdır. Öte yandan çözgülü örmecilik, sunduğu olanakların zenginliğine rağmen tasarımcılar tarafından az bilinen bir alan olması sebebiyle de akademik çalışmalar için önemli bir araştırma sahasıdır. Bu alanda yapılacak akademik araştırmalar konunun bilinirliğini arttırmakta faydalı olacaktır. 
Bu makale sınırları içinde çözgülü örmecilikte görselliğe etki eden tasarım değişkenlerinden biri olarak iplik değişkeni ele alınmıştır. 
İplik değişkeninin kumaş üzerindeki görsel etkilerini tespit etmek, sınıflandırmak ve değerlendirmek amacıyla, çözgülü örme üretimi yapan firmalarda çeşitli uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Uygulamalarda aynı örgü yapısına, ilmek sıklığına ve desene sahip kumaş yapıları tercih edilmiştir. Kumaş yapılarında çeşitli iplikler her defasında sadece bir fark uygulanarak denemeler yapılmıştır. Aynı ipliğin sadece kullanım oranı, sadece inceliği veya 
sadece rengi değiştirilerek elde edilen yeni örnekler, tasarım açısından görsel olarak değerlendirilmiştir. Denemeler sonucunda ipliklerde uygulanan değişikliklerin kumaşta görsel veya fiziksel olarak belirgin farklar meydana getirdiği tespit edilmiştir. 
Bu makalede çözgülü örmecilikte ipliğin farklı kullanımlarıyla elde edilen görsel ve fiziksel farklılıklar ele alınmaktadır. Konunun daha açık bir şekilde anlaşılabilmesi için çözgülü örmecilik hakkında temel teknik bilgilere yer verilmiş, çözgülü örmeciliğin tarihçesi ve gelişimi hakkında detaylı bilgiye gerek duyulmamıştır. Makalenin, çözgülü örme 
makinelerinde uygulanmak üzere tasarlanacak bir üründe, ipliğin bir tasarım değişkeni olarak ne şekilde değerlendirilebileceği konusunda fikir vermesi açısından önem taşıdığı düşünülmektedir.
Çalışma kapsamında ulusal ve uluslararası yayınlar taranmış, çözgülü örmeciliğin sanatsal yaratıcılık, estetik bakış, görsel algılama açısından değerlendirildiği akademik çalışmalara rastlanmamıştır. Bu nedenle bu makalenin çözgülü örmeciliğe görsel sanatlar bakış açısıyla yaklaşılan ilk örnek olduğunu belirtebiliriz. 
1. Çözgülü Örme
Çözgülü örmecilik, örgü yapıları, ilmek sıklığı, renk, ölçü gibi birçok değişkeni içinde barındıran bir kumaş üretim tekniğidir. Kumaşın üretileceği makinenin özellikleri,tasarımcının ürün oluştururken kullanabileceği seçeneklerde belirleyici olmaktadır. 
Kumaştaki ilmek sıklığı, desenin kaç farklı hareketle oluşturulabileceği gibi üretim değişkenleri, makinenin kapasitesine bağlıdır.
Tasarımcı, kumaşın kullanım alanı doğrultusunda hangi değişkenlerin ne şekilde uygulanacağına karar vermelidir. Tasarlanacak kumaşın kullanım yeri, kullanılacağı mevsim,pazara sunulacağı dönemde geçerli olacak moda renkler gibi unsurlar, bu değişkenlerin seçiminde belirleyici olmaktadır. Tasarım yöntemleri açısından çözgülü örmeciliği ele 
alındımızda birçok değişkenden söz edebiliriz. Bu değişkenler Başak Özkendirci tarafından;malzeme, örgü, ilmek sıklığı ve teknik değişkenler olarak sınıflandırılmıştır.2
Çözgülü örme makineleri trikot (çözgülü örme otomatı) ve raşel olarak iki ana grupta incelenmektedir. Bu gruplar da kendi arasında bir inch’deki (2,54cm) iğne sayılarına ve ürün tiplerine göre sınıflandırılır. Çözgülü örmecilikte, iplikler makineye dikey olarak beslenmektedir. Makine enince sıralanmış olan yüzlerce iğnenin her biri, en az bir çözgü ipliği 
ile beslenir. Makineyi besleyen ipliklerin çözgü yönünde kullanılması, üretim esnasında ipliğin daha çok sürtünme ve gerilmeye maruz kalmasına neden olmaktadır. Bu durum çözgü yönünde kullanılacak iplik seçeneklerini kısıtlamaktadır. Örneğin atkılı örmecilikte kullanılan tüylü iplikler veya dokumada atkı ipliği olarak kullanılan fantezi iplikler bu üretim yönteminde çözgü ipliği olarak kullanılamamaktadır. İplikleri yatay düzlemde ilmeklerin arasında kalacak ve ilmek oluşturmayacak şekilde yerleştirebilen özel çözgülü örme makineleri geliştirilmiştir. 
Samuel Raz’a göre; Bu sayede çözgülü örmede kullanılmaya uygun olmayan ipliklerin de kumaş üretiminde kullanılması sağlanmıştır.3
Çözgülü örme kumaş yapısı ilmeklerden ve bunları birbirine bağlayan alt yatırım hareketlerinden oluşur. İpliğin iğneye verilmesi işlemine yatırım hareketi (lapping) adı verilir. 
İlmeği oluşturan ipliğin, ilmeğin baş kısmında yaptığı kavis ile ayak kısmında yaptığı kavis aynı yönde ise, oluşan ilmek açık ilmek (Çizim1B) olarak adlandırılır. Eğer bu iki kavisin yönü farklı ise oluşan ilmek kapalı ilmektir (Çizim 1A). 
Metin Yüksek; Çözgü ipliğinin iğne etrafında dolaşarak ilmeğin baş kısmını meydana getirdiği yatırım hareketine üst yatırım hareketi (overlap), ipliğin iğneler arasında gezinerek ilmeğin bacak kısımlarını oluşturduğu yatırım hareketine ise alt yatırım hareketi (underlap) adı verildiğini belirtmektedir.
Raşel ve trikot makinelerinin çalışma ilkeleri aynıdır. Daha açık bir ifadeyle iki makine tipinde de, her bir iğne çözgü ipliği taşıyan bir kılavuz çubuğundan beslenir. “Çözgülü örmede iğnelerin hepsi aynı anda yukarı aşağı doğru hareket eder. Kılavuzlar desen ünitesinden aldıkları hareketle, taşıdıkları iplikleri iğnelerin arasında dolaştırır. Aynı kılavuz rayında bulunan tüm çözgü iplikleri aynı anda, aynı hareketi yapar.”6
Trikot makinelerinin üretim kapasitesi raşel makinelerine kıyasla oldukça yüksektir.Trikot makinelerinde kumaş, dikey konumdaki iğnelere dik açılı olarak çekilir. İlmek yapısı,çözgü ipliklerinin sağa- sola hareketleriyle gerçekleşir. İlmek ilk sırada bir iğne üzerinde oluştuktan sonra, bu ilmeği oluşturan çözgü ipliği, ikinci sırada, komşu iğneye taşınır ve ikinci ilmek komşu iğne üzerinde oluşur. Trikot örme makinelerinde üretilen kumaşlar, Raşel örme 
makinelerinde üretilen kumaşlara oranla daha esnek yapıdadır. 
Raşel makinelerinde iki tip kılavuz rayı vardır. Bunlardan biri zemini meydana getiren ipliklere hareket verirken diğeri deseni meydana getiren ipliklere hareket verir. Bu kılavuz rayları; zemin kılavuz rayları ve desen kılavuz rayları olarak gruplandırılır. Desen kılavuz rayları, taşıdıkları iplikleri zincir örgü sütunları arasında gezdirir. Çizim 3’de görüldüğü üzere trikot ve raşel makinelerinde oluşturulan ilmek yapıları farklılık gösterir.
 
2. Çözgülü örmecilikte bir tasarım değişkeni olarak iplik 
2.1. İpliğin tasarımcıya sunduğu seçenekler ve bu seçeneklerin kumaş üzerindeki etkileri
Çözgülü örme kumaş tasarımına etki eden iplik özellikleri genel başlıklarıyla aşağıdaki gibi ele alınmıştır:
1-İpliğin hammaddesi (kalitesi): Pamuk, keten, yün, polyester, naylon gibi birbirinden farklı fiziksel özelliklere sahip hammaddelerle üretilen iplikler ifade edilirken kalite terimi kullanılmaktadır. Bir kumaşın tasarımında tek bir kalitede iplik kullanılabildiği gibi çeşitli iplik kaliteleri birarada kullanılabilmektedir. Böylece bir çok seçenek ortaya çıkmaktadır.
2- İpliğin rengi: ‘Kumaş tasarımında tek bir iplik kalitesinin renkleriyle desenlendirme yapılabildiği gibi, polyester ve katyonik gibi farklı boyama derecelerine sahip ipliklerin birlikte örüldükten sonra boyanmasıyla da renk çeşitliliği elde edilebilmektedir.’8
Böylece birçok renk seçeneği ortaya çıkmaktadır. Tasarıma bağlı olarak makinenin farklı alanlarda farklı renklerde 
ipliklerle beslenmesi de renk kullanımı için tercih edilen yöntemlerden biridir.
 
Fotoğraf 5 Jakarlı raşel örme makinesinde, ince ve kalın iki iplikle oluşturulan hacimli desen.
(Kaynak: 28235-1 kodlu perdelik kumaş örneği, Aydın Örme San.Tic.A.Ş. İstanbul, 2009).
4- İpliğin parlaklığı : Mat, yarı mat ve parlak gibi farklı ışık yansıtma değerlerine sahip iplikler birarada kullanılarak görsel değişiklikler elde edilebilmektedir. 
5- İpliğin dokusu: Aynı hammadde ile üretilmiş, aynı kalınlıkta olan ipliklerde bile üretiliş teknikleri veya bitim işlemleri dolayısıyla farklı dokusal özellikler elde edilebilmektedir. Kesik elyaflı, puntalı veya yüksek bükümlü iplikler birbirinden farklı dokusal özellikler göstermektedir. İpliğin dokusu kumaş tasarımında hem estetik hem de işlevsel seçenekler sunabilmektedir. 
6- İpliğin esnekliği: Kumaş tasarımında fiziksel ve görsel beklentiler doğrultusunda esnek iplikler kullanılmaktadır. Kumaşta istenen esneklik değeri, esnek ipliğin kullanım miktarı ile düzenlenebileceği gibi, ipliğin esneklik kapasitesiyle de elde edilebilmektedir. 
Uygulamalar neticesinde elde edilen kumaşlar birbirleriyle karşılaştırılarak aralarındaki farklar tasarım açısından değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler laboratuar ortamında yapılmamıştır ve tamamen duyular aracılığıyla tespit edilmişlerdir. Bu nedenle değerlendirmelerde ve tablolarda yer alan bilgiler, duyumsal, estetik, görsel değerlendirmelere dayalıdır. Makalenin amacı da bilimsel veriler elde etmek değil, tasarım açısından ne gibi görsel farklılıklar elde edilebileceğine dair fikirlerin oluşturulabilmektir. 
Karşılaştırılmak üzere örnekler oluşturulurken incelik, elastikiyet, kullanım miktarı dikkate alınarak çok sayıda deneme yapılmıştır. Elde edilen kumaşlar arasından, makalenin amacını en belirgin şekilde yansıtacağı düşünülen örnekler seçilmiştir. Karşılaştırmalar esnasında aralarındaki farklar belirgin olarak tespit edilemeyen örnekler değerlendirmeye alınmamıştır.
Aşağıdaki örneklerde, E14 R Müster Pres çözgülü örme makinesinde, kesik baskı tekniği kullanılarak, 40 mayda, aynı örgü yapısında, farklı ipliklerle gerçekleştirilmiş tasarımlar görülmektedir. Res.6 Örnek kumaş A’da 20/1 pamuk iplik, örnek kumaş B’de 150 den. ham düz hacimsiz iplik (fdy), örnek kumaş C’de 150 den. ve 300 den. polyester kesik elyaf iplik, örnek kumaş D’de 150 den. üç farklı renkte polyester kesik elyaf iplik kullanılmıştır. 
*Piezo jakarlı raşel makineleri yüzlerce farklı örgü bileşimi sunmaktadır. Örgüler tek tek adlandırılamadığı için makalede yer alan tablolarda örgü yapıları harflerle ifade edilmiştir
A kumaşı, yarı geçirgen ve ince bir yapı sergilemektedir. Hafif, dökümlü ve yumuşaktır. Geniş gözeneklere sahiptir. Hammaddesinin pamuk olması ve geniş gözenekli yapısı nedeniyle hava geçirgenliğinin yüksek olduğu izlenimini vermektedir. Motiflerin konturları belirgindir ve ilmek hareketleri desene bir tasarım unsuru olarak katkı sağlamaktadır. Kumaşın yapısı hacimsizdir. İnce ve gözenekli olması kumaşa yarı transparan bir görünüm sağlamaktadır. Bu özellikleriyle yazlık dış giyim ürünlerinin üretiminde kullanılması uygun görülmektedir. 
B kumaşı, A kumaşına göre oldukça kapalı bir yapıdadır. Motiflerin konturları belirsizleşmiş gözenekleri küçülmüştür. A kumaşında görülen yarı transparan görünüm etkisini yitirmiştir. İlmek hareketleri belirgin değildir ve motifler A kumaşına göre daha bütünsel algılanmaktadır. İpliğin kalınlaşması ile kumaş da kalınlaşmış, gramajı atmış dökümü 
azalmıştır. Dokusu sert ve pütürlüdür. Gözeneklerinin küçüklüğü ve kumaşın kalınlığı A kumaşına oranla ısı tutma kabiliyetinin daha yüksek olduğu izlenimini vermektedir. Kumaş bu özellikleri doğrultusunda kışlık dış giyim için uygun görülmektedir. 
C kumaşında desen bantlarını oluşturan kılavuz rayları, farklı kalınlıkta ipliklerle beslenmiş, kalın ipliğin kullanıldığı bantlarda iplik yoğunluğunun artması motife boyut kazandırmıştır. Motiflerin hacim kazandığı ve aynı oranda küçüldüğü dikkat çekmektedir. 
Motif konturları tamamen kaybolmasına rağmen oluşan hacimsel hareketler sayesinde motifler algılanabilmektedir. İnce ipliğin kullanıldığı bantlarda motif konturları belirgindir. A ve B kumaşlarına göre daha küçük gözeneklere sahip olması nedeniyle hava ve ısı geçirgenliğinin daha düşük olduğu düşünülebilir. Dış giyimde dört mevsim için 
kullanılabilecek niteliklere sahip bir kumaştır. 
D kumaşında aynı kalınlıkta üç değişik renkte ipliğin kullanılması, motifleri ortaya çıkartmıştır. Konturların ve renk bantlarının belirginleştiği görülmektedir. Farklı renklerde ipliklerin çözgü yönünde raporlu olarak kullanılması, yapısal desenin raporu iki bantla sınırlı olmasına rağmen renk raporunun iki desen bandından daha geniş olması ilk bakışta yapısal desenin de geniş bir rapora sahip olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Her bir sırada farklı bir motif kullanılmış gibi görünmektedir. İlk üç örnekte kumaş genelinde tek renk iplik kullanıldığı için, kullanılan ipliğin rengi değiştiğinde yeni bir renk varyantı elde edilirken D örneğinde her renk varyantı için uyumlu renk kompozisyonları oluşturulması gerekecektir. 
Kumaş dökümlüdür ve tutumu yumuşaktır. Dış giyimde yazlık ve baharlık kumaş olarak kullanılmaya uygundur.
Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi kumaşın üretildiği makinede, uygulanan sıklıklarda, örgü yapısında hiçbir değişiklik yapılmadan sadece farklı iplikler kullanılarak hem yapısal, hem de estetik hem de işlevsel olarak birbirinden farklı dört kumaş elde edilmiştir. 
Desenleri aynı olmakla beraber örnek kumaşlardan her biri, hem tasarım değeri hem de kullanım alanı açısından birbirlerinden farklı ürünler olarak kabul edilebilir.
A örneğinde elastik iplik 5/1 oranında kullanılmıştır. Kumaş genelinde homojen bir toplanma görülmektedir. B kumaşına oranla daha serttir. Pütürlü doku, kumaşın bir yüzünde dışa doğru ve daha belirgin olarak hissedilmektedir. Kareler şeklinde toplanan kenarlar,ortada kalan esnemeyen ipliğin kullanıldığı alanların kabararak yüzeyde yükselmesine yol açmakta sonuçta kumaş yüzeyinde yılan derisine benzetebileceğimiz pul pul hacimli bir doku 
meydana gelmektedir. 
B örneğinde elastik iplik 15/2 oranında kullanılmıştır. Dikdörtgen şeklinde toplanan kenarlar, esnemeyen ipliğin kullanıldığı alanları yükselterek timsah derisine benzetilebilecek pul pul hacimli bir doku meydana getirmektedir. Bu kumaştaki pütürlü doku bir yüzde dışa doğru hacimlenmekle beraber, her iki yüzde de belirgindir. A kumaşına oranla daha yumuşak bir tutuma sahiptir. Pütürlerdeki düzgünsüzlükler ışığın kumaş yüzeyinde homojen bir şekilde 
kırılmasını engellemekte ve göz A kumaşına oranla daha geniş bir alanı desen raporu olarak algılamaktadır. 
Bu iki örnekte esnek ipliğin kullanım oranlarının değiştirilmesiyle kumaşlarda görsel ve yapısal farklılıklar elde edilmiştir. Bu yapısal değişiklik kumaşın işlevselliğini, dolayısıyla kullanım alanını etkileyecek nitelikte değildir. Bu nedenle kumaşlar görsel farklılıklara sahip olmakla birlikte, birbirinden farklı yeni ürünler olarak algılanmamaktadır.
2.2. İplik özelliklerinin çözgülü örmede kullanım olanakları
Tasarımcıların yeni ürün geliştirme amacıyla iplik özelliklerini ne şekilde değerlendirebilecekleri konusunda fikir geliştirebilmeleri açısından, çözgülü örme tekniğinde ipliklerin kullanım olanakları iki ana başlık altında sınıflandırılabilir. İpliklerin çözgü yönünde makineye beslendiği ve özel makinelerde atkı yönünde kumaşa dahil edildiği düşünülürse bu iki ana başlık; iplik farklılıklarının çözgü yönündeki kullanım olanakları ve atkı ipliğinin kumaşa 
dahil edilebildiği çözgülü örme makinelerinde iplik farklılıklarının atkı yönündeki kullanım olanaklarıdır:
2.2.1. Çözgü yönünde (dikey beslemede) uygulanabilecek iplik değişim olanakları üç grupta toplanabilir:
A. Tek tip çözgü
Çözgülerin tamamının aynı özelliklere sahip ipliklerle hazırlanması durumudur.Kumaşta homojen bir görünüm elde edilir. 
B. Raporlu çözgü
Çözgünün hazırlanması esnasında, dokumada da uygulandığı gibi bir çözgü renk raporu oluşturulur. Bu raporda aynı niteliklere sahip farklı renklerde iplikler kullanılabileceği gibi (Fotoğraf 9) farklı fiziksel özelliklere sahip iplikler de birarada kullanılmaktadır. İğneleri besleyen ipliklerin bir rapor doğrultusunda eksiltilmesi veya arttırılmasıyla kumaş üzerinde farklı yoğunlukta alanlar elde edilmektedir. 
C.3. Desene ve katmanlara göre dağılım
İpliklerdeki farklılıklar, kumaştan beklenen görsel ve fiziksel nitelikler doğrultusunda hem desende hem de katmanlarda uygulanabilir. Bu şekilde tenle temas eden yüzeyi pamuklu iplikle örülen bir kumaşın dış yüzeyinde renkli polyester ipliklerle desen oluşturulabilir. 
2.2.2.Atkı yönünde (yatay beslemede) uygulanabilecek iplik değişim olanakları tasarımın uygulanacağı makinenin de kapasitesi doğrultusunda iki grupta incelenebilir;
Yatay yönde beslenen atkı ipliklerine, desene veya örgüye katkı sağlayacak hareketleri kazandıracak bir mekanizma bulunmamaktadır. Atkılar, çözgü ipliklerinin oluşturduğu ilmek yapıları arasında yüzer. Bu nedenle çözgü yönündeki kullanım çeşitliliği atkı yönünde uygulanamamaktadır.
A.Tek tip atkı 
Kumaşa atkı yönünde tek tip iplik beslenmesi durumudur. Kumaşta genellikle homojen bir görünüm elde edilir. Atkı ipliğinin kullanım oranına bağlı olarak çizgisel etkiler de elde edilebilmektedir. 
B-Raporlu atkı 
Atkı ipliklerinin renk, doku, kalite vb. değişkenlerden faydalanılarak hazırlanan belirli bir tekrar raporuyla kullanılması durumudur. Raporun genişliği makinenin kapasitesine göre değişmektedir. Basit örgü yapılarında genellikle atkı yönünde çizgisel bir görünüm elde edilmektedir. Atkı yönünde kullanılan ipliğin görsel, dokusal değerleri kumaşın görüntüsünü doğrudan etkilemektedir.
e-dergi.atauni.edu