Mülkesin Kara’nın el boyama atölyesinde eşarplar adeta boğaza nazır çiçek açıyor. 27 yıldır ipek eşarpları tablo gibi özenle boyayan Kara, dünya modasında gündemde olan serbest boyama desenlerini eşarplara yansıtıyor.
Eşarp kullanıcıları her geçen gün daha özgün ve kişisel tasarım arayışı içinde. Dünyada da durum farklı değil. Birçok butik eşarp markası Avrupa’dan Ortadoğu’ya hızla yol almayı başarıyor. Mülkesin Kara’nın Argite adını verdiği kişiye özel el boyama eşarpları da hızla kulaktan kulağa yayılmayı başarmış. Argite markası henüz iki yılını doldurmuş değil ama Kara, 1987’den beri eşarp boyuyor. O yıllardaki eşarp boyamanın hikâyesini dinlerden epey şaşırdım. 80’lerin sonunda çok daha büyük eşarplar boyadıklarından bahsetti: “110 cm eşarpların kullanıldığı yıllardı. Koyu temel renkler, pastel tonlar, az desen ve motif kullanırdık çünkü müşterilerimiz bunu istiyordu.” Kara’nın eşarp boyama yolculuğu, eşarpları gibi rengarenk değil. İnişli çıkışlı, ara vermek zorunda kaldığı zorlu bir süreçten de geçmiş.
Evlendikten sonra bir süre boyamayı bırakıp kara kalem dersleri almış hatta iki yıl kadar da çizgi film hazırlayan bir atölyede 1 buçuk yıl ara resim yapmış. 1996’dan beri ise ara vermeden eşarp boyama yapıyor. Bir dönem iki üniversite hocasının kurduğu bir atölyede deri üzerine fırçayla boyama da yapmış. Bu kış dünyanın lüks moda markalarının deri çantalara yaptığı uygulamayı Kara, yıllar evvel hayata geçirmiş bir anlamda.
Ünü okyanusu aştı!
Kara’ya bütün eşarpları elde tek tek mi boyadıklarını sormadan edemiyorum. Gülümseyerek, “Evet, 365 gün el boyama yapıyoruz.” diyor. Şu an atölyede dört kişi çalışıyorlar. Daha evvelki yıllarda Benat ismiyle hazırlamış eşarplarını. Argite’nin hikâyesi ise biraz daha farklı. Atölyeyi yeniden yapılandırıp daha yoğun bir çalışma içine girmeye karar vermiş iki yıl evvel. İsmini de yeniden koymak istemiş. Birçok isim üzerine düşünürken rüyasında argite diye bir yazı görmüş. Markasına düşünmeden bu ismi vermiş. Argite çatısı altında kendi sanatını yansıttığı eşarpların yanı sıra istenilen desen ve renkleri de kişiye özel çalışıyor. Çalışmalarda fırçanın eşarptaki izdüşümünü naif bir biçimde görebiliyorsunuz. Mütevazı bir şekilde yol aldığını düşünse de Art Institue of Chicago, Mülkesin Kara imzasıyla eşarplar istemiş kendisinden. Yurt dışında da eşarba ilgi bu sıralar oldukça ön planda.
Eşarpla, kişiliğin yansıtılması isteniyor
Mülkesin Kara’ya müşterilerinin nasıl bir beklenti içinde olduklarını sorduğumda ‘eşarbım beni yansıtsın’ cevabını aldığını söylüyor. Bunun dışında özel günlerinde kıyafetine ve kendisine özel renk veya desen isteyen müşterileri de oluyormuş. Sosyal medya ile birlikte eşarpta desen olarak beklentilerin çeşitlendiğini anlatıyor. Müşterilerinin artık mükemmel çizgilerden ziyade, el emeğini hissettiren tasarımların peşinde olduğunu da ekliyor.
Ebru desenleri, Kara’nın en iddialı olduğu alan. Birçok ebruzenin kâğıt uygulamada başarılı olsa bile ipek uygulamanın bambaşka bir çalışma alanı olduğunu vurguluyor. Ebru desenlerden şal ve eşarplar hazırlamak onun için ayrı bir heyecan bu anlamda. Yapım süresi ise eşarba göre değişiyor. Bazen bir günde on eşarp, bazen üç günde bir eşarp hazırlayabiliyorlar. Daha çok eğitim camiasından hanımlara hitap ettiklerini, birçok eğitimci müşterisinin olduğunu da söylüyor Kara.
El boyama eşarpların bakımı konusunda da bazı tavsiyeleri var. Eşarpları çok sıcak olmayan sabunlu bir suya bastırıp suyunu bir havluyla alıp asmadan kurutmaları gerektiğini anlatıyor. Eşarba sabun ve deterjanın direkt temas etmemesi çok önemli. Instagram ve Facebook’ta Argite eşarplara dair fikir edinebileceğiniz imajları görebilirsiniz. Argiteesarp.com adresinden de online olarak alabilirsiniz.
Aker dünyasının kapılarını dergiyle aralıyor
Birçok tekstil markası son yıllarda sezon koleksiyonlarını standart uygulama katalogların dışına çıkarak tanıtmaya mini dergiler hazırlayarak devam ediyor. Dergiler, müşterisine sadece bir görsel hafıza sunmanın dışında markanın kültürüne, değerlerine dair de ipuçları veriyor. Ayrıca dergilerde tasarımların hayatın içinde kullanılmasına dair ipuçları olan kombinler öne çıkıyor. Marka duruşunu sağlamlaştıran ve mağazalarıyla pekiştiren Aker de ‘Aker Mag’ kurumsal dergisinde sezon modası, stil fikirleri, tasarımların arka planı yanında; tarih, kültür-sanat, dekorasyon, sağlık ve güzellik gibi birçok içerik yer alıyor. İçeriğin zamanla daha da zenginleşeceğini ümit ediyorum. Aker Mag’de kitaplara ayrıca yer ayrılması da hoşuma giden bölümlerden. Zira stil denen mefhumu sadece giyim kuşam değil, okuduklarımız ve hayatı algılama biçimimiz de belirliyor.
zaman.com