Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

HAMİLELERDE GİYİM PROBLEMLERİ VE TERCİHLERİ

 

 
Giriş
Giysi, çevre koşullarının birçok olumsuz etkisinden korunmak amacıyla, örtünme ihtiyacı duyan ilk insanların 
belki de elde ettikleri ilk nesnedir3
. Soğuk ülkelerde yaşayan insanlar avladıkları hayvanların postlarına 
bürünerek, sıcak ülke insanları ise sazlarla, çeşitli bitkilerle vücutlarını korumaya çalışmışlardır
4
. Başlangıçta çok 
sade bir biçimde ortaya çıkan bu örtünüş şekli zamanla estetik ve standart kalıplaşma halini alan giyinmeye 
dönüşmüştür5
. Giyinme medeniyetin var olmasından beri milli kültürün, endüstrinin en etkili parçası olarak 
biçimlenen, her devirde sadece insanoğlu için onun vücut yapısına özgü tasarlanan ve bu çerçevede şekil bulan 
en önemli ihtiyaçlardan birisi olmuştur. İnsanı dış etkilerden koruması bir yana, süslenme arzusuna göre değişik 
* Makale Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde hazırlanan “Hamilelerin Giyinme Problemleri” başlıklı
yüksek lisans tezinin bir özetidir. 
1
 Yrd. Doç., Selçuk Üniversitesi, kserife@selcuk.edu.tr 
2
 Dr., Selçuk Üniversitesi, sguzel@selcuk.edu.tr 
3
 Ağaç, S., Çeğindir, Y. (2006). Üniversite Öğrencilerinin Giyim İhtiyaçlarını Karşılama ve Moda Konusundaki 
Görüş ve Davranışları, Hacettepe Üniversitesi Sosyolojik Araştırmalar e-Dergisi, s.2 
4
 Bayraktar, F. (1989). Giyim, Ankara, s.1 
5
 Ağaç, S., Çeğindir, Y., a.g.e., s.2 December/Aralık 2011 Electronic Journal of Vocational Colleges
59 
eserlerin oluşmasına neden olan ve toplumsal beğenilerin sonuçlarını gösteren sanatsal temayı işlemektedir. 
Aynı zamanda giyim, kullananın kişiliği hakkında çevreye mesaj veren bir kişisel dışavurum aracıdır
6
Hamilelik kadının yaşamında bir dönüm noktasıdır. Bu dönemi, kadın yaşamında değişik ve yeni rollere uyum 
gerektiren bir kriz dönemi olarak görmek de mümkündür7
. Hamilelik psikolojik olarak bir takım baskıların 
altında kalındığı, biyolojik olarak birçok farklılığın oluştuğu bir dönemdir. Hamilelik her ne kadar normal ve 
fizyolojik bir durum ise de anne adaylarının bu dönemi hem ruhsal açıdan hem de vücudun biyolojisi açısından 
sağlıklı bir şekilde geçirmesi büyük önem taşımaktadır. Bu dönemde değişen vücut yapısına uygun giysilerin 
kullanımı anne ve bebek sağlığı üzerinde etkilidir ve kişinin kendini giysiler içerisinde rahat hissetmesi oldukça 
önemlidir. Kişinin kendisini rahat hissedebilmesi vücuduna uygun, hareket serbestliği sağlayan ve hava 
koşullarına uygun olan giysilerle mümkündür8
İlk üç veya dördüncü ayına kadar hamilelerin büyük bir çoğunluğu hamile giysilerine ihtiyaç duymamakta, bu 
aylara kadar daha önceki giysilerinin tamamından olmasa bile bir kısmından faydalanabilmektedirler. Bu 
aylardan sonra ilk aylara oranla kilo artışı hızlanmakta ve vücuttaki fiziksel değişiklikler artmaktadır. Değişen bu 
vücut yapısına uygun giysilerin artık giyilmesi gerekmektedir. Ayrıca hamilelik sırasında iyi görünmek, kişinin 
kendisini her açıdan daha iyi hissetmesine de yardımcı olacaktır. Kadınlar, bu dönemdeki giysilerini her zaman 
olduğu gibi sosyal statü, kişisel özellikler, yaş, eğitim ve ekonomik olanaklarına bağlı olarak belirlemektedir. Bu 
konudaki en önemli nokta ise her kadının kendi zevk, ihtiyaç ve bütçe olanaklarına uygun giysiye kolayca 
ulaşabilmesi ve doğru seçimleri yapabilmesidir9
Hamilelik insan yaşamı boyunca sadece 9 ay 10 günlük bir zaman diliminde yaşanmaktadır. Bu nedenle hamile 
giysilerinin geçici bir zaman diliminde kullanılması nedeniyle insanlar çok fazla giysi satın almak 
istememektedirler. Oysa hamilelik kısa sürmesine rağmen anne ve çocuk sağlığı için büyük önem taşımaktadır. 
Bu nedenle kullanılan giysilerin anne sağlığını bozmayacak, kullanım esnasında rahatsız etmeyecek nitelikte 
olması gerekmektedir. Hamilelik esnasında özellikle vücut organlarını sıkmayacak şekilde rahat giysiler tercih 
edilmelidir10. Geçmişte hamile giysisi seçenekleri genellikle; Jean salopetler, robadan büzgülü jileler ve beli 
lastikli pantolonlarla sınırlı kalmıştır. Bugün artık bazı markalar, hamile giyimlerinin önemini fark ederek sezon 
eğilimlerini yansıtan spordan abiyeye, günlük giyimlerden ofis giysilerine kadar uzanan hamile koleksiyonlarını
pazara sunmaya başlamışlardır. Ancak bu faaliyetler ve oluşan koleksiyonlar henüz geniş kitlelere yeterince 
ulaşamamakta, hamilelik dönemindeki anne adaylarının çoğunun problemlerine cevap verememektedir11
Ayrıca günümüzde çalışan bayan sayısı geçmişe oranla daha çok artmıştır. İş kurumlarının hepsi farklı
zorunluluklara sahiptir. Her iş yerinin kendine ait kılık-kıyafet kuralları bulunmaktadır. Çalışırken giyilen hamile 
giysilerinin işyeri şartlarına uygun olmasının yanında anne ve bebeğin sağlığını kötü yönde etkilemeyen, çalışma 
ortamında problem yaratmayan niteliklerde olması gerekmektedir. 
Yöntem 
Araştırmada hamilelerin kullanmayı tercih etkileri model ve özellikler ile kullandıkları hamile giysilerinde 
yaşadıkları problemlerin belirlenmesi amaçlandığından betimsel yöntem kullanılmıştır. Araştırma kapsamında 
konu ile ilgili literatür bilgileri taranmış ve elde edilen bilgiler doğrultusunda araştırma verilerini toplamak 
amacıyla anket formu oluşturulmuştur. 
6
 Pamuk, B. (2002). Uygulama Teknikleri Temel Kalıp ve Dikim Uygulama Teknikleri, Ankara, s.9 
7
 Taşkın, L. (1995). Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği, Ankara, s.94–95 
8
 Kişoğlu, S., Erenler, Çakar, G., Bayraktar, F. (2006). Büyük Beden Kadın Tüketicilerin Giysi Problemleri, 12. 
Ulusal Ergonomi Kongresi Bildiriler Kitabı, s. 303 
9
 Üstün, G., Ağaç, S., Çeğindir, N., Y. (2006). Hamile Kadınların Giyim Ürünlerinden Beklentilerinin Belirlenmesi, 
12. Ulusal Ergonomi Kongresi Bildiriler Kitabı, s. 351 
10 Kocatürk, U. (1983). Gebenin Kitabı, Ankara, s.37–38 
11 Üstün, G., Ağaç, S., Çeğindir, N., Y., a.g.e., s. 350–351 Electronic Journal of Vocational Colleges December/Aralık 2011 
60 
Araştırmanın evrenini Konya ilinde yaşayan hamileler, örneklemini ise Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, SSK 
Organize Doğum Evi, Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi, Konya Hospital ve Belediye Sağlık 
Hastanesi’nde muayene olan ve anketi cevaplamaya gönüllü olan toplam 395 hamile kadın oluşturmaktadır. 
Tablo 1’de araştırmanın evreni ve örnekleminin seçilmesine yönelik bilgilere yer verilmiştir. 
Tablo 1. Konya’da İkamet Eden Annelerin Yaş Grubuna Göre Doğum Sayıları ve Örneklem 
Evren Annenin yaşı
Toplam <15 15-19 20-24 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 50+ Bilinmeyen
36716 18 3722 
%10.1 
13228 
%36.02 
10590 
%28.8 
6008 
%16.3 
2435 
%6.6 625 58 12 20 % 100 
Örneklem 15-19 20-24 25-29 30-34 35-39
Toplam 
395 
% 100 
16 
%4.1 
181 
%45.8 
127 
%32.2 
49 
%12.4 
22 
%5.6 
Kaynak: TÜİK, 2005 Nüfus İstatistikleri 
Tablo 1 incelendiğinde Konya’da 2005 yılında annelerin doğum oranlarının en fazla 20–24 ve 25–29 yaş grupları
arasında olduğu görülmektedir. Örneklemin belirlenmesinde 15 ve 39 yaş grubu arasında doğum yapan kadınlar 
doğum oranlarının % oranlarına uygun olarak belirlenmeye çalışılmıştır. 
Veri toplama süreci tamamlandıktan sonra ankete verilen cevaplar kontrol edilerek eksik ya da hatalı anketler 
çalışmaya dâhil edilmemiştir. Sonuçlar SPSS programına aktarılarak yüzdesel analizleri yapılmıştır. 
Bulgular 
Hazırlanan ölçme aracı sonucunda elde edilen demografik özellikler, hamilelerin giysilerde tercih etkileri 
özellikler ve yaşadıkları problemlere ilişkin bulgular bu bölümde verilmiştir. 
Tablo 2. Hamilelerin Demografik özellikleri 
Yaş Meslek Hamilelik Ayı Gebelik Sayısı
f % f % f % f %
15-19 16 4.1 Ev Hanımı 351 88.9 4 27 6.8 1 186 47.1
20- 24 181 45.8 Memur 31 7.8 5 41 10.4 2 116 29.4
25-29 127 32.2 Serbest 
Meslek 13 3.3 6 47 11.9 3 69 17.5 
30-34 49 12.4 7 57 14.5 4 24 6
35-40 22 5.6 8 85 21.5 
 9 138 34.9 
Toplam 395 100 395 100 395 100 395 100
Hamilelerin %4.1’i 15–19 yaş grubu, %45.8’i 20–24 yaş grubu, %32.2’si 25–29 yaş grubu, %12.4’ü 30–34 yaş
grubu, %5.6’sı ise 35–40 yaş grubu arasında bulunmaktadır. %88.8’ini ev hanımı, %7.8’ini memur, %3.3’ünü ise 
serbest meslekte çalışan kadınlar oluşturmaktadır. Hamile kadınların %6.8’i hamileliklerinin dördüncü ayında, 
%10.4’ü beşinci ayında, %11.9’u altıncı ayında, %14.5’i yedinci ayında, %21.5’i sekizinci ayında, %34.9’u ise 
dokuzuncu ayında bulunmaktadır. Hamilelerin %47.1’i birinci gebeliklerini yaşarken, %29.4’ü ikinci gebeliklerini, 
%17.5’i üçüncü gebeliklerini, %6’sı ise dördüncü gebeliklerini yaşadıklarını belirtmişlerdir. 
Tablo 3. Hamilelerin Fiziksel Değişim Durumları
Seçenekler f % 
Değişim Aylar 
2. Ay 53 13.4 
3. Ay 103 26.1 
4. Ay 109 27.6 
5. Ay 62 15.7 
6. Ay 50 12.7 December/Aralık 2011 Electronic Journal of Vocational Colleges
61 
7. Ay 18 4.5 
Toplam 395 100 
Bölgeler 
Göğüs çevresi – Bel - Kalça 138 35 
Bel – Kalça –Göğüs çevresi 141 36 
Kalça – Bel –Göğüs çevresi 116 29 
Toplam 395 100 
Hamilelerin ikinci aydan itibaren vücutlarında oluşan fiziksel değişikliğin başlangıç zamanları incelendiğinde en 
fazla oranların öncelikle dördüncü ay (%27.6) ve sonrasında üçüncü ay (%26.1) olduğu görülmektedir. 
Hamileliğin oluşmasıyla birlikte vücut hem biyolojik hem de fizyolojik olarak bir takım değişikliklere uğrar. İlk 
aylarda kilo sabit kalabilir. Hatta bazen başlangıçta bir iki kilo bile verilebilir12. Geri kalan aylarda ise kilo alımı
başlar ve giderek artış gösterir13
İnsanların farklı vücut yapılarına sahip olması vücutta oluşan fiziksel değişimleri etkilemektedir. Hamilelik 
sürecinde oluşan fiziksel değişimlerin sırası incelendiğinde oranların birbirine yakın olduğu görülmekle birlikte 
en fazla oranın bel-kalça ve göğüs çevresi (%36) şeklinde olduğu görülmüştür. Çeğindir çalışmasında, hamile 
kadınların göğüs-karın ve kalça ölçülerini hamilelik ayları ve vücut şekillerine göre incelemiştir. Araştırmada 
hamile kadınların göğüs, kalça ve karın çevresi ölçülerinin vücut şekillerine göre farklılık gösterdiği sonucuna 
ulaşmıştır (Çeğindir, 2011). 
Tablo 4. Hamile Giysisi Kullanımı ve Elde Etme Yöntemi 
Seçenekler f % 
Kullanıma başlanan ay 
Hiç giymedim 75 19 
3. Ay 24 6.1 
4. Ay 58 14.7 
5. ay 103 26.1 
6. Ay 100 25.3 
7. Ay 35 8.8 
Toplam 395 100 
Elde etme yöntemi 
Hazır giysileri satın alıyorum 357 90.4 
Giysilerimi diktiriyorum 15 3.8 
Bazılarını diktiriyor, bazılarını satın 
alıyorum 
23 5.8 
Toplam 395 100 
Hamile giysilerinin kullanılmaya başlandığı aya ilişkin bilgilerin yer aldığı Tablo 4 incelendiğinde en fazla 
oranların beşinci ay (%26.1) ve altıncı ay (%25.3) olduğu görülmüştür. 
Hamilelerin giysilerini elde etme yöntemi ile ilgili en fazla oranın hazır giysileri satın almada (%90.4) olduğu 
sonucu ortaya çıkmıştır. Tablodan da anlaşılacağı üzere hazır giyim sektörünün hızla ilerlemesi ve her türlü 
ihtiyaca cevap verebilmesi, sürekli değişen modanın da etkisiyle hazır giysileri satın almada hamileler için de 
tercih sebebi olmaktadır. Bedenine uygun, istediği özelliklere sahip hamile giysisi bulamayanlar ise hazır giysileri 
almak yerine diktirme yoluna gitmektedirler. 
Tablo 5. Hamile giysilerinin Uygunluk Düzeyi, Düzeltme Durumları ve Yerleri 
Seçenekler f % 
Hazır alınan ve beden ölçülerine uygun olmama 
problemi yaşanan giysi çeşidi 
Pantolon 73 18.5 
Etek 108 27,3 
Elbise 14 3.5 
Kazak 41 10.4 
Hiçbiri 159 40.3 
Toplam 395 100 
12 Kadıoğlu, T. Ö. (2001). Anne ve Bebeğin Bakımı, İstanbul, s.32 
13 Özyiğit, S. (1992). Gebelik ve Doğum, Lefkoşa, s.43 Electronic Journal of Vocational Colleges December/Aralık 2011 
62 
Giysiler üzerinde düzeltme yaptırma durumları
Evet 52 13.2 
Kısmen 51 12.9 
Hayır 292 73.9 
Toplam 395 100 
Hazır olarak alınan hamile giysileri üzerinde 
düzeltme yerleri 
Göğüs çevresi - - 
Bel 17 16.7 
Kalça 8 7.8 
Kol boyu - - 
Bacak boyu 25 24.5 
Elbise boyu 37 36.3 
Diğer 15 14.7 
Toplam 102 100 
Hamilelerin hazır olarak satın aldıkları giysilerden daha çok hangisinin beden ölçülerine uygun olmama problemi 
ile karşılaştıkları sonucunu gösteren Tablo 5 incelendiğinde, hamilelerin en fazla oranla hiçbiri (%40.3) şeklinde 
belirttikleri görülmektedir. Sonrasında ise etek almada (%30.1) beden ölçülerine uygun olmama problemi 
yaşadıkları sonucu ortaya çıkmıştır. Hazır olarak alınan hamile giysileri üzerinde düzeltme yaptırma durumu ile 
ilgili hamilelerin %73.9’unun düzeltme yaptırmadıklarını belirttikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Yine tablo 
incelendiğinde hazır olarak alınan hamile giysilerinde düzeltme yaptırılan bölgeler içerisinde en fazla oranın 
elbise boyu (%36.3) olduğu görülmektedir. 
Tablo 6. Hamilelik öncesi giysilerden yararlanma durumu, günlük yaşamda ve evde kullanımı tercih edilen 
giysiler 
Seçenekler f % 
Hamilelik öncesi giysilerden yararlanma 
durumu 
Hep onları giydim 33 8.4 
Bol ve lastikli olanları giydim 153 38.7 
Çok az yararlandım 70 17.7 
Hiç yararlanamadım 139 35.2 
Toplam 395 100 
Hamilelik süresince tercih edilen giysiler 
Etek 192 48.6 
Pantolon 113 28.6 
Elbise 32 8.1 
Jile 35 8.9 
Hepsi 23 5.8 
Toplam 395 100 
Evde kullanımı tercih edilen giysiler 
Hamile giysisi 27 6,8 
Lastikli etek 180 45,5 
Eşofman 137 34,7 
Pijama 33 8,4 
Hepsi 18 4,6 
Toplam 395 100 
Hamilelik süresince hamilelerin hamilelik öncesi giysilerinden yararlanma durumları ile ilgili bilgilerin yer aldığı
Tablo 6 incelendiğinde, en fazla oranların %35.2 ile hiç yararlanmadıkları ve %38.7 ile sadece bol ve lastikli 
olanları giydikleri görülmüştür. 
Hamilelikleri süresince tercih ettikleri giysiler incelendiğinde, hamilelerin en fazla oranla (%48.6) etek ve 
(%28.6) pantolon tercih ettikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Evde kullanımı tercih edilen giysiler ile ilgili sonuçlara 
bakıldığında ise, en fazla oranların lastikli etek (%45.5) ve eşofman (%34.7) olduğu görülmektedir. Hamilelik 
süresince kilo alımına bağlı olarak değişen fiziksel yapı hamilelerin hareketlerinin kısıtlanmasına neden 
olmaktadır. Evde lastikli etek ve eşofman kullanımının tercih edilme nedeni daha rahat hareket edebilmeleri 
olarak düşünülebilir. December/Aralık 2011 Electronic Journal of Vocational Colleges
63 
Hamilelikleri süresince alınan kiloların farklılığı, oluşan fiziksel değişikliklerin boyutu ve zamanı nedeniyle 
kişilerin hamilelik öncesi giysilerinden yararlanma durumları da değişiklik göstermektedir. Hamileliğin ilk üç 
ayında birçok kadın hamilelik öncesi giysilerinden faydalanabilmektedir. Fakat hamileliğinin ilk aylarında kilo 
almaya ve vücut yapısı değişmeye başlayan kadınlar artık rahatsızlık vermeye başlaması nedeniyle önceki 
giysilerini hiçbir şekilde kullanamamışlardır. Bazı giysiler, üzerlerinde yapılan küçük değişikliklerle bir süre daha 
kullanılabilmektedir. Fakat hamileliğin ilerlemesiyle birlikte giysiler değişmekte daha rahat ve geniş giysiler 
tercih edilmektedir. Bunun yanında hamile giysilerini kullanmayan kadınlar ise bol giysiler ve beli lastikli etekler 
giyerek bu süreci geçirmektedirler. 
Tablo 7. Tercih Edilen Özellik, Model ve Kumaş Türleri 
Seçenekler f % 
Tercih edilen özellikler 
Kullanışlılık 210 53.2 
Model 80 20.2 
Modaya uygun olma 47 11.9 
Vücuda uyumu 25 6.3 
Rahat hareket edebilme 18 4.6 
Hamilelik sonrası kullanım 15 3.8 
Toplam 395 100 
Tercih edilen modeller 
Pilili 46 11,6 
Büzgülü 100 25,3 
Volanlı 109 27,7 
Bedeni saran elastik kumaşlardan 
modeller 43 10,9 
Fark etmiyor 78 19,7 
Diğer 9 2,3 
Hepsi 10 2,5 
Toplam 395 100 
Tercih edilen kumaş türü 
Pamuklu 169 42.8 
Yünlü 34 8,6 
İpekli 7 1,8 
Sentetik 33 8,4 
Hepsi 152 38.4 
Toplam 409 100 
Hamile giysisi satın alırken dikkate alınan özelliklerin yer aldığı Tablo 7 incelendiğinde, hamilelerin % 53.2’sinin 
kullanışlılık özelliğine dikkat ettikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Sonrasında %20.2 ile model özelliği ve %11.9 ile 
modaya uygunluk takip etmektedir. Tüketicinin giysi seçiminde, ilk etapta giysinin rengi, modeli ve kumaşı etkili 
gibi görünse de giysinin vücuda uyumu ve hareket serbestliği sağlaması daha önceliklidir. Her bir giysi farklı
amaçlara yöneliktir. Bu nedenle de kalıplar farklı olmaktadır. Ancak, bütün giysilerin ortak amacı, vücut 
hareketlerinin giysi tarafından engellenmemesidir14
Bir ürünün kullanışlılık özelliği, ürünün istenilen fiziksel yeterliliği karşılayabilmesi durumuna bağlıdır
15. Bu 
nedenle üretimde hedef kitlenin özel durumlarının olması ve farklı özellikler taşıması yapılan tasarım 
faaliyetlerinin beklentileri karşılama gerekliliğini daha önemli hale getirmektedir16. Ağaç ve Arga çalışmalarında, 
yapılan araştırmaların giysiyi giyenin fiziksel rahatlığının ön plana alınması gerekliliğinin vurgulandığını
belirtmişlerdir (Ağaç, Arga, 2008). Ancak giysi satın alma tercihleri kullanışlılık özelliği dışında yaş, etnik yapı, 
14 Çivitci, Ş., Bulat, F. (2008). Düşük Bel Pantolonun Bel Bölgesindeki Şekil Değişikliğine Etkisi, Hacettepe 
Üniversitesi Sosyolojik Araştırmalar e-Dergisi, 3(115), s. 1 
15 Ağaç, S., Gürşahbaz, N. (2009). Giyim Reklamlarının Kadın Tüketiciler Üzerindeki Etkisi, e-Journal of New 
World Sciences Academy, 4(4), s. 141 
16 Kişoğlu, S., Çileroğlu B., Çeğindir, N., Y., (2005). Yaşlı Kadın Vücut Özelliklerine Uygun Giysi Tasarım ve 
Üretiminde Kullanılabilecek Yöntem ve Uygulamalar, Ergonomi 11. Ulusal Kongresi Bildirileri, s.139 Electronic Journal of Vocational Colleges December/Aralık 2011 
64 
meslek, sosyal normlar ve değerler, kişisel tutumlar, iklim, coğrafi bölge gibi faktörler ya da bazı faktörlerin 
bileşimi tarafından da etkilenir17
Hamilelerin giysilerinde tercih ettikleri modeller ile ilgili sonuçlara bakıldığında, en fazla oranların volanlı
(%27.7) ve büzgülü (%25.3) modellerin olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Bu modeller giysilerin daha geniş
ölçülere sahip olması, bedeni sarmaması gibi özellikler taşıması nedeniyle hem kullanım kolaylığı hem de 
hamilelik süresince uzun süre kullanım olanağı sağlayabilmektedir. Bir giysinin estetik ve fonksiyonel 
karakteristikleri giysinin vücuda uygunluğu ile ilişkilidir. Vücuda uygun olan bir giysi ise estetik olarak iyi 
görüneceği gibi aynı zamanda kullanıcı açısından en yüksek düzeyde konforu ve hareket serbestliğini de 
sağlamalıdır
18
 . 
Giysilerde kullanılan kumaş türleri ile ilgili en fazla tercihin pamuklu (%42.8) kumaş olduğu soncu ortaya 
çıkmıştır. 
Tablo 8. Kapama ile ilgili Tercih Ettikleri Özellikler 
Seçenekler f %
Kapama yeri 
Ön ortası 159 40.3
Arka ortası 95 24.1
Yan dikiş 129 32.6
Omuz 12 3
Toplam 395 100
Kapama malzemesi 
Düğme 225 57
Fermuar 120 30
Diğer 50 13
Toplam 395 100
Etek ve pantolonların bellerinde 
açma kapama özellikleri 
Kemerlerinin sabit ölçüde düğme ile açılıp 
kapanması
9 2.3 
Bellerinin lastikli olması 157 39.7
Bellerinin ayarlanabilir nitelikte olması ve 
istenilen ölçüde ayarlanması
220 55.7 
Diğer 9 2.3
Toplam 395 100
Giysilerin bellerinin lastikli veya 
ayarlanabilir olmalarını tercih 
etme nedenleri 
Uzun süre kullanım olanağı sağladığı için 81 20.5
Daha geniş olması nedeniyle hareket esnasında 
rahatsızlık vermediği için 175 44.3 
Giyip çıkarmada kolaylık sağladığı için 106 26.8
Hepsi 33 8.4
Toplam 395 100
Giysiyi giyip çıkarmada kolaylık sağlayan kapama yeri ile ilgili hamilelerin en fazla oranla ön ortasını (%40.3) ve 
kapama malzemesi olarak düğmeyi (%57) tercih ettikleri görülmüştür. 
Hamilelik döneminde hareketler normal zamanlara oranla daha fazla kısıtlanmaktadır. Giysilerin bu dönemde 
rahatlıkla giyilip çıkarılabilmesi hamileler için oldukça önemlidir. Tablodan da anlaşıldığı gibi hamilelerin 
çoğunluğu giysilerin kapama özelliklerinin ön ortasında bulunmasının onlar için daha rahat olduğunu belirtirken 
sonrasında yan dikiş ve arka ortası takip etmektedir. Giysilerin arka ortasında bulunan kapama diğer yerlere 
oranla giyip çıkarmada daha zor olmasına rağmen hamilelerin giysi görüntüsünden dolayı arka ortasını tercih 
ettikleri yapılan görüşmelerde tespit edilmiştir. 
17 Velde, J., Van, De, Pelton, W., Turnbull Caton, S., Byrne, M., (1996). Consumer Behaviour Reflected in Store 
and Clothing Selection Criteria: A Pilot Study in Canada and England, Journal of Consumer Studies and Home 
Economics, 20, s. 371 
18 Kişoğlu, S., Erenler, Çakar, G., Bayraktar, F., a.g.e., s. 303 December/Aralık 2011 Electronic Journal of Vocational Colleges
65 
Etek ve pantolon bellerinde en fazla oranla bellerinin ayarlanabilir nitelikte olması ve istenilen ölçüde 
ayarlanmasını (%55.7) tercih ettikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Giysilerin bellerinin lastikli veya ayarlanabilir 
olmasını tercih etme nedenlerini ise daha geniş olması nedeniyle hareket esnasında rahatsızlık vermediği 
(%44.3) şeklinde belirttikleri görülmüştür. 
Etek ve pantolonların kemerlerinin sabit ölçüde olup düğme ile açılıp kapanması görünümlerinin daha güzel 
olması nedeniyle tercih edilmesine rağmen hamileliğe bağlı olarak sürekli artan kilo ve değişen vücut yapısı
nedeniyle uzun süre kullanım olanağı sağlamadığı için çok fazla tercih nedeni olmamaktadır. Fakat hamileliğin 
erken dönemlerinde giyilen, beli lastikli etek ve pantolonlar vücuda göre olması gerekenden daha fazla geniş
olabilmekte ve hareket esnasında rahatsız etmekle birlikte giysinin vücut üzerindeki görüntüsünü de 
bozabilmektedir. 
Giysilerin bellerinin lastikli veya ayarlanabilir olmalarını tercih etme nedenleri olarak hamilelerin % 44.3’ünün 
daha geniş olması nedeniyle hareket esnasında rahatsızlık vermediği, % 26.8’inin giyip çıkarmada kolaylık 
sağladığı ve % 20.5’inin ise uzun süre kullanım olanağı sağladığışeklinde belirttikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Bu 
özellikler giysiye kazandırılan fonksiyonellik ile sağlanabilir. Giysinin fonksiyonel olması ve rahat hareket olanağı
sağlaması ise kalıpların antropometrik ölçülerden yararlanılarak hazırlanmasını gerektirir19
Tablo 9. Kumaş ve Yardımcı Malzemeler İle İlgili Yaşanan Problemler 
Problemler f % 
Giysiler yıkandığında çekiyor 49 12.4 
Kumaşları çabuk deforme oluyor 17 4.3 
Kumaşlar esniyor ve giysilerin şekilleri bozuluyor 25 6.3 
Renkleri soluyor 62 15.7 
Kumaşlar zor ütüleniyor ve ütü tutmuyor 30 7.6 
Kumaşlar soğuk /sıcak tutuyor 9 2.3 
Kumaşlar ter emmiyor 37 9.4 
Kumaşlar alerji/ kaşıntı yapıyor 16 4.1 
Kumaşlar tahriş ediyor - - 
Aksesuar malzemeleri rahatsızlık veriyor 25 6.3 
Yardımcı malzemeler sağlam değil çabuk bozuluyor 22 5.6 
Dikimde kullanılan malzemeler herhangi bir rahatsızlık vermiyor 286 72.3 
Hepsi 11 2.8 
Hamile giysilerinde kullanılan kumaşlar ve yardımcı malzemeler ile ilgili yaşanan problemlerin yer aldığı Tablo 9 
incelendiğinde, en fazla oranların dikimde kullanılan malzemelerin herhangi bir rahatsızlık vermediği (%72.3), 
kumaşların renklerinin solduğu (15.7) ve giysiler yıkandıktan sonra kumaşların çekme yaptığı (12.4) şeklinde 
olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Kumaş giysinin vücuda uyumu üzerindeki en önemli etkendir. Çünkü kumaş, 
kullanım esnasında hareket rahatlığı sağlaması açısından giysiye elastikiyet derecesi ile etki eder. 
Cilt üzerindeki kumaş rahatlığının algılanması, sıcaklık, soğukluk, ıslaklık ve hissedilebilirlik duygularını içeren 
karmaşık bir durumdur. Çevre, hareket düzeyi, lif, kumaş ve giysi tasarımının yanında kişinin fizyolojik ve 
psikolojik durumu da giyim konforunun belirlenmesinde etkili olmaktadır
20. Ayrıca giysi insan vücudunu yüksek 
ısı kaybından, kötü hava ve çevre koşullarından koruyabilmeli ve dış görüntüyü günün modasına uygun istekler 
açısından iyileştirebilmelidir21
Hamilelerin %9.4’ü kumaşların teri emmediğini belirtirken %6.3’ü aksesuar malzemelerinin rahatsızlık verdiğini 
ve %5.6’sı yardımcı malzemelerin sağlam olmayıp çabuk bozulduğunu belirtmişlerdir. 
19 Vural, T., Koç, F. (2006). Geleneksel Kadın Giysilerinde Kol Formu Özelliklerinin Giysi Konforu Açısından 
İncelenmesi, 12. Ulusal Ergonomi Kongresi Bildiriler Kitabı, s. 343 
20 Toprakkaya, D. (1999). Termofizyolojik Açıdan Giyim Konforu, Tekstil ve Konfeksiyon, 5, s.403 
21 Erdoğan, M., Ç. (1993). Giysi Fizyolojisi, Tekstil ve Konfeksiyon Dergisi, 3, s.63 Electronic Journal of Vocational Colleges December/Aralık 2011 
66 
Kişoğlu ve diğerlerinin yaptığı “Büyük Bedenli Kadın Tüketicilerin Giysi Problemleri” isimli çalışmada, 
tüketicilerin hazır giyim ürünlerinde pantolon, etek ve üst giysilerini tercih ettikleri ve giysilerin formunun çabuk 
bozulması, yıkamaya ve sürtünmeye karşı dayanıksız olması, göğüs-bel-kalça oranlarının uyumsuz olması ve 
rahat hareket edememe problemlerini yaşadıklarını belirlemişlerdir (Kişoğlu, Çakar, Bayraktar, 2006). 
Sonuçlar 
Hamilelik sürecinin geçici olması nedeniyle insanlar çok fazla para harcamak istemedikleri için fonksiyonelliği 
yüksek, daha uzun süreli kullanılabilir kıyafetler tercih etmektedirler. Ancak giysilerin fonksiyonel olmasının yanı
sıra hamileliğin neden olduğu fiziksel değişimler sebebiyle vücuda uyumu ve giysi konforu da oldukça önemlidir. 
Hamilelik döneminde vücutta oluşan fiziksel değişimlerin başlangıç süresi için en fazla oranların üçüncü ve 
dördüncü aylarda olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. İlk aylarda kilo alımının hiç olmaması ya da çok az olması
önemli ölçüde fiziksel değişimlere neden olmamaktadır. Ancak ilerleyen aylarda kilo artışının hızlı ve fazla 
olması nedeniyle hamile kıyafetlerine duyulan ihtiyaç bir tercih değil zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. 
Hamile kıyafeti kullanılmaya çoğunlukla beşinci ayda başlandığı, hamilelerin daha çok hazır kıyafetleri satın 
aldıkları ve ihtiyaçlarını karşılayacak hazır hamile kıyafetlerini bulabildikleri belirlenmiştir. Hamileler en fazla 
oranla etek ve pantolon alırken beden ölçülerine uygun olmama problemini yaşamaktadırlar. Hazır olarak 
aldıkları kıyafetlerin ise çoğunlukla elbise ve bacak boylarında düzeltme yaptırmaktadırlar. 
Hamilelik öncesi kıyafetlerden sadece bol ve lastikli olanların kullanılabildiği, hamilelik süresince hamilelerin 
günlük hayatta çoğunlukla etek ve pantolon, evde ise beli lastikli etek ve eşofman giymeyi tercih ettikleri 
sonucu ortaya çıkmıştır. Hamile kıyafeti satın alırken daha çok kullanışlılık özelliği, büzgülü ve volanlı modeller 
ile pamuklu kumaştan üretilen giysilerin tercih edildiği belirlenmiştir. 
Hamile giysilerinde kumaş ve yardımcı malzemelerle ilgili yaşanan problemlerin çoğunlukla giysilerin 
yıkandığında çekmesi, renklerinin solması, ter emmemesi ve aksesuar malzemelerinin kullanım esnasında 
rahatsızlık vermesi şeklinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çivitci ve Sayğılı “Hazır Giyim Tüketicilerinin Ürünlerle 
İlgili Satış Sonrası Yaşadıkları Sorunlar” isimli çalışmalarında, hazır giyim tüketicilerinin aldıkları ürünlerde daha 
çok tüylenme ve renk solması problemini yaşadıkları sonucuna ulaşmışlardır (Çivitci, Boğday, Sayğılı, 2008). 
Giysilerde kapama yeri olarak ise ön ortası ve yan dikiş, kapama malzemesi olarak düğme ve fermuar 
kullanımının daha çok tercih edildiği görülmüştür. 
Öneriler
Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara bağlı olarak geliştirilen öneriler aşağıda sıralanmıştır. 
• Hamile kıyafetlerinin fonksiyonel özellikler taşımasına özen gösterilmeli ve kullanım süresini uzun 
kılabilecek özellikler kazandırılırken bu özelliklerin kullanım esnasında rahatsızlık vermeyecek nitelikte 
olmasına dikkat edilmelidir. 
• Hamilelerin giysi tercihleri üzerinde araştırmalar çoğaltılarak bu yönde hamile ihtiyaçlarını karşılayan 
kıyafetler üretilmelidir. 
• Kıyafetlerde kullanılan kumaş, yardımcı malzeme ve aksesuar malzemelerinin kaliteli ve kullanıcıya 
rahatsızlık vermeyecek özelliklerde olmasına dikkat edilmelidir. 
• Elastikiyet özelliği yüksek kumaşların kullanımı tercih edilerek giysilerin vücudu sıkmamasına özen 
gösterilmelidir. 
• Hamile giysisi üreten firmalar hamile vücut özellikleri ve ölçülerini çok iyi analiz etmeli, giysi kalıplarını
bu analizlere göre günün moda özelliklerini taşıyacak, fonksiyonel ve ergonomik giysilerin üretilmesine 
yönelik olarak hazırlamalıdır. December/Aralık 2011 Electronic Journal of Vocational Colleges
67 
KAYNAKLAR 
Ağaç, S., Çeğindir, Y. (2006). Üniversite Öğrencilerinin Giyim İhtiyaçlarını Karşılama ve Moda Konusundaki Görüş
ve Davranışları, Hacettepe Üniversitesi Sosyolojik Araştırmalar e-Dergisi, 1, 1–10 
Ağaç, S., Arga, Şahinoğlu, M., (2008). Ergenlik Dönemindeki Kızların Giysileri İle İlgili Problemleri, e-Journal of 
New World Sciences Academy, 3(2), 250–262 
Ağaç, S., Gürşahbaz, N. (2009). Giyim Reklamlarının Kadın Tüketiciler Üzerindeki Etkisi, e-Journal of New World 
Sciences Academy, 4(4), 140- 152 
Bayraktar, Fatma, (1989). Giyim, Ankara 
Çeğindir, N., Y. (2011). Hamile Kadın Ölçülerinin Vücut Şekillerine Göre İncelenmesi, 4. Uluslararası Bir Bilim 
Kategorisi Olarak Kadın: Edebiyat, Dil, Kültür, Sanat, Peyzaj ve Tasarım Çalışmalarında Kadın Sempozyumu 
Çivitci, Ş., Bulat, F. (2008). Düşük Bel Pantolonun Bel Bölgesindeki Şekil Değişikliğine Etkisi, Hacettepe 
Üniversitesi Sosyolojik Araştırmalar e-Dergisi, 3(115), 1–10 
Çivitci, Ş., Boğday, Sayğılı, B. (2008). Hazır Giyim Tüketicilerinin Ürünlerle İlgili Satış Sonrası Yaşadıkları Sorunlar, 
Niğde Tekstil Sempozyumu, 28–37 
Erdoğan, M., Çetin, (1993). Giysi Fizyolojisi, Tekstil ve Konfeksiyon Dergisi, 3, 63–66 
Kadıoğlu, T., Ö., (2001). Anne ve Bebeğin Bakımı, İstanbul 
Kişoğlu, S., Çileroğlu B., Çeğindir, N., Y., (2005). Yaşlı Kadın Vücut Özelliklerine Uygun Giysi Tasarım ve 
Üretiminde Kullanılabilecek Yöntem ve Uygulamalar, Ergonomi 11. Ulusal Kongresi Bildirileri, 139–146 
Kişoğlu, S., Erenler, Çakar, G., Bayraktar, F. (2006). Büyük Beden Kadın Tüketicilerin Giysi Problemleri, 12. Ulusal 
Ergonomi Kongresi Bildiriler Kitabı, 303–308 
Kocatürk, U., (1983). Gebenin Kitabı, Ankara 
Özyiğit, S., (1992). Gebelik ve Doğum, Lefkoşa 
Pamuk, Beyhan, (2002). Uygulama Teknikleri Temel Kalıp ve Dikim Uygulama Teknikleri, Ankara, Ya-Pa 
Taşkın, Lale, (1995). Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği, Ankara 
Toprakkaya, Dilek, (1999). Termofizyolojik Açıdan Giyim Konforu, Tekstil ve Konfeksiyon, 5 
TÜİK, Türkiye İstatistik Kurumu, 2005 Yılı Nüfus İstatistikleri 
Üstün, G., Ağaç, S., Çeğindir, N., Y. (2006). Hamile Kadınların Giyim Ürünlerinden Beklentilerinin Belirlenmesi, 
12. Ulusal Ergonomi Kongresi Bildiriler Kitabı, 350–355 
Velde, J., Van, De, Pelton, W., Turnbull Caton, S., Byrne, M., (1996). Consumer Behaviour Reflected in Store and 
Clothing Selection Criteria: A Pilot Study in Canada and England, Journal of Consumer Studies and Home 
Economics, 20, 371–391 
Vural, T., Koç, F. (2006). Geleneksel Kadın Giysilerinde Kol Formu Özelliklerinin Giysi Konforu Açısından 
İncelenmesi, 12. Ulusal Ergonomi Kongresi Bildiriler Kitabı, 343–349