Suteks Yönetim Kurulu Başkanı Nur Ger, tekstil sektörünün yeterince desteklenmediğini, hükümetin sektörün önemini fark etmede geç kaldığını belirtiyor. Kurda gözlenen artışın ihracatçının faydasına olmadığını vurgulayan Ger, gerçek kur ve istikrarın önemine işaret ediyor.
İş kadını Nur Ger ilk ihracatını 23 yaşında İspanya’ya hayvan yemi ihraç ederek gerçekleştirdi. Otuz yaşında ise Avrupa’ya katma değeri yüksek ihracat yapan Suteks markasını kurdu. Ger, 1994-1996 yılları arasında Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) başkanlığını yürüttü. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri verilerine göre, geçen yılın ilk 8 ayında 10 milyar 595 milyon 644 bin dolar olan Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 8,1 artarak 11 milyar 457 milyon 308 bin dolara yükseldi. Hazır giyim sektörünün son yıllardaki büyümesini ‘kendinden lokomotifli’ olarak değerlendiren Ger, hükümetin sektöre yönelik Turgut Özal hükümeti dönemindeki gibi bir desteğinin olmadığı kanaatinde. Hatta birkaç yıl öncesine kadar hükümetin sektörün önemini fark etmediğini düşünüyor. Hazır giyim sektörü ihracatı ile ilgili değerlendirmede bulunan Ger, özellikle AB ülkelerindeki toparlanmanın olumlu yansımalarının 2014 yılında görüleceğini düşünüyor. Şu anda kurdaki artışın ise hiçbir şekilde ihracatçının ilacı olmadığının da altını çiziyor: “İhracatçı için en önemli şey gerçek kur ve istikrardır. Belirsiz bir döviz kuru herkese zarar verir. Hammadde fiyatlarını yüksek dövizlerle satın alıyoruz. Bu kur sıçramaları bütün maliyetleri etkiliyor. Gerçek kur ve istikrarlı bir ekonomi istiyoruz.”
ABD ve AB arasında müzakereleri süren Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşması ile ilgili de değerlendirmede bulunan Ger, Türkiye’nin anlaşmasının dışında kalması halinde ciddi olarak olumsuz etkileneceğinin altını çiziyor. Türkiye’nin bugünlerde en çok üzerine odaklanması gereken konunun bu olduğunu vurgulayan Ger, aksi takdirde Türkiye’nin gelişmiş dünyalar liginin dışında kalacağı uyarısında bulunuyor. TGSD başkanı olduğu dönemde imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması’na ciddi oranda destek veren Ger, o gün Türkiye’nin içinde bulunduğu ruh halini şöyle özetliyor: “Gümrük Birliği müzakereleri tamamlandıktan sonra artık masanın aynı yanında oturuyor ve 3. ülkelere karşı ortak ticari politikalar geliştirecektik. AB ruhu buydu. Çin’in ticari serbestleşmesi gerçekleşmeden biz 10 yıl içinde yani 2006 yılında AB’ye girecektik. O gün GB’yi imzalarken bunların olacağına inanıyorduk. Bugün Türkiye’nin dünyanın 16. büyük ekonomisi olmasında GB’yi imzalamamızın ve AB ile ortak hareket etmemizin etkisi çok fazladır.” Bugünün fotoğrafına ba kıldığında AB’nin simgesel bir hal aldığı değerlendirmesinde bulunan Ger, Türkiye’nin TTIP’nin dışında kalması halinde gelişmiş dünyanın dışında kalacağını belirtiyor. Ger, “Türkiye, ABD’ye tekstil ürünlerinde yüzde 15-20 Gümrük Vergisi ödüyor. Bu yaklaşık olarak 1,5-2 milyon dolar ihracat anlamına geliyor.” diyor.
Ekonomi için kuvvetler dengesi şart
Son dönemde gündemde olan yargıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Nur Ger, ekonominin sağlıklı gelişmesi için kuvvetler dengesinin olması gerektiğinin altını çiziyor: “ABD’de yürütme yasamanın önüne geçmiyor. Bill Clinton 1,5 milyon insanın önünde yargılandı. Başkanlık sistemi olacaksa da böyle olmalı. Yargı bağımsız olmalı. Bunu kendimiz için değil herkes için istemeliyiz. Ekonominin selameti demokrasiden, insan haklarına saygıdan geçiyor. Kendin gibi düşünmeyene de saygı duyacaksın. Pırıl pırıl on yılı geride bırakan Türkiye için gönül bunu diliyor. İyi bir manevra, sağduyu hepimizi rahatlatacak.”
Orta gelir tuzağının çaresi, kadın istihdamı
Nur Ger, sivil toplum alanında da aktif rol oynayan bir iş kadını. TESEV, Ka- Der, Haklı Kadın Platformu, KAGİDER gibi birçok sivil toplum örgütünde çalışmalarda bulunan Ger, TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu’na bağlı olarak çalışan ‘AB Sürecinde Kadın-Erkek Eşitliği’ çalışma grubunun da başkanlığını yürütüyor. Ger, iş hayatı boyunca özellikle çalışan kadın konusuna dikkat kesilmiş bir isim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çalışan kadınlar için yeni politikalar üretip anne olduktan sonra da kadını iş hayatında tutabilmek için çalışırken; Ger, şirketinde bunu çoktan hayata geçirmiş. İş ve aile hayatını dengelemek amacıyla yürüttüğü yenilikçi uygulama ile Suteks, anne olduktan sonra kadınlara serbest zamanlı çalışma imkanı veriyor. Ger, burada işverenlere ve girişimcilere düşen sorumluluğun, iş planında yenilikçi uygulamaları entegre ederek cinsiyet eşitliğini sağlamak olduğunu belirtiyor. Orta gelir tuzağına düşmemek için kadının çalışma hayatında kalması gerektiğini vurgulayan Ger, bunun için toplumda zihniyet değişiminin olması gerektiğini belirtiyor. Suteks, ‘Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ yarışmasında Orta Ölçekli İşletme kategorisindeki birincilik ödülüne sahip.
zaman.com