Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

Isırgan Otu Lifi ve Özellikleri

1. GİRİŞ

Tekstil ürünlerinde kullanımlarının yanısıra, polimer bilimi ve biyoteknoloji alanındaki gelişmeler neticesinde lif takviyeli kompozit malzemelerin birçok endüstri dalında uygulama imkânı bulması dolayısıyla, doğal hammaddelerden elde edilen liflere yönelik araştırmalar yoğunluk kazanmıştır. Tekstil sanayinde yeni jenerasyon bitkisel kaynaklı liflerin kullanımına yönelik gelişmelerin, tüketicilerin konforlu, doğal ve çevreye zarar vermeyen ürünlere yönelik eğilimlerini ve taleplerini önemli ölçüde karşılayacağı düşünülmektedir (1). Selüloz esaslı ısırgan lifleri de bu eğilimlere cevap verebilecek özelliklere sahip liflerdendir.

Isırgan otu aslında yüzyıllardır bitkisel ilaç ve yiyecek olarak tüketilmektedir. Fakat ısırgan otunun ünü medikal alandaki kullanımlarından kaynaklanmaktadır (1). Bütün olarak ısırgan otu bitkisi, ishal, şeker hastalığı, böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları, aşırı adet kanamaları ve solunum ile ilgili problemleri çözmede başvurulan bir bitkidir (1). Isırgan otu bazı çeşitli ağrı kesici ilaçların üretiminde de kullanılabilmektedir (1). Bunun yanı sıra egzema, ülser, anemi, hemeroid, gut hastalığı, siyatik, saç problemleri, sinir hastalıkları ve romatizma gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır (1, 2).

Isırgan otunun yukarıda bahsedilen tedavisel özellikleri çok önemlidir, fakat bu derlemede ısırgan otunun tekstil lifi amaçlı özellikleri üzerinde durulacaktır. Isırgan otundan tekstil malzemeleri üretimi yeni bir fikir değildir (3). Kenevir ve keten lifine çok benzediği için ısırgan otu lifi aynı amaçlarla tekstil endüstrisinde kullanılabilmektedir.

Bu sebepledir ki, ısırgan otu bitkisi, yelkenli yapımında kullanılmak amacıyla lif kaynağı olarak yüzyıllardır İskandinavya’da ekilip biçilmektedir (4). 12. yy. da yelken ve balık ağlarının ısırgan liflerinden yapıldığı bildirilmektedir (5). Isırgan ipliği Polonya’da 12.y.y.’dan 17.y.y.’a kadar kullanılmıştır, fakat 17. yüzyılda ipek ısırgan ipliğinin yerini almıştır. Avrupa’da kumaş üretimi için ısırgan otunun üretimine 19.yy’da başlanmıştır (6). 1.Dünya Savaş’ında Almanlar ısırgan otundan elde edilen lifleri çadır, sırt çantası, iç giyim ve çorap yapmak için kullanmıştır (7). O dönemlerde Almanlar kıyafetlerin %85’ini ısırgan otu liflerinden üretmişlerdir. Isırgan lifleri ordu tarafından kamuflaj ekipmanı olarak değerlendirilmiştir (7, 8). Fakat daha sonraki zamanlarda ısırgan lifi teknik ve maaliyet-verimlilik sebepleri yüzünden tekstil endüstrisindeki önemini kaybetmiştir. Isırgan lifi eldesi tamamıyla makineleştirilemediği için iş gücü maliyetlerinin artması ile birlikte ısırgan otu tarımı karlılığını kaybetmiş ve bu yüzden ısırgan otu yetiştiriciliği durmuştur (7). Bu durum keten, kenevir ve ısırgan otu gibi daha küçük tekstil endüstrilerinin yerini alan güçlü pamuk endüstrisi tarafından pekiştirilmiştir (7).

Fakat son yıllarda iplik eğirme teknolojisindeki gelişmeler ve melezleme konusundaki ilerlemeler ile süper-yoğun-lifli bitkilerin üretimine başlanabilmiş ve ısırganda bu olumlu çalışmalardan payını almıştır (3). Isırgan lifinin kendine özgü karekteristik özelliği olan içi oyuk boşluklu (hollow) lif yapısındaki boşluklarda kalan hava doğal bir izolayson sağlamaktadır. Yazın serin tutan lif yaratmak için, iplikler lifin merkezindeki boşlukları kapatacak şekilde bükülmekte ve izolasyon azalmaktadır. Kışlık kumaşlar için ipliklere daha düşük büküm verilerek içi boşluklu oyuk lif yapısı muhafaza edilerek sıcaklığın sabit kalması sağlanmaktadır (3).

Isırgan lifleri doğal, biobozunabilir, yenilenebilir kaynaklıdır ve üretimlerinde az enerjiye ihtiyaç duymaktadır (7). Bu yüzden ısırgan otu lifleri

 

çevre dostudur ve ekolojik avantaja sahiptir (9). Ayrıca ısırgan lifinin kullanılmasıyla tekstil lif üretimi için kullanılan su miktarlarında tasarruf sağlanılabileceği bildirilmiştir (9). 1 kg pamuk lifi üretimi için yaklaşık 7000-29000 litre su kullanıldığı belirtilmiştir. Çevresel etkiler açısından bu kadar büyük miktarlarda suyun harcanması uzun vadede çevresel olumsuzluklara yol açabileceği ifade edilmiştir (9). Barlow ve Neal (9) ısırgan otu lifinin pamuk lifinin yerini alması ile su kullanımında büyük miktarlarda tasarruf edilebileceğini belirtmişlerdir. Teknolojik Araştırmalar: TTED 2011 (1) 84-106 Isırgan Otu Lifi ve Özellikleri 86

Bu olumlu özellikleri ile ısırgan lifleri tekstil sektöründe tekrar kullanılmaya başlanmış ve araştırma konusu olmuştur.

2. ISIRGAN OTUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ

Isırgan otugiller familyası (Urticaceae) Urticales takımı içersinde, her iki yarım kürenin tropikal ve subtropikal alanlarında yaygınlaşan geniş bir gruptur (10). Avrupa, Asya ve Amerika’nın ılıman bölgelerinde 2 yıldan fazla yetiştirilebilen bir bitki türüdür (6). Isırgan otugiller familyası içinde 48 cins ve 1050 tür listelenmiştir. Isırgan otugiller familyası, genellikle yakıcı tüylü, münferit tohumlu, çoğunda sütsü öz bulunmayan, basit yapraklı ve yabancı tozlaşma gösteren özellikleriyle tanımlanmaktadır (10). Bitki 30-150 cm uzunluğa kadar büyüyebilmekte ve keskin dişli yapraklardan oluşmaktadır. Gövdesini ve yapraklarını kaplayan tüyler sıvıyla doludur ve dokunulduğunda sıvının deriye girmesini sağlayan iğneler sayesinde deride kabarcıklara neden olmaktadır (6, 11,12). Yakıcı tüyler tüm bitki geneline yayılmış olup, küresel, çubuksu, yıldızsı, solucansı şekiller göstermekte ve bazı türlerde teşhis edici özellik olarak kullanılmaktadır.

Bu yakma ve kaşındırma etkisi, ısırgan otunun ısıtılması veya kurutulması yoluyla nötürlenebilmektedir (12, 2). Bu yüzden yüzyıllardır çaylarda, yemeklerde, çorbalarda ve böreklerde kullanılan pişirilmiş ısırgan otu yaprakları güvenli ve besleyicidir. Buna rağmen sadece genç (taze) ısırgan otu yaprakları yemek amaçlı kullanımlarda tercih edilmelidir (2,13). Çünkü yaşlı (kart) ısırgan otu yapraklarında sistolit de denilen pütürlü partiküller oluşabilmekte ve bu partiküller de sindirim sonrası böbrekleri tahriş edebilmektedir (2,13).

Aynı bitki üzerinde yaprak koltuklarında meydana gelen çiçekler ya erkek ya da dişidir. Erkek çiçekler 5 stamenlidir. Dişi çiçekler 4 ya da 5 taç yaprağın birleştiği karpel bir ovariye sahiptir. Bu zayıf çiçekler dikkat çekici değildir ama çiçeklerin düzeni türler için teşhis edicidir. Şekil 1’de Urtica dioica türüne ait erkek ve dişi çiçekli bitkiler görülmektedir.

Isırgan otugiller familyasındaki bitkilerin büyük bir kısmı çok yıllık olup, diğerleri ise tek yıllık gelişim göstermektedir. Genelde otsu habitusa sahip olmakla birlikte çalı formunda olanları da mevcuttur. Dünyanın birçok yerinde yayılış göstermiş olan Urtica cinsinin önemli bazı türleri ve doğal yayılış alanları Tablo 1’de görülmektedir.

 

Kurban, M..*,Yavaş, A., Avinç, O., O. Teknolojik Araştırmalar: TTED 2011 (1) 84-106 87

 

Tablo 1.

 

 

Dünya genelinde yayılış gösteren bazı Urtica türleri ve yayılış alanları (10). Türler

Yayılış alanları

 

 

 

Urtica angustifolia

 

 

Çin, Japonya, Kore

 

 

Urtica ardens

 

 

Çin

 

 

Urtica atrichocaulis

 

 

Himalayalar, Güneybatı Çin

 

 

Urtica atrovirens

 

 

Batı Akdeniz

 

 

Urtica cannabina

 

 

Batı Asya

 

 

Urtica chamaedryoides

 

 

Güneybatı Amerika

 

 

Urtica dioica

 

 

Avrupa, Asya, Kuzey Amerika

 

 

Urtica dubia (Geniş yapraklı ısırgan otu)

 

 

Kanada

 

 

Urtica ferox (Ağaç ısırgan otu)

 

 

Yeni Zelanda

 

 

Urtica fissa

 

 

Çin

 

 

Urtica galeopsifolia

 

 

Merkez ve Doğu Avrupa

 

 

Urtica hyperborea

 

 

Himalayalar

 

 

Urtica incisa (Çalı ısırgan otu)

 

 

Avustralya

 

 

Urtica laetivirens

 

 

Japonya, Mançurya

 

 

Urtica morifolia

 

 

Kanarya adaları

 

 

Urtica parviflora

 

 

Himalaya

 

 

Urtica pilulifera (Romen ısırgan otu)

 

 

Avrupa

 

 

Urtica platyphylla

 

 

Çin, Japonya

 

 

Urtica pubescens

 

 

Güneybatı Rusya

 

 

Urtica rupestris

 

 

Sicilya

 

 

Urtica sondenii

 

 

Güneydoğu Avrupa, Kuzey Asya

 

 

Urtica taiwaniana

 

 

Tayvan

 

 

Urtica thunbergiana

 

 

Japonya

 

 

Urtica urens (Bodur ısırgan otu, tek yıllık ısırgan otu)

 

 

Avrupa, Kuzey Amerika

 

 

Anadolu’da Urtica urens, Urtica pilulifera ve Urtica dioica türleri bulunmaktadır. Bu üç türde tekstil lif kaynağı olarak kullanılabilmektedir (4). Bunlardan Urtica urens ve Urtica pilulifera tek yıllık, Urtica dioica ise çok yıllık özelliktedir. En kalın lifler Urtica dioica’dan üretilebilmektedir, ayrıca Urtica dioica bu üç tür içinde en yüksek randımanı vermektedir. Urtica urens ve Urtica pilulifera’dan üretilen lifler daha kalın duvarlı ve daha dardır (4). Bu türlerin etki şekilleri ve kimyasal özellikleri birbirine yakındır. Ülkemizde doğal olarak bulunan 3 türe ait resimler Şekil 2’de verilmektedir. Urtica dioica ve Urtica urens’e ülkemizin her bölgesinde rastlamak mümkündür. Dış görünüş olarak Urtica dioica daha büyük, uzun ve iri yapılıdır. Urtica urens tek evcikli olmasına karşın Urtica dioica iki evcikli özellik göstermektedir. Dioica ismi de Latincede iki evcikli anlamına geldiği için verilmiştir. Yapraklar boğumlar üzerinde karşılıklı olarak bulunmaktadır (10).

 

2.1 Isırgan Otunun Tarımı

Isırgan otu bitkisi Avrupa’nın, Asya’nın ve Kuzey Amerika’nın ılıman bölgeleri boyunca yetişen yaygın bir bitkidir (14, 15). Yetiştiriciliği diğer bütün bitkilere baskın olması ve nemli alanlarda hızla gelişmesi sebebiyle kolaydır. Çok yıllık ısırgan otu türü olan ve lif üretimi amacıyla yetiştiriciliği yapılabilen Urtica dioica, aynı araziden uzun yıllar verim alınabilen bir bitkidir (10). Isırgan otunun 10-15 yıl yetiştirilebileceği ileri sürülmesine rağmen en iyi verim ve en ekonomik üretimin sağlanması için 4 yıllık bir süre uygun olmaktadır (6). Eğer yetiştirme uzun sürerse yabani ot hastalıkları çoğalma eğilimi göstermekte ve verim düşmektedir.

2.2 Isırgan Otunun Üretim şekli

Isırgan otu tarımı, tohumla veya fide yetiştirerek yapılmaktadır (10). Ancak bu iki yetiştirme türü için hasat zamanları arasında 4 hafta fark vardır. Ayrıca tohum ekimi ile bitki yetiştiriciliğinde lif içeriğinin azalması söz konusudur. Ekilmiş ısırgan otunun lif içeriği fide yetiştirilerek elde edilmiş ısırgan otunun lif içeriğinden %2 daha düşüktür (6).

Isırganotu bitkisi tür özelliklerine göre gelişim göstermektedir. Urtica dioica 1.5 m ve bazı araştırmacılara göre 2-4 m boylanabilirken Urtica urens 0.8 m boylanabilmektedir (10).

2.3 Isırgan Otu Bitkisinin Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar

Isırgan otu bitkisi, besin maddelerince zengin, ağır, humuslu, nemli ve yabancı otu bulunmayan topraklarda daha iyi gelişmektedir (10). Isırgan otunun zengin topraklarda yetiştirilmesi bitkinin lif kalitesini de geliştirmektedir (1). Kötü sulanmış ve asitli topraklardan kaçınılmalıdır (6). Toprak pH’ı hafif alkali olmalıdır. İklim adaptasyonu bakımından özel istekleri yoktur ve bu nedenle kuzey ve güney yarımkürenin ılıman bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Donlara karşı dayanıklıdır. Ancak aşırı kurak bölgelerde herba verimleri düşmektedir. Toprak seçiciliği yoktur. Yapılan çalışmalarda Urtica dioica ormanlık alanlarda, gölgeye toleranslı rekabetçi bir tür olarak tanımlanmış ve çok farklı toprak fosfor konsantrasyonlarında etkili bir gelişme gösterdiği ortaya konulmuştur. Isırgan otu bitkisi farklı karakterlerdeki topraklarda yetiştirilebildiği gibi fazla gübrelenmiş arazilerde yapılan tarımda karşılaşılan problemlere karşı da çözüm olabilmektedir. Bu nedenle hem marjinal alanların tarıma kazandırılmasında hem de fazla gübrelenmiş yerlerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir (10).

Isırgan otu ılıman bir iklime ve düzgün bir sulamaya ihtiyaç duymaktadır. En ideal şart ana büyüme döneminde sulamanın düzgün bir şekilde yapılmasıdır (6).

Tek yıllık olan Urtica urens için en iyi ön bitki baklagiller ve çapa bitkileri gibi fazla azot bırakan ürünlerdir. Urtica urens’in tarımının sadece tek yıllık yapılabilmesine rağmen aynı tarlaya ekim tavsiye edilmektedir. Çünkü evvelki yıl düşen tohumlar vasıtasıyla bitki sıklığı arttırılabilmekte ve böylece daha yüksek verim elde edilebilmektedir. Çok yıllık olan Urtica dioica’da ise verim düşmeleri söz konusu olduğunda plantasyonun bozulması ve birkaç yıl farklı bitkilerin ekilmesi gerekebilmektedir (10). Gübreleme verim arttırıcı unsurlardan bir tanesidir (10). Bitki nitrojen ve fosfat gübrelerine çok duyarlıdır (16). Azot takviyeli topraklarda yetiştirilen ürünlerin miktarında artış olduğu gözlemlenmiştir (17). Urtica urens için dekara 7 kg azot, 1.5 kg fosfor, 7.9 kg potasyum, 0.9 kg magnezyum ve 12.7 kg kireç, Urtica dioica için ise 5.9 kg azot, 1.6 kg fosfor, 6.9 kg potasyum 1 kg magnezyum ve 6.9 kg kireç önerilmektedir (10).

2.4. Isırgan Otunun Kullanım Alanları

Isırgan otları tarih boyunca elyaf kaynağı olarak kullanılmışlar ve son yıllarda ticari anlamda ürünün geliştirilmesi ile üretimi tekrar artış göstermiştir (16). Pamuk, tekstil ürünleri için en önemli lif maddesi olmadan önce insanlar ılıman iklim koşullarında yetiştirilebilen lif bitkilerini kullanmışlardır. Keten ve kenevir bunlar arasında en çok bilineni olmakla birlikte ısırgan otunun da önemli bir yeri vardı. Isırgan otunun eski Yunan medeniyetinde ve Roma’da lif üretimi amacıyla kullanıldığı bilinmektedir (10). Eski Mısır kalıntılarında ısırgan otundan üretilmiş tekstil ürünlerine rastlanmıştır (18). Ayrıca Vikinglerin ısırgan otu kumaşını yelken bezi yapımında kullandıkları ve bu kumaşın şiddetli fırtınalarda dahi yırtılmaya ve darbelere dayanıklı olduğu rivayet edilmektedir (10).

Avrupa’da çok yıllık ısırgan otunun (Urtica dioica) 19. yüzyıldan ikinci dünya savaşına kadar yetiştiriciliği yapılmış ve bir lif bitkisi olarak kullanılmıştır. Hatta 1. ve 2. Dünya Savaşı arasındaki dönemde ısırgan otu lifi pamuğun yedeği olarak teşvik edilmiştir (17). 1.Dünya Savaşı’ndan önce Avusturya firmaları ısırgan otu yetiştiriciliğine ağırlık vermişlerdir. Bunun dışında Danimarka’da ise ısırgan otu lifleri yün ile karışım halinde kullanılmıştır (18). 2.Dünya Savaşı sırasında ısırgan tarlalarının tahrip edilmesi ve daha ucuz liflerin piyasaya çıkmasıyla birlikte ısırgan otu kullanımı azalmış ve bitme noktasına gelmiştir (17).

Isırgan otu bitkisi, keten ve kenevire benzer şekilde bitkinin %17’sini içerecek oranda yüksek kalitede lif içermektedir. Lif oranının yüksek olması, düşük yoğunluk ve iyi mukavemet değerleri bu bitkinin tekstilde kullanılmasına teknik açıdan olanak sağlamaktadır (6). Almanya’da yürütülen çalışmalarla ısırgan otu liflerinin tekstil endüstrisinde kullanımı yeniden gündeme gelmiştir.

Isırgan otu bitkisinin saplarından lif elde edildikten sonra geriye kalan kısımları gıda ve hayvan yemi olarak kullanıldığı gibi kozmetik ve ilaç sanayinde de değerlendirilebilmektedir. Ayrıca biyodinamik ziraat alanlarında kullanılması da mümkündür (10).

Isırgan otu köklerinden sarı ve yeşil renkli boya elde edilmektedir. Elde edilen bu boyalar kullanılmasının uygun olduğu alanlarda doğal boya olarak kullanılmaktadır. Ticari anlamda yeşil boyar madde (E140) olarak adlandırılan boyar madde ısırgan otunun klorofil ekstraksiyonundan elde edilebilmektedir (19).

3. ISIRGAN OTU LİFİNİN TEKSTİLDE KULLANIMI VE GENEL ÖZELLİKLERİ

1990’ların ortalarından beri ısırgan otunun yetiştirilmesi, işleme metotları ve bunların iyileştirilmiş tekstil süreci Almanya’da, Avusturya’da ve Finlandiya’da araştırma konusu olmuştur. Araştırma enstitülerine bağlı fabrikalar ısırgan otu lifi tekstilinin tanıtımı için çalışmalar yapmaktadır. Doğal lif olarak ısırgan otu lifinin gelecek vaat etmesi bitki üretiminin özellikle başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın merkezinde artış göstermesini sağlamıştır (6).

Isırgan otundan elde edilen lif, bir tekstil lifi için gerekli tüm nitelikleri yerine getirmektedir. Bu lifin germe davranışı, lif inceliği ve uzunluğu tekstil prosesleri için yeterlidir. Lifin süper nem absorblama kabiliyeti nihai ürün için rahatlık sağlamaktadır. Isırgan lifi el ile dokunulduğunda yumuşak ve hoş bir his verir (4).

Isırgan otu lifinin düşük sürtünme yüzeyi ve düzgün ve pürüzsüz yapısından dolayı saf ısırgan otu karışımından iplik eğirmek zordur (1). Çok kısa lifler temizleme ve tarama işlemleri ile uzaklaştırıldıktan sonra istenilen iplik eldesi için diğer lifler ile harmanlanabilmektedir. Diğer liflerle yapılan harmanlama sonrası daha iyi sonuçlar elde edildiği görülmüştür. Yapılan çalışmalar ısırgan otu lifinin tekstil için uygun olduğunu ve pamuğun yerini alabileceğini göstermiştir (1).

Isırgan otu lifi, üst giysilerde, ceketlerde, denim kumaşlarda, masa örtülerinde, nevresimlerde ve halılarda kullanım alanı bulmaktadır (20, 3). Bu liften üretim yapan Stoff Kontor AG (Almanya) internet sayfasında, doğal yastıkların, bahçe eşyalarının, erkek gömleklerinin ve kişisel bakım ürünlerinin satışını yapmaktadır (5). Şekil 3’te ısırgan lifinden üretilen tekstil mamullerinden örnekler görülmektedir. Camira Fabrics firması (21) yün ve ısırgan karışımlı tekstillerin çok iyi güç tutuşurluk özelliğine sahip olduğunu keşfetmişlerdir (9).

3.1 Isırgan Otundan Lif Eldesi

Isırgan otunun teksilde kullanılabilmesi için çeşitli lif elde etme yöntemleri bulunmaktadır. Aşağıdaki çalışma Çin’de uygulanmakta olan bir lif elde etme yöntemi olup bununla ilgili veriler sunulmuştur (1). Isırgan otundan lif elde edebilmek için Şekil 4’deki adımlar sırayla uygulanmaktadır (9).

3.1.1 Hasat

Isırgan otu lif üretimi bitkinin 2.yılı ile başlamakta ve artarak devam etmektedir. İlk yılda ısırgan otu sapları lif için gerekli kaliteyi üretememektedir. Saplar çok zayıf ve cansız olup çok yapraklıdır (6). Üçüncü tarım yılındaki lif verimi ikinci yılınkinin iki katından daha fazladır. Üçüncü yılın verimindeki aşırı artış bitki boyundaki artış ve bitki saplarındaki artıştan kaynaklanmaktadır (17). Genelde ısırgan otları 2.yılında temmuz ortası veya ağustos başında ya da ağustos başından sonuna kadar olan sürede hasat edilmektedir. Dişi klonların çiçeklerinin zayıf bölgelerindeki tohumlar olgunlaştığında bitki hasat için hazır hale gelmiştir demektir. Fakat farklı hasat tarihleriyle yapılan bir deney en yüksek lif kazancına ulaşıldığında ısırgan otunun hala tomurcuk verdiğini göstermiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda bitki saplarının bitki ağırlığının %80’ine eş değer olması halinde hasat zamanının uygun olduğu öngörülmektedir. Böylece hasat ısırgan otu yapraklarından ikinci yan filizlerin gelişmesinden önce başlamaktadır. Yan filizler lif kalitesinde bir kayba yol açmamakta fakat işlemi geciktirmektedir. Çünkü saplar tarlada çok yavaş kurumaktadır.

Isırgan otunun hasatı için geliştirilmiş teknolojik bir makine yoktur. Çünkü ısırgan otunun morfolojik yapısı ve uzunluk özellikleri buna uygun değildir. Hasat için kesici sürgülü aletler kullanılmaktadır. Kenevirin morfolojik yapısı ve uzunluk özellikleri ısırgan otuna benzediği için aynı hasat makinesi ikisi için de kullanılabilmektedir. Fakat ekipmanın dönen parçalarının etrafındaki liflerin makine parçalarına dolanması ve kırılması gibi problemler meydana gelebilmektedir (6).

3.1.2 Yumuşatma (Çürütme)

Olgunlaşan bitki kesilip kurutulmakta (22) hasatı yapılan bitki çürütme denilen yumuşatma işlemine tabi tutulmaktadır (9).

Yaprak ve tohumlarından ayrılan sapların ıslatılıp yumuşatılmasından sonra odunsu hücrelerin ve hücreleri bir arada tutan yapışkan pektin maddelerinin uzaklaştırılmasıyla lifli doku elde edilmektedir. Yumuşatma (çürütme) işleminde keten liflerinin üretimindeki gibi çeşitli metodlar vardır:

a) Su ile çürütme: Saplar demet halinde bağlanmaktadır. Bir havuz içerisine veya nehir kenarlarına yatırılarak suyla örtülmekte ve bekletilmektedir. Bakterilerin neden olduğu fermantasyon sonucu direnci az olan odunsu dokuların bozunması ve hücreler arasındaki yapışkan maddelerin çözünmesiyle saplar giderek yumuşamakta ve lifler kolayca birbirinden ayrılmaktadır. Fermantasyon daha ileri gidecek olursa lifin kendisi de çürüyeceğinden ıslanma esnasında zaman zaman kontrol etmek gerekmektedir. İşlem yaklaşık üç hafta sürmektedir.

b) Çiğ ile çürütme: Su ile çürütmeye benzemektedir. Fakat daha yavaş olup altı hafta sürmektedir. Saplar otların üstüne yatırılarak fermantasyona uğraması için bekletilmektedir. Çiğ ve yağmurla veya gerekirse su serperek nemlendirilmektedir. Bazen de fermantasyon suda başlatılmakta; sonra çıkarılıp otlara yayılarak devam etmesi sağlanmaktadır. Bu metotla elde edilen renk daha güzeldir.

c) Kimyasal maddelerle çürütme: Bu metot, sapların kaynar oksalik asit veya alkali ile normal veya yüksek basınçta yumuşatılmasından ibarettir. Diğer metotlardan çok daha kısa sürmektedir fakat masraflıdır (22).

Günümüzde yumuşatma için çiğ ile çürütme daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Kimyasal maddelerle çürütme yöntemi ise liflere zarar verme eğilimindedir (9).

3.1.3 Zamk çıkarma, kırma-dövme-temizleme ve tarama

Suda çözünebilen maddeler, pektin, lignin ve hemiselüloz zamk çıkarma işlemi sırasında uzaklaştırılmalıdır. Rami lifleri için de uygulanan degummimg yani zamk çıkarma işlemi ısırgan otu lif eldesi için de kullanılmaktadır (22). Bu işlem için; Çin’de uygulanmakta olan zamk çıkarma yönteminden bahsedilecektir. Çin’de ısırgan otu bitkisinden lif eldesi işlemi hasat ile başlamakta ve hasattan sonra sarılmış ısırgan otu bitkisinin 2 hafta boyunca havuzda bekletilmesiyle devam etmektedir. Sonrasında lifler elle saplarından ayrılmaktadır. Daha sonra benzer sak lifleri gibi kimyasal ve biyolojik işlemlerden oluşan zamk çıkarma işlemi uygulanmaktadır (1). Bu işlem ile lifleri bir arada tutan yapışkan maddelerin uzaklaştırılıp lif demetlerinin ayrılması sağlanmaktadır. Bunun için elyaf sıcak sabun veya alkali çözeltisinde muamele edilmektedir (22). Diğer sak liflerinde olduğu gibi ısırgan otu liflerininde zamk çıkarma işlemi karmaşıktır (1). Isırgan otu lifinin eğirme işlemine hazır bir tekstil lifi haline gelebilmesi hem biyolojik, hem fiziksel, hem de kimyasal işlemlerden oluşan bir üretim süreci sonucunda olmaktadır. Bu adımlar aşağıda kısaca özetlenmiştir (1):

Suda kaynatma ( F.O 1:16, 95-98°C’de 50 dakika muamele)

Asitle muamele (F.O 1:15, 58-63°C’de 1,4 g/L sülfirik asit ile 50 dakika muamele)

Pektin enzimiyle zamk çıarma (enzim solüsyonunun oranı%7 olan pH = 4,7 ve F.O 1:15 banyoda 6 saat muamele)

Kimyasal zamk çıarma (12 g/L sodyum hidroksit ve %2 sodyum silikat içeren F.O 1:15, 98-100°C’lik banyoda 4 saat muamele)

Kıma-Dövme-temizleme yapıması liflerin karışıımasıve akabinde taraklanması

Kıma-temizleme

Zamk çıarma işeminden sonra sıa kıma işemine gelmektedir. Kıma işeminin amacıkurutulan sapları yatay, oluklu silindir çiftleri arasıdan geçirilmesi suretiyle, odun dokusunun küçük parçalar halinde kııması böylece sonraki işemlerde kolay ayrıabilecek hale getirilmesidir. Daha esnek olan bast elyafıbu işemden zarar görmemektedir. Kıma işemine uğatıan materyal hallaç yayıveya makinalarla atıdığıda odunsu kıılar liflerden tamamen ayrımaktadı. Aynızamanda lif demetleri de çözülmektedir (22).

Tarama

Materyal henüz çok miktarda odunsu kıı içermektedir. Bunlardan temizlenmesi için taranmasıgerekmektedir. Tarama esnasıda odunsu kıılardan başa çok kıa ııgan otu lifleri de tarak altıa geçerek ayrımaktadı. Aynızamanda henüz açımamışolan lif demetleri varsa onlar da açımaktadı. Bütün lifler birbirine paralel dizildikten sonra eğilerek istenilen kalılıta iplik haline getirilmektedir (22).

Aşğıaki işem adılarıı uygulandığıııgan lifi, artı eğrme işemi için hazıdı (1).

Lifin yağanması(%2,5 yağve %1 emülsiyon maddesi içeren F.O 1:12 yağama çözeltisinde 86°C’ de kumaşı 1 saat muamele edilmesi)

Kurutma (mamulün 82-84°C’ de 3 saatte kurutulması (1).

3.1.4. Eğrme

Yukarıa bahsedilen işemlerden sonra sıa eğrme işemine gelmektedir. Bununla ilgili yapıan araşımalarda eğrme için %100 ııgan otu lifi, polyester/ııgan ve pamuk/ııgan karışılarıçalışımışı (1). Eğrme denemeleri göstermişir ki %100 ııgan otu ile iplik elde etmek ııgan otu lifinin düzgün ve pürüzsüz yapıınedeniyle zor olmaktadı. Başrııbir eğrme için diğr lifler ile karışı yapımasıı daha uygun olacağıgörülmüşür. Kırılıve pürüzlü yüzeyi olan liflerin tercih edilmesi önerilmektedir (1).

Isıgan otu bitkisi çok yılı bir bitki olduğ için hasat zamanıçok dikkatli seçilmelidir. Bitki çok küçükse yani ham ise lif tamamıla gelişmemekte ve hücre duvarızayı ve güçsüz kalmaktadı. Eğr bitki çok olgunlaşışa içeriğndeki ligninin artmasıdan dolayılif daha az bükülür hal alacaktı. Bu iki durum da lifleri eğrmek için uygun değldir (1).

Isıgan lifinden üretilen iplikler Nepal’de köylerde üretilmektedir. Köylüler, 10 gün içinde yaklaşı 1 kilo iplik eğrebilmektedirler. Şkil 5’de işenmişve işenmemişham ııgan lifi görülmektedir (3).

a) Ham, kabuklu ııgan lifi

b) Ham, işenmişııgan lifi

 

Nepal’de ııgan otu lifinin soya, bambu, pamuk, keten ve diğr doğl liflerle karışııarak karışı iplikler üretilmektedir ve bu ipliklerde genellikle el dokumasıhalıarda, örme ve dokuma giysilerin üretiminde kullanımaktadı (3).

3.2 Isıgan Otu Lifinin Öellikleri

<