Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

"Kalifiye Personel İçin Meslek Liseleri Özendirilmeli"

Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinde bu tip dalgalanmalar yaşamaktan biraz olsun kurtulduğunda eski büyüme hızına dönebilir ancak kar payını arttırma yönünde ciddi bir takım çalışmalar yapması gerekiyor.


 

"Kar paylarında büyük uçurumlar var"

Sektörün indirim politikalarını tekrar gözden geçirip duygusal davranışlardan daha çok ölçülebilir ve belli bir kar oranını korumaya yönelik yollar izlemesi gerektiğini belirten Kayra Tekstil Genel Koordinatörü Furkan Ortakaya "Dünya markalarıyla Türk markalarını karşılaştırdığımızda pazar artışı, büyüme hızı gibi verilerden daha çok kar paylarında büyük uçurumların olduğunu görmekteyiz. Bu da markalarımızı rüzgar ters yönden estiğinde güçsüz bir durumda bırakacak ve büyüme hızını anlamsız kılacaktır" dedi.

"Yılda dünyayı 18 kez dolaşıyoruz"

Bunların yanı sıra tekstil sektörünün mevcut konjonktürde karşılaştığı problemleri de sıralayan Kayra Tekstil Genel Koordinatörü Furkan Ortakaya sözlerine şöyle devam etti: ""Firma olarak AR-GE' ye büyük önem vermekte, müşterilerimize her sezon farklı ürünler sunmak için büyük maliyetlere katlanmaktayız. Bu amaçla bünyemizde resmen bir AR-GE ordusu ( kendi kulvarımızda en fazla kişi sayısı diyebiliriz ) istihdam etmekteyiz ve ekibimiz trend analizleri için gerek yurt içi gerekse yurt dışı fuarlar, piyasa gezmeleri vb. amaçla yılda 725.000 km yol yapmaktadır.

Bu yılda dünyayı 18 kez dolaşmak anlamına gelmektedir. Personel giderlerimizin yaklaşık %40'ını AR-GE ekibimize verilen ücretler oluşturmaktadır. Tüm bu zahmetlere katlanarak farklı ürünler tasarlayıp müşterilerimize sunarken fırsatçı, hak-hukuk tanımaz kişi/firmalar ürünlerimizi kopyalayarak bize maddi ve manevi büyük zararlar vermekte, önemli ölçüde satış-para kaybına sebebiyet vermektedir. Bu durumla kendi avukatlarımız aracılığı ile mücadele etmeye çalışmakta, ürünlerimizi de tescil ettirmekteyiz. Ancak bu da firmamıza önemli sayılacak ölçüde maddi külfet getirmektedir. Halen fikri ve sınai haklar mahkemesinde sonuçlanmamış 100'e yakın dosyamız bulunmaktadır.

"Kalifiye elemanları çabucak kaybedebiliyoruz"

Bildiğiniz üzere bugün işletmelerin en büyük sorunları kalifiye personel bulamamak ve kalifiye personeli tutamamaktır. Şirket çalışanlarına önemli ölçüde yatırımlar yaparak yetiştirmekte, ancak yetişmiş eleman herhangi bir sebeple işletmeden ayrılmaktadır. Biz firma olarak çalışanı bünyemizde tutabilmek adına kendi çapımızda yapılması gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Ancak gerek Türkiye'deki çalışan mantalitesinin (iş ahlakı vb.) tam oturmaması gerekse devletin sürekli çalışan yanında olacak, işvereni çalışana karşı zor durumda bırakacak politikalar üretmesi sebebi ile kalifiye elemanları kolayca kaybedebiliyoruz.

Özellikle halen yürürlükte olan 1475 sayılı kıdem tazminat kanununa göre çalışan kendisi işten ayrılsa da belli hizmet süresini doldurmuşsa tazminatını alabiliyor olması nerede ise birçok çalışanın toplu para alma isteği sebebi ile işten ayrılmasına sebebiyet vermiştir. Kalifiye personel probleminin çözümü ile ilgili meslek liseleri özendirilmeli, hatta işletmeleri kendi içinde kalifiye personel yetiştirilebilmesine yönelik destekler verilmelidir.

"Kıdem tazminatı fonu halen devreye alınmadı"

Firmamız ithalat ve ihracat yapmaktadır. Hammadde ihtiyacımızı Türkiye'de yeterli entegre tesis olmaması ve yüksek maliyetler sebebi ile yurt dışından karşılamak zorunda kalmaktayız. Bu ise sürekli gümrük maliyetlerinin artması nedeniyle işletmelere ilave yük getirmektedir. Polyester kumaş olarak ithal ettiğimizde %80, hazır giyim olarak ithal edildiğinde ise %30 vergi ödenmektedir. İthalatta ek gözetim vergileri kaldırılmalı, anti-damping oranları ise düşürülmelidir. İhracatta ise devlet desteklerinde ihracat yapan firmalara pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Sübvansiyonlar yetersizdir.

Bildiğiniz üzere rekabetin kıyasıya yaşandığı bir dünyada büyük zorluklarla ticaret yapmakta ülke ekonomisine katkı sağlamaya çalışmaktayız ancak bazı maliyetler işletmelerin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Bunlardan en önemlisi ise sigortaprimlerinin yüksek oluşudur.

"İşletmeler zor şartlarda ticaret yapıyor"

Yine bilindiği üzere işletmeler zor şartlarda ticaret yapmakta ürünlerini satmak için büyük zahmet ve maliyete katlanmaktadır. Bunun sonucunda ise emeğinin karşılığını alamamakta veya alırken güçlükler ile karşılaşmaktadır.

Örneğin, Kıymetli evraka (Çek, Senet vb.) bağlı alacakların yaptırımlardaki (hapis yasağı gibi) hafifletmelerden dolayı tahsilat güçlükleri ya da tahsil edilememeleri. Cari hesaba bağlı alacaklardaki (Fatura, İrsaliye vb) borca itiraz sebeplerinden dolayı alacak ispat davalarının artması, bu davaların uzun sürmesi, bu süre sonunda alacaklının ortadan kaybolması. Alacak davaları ile ilgili mahkemelere verilen yüksek teminat tutarları olarak değerlendirebiliriz."