Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

Kompresyon Çorapları ve Basınç Tedavisi

 

Kompresyon Çorapları ve Basınç Tedavisi

 

         Teknik tekstiller, estetik ve dekoratif özelliklerinden ziyade öncelikle fonksiyonel özellikleri ve teknik

performansları için üretilen tekstil malzemeleri ve ürünleri olarak tanımlanabilir. Özellikle son yıllarda kaydettiği

büyüme oranıyla, önemli bir bölümünü olusturduğu tekstil endüstrisinin en dinamik ve en ümit verici alanı olarak

görülmektedir. Günümüzde teknik tekstiller sektörünün geleneksel tekstil ve hazır giyim sektörleri içerisindeki

payı %25-30’lara ulasmıstır. Gün geçtikçe farklı kullanım amaçlarına uygun yeni ürünler, yeni süreçler, yeni

malzemeler üretilip pazara sunulmaktadır.

     Teknik tekstiller son kullanım alanlarına göre 12 ana gruba ayrılmıstır. Bunlar; tarım teknik tekstilleri, bina ve

insaat teknik tekstilleri, giyim teknik tekstilleri, jeotekstiller, ev teknik tekstilleri, endüstriyel tekstiller, tıbbi ve

hijyen tekstiller, tasımacılık tekstilleri, ambalaj tekstilleri, koruyucu tekstiller, spor tekstilleri, ekolojik ve çevre

teknik tekstilleridir. Tıbbi teknik tekstiller, bu grup içerisinde güçlü bir büyüme gösteren ve genis ürün

yelpazesine sahip alanlardan biridir. Bu gruptaki ürünlere genel olarak cerrahi elbise ve örtüler, bandajlar,

kompresyon çorapları, tıbbi maskeler, ıslak mendiller, hijyenik bağlar, su geçirmez yatak kılıfları, ameliyat

iplikleri veya yapay böbrek, yapay karaciğer, yapay kalp, suni damar örnek olarak verilebilir.

Bu çalısma, basta varis olmak üzere, kronik venöz yetmezliği ve tromboflebit toplardamar (ven) hastalıklarında,

ameliyat ve doğum sonrasında ödem olusmasını engellemek için ve spor yaparken destek vermek için kullanılan

kompresyon (varis) çorapları ve basınç tedavisi ile ilgili genel bilgileri içermektedir.

 

TIBBi TEKNiK TEKSTiLLER

Teknik tekstiller yeni ürünlerin kesfi, yeni ihtiyaçları karsılaması ve geleneksel ürün ve malzemelerin

yerine ikame edilmesi nedeniyle, büyük potansiyel arz etmektedir. Teknik tekstiller son kullanım

alanlarına göre; tarım teknik tekstilleri, bina ve insaat teknik tekstilleri, giyim teknik tekstilleri,

jeotekstiller, ev teknik tekstilleri, endüstriyel tekstiller, tıbbi ve hijyen tekstiller, tasımacılık tekstilleri, ambalaj tekstilleri, koruyucu tekstiller, spor tekstilleri, ekolojik ve çevre teknik tekstilleri olmak üzere 12 ana gruba ayrılmıstır Tıbbi teknik tekstiller, bu grup içerisinde güçlü bir büyüme gösteren ve genis ürün yelpazesine sahip alanlardan biridir. Tıbbi tekstil malzemeleri, dıs ve iç uygulamalarda kullanılanlar olmak üzere iki temel grupta incelenmektedir [1]:

1. s Uygulamalar: Đnsan vücudunun dısında uygulanmakta olan bu materyaller, deri ile temas

halinde veya temas halinde olmadan çalısabilirler.

Vücut içine Yerlestirilemeyen (Implante Edilemeyen) Ürünler: Yara sargıları (emici- absorbent ped),

bandajlar, plasterler (basit elastik ya da elastik olmayan bandajlar, hafif destek bandajları, baskı

bandajları, ortopedik bandajlar, kompresyon çorapları), gazlı bezler, sargı bezleri, tamponlar, fiber-optik elemanlar.

Ekstra Bedensel Ürünler (Ekstrakorporal): Yapay böbrek, yapay karaciğer ve mekanik akciğer gibi

mekanik organlar.

Bakım/Hijyen Ürünleri: Tıbbi giysiler (önlükler, baslıklar, maskeler, çoraplar, eldivenler, üniformalar,

koruyucu elbiseler), cerrahi kaplamalar (örtüler, kumaslar, perdeler), yatak örtüleri (battaniyeler,

çarsaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, minderler, yorganlar), idrar tutucu pedler (bebek bezleri/yatak

pedleri), bezler, bayan hijyenik pedleri, kumaslar/temizlik bezleri ve cerrahi çoraplar.

2. iç Uygulamalar:

Vücut içine Yerlestirilen (Implant Edilen) Ürünler: Ameliyat iplikleri (biyolojik olarak çözülebilen ve

çözünemeyen), yumusak doku implantları (yapay tendon, ligament, kıkırdak, kas, deri ve göz kontak

lensi/yapay kornea), ortopedik implantlar (yapay eklemler/kemikler), kardiyovasküler implantlar (damar greftleri, kalp kapakçıkları ve tamiri için kumaslar, damar ekleme)

 

2. KOMPRESYON ÇORAPLARININ KULLANIM ALANLARI

    Kompresyon çorapları tıbbi teknik tekstillerin dıs uygulama grubunda yer alan ve basta varis olmak üzere kronik venöz yetmezliği, venöz ülser, derin ven trombozu ve tromboflebit gibi toplardamar (ven) hastalıklarında, ameliyat ve doğum sonrasında ödem olusmasını engellemek için veya spor yaparken destek amacıyla kullanılan önemli bir ürün grubudur. Uzmanlar tarafından dünyada kompresyon çorabı kullanıcı oranının %20’yi geçtiği ve özellikle yaslı nüfus sayısına bağlı olarak bu değerin yükseldiği belirtilmektedir.

   Genel olarak 2 tip toplardamar hastalığı vardır: kapak yetersizliği ve damar içi pıhtılasması. Kapak

yetersizliği sonucu varisler, kronik toplardamar yetmezliği ve venöz ülserleri; damar içi pıhtılasma

sonucunda da derin ven trombozu veya tromboflebit olusmaktadır. Ayrıca kapak yetmezliği ve damar içi pıhtılasma hastalıkları birbirini de doğurabilmektedir. Bu hastalıkların tanımları, belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri kısaca söyledir [2]:

 

2.1 Varis

Toplardamarlar dokulardaki kanı tekrar kalbe tasıyan damarlardır. Toplardamarlar içinde, kanın geriye kaçmasını engelleyerek sadece kalbe doğru akım olusmasını sağlayan tek yönlü çalısan kapakçıklar bulunmaktadır. Toplardamarlarda olusan tıkanıklıklar ve asırı basınç bu kapakçıkların düzgün kapanmasını engelleyerek geriye doğru kaçaklara sebep olur. Bunun sonucunda toplardamarlar kalıcı olarak genisleyip, kıvrımlı bir hal alarak varisleri olusturur (Sekil 2).

Öğretmen, doktor, berber, isçi gibi uzun süre ayakta çalısan meslek gruplarında yoğunlukla görülen varis hastalığının, özellikle 40 yas üzerinde her iki kisiden birinde görüldüğü tahmin edilmektedir [3]. Toplumsal bir hastalık olan varis, ülkemizde her 3 kisiden birinde görülmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 2–4 kat daha fazla rastlanmakta ve yetiskin nüfusun %15–20’sini etkilemektedir.

Varisler çoğu kez bacak derisinin altında mavimsi renkte değisik çaplarda kıvrımlı kabarıklıklar seklinde görülür. Genellikle bacaklarda görülen bu hastalık kisilerde ağrı, ağırlık ve gerginlik, bacakta sislik ve ödem, yorgunluk, gece krampları, kasıntı ve yanma hissine yol açmaktadır. Hatta bazı hastalarda bir süre sonra kronik venöz yetmezlik gelisebilir. Bacaklarda 2 damar sistemi mevcuttur: Derin venler (kalbe giden kanın %90’ının bulunduğu sistem), yüzeysel venler (kalan %10’luk tasımayı sağlayan sistem). Varisler kanı ayaklara doğru tasıyan arterlere

asla etki etmezken, kanı yukarı tasıyan damarlarda görülmektedir. Çoğunlukla da yüzeydeki damar

sistemine etki etmektedir [4]. Anatomik olarak 3 tip varis vardır: Đri yesilimtırak ana varisler (Büyük varisler), cilt altında ağ biçiminde yapılar olusturan morumsu retiküler varisler (Yan dal varisleri)ve kırmızı ipliksi varisler (Kılcal damar varisleri). Varis tedavisi medikal ve cerrahi tedavi olarak iki sekilde gerçeklestirilebilmektedir. ileri derecede varisi olmayan, cerrahi tedavinin uygulanamadığı veya hastanın cerrahi tedaviyi kabul etmediği durumlarda hastaya medikal tedavi önerilmektedir. Kompresyon (varis) çorapları medikal tedavinin en önemli bölümünü olusturmaktadır [5]. Kompresyon çorapları genislemis yüzeysel toplardamarları baskılayarak, damarlardaki basıncı azaltmakta ve kanın sağlam toplardamarlara yönlendirilmesini sağlamaktadır. Bacaklardaki kasların pompa fonksiyonuna yardımcı olarak, kanın geriye dönüsünü arttırmakta ve doku içinde asırı sıvı toplanmasına (ödeme) engel olmaktadır. Böylece ayaktaki sislik ile yakınmalar azalıp kaybolmaktadır.

 

2.2 Kronik Venöz Yetmezliği

Kronik toplardamar yetmezliği, özellikle bacaklardaki toplardamarların normal yapısının bozularak kan akımının aksaması sonucu ortaya çıkan hastalık durumudur. Venöz yetmezlikte temelde olan olay

toplardamarlar içinde kan basıncının artmasıdır. Toplardamar kapak hastalığı, kronik venöz yetmezliğinin en önde gelen nedenleri arasındadır. Diğer bir neden ise toplardamarlar içinde pıhtı olusup (derin ven trombozu) damarların tıkanması ya da kapakçıklarının bozulmasıdır. Bacak damarlarındaki venler, kanı yerçekimine karsı kalbe tasımak zorundadır. Bacak kasları derin

venleri sıkıstırarak kanın kalbe dönmesine yardımcı olur. Venlerdeki tek yönde çalısan kapaklar kanın doğru yönde gitmesini sağlar. Bacak kasları gevsediğinde, venlerdeki kapakçıklar kapanır ve kanın geri kaçması engellenir. Kanın kalbe geri gitmesini sağlayan tüm bu islemler venöz pompa olarak adlandırılır. Yürürken ve bacak kasları kasıldığında venöz pompa iyi çalısır. Fakat özellikle uzun zaman oturma veya ayakta durma halinde, bacak venlerindeki kan birikir ve bu bölgede kan basıncı artar. Derin venler ve perforan venler artan basınca genellikle kısa süre için karsı koyabilir. Bununla birlikte uzun süre oturulduğunda ya da ayakta durulduğunda esnek olan damar duvarları genisleyebilir. Bu durum zamanla, yatkın kisilerde damar duvarlarının zayıflamasına, ven kapakçıklarının zarar görmesine ve dolayısıylakronik venöz yetmezliğe neden olur. Kronik venöz yetmezlik varislerle birlikte olabilir. Hastalığın kaynağına göre tedavi sekli değismekle beraber; her tip tedavi yönteminde kompresyon çoraplarından yararlanılmaktadır. Kompresyon ürünleri bacaklara dısarıdan basınç uygulayarak, toplardamarların desteklenmesini sağlar.

 

Venöz Ülser

Kronik venöz yetmezliğine bağlı olusan bacak ülserleri, kronik tekrarlayıcı bir problemdir. Hastalığın

tedavisinde amaç; venöz basıncını azaltmak, ödemli sisliği azaltmak, yara çapını küçültmek, ülseri

iyilestirmek ve ülserin tekrarlamasını önlemektir.

  “Venöz ülser” terimini ilk kez Richard Wiseman (1622–1676) ortaya atmıstır. Hastalığın tedavisinde ilk kompresyon uygulamasını yapan Wiseman, hem bacağa basınç sağlayan hem de venöz ödemini engelleyen köpek derisinden bir destek çorabı gelistirilmistir Bozulmus venöz fonksiyonun ve artmıs venöz basıncın düzeltilmesi basit olarak bacağın kalp seviyesi üzerine kaldırılması ile sağlanabilir. Ancak bu yöntem hastayı yatağa bağlayacağından dolayı bandaj, kompresyon çorapları ya da mekanik cihazlarca eksternal kompresyon daha çok kullanılmaktadır.

   Venöz ülserin önlenmesi ve iyilesmesinde gerekli olan, venöz kan akımını düzeltmeye yetecek baldır ve ayak bileğindeki optimal basınç miktarının genel olarak 20-40 mmHg arasında olması gerekmektedir. Ancak tedavide hastalığın derecesine göre farklı kompresyon değerlerine ihtiyaç duyulabilir. Örneğin;

variköz venler ve orta derece venlerin tedavisinde 20-30mmHg, ileri derecede variköz venler ve ödem

için 30-40mmHg, ileri ödemli varisler için 40-50mmHg ve ulkus varikozum tedavisi veya profilaksisi için ileri derecede venöz yetersizliklerin tedavisinde 50-60mmHg basınç değerleri uygulanmaktadır.

Ülser tedavilerinde, yaraların iyilesmesi asamasından sonra kompresyon çorabı uygulamasına geçilir ve hastalığın tekrarlaması engellenmeye çalısılır. Yapılan çalısmalarda, çorap kullanan hastalarda rekürens hızı 5 yılda %29 iken, çorap kullanamayan hastalarda 3 yılda %100 olduğu ortaya konmustur [7].

 

2.4 Derin Ven Trombozu (DVT)

Derin ven trombozu, derin veya perforan venlerde trombus denen bir kan pıhtısının kan akımını bloke

etmesi ile olusur. Pıhtı çoğu kez dısarıdan görünmeyen derindeki toplardamarlardadır. Dısarıdan

görülebilen toplardamarlardaki pıhtı, yüzeyel ven trombozu veya flebit olarak adlandırılmaktadır. DVT genellikle bacaktaki derin toplardamarlardaki kapakların iç yüzünde baslar ve kısa bir süre içinde toplardamarın tamamının tıkanmasına ve bacaktan gelen toplardamar kan akımının durmasına neden olur. DVT tedavisinin ana amacı akciğer embolisi ve tekrar DVT gelisiminin engellenmesidir. Tedavinin diğer amaçları ise hastanın bacağındaki sikâyetin azaltılmasıdır. Đlaç tedavisi dısında DVT tedavisinin en önemli basamağını varis çorabı giymek olusturur. Đlk günlerde sürekli, sonraları ise gündüzleri varis çorabı giyilmesi önerilir.

 

Tromboflebit

   Tromboflebit, toplardamar duvarının iltihaplanması ve damarda pıhtı olusmasıyla damarın tıkanmasıdır. Tromboflebit venin (kirli kan damarı) etrafındaki dokulardan kaynaklanan bir enfeksiyon sonucunda veya vücudun herhangi bir yerindeki enfeksiyon odağından bakterilerin kan yoluyla diğer damarlara tasınmasıyla meydana gelir. Genellikle bacaklarda meydana gelir.

Hastalık çoğu kez varisli bir toplardamarda ya da herhangi bir toplardamarda ağrı, sislik, sertlik,

genisleme, ağrılı ve sert bir kızarıklık seklindedir. Gebelik, uzun süre yatakta yatmak, ameliyat sonrası ya da doğum sonrası yatak istirahatı, kanserler gibi çesitli etkenler tromboflebit olayının olusumunda ya etken ya da yardımcı olarak rol almaktadır.

Tromboflebit vakalarının tedavisinde ana ilke, hastanın istirahat etmesi ve pıhtı olusumunu engelleyen ilaçların verilmesidir. Bunun yanı sıra hastaların kompresyon çorabı ile yürümesi oldukça yararlıdır. Uygun bir tedavi ile 8–15 günde sonuç alınabilir. Ancak büyük toplardamarlarda pıhtı gelismis ise, bu pıhtının cerrahi olarak çıkartılması yoluna gidilebilir.

 

3. KOPMRESYON ÇORAPLARININ ÜRETĐMĐ

Bölüm 2’de anlatıldığı üzere kompresyon çorapları bacağa dıstan basınç uygulayarak toplardamarları

baskılamaktadır. Böylece toplardamarlardaki basınç azaltılmakta ve kasların pompa fonksiyonuna

yardımcı olarak kanın sağlam toplardamarlara yönlendirilmesi ve dolayısıyla da kanın kalbe dönmesi

sağlanmaktadır. Bu temel görevi nedeniyle kompresyon çorapları basınç ile karakterize edilmektedir.

Kompresyon çoraplarının diz üstü, diz altı veya külotlu tipleri bulunmakla beraber, basınç uygulamasının tam olarak gerçeklestirilebilmesi için en çok külotlu çoraplar tercih edilmektedir. Bu çoraplar, düz örme makinelerinde dikisli veya yuvarlak örme makinelerinde dikissiz olarak üretilmektedir. Özellikle kisi vücut ölçülerine uygun sekilde üretim yapmak isteniyorsa düz makineler tercih edilmelidir. Bu makinelerin sahip olduğu sekillendirme özelliği, istenen sekil ve bedende çorap üretimini mümkün kılmaktadır. Ancak piyasada mevcut olan kompresyon çoraplarının büyük bir bölümü yuvarlak örme makineleri ile üretilmektedir. Yuvarlak örme makinelerinde üretilen bir kompresyon çorabının üretim asamalarını genel olarak su sekilde özetlemek mümkündür [8]:

1. Lastik: Yapısında elastik iplik yer alan bu bölümün görevi, ayağı sararak çorabın asağı kaymasını

engellemektir.

2. Gövde: Çorabın topuk ile lastik kısmı arasında kalan bölümüdür. Bacağa basınç uygulaması

gövdede sağlandığından, kompresyon çorapları için en önemli bölümdür.

3. Topuk: Tabanla gövde arasında kalan ve çorabın topuğu saran bölümüdür. Çorap konforunda

topuk sekli önemlidir ve optimum uygunluğu kare seklinde topuklar sağlamaktadır. Bu bölgelerde

uzun ömür sağlamak için mukavemetli liflerin kullanımının yanında, çoğu zaman çift kat topuk

tercih edilmektedir.

4. Ayak-Taban: Çorabın ayağı saran bölümüdür. Ayaküstü ve taban bölümü farklı yapılarda

örülebilir. Taban takviyeli örülürse çorabın dayanımı artar.

5. Burun: Çorabın parmakları saran bölümüdür ve isteğe bağlı olarak sekli değisir. Genelde topuk

yapısında örülür ve makineden çıktığında çorabın burnu açıktır. Bu açık kalan kısım, tek tek

ilmekler dikilerek kapatılır. Bu çoraplarda burun dikisi parmakların üzerinde bir çizgi formunda

olur. Bazı spor çoraplarda ise çorabın uç kısmı düz bir sekilde bitirilir ve dikilir. Bu durumda

burun dikisi parmak uçlarında yer alır.

6. Eğer çorap külotlu ise, ağ bölgesi ayrıca örülür ve bedene uygun sekilde kesim islemi

gerçeklestirilir. Daha sonra örülen çorap çifti ile ağ parçası dikilerek birlestirilir.

7. Dikim islemleri tamamlandıktan sonra ütü ve ardından paketleme yapılır.

Kompresyon çorapları genellikle düz örgü yapısı ile örülmekte ve basınç uygulaması için zemin örgü

yapısına elastan (gipe) iplik yatırımı yapılmaktadır (Sekil 5). Farklı basınç sınıflarını olusturmak için

farklı numaralarda gipe ipliği seçilmektedir. Kullanılan gipe ipliği numarası kalınlastıkça, uygulanan

basınç değeri artmaktadır.

 

Ancak basınç tedavisi için sadece tek bir noktaya basınç uygulanması yeterli değildir. Kanın kalbe doğru yukarı yönlü tasınmasını sağlanmak için bacak boyunca bilekten kasık bölgesine doğru dereceli olarak azalan bir basınç profili uygulanması (Sekil 6) gerekmektedir. Đstenen bu basınç profilini olusturmak için ise sadece gipe ipliği özellikleri yeterli olmamaktadır. Aynı zamanda örgü islemi sırasında çorapların gövde bölümündeki zemin örgü yapısının sıklık değerleri asağıdan yukarı doğru bölgesel olarak azaltılmakta, böylece uygulanacak basınç kademeli olarak düsürülmektedir. Çorap üretimi sırasında gerçeklestirilen bu sıklık değisimi elektronik makine ayarları ile yapılmaktadır. Kompresyon tedavisinde elastik destek olarak bandaj kullanılabilse de, genellikle kompresyon çorapları tercih edilmektedir. Bunun nedeni bandaj ne kadar dikkatle sarılırsa sarılsın, baskıyı bacağın tümünde dengeli olarak dağıtamaması ve sargıların hareketle kısa zamanda kayıp sekil değistirerek basınç dengesini ve dolayısıyla dolasımı bozmasıdır.

4. BASINÇ TEDAViSi

Kompresyon çoraplarıyla basınç uygulaması, çorapların esneklik özelliği ile sağlanmaktadır. Çoraplar

sahip olduğu esneklik özelliği sayesinde giyilen bacağa göre genisleyip sekil alırken, çorap üzerinde bir gerilme meydana gelmektedir. Bu gerilme, bacağa dıstan bir kuvvet uygulayarak o bölgede belli bir basınç olusturmaktadır. Esneklik özelliği, çorabın örüldüğü makine tipi, makine inceliği, kullanılan iplik özellikleri ve örgü parametreleri ile belirlenmektedir. Özellikle kullanılan elastik iplik özellikleri esneklik için en önemli parametredir. Kompresyon ürünleri ile basınç tedavisinin anahtarı bacağa uygulanacak tam ve doğru basınçtır. Daha önce de belirtildiği gibi tedavide doğru basınç uygulaması, ayak bileğinden yukarıya doğru azalan dengeli bir basınç profili ile mümkündür (Sekil     Ancak bu sayede çorap bir pompa görevi görmekte ve kirli kanı bacaklardan kalbe doğru yukarı tek yönlü tasımaya yardımcı olmaktadır. Türk Standartları Enstitüsü varis çorapları ile ilgili standardı 25.04.2006 tarihinde “Tıbbî Kompresyon Çorabı (Varis çorabı)” ismiyle kabul etmis (TS ENV 12718) ve yürürlüğe koymustur [9]. Standartta, yukarıda anlatılan kompresyon çorap özellikleri yanı sıra çorapların basınç ölçümünde yararlanılabilecek ölçüm yöntemleri de yer almaktadır.

Basınç tedavisinde, kompresyon ürününü kullanacak kisinin bacak sekli ve boyutu olusacak basınç

profilini değistirecektir. Bu nedenle tedaviyi tam olarak sağlayabilmek için, ürünlerin kisinin bedenine uygun olarak seçilmesi hassas bir noktadır. Basınç sınıfı seçimi, beden ölçüleri ile birlikte düsünülerek yapılmalıdır. Aksi takdirde yanlıs beden kullanımı, fiili basınç değerlerinin olması gerekenden farklı olmasına yol açar. En mükemmel basınç tedavisi kisiye özel veriler doğrultusunda seçilen çorap grubunu test etmek ve çorabın fiili basınç profilini tespit etmek ile sağlanabilir. Bunun için kullanım öncesinde kullanıcı bacak sekline göre ayarlanmıs bir düzenek ile çorabın basınç ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. Ancak yapılan arastırmalar farklı beden ve boylarda basınç ölçümü yapabilen az sayıda ölçüm cihazının bulunduğunu ve bunlara ulasımın da zor ve pahalı olduğunu ortaya koymustur.

Dolayısıyla üreticiler bu ölçümleri yaptırmaktan kaçınmakta ve bu da kompresyon çoraplarının

üretiminde basınç kontrolleri için önemli bir eksiklik yaratmaktadır. Bu eksikliği giderebilmek üzere

gerçeklestirilmis bir proje kapsamında kompresyon çoraplarının basınç ölçümünü gerçeklestiren yeni bir cihaz gelistirilmistir. Türkiye’de kendi alanında bir ilk olan bu cihazın, kullanım öncesi kisiye özel fiili basınç değerlerinin hassas olarak ölçülmesi ve pratik kullanımı ile büyük oranda bu eksikliği

tamamlayacağı düsünülmektedir.

teknolojikarastirmalar.com