Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

Lüks bile olsa vücuda oturmayan kıyafet faciadır

HT GAZETE / ESRA ÇORUH
 
Moda tutkunuz nasıl başladı?
 
Tam moda âşığı bir ailede büyüdüm. Annem modeldi, büyükannem bir giydiği kıyafeti bir daha giymezdi, çok şıktı. Büyükbabam ise tekstil sektöründeydi. Bu yüzden moda sektöründe olmam doğaldı benim için. “Kaderimde vardı” diyebilirim. Çizmeyi, dikmeyi, tasarlamayı her zaman çok sevdim. 11 yaşımda yani küçük yaşta moda sektöründe çalışmaya karar vermiştim bile...
 
Uzun yıllardır bu sektörün içerisindesiniz, işinizin en heyecan verici yanı neler?
 
Çalışmalarımın hayat bulması benim için tarif edilemez bir duygu. Benim tasarladığım bir elbiseyi, çantayı veya ayakkabıyı giyen bir kadın gördüğümde hissettiğim haz ve mutluluk doruklara çıkıyor. Bu heyecan ve mutluluk hiç bitmesin.
 
Uzun yıllar ünlü Fransız markası Celine’in kreatif direktörlüğünü yaptınız. Tecrübelerinize dayanarak Amerikan ve Fransız moda sektörlerindeki farklılıklar neler?
 
Aslında iki farklı ülkenin moda konusunda ne kadar benzer olduğuna gerçekten şaşırıyorum. Amerika ve Fransa’da insanlar moda konusunda ortak bir noktada birleşiyor. İki taraf da ister piton derisinden bir çanta olsun isterse ipek elbise, lüksü hayatlarında istiyor. Taşıdıkları parçaların hayatlarına değer katmasını bekliyorlar.
 
Peki ya kadınlar... Çok büyük farklar var mı?
 
Çok büyük farklar olduğunu düşünmüyorum açıkçası... Amerikan ve Fransız kadınlarının aksine çok benzer tarzları, stil yönelmeleri var. Spor aynı zamanda elegan bir görünüm ön planda. Fransız kadınları casual tarzlarıyla oynamayı sever, elegan görünmeyi bilirler. Amerikan kadınları sportif tarzlarını klasik ve rahat parçalarla ortaya koyar, seksi görünmekten korkmazlar. İki ülkenin farklı yollarla aynı tarzda birleşmesi hoşuma gidiyor. Aynı tat ve aynı doku var.
 
Koleksiyonunuzu oluştururken ilham kaynaklarınız neler oluyor?
 
Sokakta her gün gördüğüm benim çantamı, benim kıyafetimi giyen kadınlar bana ilham kaynağı oluyor. Ayrıca seyahat etmek benim için çok önemli bir ilham kaynağı. Gittiğim her yer, gördüğüm her şey beni inanılmaz etkiliyor.
 
Prefall 2014 koleksiyonunuzu çok sevdik. Koleksiyondan biraz bahsedebilir misiniz?
 
Maskülen şıklık çıkış noktam oldu. Koleksiyonda erkek ve kadın modasının birbirine geçme fikri var. Sezonu olmayan zamansız parçalar var koleksiyonda. Baştan aşağıya aynı parçalarla farklı zamanlarda şıklığınızı garantileyebilir, parçaları karıştırıp gardırobunuza uydurabilirsiniz. Sportif bir sweatshirt’le şık bir broş, bambaşka bir tarza dönüşebiliyor.
 
Yeni koleksiyondaki favori parçalarınız neler?
 
Akşam şıklığını yansıtan iki parçayı çok sevdiğimi söyleyebilirim. Biri uzun zarif bir gömlek elbise, isterse düz ayakkabılarla giyilebilir. Diğeri ise kristal işlemeli, şal desenli palto, salaş pantolonlarla kombinlenebilir. Bu iki görünüm de hem şık hem de rahat bir tarzı işaret ediyor. Stil ve rahat görünümün bir arada olması gerektiğine inanan kadınlar için ideal.
 
Önümüz kış, kış öncesi hangi 3 parça kadınların gardırobunu sonbahara hazırlar? İster şık isterse spor bir kombine eşlik edebilecek renkli bir palto. Salaş pantolon ve kaşmir bir hırka...
 
'ANGELİNA JOLİE’Yİ ÇOK BEĞENİYORUM'
 
Birçok ünlüyü giydiriyorsunuz. Tarzını en çok beğendiğiniz isimler kimler?
 
Gerçek kadınları çok seviyorum. Yüreğiyle, tarzıyla kendini yansıtan kadınlar... Angelina Jolie ilk aklıma gelen isim.
 
Sizce en büyük stil hatası nedir?
 
En pahalı, en lüks kıyafet bile eğer kişinin üzerinde kötü duruyorsa, kişinin vücuduna oturmuyorsa, ona hitap etmiyorsa bir faciaya yol açabilir.
 
Kadınların gardırobunda bulunması gereken 3 kilit parça sizce nedir?
 
Kadınların en güvendiği parça tabii ki denim. Sezonu olmayan zamansız kaşmir kazaklar ve klasik treçkotlar. Deri çantalar aksesuvar olarak görünümünüzü kusursuzca tamamlar. Ve tabii ki biraz gizem için aviator gözlükler. Evet biliyorum beş parça saydım.
 
Birçok genç tasarımcıya ilham kaynağı oluyorsunuz. Genç yeteneklere önerileriniz neler?
 
Maalesef günümüzde iyi, kötü, olumlu, olumsuz dikkat çekmek çok kolay. Fark edebilmek için ekstra çaba sarf etmesinler, herkese her şeyi göstermeye çalışmasınlar. Kendilerinden ödün verip her şey olmaya çalışmasınlar. Yavaş yavaş emin adımlarla ilerlesinler.
 
Birçok ünlü marka ve tasarımcı Topshop ve H&M gibi markalarla işbirliği gerçekleştiriyor. Yakın planda bu gibi projelerde sizi de görebilecek miyiz?
 
Tasarımcı olarak Michael Kors estetiğini dünya çapında geniş kitlelere, müşterilere ulaştırma fikri her zaman cazip geldi. Bu projelere her zaman olumlu baktım. Ancak bunun için mükemmel bir uyum yakalamak benim için çok önemli. Pragmatik düşünen bir insanım. Eğer doğru parçalar bir araya gelmezse asla bir projede yer almam.
 
‘İstanbul büyüleyici’
 
Seyahat etmek hayatınızın önemli bir parçası. Hayal edip, gitmek istediğiniz yerler neresi? Favori şehriniz hangisi?
 
Her zaman önceden hiç gitmediğim, dış dünyayla bağlantımı kesebileceğim, uzaklarda egzotik bir sahil hayal ediyorum. Bora Bora’da ya da Portekiz’in güneyindeki sahiller olabilir. En güzel zaman tabii ki yazın son zamanları. Benim de o zaman koleksiyon ve defilelerle en yoğun dönemlerim oluyor ancak bir gün mutlaka kaçamak yapacağım. Doğup, büyüdüğüm ana vatanım New York’u çok seviyorum tabii ki. Ancak Paris, Milano, Tokyo, Şanghay, Dubai gibi sürekli gittiğim ve çok sevdiğim yerler de var.
 
İstanbul ve Türk kadınları hakkında neler düşünüyorsunuz?
 
İstanbul’dan büyülendim. Renkler, farklı kültürler ve insanlar, benim için gerçekten büyüleyici bir seyahatti. Doğu-Batı sentezini, modern ve tarihin birleşmesini, sakinliğin ve coşkunun uyumunu çok sevdim. Zengin kumaşlar, modern kalıplar, kırmızı halı değerindeki mücevherler gerçekten muhteşem. Türk kadınlarının stil sahibi ve minimalist tarafını çok sevdim.