Sektöre yönelik 2017 yılında gerçekleştirdiği 22 milyon euro’luk modernizasyon ve teknoloji yatırımıyla üretim kapasitesini yükselten Matesa Tekstil, katma değeri yüksek ve ekolojik ürünlerle pazar payını artırmaya odaklandı.
Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu Listesi’nde yer aldıklarını belirten Matesa Tekstil Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Eryaman, üretime başladıkları yıldan itibaren kaliteden ödün vermeden global markalara ve konfeksiyolara hizmet verdiklerini söyledi.
Kahramanmaraş’ta 1989 yılında kurulan Matesa Tekstil’in yıllık 24 milyon metre üretim kapasitesine ulaştığını ifade eden Gökhan Eryaman, her türlü elyaftan open-end, ring, compact iplik, dokuma kumaş, örme kumaş ve denim kumaş alanında faaliyet gösterdiklerini vurguladı.
Entegre bir tekstil kompleksi olarak, 400 bin metrekare açık, 300 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken Eryaman, “Matesa Tekstil; bünyesindeki sekiz adet iplik fabrikası, bir katlama-büküm fabrikası, denim fabrikası, dokuma ve dokuma boya fabrikaları, örme ve örme kasar/boya fabrikaları ile Türkiye’nin en büyük tekstil firmaları arasında yer alıyor. Tesis içinde aynı zamanda tüp baskı, rotasyon baskı ve iplik-elyaf boya bölümleri bulunuyor” dedi.
Avrupa pazarında büyümeye odaklandı
Matesa Tekstil’in ana ihracat pazarının Avrupa ülkeleri olduğunu kaydeden Gökhan Eryaman, yıllık cironun yüzde 35’ini ihracattan elde ettiklerini aktardı.
Avrupa pazarında büyümeyi hedeflediklerinin altını çizen Eryaman, “Bu yılın başlarında ileri teknolojiye sahip yeni open-end iplik ve vortex iplik tesisimizi devreye aldık, iplik üretim kapasitemizi artırdık. Polyester, viskon gibi farklı elyaflar ve bunların karışımları ile katma değeri yüksek ürünler imal edip, ihraç ediyoruz. Ürettiğimiz iplik, örme kumaş, dokuma kumaş ve denim kumaşın da bir kısmını ihraç ediyoruz. Bu yıl hedefimizi, yeni pazarlar yakalayarak yurtdışı satışlarımızı artırmak yönünde belirledik” diye konuştu.
“Yeni dönemde ekolojik ürünlere ağırlık vereceğiz”
Yeni dönemde Ar-Ge çalışmalarını, pazarın talep ettiği yönde sürdürülebilir üretim çerçevesinde gerçekleştireceklerini belirten Gökhan Eryaman, su ve enerji tasarrufu, sıfır atık ve yenilenebilir enerji çalışmalarının üzerinde durduklarının altını çizdi. Eryaman, şöyle devam etti: “Yeni dönem, çevreye ve doğaya duyarlı, sürdürülebilir ürünlerin öne çıkacağı bir dönem olacak. Organik pamuk veya geri dönüştürülmüş elyaflardan üretilmiş, ekolojik boya ve ekolojik kimyasal kullanılarak üretilmiş ve düşük enerji ya da yenilenebilir enerji kullanılarak üretilmiş kumaşlara ağırlık vereceğiz. Aynı zamanda, 2018 yılında kullanımına başladığımız ekolojik sülfür boya ile denim kumaş üretimimiz devam ediyor. Bu kumaşlar için sertifika oluşturma çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.”
“Arz, talebin önüne geçti”
Tekstil ve denim sektörünün sorunlarına da değinen Gökhan Eryaman, en büyük sıkıntının rekabetçi piyasa koşulları olduğunu ifade etti.
Talepler artmadığı veya az miktarda arttığı halde, arz miktarının kat be kat arttığına dikkat çeken Eryaman, “Özellikle Asya üreticilerinin pazarımızdan aldığı pay her geçen gün artıyor. Küresel ölçekte yaşanan siyasi karışıklıklar, ticaret savaşları, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve global ekonomik durgunluk satışlarımızı etkilemekle beraber, hammadde fiyatlarında da dalgalanmalar neden oluyor” ifadelerini kaydetti.
Tekstil sektörünün, Türkiye’nin üretim kalelerinden biri olduğunu vurgulayan Eryaman, sektörün geleceğine yönelik kalkınma planlarının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de tekstil sektörünün geçici görülmemesi, aksine yeni yatırımların önünün açılması gerektiğini vurgulayan Gökhan Eryaman, “Tekstil sektörü olarak, Ticaret Bakanlığı’ndan, yeni dönemde Türk sanayicisini koruyacak eylem planları talep ediyoruz. Yurtiçinde ürettiğimiz birçok tekstil ürününün ithalatında mevcut olan vergilerin korunmasını ve kesinlikle kaldırılmamasını istiyoruz” dedi.
dunya.com
