Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

Moda İstanbul’dan sorulacak

İstanbul, moda dolu bir haftaya girmeye hazırlanıyor. 7-11 Ekim arası gerçekleşecek Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’da ilkbahar-yaz 2014 kreasyonları, Kuruçeşme Arena’da podyuma çıkıyor

HT CUMARTESİ / Esra ÇORUH

MEHTAP ELAİDİ - Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı
‘İstanbul kendi kimliğini yaratıyor’

MTD üyesi tasarımcılardan hangilerinin koleksiyonlarını Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul etkinliğinde göreceğiz? 
49 tasarımcının katıldığı etkinlikte 45 tasarımcı MTD üyesi. Sayı diğer moda haftalarına göre yükseliyor. 

Bu sene etkinliğe ilk kez katılan isimlerdeki artışı nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Bu çok önemli bir gösterge. 10’uncu etkinlik gerçekleştiriliyor. Ciddi yol alındı. Türk tasarımcıların koleksiyonlarının hem tüketici hem basın hem de sektör tarafından tanınmasında önemli bir adım bu etkinlik. Aynı zamanda bir moda algısının oluşturulması yönünde de yapıcı bir role sahip. 

Defileler dışında tasarımcılara sağlanan “Studio” alternatifi de genç tasarımcıları cesaretlendiriyor mu? 
Evet, çünkü defile oldukça zahmetli ve maliyetli bir operasyon. Genç tasarımcıların kendilerini daha yaratıcı bir zeminde sunabilmesi, Studio ortamında daha başarılı sonuçlar doğurabiliyor. Sonuç olarak o alanın nasıl kullanılacağı yine tasarımcının yaratım gücüyle orantılı. 

Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul, dünyadaki diğer moda haftalarıyla karşılaştırılıyor. İstanbul’u bir moda şehri olarak değerlendirdiğinizde New York ya da Berlin’e kıyasla nasıl görüyorsunuz?
İstanbul artık kendi kimliğini yaratmaya başladı. Şehrin dinamizmi, kozmopolit yapısı ve kontrastların iç içe geçtiği örgüsü gittikçe bir tavır halini alıyor. Aynı zamanda bilinçli genç bir nüfus barındırıyor olması da kimliğine sahip çıkan ama yeniliklere açık bir anlayış yaratıyor. 

Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’a katılan tasarımcılara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? 
Çok ciddi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Kumaşından siluetine, defile müziğinden davetiye tasarımına kadar koleksiyonlarını en etkin biçimde sunabilecekleri bir söylem üzerinden ilerlemeliler. Sonuç olarak bu bir paket ve tüm detaylarının çok ince bir şekilde tasarlanıp sunulması koleksiyonun tanımlanması açısından önemli.

AHMET ÜNÜVAR- IMG-Doğuş CEO’su
‘Güçlü bir moda haftası için çalışıyoruz’

Bu sezon düzenlenecek Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul presented by American Express kapsamında ne gibi yenilikler öngörüyorsunuz? 
Geçen sezon gerçekleştirdiğimiz Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul, ilkleri bünyesinde barındırıyordu. Önceliğimiz IMG’nin global ölçekte gerçekleştirdiği tüm moda organizasyonlarında ortaya koyduğu tecrübe ve uzmanlığı Türkiye’de de başarıyla temsil etmekti. İkinci sezonumuzu daha güçlü sponsorlarla gerçekleştiriyoruz. IMG, misyonunun bir yansıması olarak, ilk kez koleksiyon sergileyecek tasarımcıları desteklemeye devam edecek. 

Sizce bu etkinlik Türk moda endüstrisine ne gibi katkılar sağlayacak? 
Bu etkinliğin birincil amacı yerli moda endüstrisini kalkındırarak iş olanakları sağlayan organizasyonlarla sektöre yeni çözümler yaratmaktı. Bu doğrultuda yerel tasarımcıları uluslararası ölçekte tanıtmayı, bunu yaparken de sahip olduğumuz uluslararası ağı kullanmayı önemsiyoruz. IMG Fashion olarak düzenlediğimiz New York, Berlin, Miami ve Avustralya Moda Haftaları bize geniş bir uluslararası ağa erişme gücü veriyor. Bu gücü İstanbul’u kısa vadede bölgesel, uzun vadede ise global bir moda merkezi olarak konumlandırma amacını gerçekleştirmek için kullanıyoruz. 

Bu etkinliğin Türk ekonomisine katkısını nasıl tanımlarsınız? 
Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul, farklı sektörlerin biraraya gelerek organizasyonunu üstlendiği çok büyük bir etkinlik. Dolayısıyla ekonomik anlamda geri dönüşünü gerek düzenlendiği semtin çevresinde, gerekse basından halkla ilişkilere, prodüksiyondan moda markalarına farklı ölçekte katkı sağlayan sektörler nezdinde gözlemlemek mümkün. 

IMG’nin temel hedeflerinden biri de yerel tasarımcıları uluslararası moda platformuna taşıyacak bir köprü görevi üstlenmek. Bu doğrultuda Mercedes-Benz Fashion Week’in nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz? 
Öncelikle sahip olduğumuz dijital kanallara çok güveniyoruz. Türk tasarımcılar sosyal platformlarımız vasıtasıyla dünyanın dört bir köşesinden moda takipçilerine ve profesyonellerine ulaşma fırsatı yakalıyor. 

Kuruçeşme Arena’da ne gibi yenilikler ve yatırımlar bekliyor bizi? 
Moda sektörünün değişen ihtiyaçlarına yönelik teknik düzenlemeler temin edeceğiz. İlk defa geçen sezon eklenen Studio alanı, tasarımcılara geleneksel podyum haricinde koleksiyonlarını tanıtmak için esnek çözümler hazırlamanın yanı sıra basın toplantıları, sektörel paneller ve diğer moda etkinliklerini düzenleyebilecekleri bir platform da sunuyor. Podyum alanında numaralı oturma düzeni, geçen sezonun en büyük yeniliklerindendi. Bu sezon da bu düzene devam ediyoruz ve sektöre gerçek bir moda haftası kültürünü kazandırmak için bu düzene sadık kalmanın önemine inanıyoruz. Etkinliği destekleyen IHKIB, Moda Tasarımcıları Derneği, Birleşik Markalar Derneği ve İstanbul Moda Akademisi’yle daha güçlü bir moda haftası için var gücümüzle çalışıyoruz.

TUVANA BÜYÜKÇINAR DEMİR
‘Kurulan moda köprüsü’ 

“MBIFW Türk Moda sektörü için çok önemli bir kaldıraç. Hepimizin yurtdışına açılabilmesi ve oralarda doğru showroom’larla çalışabilmesi, daha iyi mecralarda kendine yer bulabilmesi için çok önemli bir pencere. Bütün bunların yanında, Türk tasarımcıların uluslararası platformlarda markalaşabilmelerinin ilk ve en önemli adımının iç piyasada gerek marka işbirlikleri gerekse de mağazalaşmak suretiyle kuvvetli bir altyapı oluşturmaları şart. Bu nedenle MBIFW’den en önemli beklentilerimden biri de ülke çapında yaratmaya çalıştığımız moda ve tasarım algısıyla birlikte pazarın genişlemesine de katkı sağlaması. Kurulan moda köprüsüyle İstanbul’un tercih edilen kaliteli seyahat destinasyonlarından biri haline gelmesini ve ülke tanıtımına katkıda bulunmasını da ayrıca bekliyorum.

VOLKAN ATİK - İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul Danışma Kurulu Üyesi
‘Cesaret edilemeyeni hayata geçirdik’

Türkiye bugün Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise üçüncü en büyük tekstil üreticisi konumunda. Türkiye’yi bir tekstil başkentinden moda başkentine dönüştürme yolunda sizce ne gibi adımlar atmak gerek? 
İstanbul’un marka değerini artıran, bu kenti tasarım dünyasıyla buluşturan organizasyonların sayısını artırmamız lazım. Türkiye olarak son yıllarda “moda, marka ve tasarım” üçgeninde yeni bir dili, düne hiç mi hiç benzemeyen farklı bir lisanı konuşmaya başladık. Teknoloji çağında zevkleri, beklentileri ve algıları global dünyayla paralel yürüyen insanımızın talepleri, beklentileri büyük değişim gösterdi. Daha tasarım, daha trendi olmaya iten bu pozitif baskının sonucunda Türk markaları uluslararası satın alma ve işbirlikleriyle büyüyor. Tasarımcılarımız yurtdışındaki saygın moda haftalarında koleksiyonlarını sergiliyor. Tüm bu süreçler atılması gereken adımları da tarif ediyor. Salt üretimden öte tasarım ve marka odaklı düşünüp geleceğimizi ona göre kurgulamamız moda başkentine giden yolun en önemli kilometre taşı olacaktır. 

Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un bu süreçte ne gibi katkılarını görüyorsunuz? 
Türk moda endüstrisini bir üst lige çıkarmak için sahada zorlu bir mücadele veriyoruz. 4 yıl önce başladığımız fashion week sürecinde her yıl daha iyiye, daha başarılı olana doğru ilerliyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul ile dünyada zaten pozitif seyreden algımızın çok daha güçlendiğine inanıyorum. Türk moda endüstrisindeki devrimin önemli ve güçlü adımlarını atıyoruz. Bugüne kadar yapılamayanı, cesaret edilemeyeni hayata geçirdik. Bu noktadan sonra durmak mümkün değil. 

Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un sektöre ekonomik katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB), Moda Tasarımcıları Derneği (MTD), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ve İstanbul Moda Akademisi (İMA) birlikteliğiyle başlayan bu süreç, Türkiye’ye çok önemli kazanımlar sağladı. Türk hazırgiyim sektörüne baktığımızda tasarım, üretim ve pazarlamayı birlikte yapan ender ülkelerden biri olduğumuzu görürüz. Ve elbette İstanbul, Türk moda endüstrisinin en önemli merkezi. Dünya modasına yön veren şehirlere bakıldığında hepsinin bir moda haftası olduğunu görürüz. Milano, Paris, Lodra, New York bu bakış açısına en güzel örnekleri oluşturuyor. İstanbul’un da Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul gibi bir etkinliğe sahip olması gerekiyordu. Ulusal ve uluslararası medyanın farklı mecralarında yer alan 10 binlerce haberin İstanbul’a ve Türk moda endüstrisinin tanıtımına ve değerine değer kattığını düşünüyorum. 2023 yılı için hedeflediğimiz 60 milyar dolarlık hazırgiyim ihracatının yakalanmasında moda haftası önemli bir misyon üstleniyor.

RAINER GENES - Mercedes-Benz Türkiye CEO’su
‘Mercedes-Benz ve moda mükemmel bir harmoni içinde’

Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’dan bu sene beklentileriniz neler? 
Beklentimiz elegan, lüks aynı zamanda keyifli bir şov izlemek. Yaratıcılık ve yenilik de bekliyoruz. Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un önümüzdeki 2 sene içinde dünya çapında tanınan ve bilinen en önemli organizasyonlar arasına gireceğinden şüphemiz yok. Bu yolda da sektördeki herkesten destek bekliyoruz. 

Bu seneki farklılıklar neler, bizleri neler bekliyor? 
Bu sene Hande Çokrak ve Serdar Uzuntaş gibi genç tasarımcılar kendilerini gösterme imkânı bulacak. Amacımız genç tasarımcılara kendilerini tanıtma fırsatı vermek ve koleksiyonlarını sunabilecekleri platform oluşturmak. Bu seneki takvim genç aynı zamanda keşfedilmeyi bekleyen pırıl pırıl gençlerle dolu. Modanın yanı sıra Mercedes’in yeni serisi S-Class Kuruçeşme Arena’da tüm hafta boyunca sergilenecek. 

Bu organizasyon Türkiye’deki moda endüstrisini nasıl etkiler? 
Mercedes-Benz, Türk tasarımcılara fırsat veren bir platform. Yeni nesil tasarımcılara destek veren, onları dünyaya tanıtan bir organizasyon. Koleksiyonlarını sektöre sunmak, dikkat çekmek ve destek almak için eşsiz bir fırsat. 

Mercedes-Benz ne zamandan beri dünyadaki moda haftalarına aktif sponsorluk yapıyor? 
1996’da Sydney ve Melbourne’de düzenlenen Avustralya Moda Haftası’yla başladı. Daha sonra 2001’de New York’la devam etti. Ve giderek büyüdük. Berlin, Beijing, Miami, Madrid, Moskova, Stockholm ve Meksika moda haftalarının yanı sıra modanın başkentlerinden herkesin bildiği gibi Milano, Paris, Londra ve Buenos Aires’te Mercedes moda haftaları her yıl daha büyüyerek devam ediyor. 30’a yakın ülkede moda organizasyonlarımız ve sponsorluklarımız var. Bu da Mercedes-Benz’in lüks bir otomobil markası olmasının yanı sıra dünyada modayla iç içe olan tek otomobil markası olduğunu gösteriyor. 

Türkiye’de sponsorluğunuz ne kadar sürecek? 
Şimdilik 2 sene olarak anlaştık. Her yıl 2 organizasyon yani 2 senede 4 organizayon gerçekleştireceğiz. 

Dünya çapındaki sponsorluk listenize neden İstanbul’u da eklediniz? 
İstanbul yüksek kalitedeki üretimi ve tekstil endüstrisiyle çok güçlü ve çok kuvvetli bir potansiyele sahip. Bu yüzden Türk tasarımcılara destek vermek ve onları dünya çapında bir yerlere getirmek çok önemli. 

Markanızın ve moda endüstrisinin paylaştığı ortak değerler sizce neler? 
İkisini de değerlendirdiğimizde aslında ortak paydamız birbirine çok benziyor. İnsanlar kendi kimliğine ve hayat tarzına hitap eden kusursuz stil arayışında. Otomobil ya da kıyafet seçimini yaparken aslında kendimizi dünyaya yansıtma biçimimize karar veriyoruz. Bu da bizi diğerlerinden farklı kılıyor. Tasarım ve stil hem moda hem de otomobil dünyasında büyük önem taşıyor. Biz otomobil dünyasının Chanel ya da Christian Dior’uyuz. Avrupa’nın lüks sembolüyüz. Mercedes-Benz ve moda mükemmel bir harmoni ve kombinasyon oluşturdu.