Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

Murata Vortex Spinner (MVS) iplik Eğirme Sisteminde Elde edilen ipliğin Yapısı ve iplik Özelliklerini Etkileyen Faktörler

 
1. GiriŞ
Yüksek üretim hızı, işlem basamaklarının azaltılması, gerekli personel sayısı ile yer ihtiyacındaki azalma, 
otomasyon olanaklarının nispeten daha fazla ve daha kolay uygulanabilir olması gibi avantajlar sağlayan 
yeni iplikçilik sistemleri arasında, hava jetli iplik üretim sisteminin en son versiyonu olarak Murata
firmasının geliştirdiği ve ilk olarak 1997 yılında Osaka Uluslararası Tekstil Makinaları Fuarı’nda tanıtılan 
vortex iplik eğirme sistemi, (MVS-Murata Vortex Spinner) önemli bir gelişme olarak 
değerlendirilmektedir [1]. 
Vortex teknolojisi ile üretilen ipliklerden elde edilen kumaşların, yüksek oranda nem çekme ve hızlı 
kuruma, yıkamaya karşı yüksek dayanım ve düşük iplik tüylülüğü dolayısıyla yüksek boncuklanma ve 
aşınma dayanımı, gibi özelliklere sahip olması vortex teknolojisinin önemli avantajları olarak 
sıralanmaktadır. Ayrıca yüksek hızda (450m/dk) %100 karde pamuk ipliği üretiminin 
gerçekleştirilebilmesi ve elde edilen ipliğin ring iplik yapısına büyük ölçüde benzerlik göstermesi, vortex 
iplik eğirme sisteminin en dikkat çekici özellikleri olarak vurgulanmaktadır [1].
2. VORTEX ĐPLĐK EĞĐRME PRENSĐBĐ
Vortex iplik eğirme prosesi yalancı büküm prensibine dayanmaktadır ve bu sistemde büküm hava jeti ile 
verilmektedir. Tek bir hava jetinin kullanıldığı MVS iplik üretim sisteminin geliştirilmesi ile hava jetli 
ipliklerin mukavemetlerinin artırılması için bükümsüz merkez liflerinin üzerine sarım yapan liflerin 
sayısının ve sarım uzunluğunun artırılması ve kullanılan hammadde ve harman kısıtlamalarının 
giderilmesi hedeflenmiştir [2,3]. 
Şekil 1’de vortex iplik eğirme sisteminin ana kısımları görülmektedir. Vortex iplik eğirme sisteminde 4 
silindirli ve apronlu çekim sistemi kullanılmaktadır. Çekim sistemindeki ön silindirlerden çıkan lifler 
hava jetinin oluşturduğu hava akımı ile lif geçiş ünitesinde yer alan hava jetinin girişindeki spiral açıklığa 
doğru emilirler. 
Şekil 1: MVS iplik eğirme sisteminde ana kısımlar [7]. 
Bobin
Şerit
Çekim 
bölgesi 
Hava jeti 
Đplik 
temizleme 
Đçi oyuk iğ ünitesi Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 Murata Vortex Spinner (MVS) Đplik Eğirme Sisteminde Elde edilen 
Đpliğin Yapısı ve Đplik Özelliklerini Etkileyen Faktörler 
100
Đğneli nozul olarak da adlandırılan lif geçiş ünitesi, hava jeti (düse) ve iğne tutucudan oluşmaktadır. Đğne 
tutucuda yer alan ve lif demeti iğe doğru ilerlerken kılavuz görevi yapan iğne, içi oyuk iğe doğru 
uzanmaktadır [3-6]. 
Şekil 2: MVS iplik eğirme sisteminde iplik eğirme bölgesi [4]. 
Lifler hava jetindeki spiral açıklıktan dışarı doğru uzanan iğnenin ucuna doğru hareket ederken oldukça 
sıkı bir yapı oluşturarak içi oyuk iğe doğru emilirler ve bu esnada hava jeti tarafından oluşan hava 
akımının etkisi ile büküm alırlar. Ancak bu büküm çekim sistemindeki çıkış silindirlerine doğru kayma 
eğilimi gösterir. Spiral açıklıktan dışarı doğru uzanan iğne merkez lif tutamı gibi davranır ve bükümün 
yukarıya doğru kaymasını engeller. Bu esnada bazı liflerin arka uçları çıkış silindirini terk ettikten sonra 
lif tutamından ayrılır ve açık konuma gelir. 
Şekil 3: Đğne tutucu ve iğne [3].
Liflerin ön kısımları iğne etrafında hareket ederken iplik yapısına katılmış bir önceki lif tutamı tarafından 
içi oyuk iğe doğru çekildiklerinden bir miktar büküm alırlar ve iğ içerisindeki hava akımından daha az 
etkilenirler. Öte yandan liflerin açık konumda bulunan arka uçları hava akımın oluşturduğu dönme 
kuvvetinden büyük ölçüde etkilenirler ve lif tutamından ayrılıp iğ üzerine sarılırlar. Daha sonra bu lifler, 
merkez liflerin etrafına sarılan sarım liflerini oluştururlar ve lifler iğe doğru ilerledikçe iplik oluşur. 
Üretilen iplik temizleme ünitesinden geçtikten sonra bobin halinde sarılır [3-6]. 
3. VORTEX ĐPLĐĞĐN YAPISI 
Vortex iplik üretim sistemi kullanılarak elde edilen iplik, ortada yer alan merkez lifleri ve bu liflerin bir 
arada tutulmasını sağlayan sarım liflerinden oluşan bir yapıya sahiptir. 
Ön silindirler 
Đğne 
Đçi oyuk iğ
Lif tutamı
Đğne tutucu 
Lif geçiş ünitesi 
Đğne Erdumlu, N., Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 
101
Şekil 4: Vortex ipliğin yapısı [6]. 
Đplik oluşumu sırasında, liflerin iplik oluşum bölgesine giren ön kısımları, hava jetinin oluşturduğu hava 
akımının etkisiyle büküm alırlar ve merkez liflerini oluştururlar. Liflerin arka uçları ise merkez liflerinin 
etrafında sarım oluştururlar. Đdealde, vortex iplikte liflerin öncelikle merkez lifi olarak davrandığı ve daha 
sonra diğer ucunun ise sarım lifi şeklinde helisel olarak merkez liflerini sardığı belirtilmektedir. Vortex 
ipliğin ideal yapısı Şekil 5’te görülmektedir [4, 6]. 
Şekil 5: Vortex ipliğin ideal yapısı [4]. 
Başal ve Oxenham, lif izleme (tracer fibre technique) tekniği ile vortex iplikte liflerin yerleşimini ve lif 
göçünü analiz ettikleri çalışmalarında, beş kategoride tanımladıkları lif konfigürasyonunun iplik 
içerisindeki yüzdelerini Şekil 6’da görüldüğü gibi belirlemişlerdir. Araştırmacılar bu sınıflandırmayı 28 
Ne, %100 karde pamuk ipliği kullanarak yapmışlardır [8]. 
Lif konfigürasyonu Sınıflandırma Yüzde (%) 
düz 21.00 
arka kancalı 20.50 
ön kancalı 6.40 
ön ve arka kancalı 23.00 
kıvrımlı 11.50 
karışık 10.25 
Şekil 6. Vortex iplik yapısındaki lif konfigürasyonu [8]. 
Yapılan çalışmada incelenen liflerin öncelikle merkez lifi olarak davrandığı ve iplik eksenine paralel 
olarak yerleştiği, daha sonra merkez liflerinin etrafına sararak sarım lifi halini aldığı gözlenmiştir [8]. 
Vortex ipliğin yapısını araştırmaya yönelik bir diğer çalışma ise Tyagi ve arkadaşları tarafından 
yapılmıştır. Yine lif izleme (tracer fibre technique) tekniği kullanılanarak yapılan çalışmada, pamukpolyester vortex iplik yapısında yer alan lifler merkez lifleri, sarım lifleri ve vahşi lifler olarak 3 
kategoriye ayırmışlardır. Buna göre vortex iplik yaklaşık %50-60 oranında merkez lifi ihtiva ederken geri 
kalan kısım sarım lifleri ve vahşi liflerden oluşmaktadır. Araştırmacılar iplik yapısı için, sıkı sarımlar, 
uzun sarımlar, düzensiz sarımlar ve sarımsız bölgeler olmak üzere ise 4 sınıf tanımlamışlardır [9]. Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 Murata Vortex Spinner (MVS) Đplik Eğirme Sisteminde Elde edilen 
Đpliğin Yapısı ve Đplik Özelliklerini Etkileyen Faktörler 
102
(a) Sınıf I (sıkı sarımlar): Bu sınıf, sarım lifleri tarafından sıkıca sarılan paralel liflerden oluşan yapıları 
içermektedir. Bu sınıfın büyük bölümünde, iplik yapısının yaklaşık olarak %50’si merkez lifleri ve diğer 
%50’si de sarım liflerinden oluştuğu için iplik özü kıvrımlı bir yapıya sahiptir. 
(b) Sınıf II (uzun sarımlar): Bu sınıfta tanımlanan yapı da I. sınıfa benzerlik göstermektedir, ancak burada 
daha uzun ve düzenli sarımlar yer almaktadır. Merkez lifleri ve sarım lifleri dönüşümlü olarak iplik 
uzunluğu boyunca yer alan çukur ve tümsekleri oluşturmaktadır. 
(c) Sınıf III (düzensiz sarımlar): Bu sınıf ise paralel merkez liflerini çeşitli açılarda saran sarım liflerinin 
oluşturduğu yapıları içermektedir. Bu sınıfta tanımlanan yapılar arasında sarım liflerinin oran olarak 
oldukça düşük olduğu bölgeler ya da daha gevşek sarımlı bölümler de gözlenmektedir. 
(d) Sınıf IV (sarımsız bölgeler): Bu sınıfa giren yapılarda sarım lifleri bulunmamaktadır. Merkez lifleri 
yer yer bükümlü olmakla birlikte genel olarak bükümsüz bir yapıya sahiptir. 
Şekil 7. Vortex iplik yapısının sınıflandırılması [9]. 
4. ĐPLĐK YAPISINI VE ĐPLĐK ÖZELLĐKLERĐNĐ ETKĐLEYEN FAKTÖRLER 
Makina üreticisi firma tarafından yapılan açıklamalar ve çeşitli araştırmacılar tarafından yapılan 
çalışmalar neticesinde vortex ipliğin mekanik ve fiziksel özellliklerinde aşağıda yer alan üretim 
parametrelerinin etkili olduğu sonucuna varılmıştır [4,5,8-14]: 
• Hava basıncı 
• Eğirme hızı 
• Çekim sistemi ön silindirleri arasındaki kıstırma noktası ile iğ tepe noktası arasındaki mesafe (L) 
• Düse açısı 
• Đğ çapı 
• Đğ tipi 
• Çekim koşulları 
• Besleme oranı – sarım oranı Erdumlu, N., Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 
103
Ayrıca diğer iplik eğirme sistemlerinde de olduğu gibi, iplik numarası ve lif bileşiminin de vortex iplik 
eğirme sistemi ile üretilen ipliklerin özellikleri üzerinde etkisi bulunmaktadır. Sırasıyla bu parametrelerin 
iplik özellikleri üzerindeki etkileri aşağıda açıklanmaktadır. 
4.1. Hava basıncının etkisi 
Tek bir hava jetinin bulunduğu Murata vortex iplik eğirme sisteminde, uygulanan hava basıncının değeri, 
jette oluşan hava akımının hızını etkileyerek iplik özelliklerinin değişmesine neden olmaktadır. Hava 
basıncı yüksek olduğunda, hava akımının hızı arttığından, sarım lifleri merkez liflerini daha sıkı bir
şekilde tutmakta, lifler daha fazla büküm almakta ve sonuçta elde edilen ipliğin tüylülüğü düşük, öte 
yandan kopma mukavemeti yüksek olmaktadır. Ancak yüksek hava basıncının sarım lifleri üzerindeki söz 
konusu etkisi ipliğin daha sert olmasına neden olmaktadır. Ayrıca, yüksek hava basıncı eğirme sırasında 
lif kaybını artırdığından dolayı iplikte düzgünsüzlüğün artmasına neden olabilmektedir [5,8,10,12]. 
Yüksek hava basıncı ile birlikte küçük çaplı iğ kullanımı iplik tüylülüğünü azaltmaktadır. Yine hava 
basıncı ile birlikte düse açısının da artması liflerin iplik yapısına daha sıkı bir şekilde yerleşmesine ve 
tüylülüğün düşmesine neden olmaktadır [8]. 
Hava basıncının bir diğer etkisi de ipliğin eğilme rijitliği üzerinde görülmektedir. Yüksek basınç 
kullanıldığında yine sarım liflerinin sıkılığının ve sayısının artması merkez liflerinin serbest hareketini 
kısıtladığı için ipliğin eğilme rijitliğinin arttığı gözlenmektedir. Bununla birlikte, yüksek hava basıncı 
uygulandığında ipliğin aşınma dayanımı, gerilme enerjisi, gerilme rezilyansı ve sıkıştırma rezilyansı 
artmaktadır. Öte yandan, yüksek basınçta vortex iplikte sıkıştırma enerjisi düşmektedir [11]. 
Hava basıncının iplik yapısı üzerindeki etkileri incelendiğinde ise, hava basıncının arttması ile iplik 
yapısındaki sarım liflerinin ve vahşi liflerin miktarının arttığı gözlenmektedir. Yine yüksek basınç, iplik 
boyunca sıkı sarımlı bölgelerin artmasına, öte yandan uzun sarımların ve sarımsız bölgelerin azalmasına 
neden olmaktadır [9]. 
Ancak, MVS iplik eğirme sisteminde basınç değeri çok yükseldiğinde (ör: 6 kg/cm2
) merkez liflerini 
saran sarım liflerinin düzensiz bir yapı kazanması iplik mukavemetinin düşmesine ve tüylülüğün 
artmasına neden olmaktadır [10]. Yine söz konusu basınç değerinde yukarıda bahsi geçen gerilme 
özellikleri ile ilgili değerlendirmeler aksi yönde etkilenmektedir [11]. 
4.2. Eğirme hızının etkisi 
Vortex iplik eğirme sisteminde iplik eğirme hızı, en son geliştirilen MVS 861 sisteminde 450m/dak.’ya 
kadar çıkabilmektedir. Ancak, yüksek eğirme hızlarında iplik kalite parametreleri ile ilgili 
olumsuzluklarla karşılaşılabilmektedir. Yüksek eğirme hızında düzensiz sarımlar, sarımsız bölgeler ve 
vahşi liflerin sayısı artarken, sarım lifleri tarafından sıkıca sarılan paralel liflerden oluşan yapılar (Sınıf I) 
ve uzun ve düzenli sarımlar (Sınıf II) azalmaktadır. Bununla birlikte, yüksek eğirme hızında, liflerin 
eğirme bölgesinde daha kısa süreyle kalması sonucunda hava akımının özellikle sarım liflerini oluşturmak 
üzere içi oyuk iğ üzerine sarılan lifler üzerindeki etkisinin azalması, sarım liflerin düzensiz bir yapı 
kazanması ve liflerin daha az büküm alması, iplik düzgünsüzlüğünün, ince yer ve kalın yer hatalarının ve 
tüylülüğün artması ile sonuçlanmaktadır. Bununla birlikte, ipliğin kopma mukavemeti ve kopma uzaması 
değerleri de yüksek hızla birlikte düşüş göstermektedir. Düşük eğirme hızında liflerin daha uzun süreyle 
hava akımına maruz kalmaları, daha fazla büküm almalarına ve dolayısıyla iplik çapının azalmasına 
neden olmaktadır [5, 8,10,12]. 
Eğirme hızına bağlı olarak iplik yapısında özellikle sarım lifleri ile ilgili ortaya çıkan bu değişimler, 
iplikte gerilme davranışlarını ve aşınma dayanımını da etkilemektedir. Eğirme hızının artması ile ipliğin 
gerilme enerjisi, gerilme rezilyansı, eğilme rijitiği ve aşınma dayanımı düşmektedir [9,11]. Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 Murata Vortex Spinner (MVS) Đplik Eğirme Sisteminde Elde edilen 
Đpliğin Yapısı ve Đplik Özelliklerini Etkileyen Faktörler 
104
4.3. Çekim sistemi ön silindirleri arasındaki kıstırma noktası ile iğ tepe noktası arasındaki 
mesafenin (L) etkisi 
Vortex iplik eğirme sisteminde, çekim sistemi ön silindirleri arasındaki kıstırma noktası ile iğ tepe noktası 
arasındaki mesafe, eğirme sırasında oluşan döküntü miktarı ve sarım liflerinin sayısı üzerinde doğrudan 
etkilidir. Şekil 2’de görülmekte olan “L” mesafesi MVS 861 vortex iplik eğirme makinasında 18.5 mm ile 
24 mm arasında değişmektedir. “L” mesafesinin düşük olması, daha etkin lif kontrolü dolayısıyla daha az 
döküntü ile sonuçlanırken liflerin her iki ucunun da kontrol altında olması, liflerin sarım oluşturacak açık 
uçlu yapı kazanmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum, elde edilen iplikte düzgünsüzlüğün iyileşmesi, daha 
az iplik hatası, daha az tüylülük ve daha yüksek mukavemet ile sonuçlanırken, “L” mesafesi arttıkça daha 
fazla lifin açık uçlu yapı kazanması ile gerçek büküm almış iplik özelliklerine daha yakın özelliklere 
sahip olan iplik elde edilir [4,5,8-10]. 
“L” mesafesinin fazla olması sonucunda iplik boyunca uzun ve düzenli sarımların artması ve sarımsız 
bölgelerin azalması ile ipliğin aşınma dayanımı, gerilme enerjisi, gerilme rezilyansı ve eğilme rijitliği 
artmaktadır; ayrıca, iplik daha kompakt ve rijit bir yapı kazanmaktadır [10,11]. 
4.4. Đğ çapının etkisi 
Vortex iplik eğirme sisteminde kullanılan iğin çapı iplik tüylülüğü, iplik düzgünsüzlüğü ve iplik 
mukavemeti üzerinde etkilidir. Đğ çapı esas olarak sarım liflerinin sıkılık seviyesini etkilemektedir. Küçük 
çaplı iğ kullanımı, liflerin hareket serbestisini kısıtladığı için lifler arasındaki sürtünmenin artmasına ve 
sarım liflerinin daha sıkı bir şekilde sarım yapmasına neden olduğundan iplikte düşük tüylülük, yüksek 
mukavemet değerlerinin elde edilmesi ve düzgünsüzlüğün iyileşmesi ile sonuçlanmaktadır. Buna karşılık 
geniş çaplı iğ kullanıldığında, lifler iğ içerisinde daha serbest bir şekilde hareket ettiği için ve dolayısıyla 
bükümün bir kısmı kaybolduğundan sarımlar daha gevşek, iplik daha hacimli ve daha tüylü olmaktadır 
[8,13]. 
4.5. Đğ tipinin etkisi 
1.3 mm’lik yuvarlak, 1.4 mm’lik yuvarlak ve 1.4 mm’lik düz olmak üzere üç farklı tipte iğ kullanılarak 
farklı basınç ve eğirme hızı değerlerinde üretilen %100 pamuk vortex ipliklerde sözkonusu faktörlerinin 
etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada en yüksek tüylülük değeri en yüksek eğirme hızında 1.4mm’lik düz 
iğ kullanılarak elde edilmiştir. Đpliğin kumaş özelliklerine etkisi düşünüldüğünde kumaş tuşesini 
iyileştirmek üzere tüylülüğü artırmak için düz iğin geliştirildiği söylenebilir. Yine aynı iğ tipi ve eğirme 
hızı kullanılarak üretilen ipliklerde hacimliliğin de yüksek olduğu gözlenmiştir. Öte yandan, yüksek 
eğirme hızlarında 1.4 mm’lik düz iğ kullanıldığında iplik düzgünsüzlüğü ve ince yer, kalın yer ve neps 
olmak üzere iplik hataları olumsuz yönde etkilenmiştir. Aynı çalışmada iğ tipinin iplikte kopma 
mukavemeti ve kopma uzama değerlerini de etkilediği görülmüştür. Düz kesitli iğ kullanıldığında daha 
düşük kopma mukavemeti, kopma uzama ve kopma işi değerleri elde edilmiştir [14]. 
4.6. Düse açısının etkisi 
Vortex iplik eğirme sisteminde, hava jetinde iplik oluşum bölgesine hava gönderilen açıklık ile jet ekseni
arasındaki açı düse açısı olarak adlandırılmaktadır ve bu açının değeri hava akımının hızını 
etkilemektedir. Düse açısı yüksek olduğunda hava akımının hızı artmakta ve daha fazla büküm 
oluşmaktadır. Dolayısıyla, bu durum iplik düzgünsüzlüğü ve iplik tüylülüğünü etkilemektedir. Düse açısı 
arttığında iplik düzgünsüzlüğü iyileşmekte ve tüylülük azalmaktadır. Yüksek düse açısı ile birlikte ön 
çekim silindileri ile iğ tepe noktası arasındaki mesafenin (L) artması, iplik düzgünsüzlüğünü olumlu 
yönde etkilemektedir [8]. Erdumlu, N., Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 
105
Hava girişi 
Şekil 8. MVS iplik eğirme sisteminde iplik eğirme bölgesi [3] 
4.7. Çekim koşullarının etkisi 
Çekim bölgesinde iplik özelliklerini etkileyen faktörler çekim silindirleri arasındaki mesafe (ekartman), 
çekim oranları, kondenser genişliği, çekim silindirlerindeki kontakt basıncı ve apron basıncı olarak 
sıralanabilir [5]. 
Silindirli ve apronlu çekim sistemlerinin kullanıldığı diğer iplik eğirme proseslerinde de olduğu gibi 
vortex iplik eğirme sisteminde uygun ekartman ayarlarının belirlenmesinde, kullanılan lifin ortalama 
uzunluğu dikkate alınmaktadır. Şekil 9’da vortex iplik eğirme sisteminde yer alan çekim bölgesi 
görülmektedir. Burada, A ve B silindir çiftleri arasındaki çekim ön çekim (kırıcı çekim), B ve C silindir 
çiftleri arasındaki çekim ara çekim ve C ve D silindir çiftleri arasındaki çekim ise ana çekim olarak 
adlandırılmaktadır [5]. 
Şekil 9. MVS iplik eğirme sisteminde çekim bölgesi [5] 
MVS sisteminde, ring ve MJS sistemlerindekine benzer bir çekim sistemi bulunmasına rağmen, iplik 
eğirme bölgesindeki büküm hareketinin çekim bölgesini etkilemesi önlendiği için çekim oranları iplik 
eğirme bölgesinden bağımsız olarak ayarlanabilmekte ve sözkonusu sistemlere oranla daha yüksek ana 
çekim oranları uygulanabilmektedir. Çekim oranlarının belirlenmesinde, iplik özellikleri üzerinde etkili 
olan çekme direnci ve çekim düzgünsüzlüğü göz önünde bulundurulmaktadır. Apronlu çekim bölgesinde 
çekime tabi olan lif miktarı arttıkça ya da çekme direnci yükseldikçe, istenilen iplik özelliklerini elde 
edebilmek için ana çekim değerinin daha düşük bir seviyede olması gerekmektedir [5]. 
Vortex iplik eğirme sistemindeki çekim bölgesinde yer alan B ve C ile gösterilen çekim silindirleri 
çiftlerinin arasında kondenser kullanılmaktadır. Çekme direnci açısından kondenser kullanılmaması 
önerilse de yüzen elyafların serbestçe hareket etmesini önlemek için kondenser kullanılması 
gerekmektedir. Kondenser genişliğinin az olması çekme direncinin artmasına ve dolayısıyla çekim 
düzgünsüzlüğünün yüksek olmasına neden olmaktadır [5]. 
Sonuç olarak, çekim koşullarının iplik üzerindeki etkileri, çekim bölgesinde oluşan çekme direnci ve 
çekim düzgünsüzlüğü ile ilgilidir. Çekme direnci ve çekim düzgünsüzlüğü lif tipine, çekim bölgesindeki Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 Murata Vortex Spinner (MVS) Đplik Eğirme Sisteminde Elde edilen 
Đpliğin Yapısı ve Đplik Özelliklerini Etkileyen Faktörler 
106
lif miktarına, ortalama lif uzunluğuna ve yukarıda sıralanan çekim parametrelerine bağlı olarak 
değişmektedir ve iplik düzgünsüzlüğü ve iplik hatalarını (ince yer, kalın yer, neps) etkilemektedir [5]. 
4.8. Besleme oranı – sarım oranı etkisi
MVS iplik eğirme sisteminde besleme oranı (çıkış silindirinin hızının çekim sistemindeki ön silindirin 
hızına oranı) vortex iplik yapısındaki sarım liflerini oluşturan kenar liflerinin uçlarının açık konuma 
gelmesi üzerinde etkilidir. Sarım liflerinin oluşmasında önemli olan bu konfigürasyon, ortalama uzunluğu 
yüksek olan lifler kullanıldığına, besleme oranının standart ayarın (1.00) altına düşürülmesiyle elde 
edilebilmektedir. Sarım oranı ise ipliğin uzama miktarı ile yakından ilgilidir. Sarım oranının düşük olması 
ipliğin uzama değerinin artması ile sonuçlanmaktadır [5]. 
Vortex iplik eğirme sisteminde, lif inceliğine de bağlı olmakla birlikte Ne 15-60 numara aralığında iplik 
üretilebilmektedir. Diğer iplik eğirme sistemlerinde de olduğu gibi ince ipliklerde düzgünsüzlük, ince yer, 
kalın yer ve neps değerleri artmaktadır. Öte yandan, iplik mukavemeti, uzama ve kopma işi değerleri 
düşmektedir. Bu noktada, iplik inceldikçe oran olarak iplik yapısında yer alan sarım liflerinin artması, ya 
da bir başka ifade ile merkez liflerinin azalması etkili olmaktadır. Beklenildiği gibi kalın ipliklerin rijitliği 
yüksektir. Pamuk-polyester vortex ipliklerde, ipliğin lineer yoğunluğu arttıkça aşınma dayanımı ve 
gerilme enerjisi artarken, ipliği sıkıştırmak için daha çok enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. [7,10-12]. 
Đplik kalite değerleri üzerinde kullanılan lif tipinin özellikleri önemli ölçüde etkilidir. Pamuk-polyester 
karışımı vortex iplikler üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda pamuk miktarı fazla olan ipliklerde, iplik 
düzgünsüzlüğünün yüksek ve iplik hatalarının fazla olduğu gözlenmiştir. Polyester miktarı arttığında ise 
ipliğin tüylülüğü azalmakta, eğilme rijitliği ve aşınma dayanımı artmaktadır [10,11]. 
5. SONUÇ 
Vortex iplik eğirme sisteminin sağladığı çeşitli avantajlar sayesinde önümüzdeki yıllarda iplik üretim 
sistemleri içerisinde önemli bir yere sahip olacağı düşünülmektedir. Yapılan araştırmalar neticesinde, 
vortex iplik eğirme sisteminde üretim parametlerinin iplik özelliklerini çeşitli şekillerde etkilediği 
görülmüştür. Đpliğin son kullanım amacı göz önünde bulundurularak istenilen iplik kalite değerlerinin 
elde edilmesi için söz konusu eğirme parametrelerinin optimizasyonu sağlanmalıdır. 
6. KAYNAKLAR 
 
http://www.muratec-vortex.com 
Oxenham, W., “Fasciated Yarns – A Revolutionary Development?” Journal of TATM, 1, No.2 
2001. 
US Patent 5,528,895. 
Gray, W. M., “How MVS Makes Yarns”, 12th Annual Engineer Fiber Selection®
 System 
Conference Papers, May 17 -19, 1999. 
Murata Vortex Spinner No.861 Instruction Manuel, Muratec, Murata Machinery Ltd. 2006. 
Başal, G., “The Structure and Properties of Vortex and Compact Spun Yarns”, Doktora
Tezi, North Carolina State University, 2003 
Muratec, Vortex Yarn Guide Book, http://www.muratec.net/tex/products/index.html. 
Basal, G. ve Oxenham, W., “Effects of some Process Parameters on the Structure and Properties of Erdumlu, N., Teknolojik Araştırmalar: TTED 2010 (1) 99-108 
 
Vortex Spun Yarn”, Textile Research Journal, 76(6), 492–499, 2006. 
Tyagi, G.K., Sharma, D. ve Salhotra, K.R., “Process-Structure-Property Relationship of PolyesterCotton MVS Yarns: Part I – Influence of Processing Variables on the Yarn Structural Parameters”, 
Indian Journal of Fibre & Textile Research, December, Vol.29, 419-428, 2004. 
Tyagi, G.K., Sharma, D. ve Salhotra, K.R., “Process-Structure-Property Relationship of PolyesterCotton MVS Yarns: Part II – Influence of Processing Variables on the Yarn Characteristics”, 
Indian Journal of Fibre & Textile Research, December, Vol.29, 429-435, 2004. 
Tyagi, G.K., ve Sharma, D., “Performance and Low-stress Characteristics of Polyester-Cotton 
MVS Yarns”, Indian Journal of Fibre & Textile Research, September, Vol.29, 301-307, 2004. 
Ortlek, H.G., ve Ulku S., “Effect of Some Variables on Properties of 100% Cotton Vortex Spun 
Yarn”, Textile Research Journal, 75(6), 458-461, 2005. 
Ortlek, H.G., Nair, F., Kilik, R., ve Güven, K., “Effect of Spindle Diameter and Spindle Working 
Period on the Properties of 100% Viscose MVS Yarns”, Fibres and Textiles in Eastern Europe, 
Vol. 16, No. 3 (68), 2008.
Johnson, W. M., “The Impact of MVS Machine Settings and Finishing Applications on Yarn 
Quality and Knitted Fabric Hand”, Institute of Textile Technology, Charlottesville, Virginia, 
Yüksek Lisans Tezi, 2002.