Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

“Tekstil Sektöründe Zor Zamanlar Geliyor”

Advansa, Sabancı’nın tekstildeki en büyük şirketi… 1 milyar Euro cirosuyla, Avrupa’nın polyester devleri arasında yer alıyor. Şirketin CEO’su Wahid Tewfik, “Hedefimiz 2015’de 3 milyar Euro’yu yakalamak” diyor. Ona göre, dünyada tekstil büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin de sektörde şansı büyük. “Uygun bir anti-damping politikası ve yüksek fonksiyonelliği olan ürünlere odaklanarak bunu başarabilir” diye konuşuyor. Ardından da önemli bir uyarıda bulunuyor: “Sektörde büyük bir konsolidasyon olacak. Sektörün büyük bir kısmı güçlü bir ekonomiye sahip değil. Bu da 2-3 yıl içinde satın almalarını ve birleşmeleri beraberinde getirecek. 2007’den itibaren zor zamanların geldiğini göreceğiz.”


Sabancı Grubu, 2005 yılında DuPont ile ortak olduğu DuPontSa’nın hisselerinin tamamını satın aldı. Ardından da şirketin ismini Advansa olarak değiştirdi. Böylece Avrupa’nın en büyük polyester üreticisi, tamamen bir Türk şirketi oldu.
 

Yıllık 1 milyar Euro’ya yaklaşan cirosu ile Advansa, polyester iplik, elyaf, resin ve polyester hammaddeleri entegre üreticileri arasında Avrupa lideri konumunda. İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’deki tesislerinde PTA, DMT, polyester iplik, elyaf, resin (cips) ve preform üreten Advansa’nın yıllık kapasitesi 1,3 milyon tonun üzerinde. Advansa’nın Adana’daki araştırma ve geliştirme tesisleri yanı sıra Fransa, İspanya ve İtalya’da pazarlama ofisleri bulunuyor.

 

2005 yılını 950 milyon Euro ciroyla kapatan ve bu yıl da 1 milyar Euro ciroya ulaşacak olan Advansa’nın CEO’su Wahid Tewfik, Sabancı Holding’le birlikte oluşturdukları “2015 planları” çerçevesinde cirolarını üçe katlayarak 3 milyar Euro’luk bir şirket olmayı hedeflediklerini söylüyor. 2006 yılında PTA yatırımı için fizibilite çalışmalarına ağırlık vereceklerini söyleyen Tewfik, 2008 yılına kadar bitirmeyi planladıkları bu yatırım için 350 milyon dolarlık bir harcama yapacaklarını belirtiyor.

 

hedGlobal olarak 300-400 milyon Euro büyüklüğünde olan akıllı tekstil pazarında Türkiye’nin payının çok düşük olduğunu söyleyen Tewfik, bu alanda yatırım yapmak isteyen girişimcilere, yaptıkları Ar-Ge çalışmalarından yararlanmaları için fırsat sunduklarını ifade ediyor ve “Biz gerekli Ar-Ge yatırımını zaten bu sanayi için yaptık. Bu nedenle bu alana yatırım yapacak şirketleri, bizimle işbirliği geliştirerek, bu büyük yatırımdan avantaj sağlamaları için cesaretlendiriyoruz. Yapılan yatırımın başarılı olması için sahip olduğumuz tüm uzmanlığı kendileriyle paylaşmaktan büyük memnuniyet duyacağız” diye konuşuyor.

 

Advansa’nın CEO’su Wahid Tewfik ile şirketin yeni yatırımları, global tekstil sektörü ve akıllı tekstil ürünleri üzerine konuştuk:

 

* Tekstil sektörü dünya çapında son yıllarda sıkıntılı bir dönem yaşadı. Şu anda ne tür gelişmeler yaşanıyor?

Bu sıkıntılar, belki de dünyada ama özellikle de Asya’da yaşanan önemli derecedeki kapasite fazlasından kaynaklanıyordu. Tekstil sektöründe global alandaki kapasite kullanımına bakarsanız, yüzde 70 olduğunu görürsünüz. Devam eden yatırımlara rağmen geriye kalan yüzde 30’u ise kullanılmayan bir kapasite oluşturuyor.

 

Bu durum sektörü son 5-6 yıldır ekonomik sıkıntı ve baskı altına soktu. Petrol fiyatları nedeniyle büyük artış gösteren hammadde fiyatları da bence bu durumun farklı bir boyutu. Özellikle 2005’te yaşanan gelişmeler, ticaretin serbestleşmesi, global ticaret üzerindeki kota biraz karışıklığa neden oldu. Ancak bu karışıklık hala tam olarak açıklığa kavuşmadı. Çünkü sağlam temeller üzerindeki gerçek etkileri daha somutlaştırılmadı.

 

Genel olarak Asyalı tekstil üreticilerinin pazar paylarını fazlasıyla artırmaları bekleniyordu ama doğrusunu söylemek gerekirse bunu görmüyoruz. Diğer taraftan olası dampinglere karşı Avrupalıların harekete geçtiklerini görüyoruz. Bana göre Türk tekstil endüstrisinin rekabet edebilirliğini koruması açısından damping uygulamalarına karşı çalışma yapması gerçekten büyük önem taşıyor.

 

* Sektörde ciddi bir büyüme bekliyor musunuz?

Sektörün büyümeyle ilgili bir sıkıntısı yok. Tekstil sektörü, ekonomik sıkıntılara rağmen oldukça sağlıklı seviyelerde büyüyor. Aslına bakarsanız, büyüme oranı ortalama olarak GSYİH’nin büyüme oranı kadar. Biz önümüzdeki 5-10 yıl süresince de bu durumun devam etmesini bekliyoruz. Kısacası, zaten sektörün bir büyüme sorunu olduğunu düşünmüyoruz.

 

* Üretim ve talep hangi ülkelere kayıyor? Bu sektörden çekilen ülkeler var mı?

Asya’nın lehine olarak Avrupa ve Kuzey Amerika’da tekstil üretiminde devam eden bir düşüş görüyoruz. Kuzey Amerika’da yüzde 2-3 oranında bir düşüş var. Avrupa’da ise yüzde 1-2’lik bir düşüş dikkati çekiyor. Batı Avrupa’da üretimde düşüş olmasına rağmen Türkiye ve AB’nin gelişen pazarlarında bir artış yaşanıyor.

 

Bununla birlikte, önümüzdeki dönemlerde bence markalı, özellikli ve yüksek işlevselliğe sahip ürünlerin önemi ciddi oranda artacak. Bu ürünlere olan talebin artmasını bekliyoruz. Bu durum, tüketicilerin yaşam tarzlarındaki değişimin bir sonucu olarak gelişecek.

 

* Türkiye’nin Bangladeş, Pakistan, Çin, Hindistan gibi ülkelerle baş etmesi zor mu?

Uygun bir anti-damping politikasıyla ve yüksek fonksiyonelliği olan ürünlere odaklanarak bu mümkün. Aslında sormamız gereken, “Türkiye tekstilin emtia tarafında var olabilecek mi” sorusu. Gerçekten de emtia alanında rekabet edebilmek çok zor. Özellikle de emeği çok düşüğe mal eden bu bahsettiğiniz ülkelerle.

 

Az önce de söylediğim gibi Türk Lirası’nın değerli olması da emtia alanında rekabet etmeyi zorlaştırıyor. Biz de bu yüzden Türkiye’ye yüksek katma değerli ürünlerde odaklandık. Rekabet açısından ziyade, ihracat açısından iyi bir şansımız var.

 

* Tekstil ve hazır giyim sektörünü önce Avrupa’nın terk ettiği ve Türkiye’ye devrettiği; şimdiden Asya’nın gelişmesi sonucu Türkiye’nin de terk etmesi gerektiği söyleniyor. Siz bu fikre katılıyor musunuz?

Ben bu görüşü tam olarak kabul ettiğimi söyleyemem. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Avrupa tekstil sektörünü bırakmadı. Üretim kısmını bıraktıkları doğru, ama ticaret ve markalaşma konularında hala etkinler. Üretim, işçilik maliyetinin daha düşük olduğu bölgelere kaydı. Bu ağırlıklı olarak tekstilin emtia kısmı için doğru olur. Tekstilin sofistike kısmı ise Avrupa’da hala mevcut. Bu durum belki de tekstilin sofistike kısmının maliyetlerden ziyade teknoloji ve kalite durumuyla alakalı olmasından kaynaklanıyor.

 

Türkiye için ele alınması gereken başlık ise üretimin nasıl dengeleneceği. Emtia üretiminin, Asyalı üreticilerle rekabet açısından bazı zorluklar taşıdığını biliyoruz. Ama diğer yandan Türkiye’nin Avrupa’da rekabet edebilmek açısından çok uygun olduğu yüksek fonksiyonellikte, sofistike bir tekstil kültürü var. Burada sadece hazır giyimden bahsetmiyorum. Tekstilde hazır giyim dışındaki nonwoven gibi alanlardan da bahsediyorum.

 

* Çin ve Hindistan gibi ülkelerle baş etmek isteyen Türk şirketlerine ne yapmalarını öneriyorsunuz?

Burada iki önemli konu var. Birincisi, pazarın sofistike kısmına odaklanmak. Bu alanda biz tüm bu pazara destek vermeye hazırız. İkinci konu ise şirketlerin bugün var olan haksız rekabete karşı organize olmasıdır.

 

Bugün size daha önce de belirttiğim gibi, Türkiye’de ciddi boyutlarda damping yapılıyor. Bir yandan bu konuya parmak basmakta da bir isteksizlik görülüyor. Ben dampingin temelden yanlış olduğu inancını taşıyorum. Sonuçta bu durum tekstil endüstrisindeki değer zincirinin tamamına zarar veriyor. Bu yüzden de dampinge karşı kesin bir politika oluşturulması gerektiğini savunuyorum.

 

* Tekstil sektöründe önümüzdeki günlerde ne tür gelişmeler yaşanacak?

Sektörde büyük bir konsolidasyon olacağını öngörüyoruz. Yani bugün bu sektörün büyük bir kısmı güçlü bir ekonomiye sahip değil. Bu durum da önümüzdeki 2-3 yıl içinde şirket satın almalarını ve birleşmelerini beraberinde getirecek. Sadece tekstil değil, petro-kimya ve polyester alanında da bu söz konusu olacak.

 

Önümüzdeki yıldan itibaren zor zamanların geldiğini göreceğiz. Ufukta hammadde fiyatlarında bir düşüş görülmüyor. Özellikle önümüzdeki bir yılın zor bir zaman olabileceğini göz önünde bulundurmak gerek.

 

* Advansa’da yaptığınız üretim hakkında bilgi verebilir misiniz?

Advansa, bildiğiniz gibi, 1 milyar Euro geliri olan bir şirket. Polyesterin tüm değer zincirinde iştiraklerimiz var. Biz hammaddeden son ürüne kadar üretim yapan en büyük entegre polyester üreticisiyiz. Hammadde tarafında polyesterin iki hammaddesi olan PTA (saf tereftalik asit) ve DMT (dimetil tereftalat) üretiyoruz. Tüm Birleşik Krallık’ta PTA’da 650 bin ton kapasitemiz var. DMT’nin Türkiye’de 300 bin ton kapasitesi bulunuyor. Yani toplam hacim 1 milyon tona yakın. Elyaf alanında Türkiye’de 160 bin ton, Almanya’da 40 bin ton kapasitemiz var. Birçok üretim alanımız var. Türkiye’de üç üretim yerimiz var. En büyüğü Adana’da. Almanya ve Birleşik Krallık’ta birer üretim merkezimiz var. Toplamda yaklaşık olarak 2 bin 700 çalışanımız var. Bunların 2 binden fazlasını ise Türkiye’de istihdam ediyoruz.

 

* Advansa olarak yeni ürün geliştiriyor musunuz?

Biz zaten sürekli yeni ürün geliştiriyoruz. Yeni geliştirdiğimiz birçok ilginç ürün var. Ar-Ge tesisimizi Adana’ya taşıdık. Ve bu tesisimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Adana’daki Ar-Ge tesisimizin Avrupa’da alanındaki en büyük tesis olduğuna inanıyoruz.

 

* Akıllı tekstil pazar büyüklüğü yaklaşık olarak ne kadar?

Global olarak düşünürseniz, akıllı tekstil pazarının büyüklüğü yaklaşık olarak 300-400 milyon Euro civarında. Bu konuda çok net rakamlar vermek pek kolay değil. Çünkü akıllı tekstil ürünlerinin tanımı da biraz şekilsiz. Türkiye’nin bu pazardaki payı oldukça küçük. Bizim Advansa olarak pazardaki payımız ise global olarak yüzde 15 civarında.

 

 “2015’e Kadar 3 Milyar Euro’luk Şirket Olacağız”

* 2005 yılı cironuz ve ihracatınız ne kadar? 2006 yılı ciro hedefiniz nedir?

2005 yılında ciromuz 950 milyon Euro. İhracat rakamlarından bahsetmek gerçekten çok zor. Çünkü birden çok yerde üretim yapıyoruz. Ve bu da ihracat rakamlarından bahsetmeyi imkansızlaştırıyor. Hedefimiz ise 2006 yılında ciro olarak 1 milyar Euro’ya yaklaşmış olmak.

 

* 2006 yılı planlarınız arasında neler var?

2006, bizim için önemli bir yıl. Çünkü bu yıl büyük bir PTA yatırımı için fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Şirket olarak bu yatırım için alternatif olanakları inceliyoruz. Bu yatırımı 2008 yılına kadar tamamlamayı umuyoruz. Bu yeni tesiste PTA’nın kapasitesi yaklaşık olarak 150 bin ton olacak. Bu oldukça kompleks bir proje. Bu proje, yaklaşık olarak 350 milyon dolarlık bir yatırım gerektirecek. Lokasyon için elemede birçok kriterimiz var. Yani bu kararı vermede birçok faktör etkili. Ancak elimizde Türkiye, Birleşik Krallık ve Almanya’nın ve hatta şu an faaliyet göstermediğimiz bazı ülkelerin de dahil olduğu uzun bir aday listemiz var. Bu adayları değerlendiriyoruz.

 

* 5 yıl içinde Advansa için planlarınız neler?

5 yıl içinde polyester pazarında büyük ve önemli bir oyuncu olmayı istiyoruz. Aslında 5 yıl uzun bir süre değil. Sabancı Holding’le amaçlarımızı 2015’e kadar belirledik. Bu tarihe kadar gelirimizi 3’e katlamamız gerektiğine karar verdik. 2015’e kadar 3 milyar Euro’luk bir şirket olacağız.

 

Peki, bu büyüme sürecinde şirket satın almak söz konusu mu?

Bu açıklama yapabileceğim bir konu değil. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki, tüm büyüme olasılıklarını inceliyoruz.

 

Akıllı Tekstil Yatırımcısına İşbirliği Teklifi

 

* Akıllı tekstil ürünleri alanında yatırım yapmak isteyen şirketlere tavsiyeleriniz neler? Türk şirketleri gerekli Ar-Ge yatırımının altından kalkabilir mi?

Ar-Ge’ye tüm ürünlerimiz için değil, müşterilerimiz için yöneliyoruz. Ar-Ge bizim müşterilerimize ve bu endüstrideki ortaklarımıza sağladığımız avantajlardan biri. Ar-Ge bölümünün sadece ürün geliştirmek için değil, genel olarak tüm endüstri için yararı var. Biz gerekli Ar-Ge yatırımını zaten bu sanayi için yaptık. Bu nedenle bu alana yatırım yapacak şirketleri, bizimle işbirliği geliştirerek, bu büyük yatırımdan avantaj sağlamaları için cesaretlendiriyoruz.

 

Tekstil endüstrisinde Ar-Ge hacim ve gelir odağından kalite odağına doğru büyük bir değişim anlamına geliyor. Bu yüzden de gerçekten de yüksek kalite ve yüksek teknik standartlarda üretim yapmayı gerektiriyor. Advansa bu alana yatırım yapmak isteyen tüm müşterilerimiz için iyi bir ortak, işbirlikçi olacaktır. Yapılan yatırımın başarılı olması için sahip olduğumuz tüm uzmanlığı kendileriyle paylaşmaktan büyük memnuniyet duyacağız.

 

 “Türk Tekstili Asya’nın Güçlü Bir İkamesi”

* Türkiye’yi global tekstil pazarı içinde nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel olarak Türkiye’nin güçlü ve zayıf noktalarından bahsedebiliriz. Türkiye güçlü tekstil geleneği olan bir ülke. Sadece iyi değil, sofistike bir tekstil kültürü var.

Ancak, Türkiye’deki tekstil endüstrisi, özellikle son iki yıldır YTL’nin değerlenmesiyle, rekabet konusunda sıkıntı yaşıyor. Bu durum tekstil endüstrisini sıkıntıya sokan önemli ve ciddi bir faktör.

Bunun yanı sıra, Asyalı üreticilere karşı Avrupa’nın geliştirdiği anti-damping uygulamaları Türkiye’ye saldırı olarak yansıdı. Bu da çok hassas olmamız gereken bir konu. Türkiye’nin de anti-damping politikasını geliştirdiğinden emin olmalıyız. Bazı Asyalı şirketler, açıkçası Türkiye’de damping yapıyor.

capital.com