Belirli bir kumaşın birden fazla renk kombinasyonunda çalışılması kumaş müşterisine daha önceden tasarlanmış bir iç dekorasyona (Duvar rengi , mobilya rengi ) uygun kumaşın seçimi için kolaylık sağlar.
Tekstil tasarımı diğer ürün tasarımlarından tasarımın kumaş en ve boyu yönünde tekrar etmesi nedeniyle farklıdır. Bu duruma ilave olarak tekstil tasarımında ürünün birden fazla renk kombinasyonunda sunulması tekstil tasarımını diğer ürün tasarımlarından ayırır. Bir kitabın illüstre edilmesinde veya iç dekoras-yonda yalnızca spesifik bir renk grubu ile çalışılırken tekstil tasarımı 3 veya 4 renk kombinasyonunda oluş-turulmalıdır. Çiçekli bir desen mavi, kırmızı ve yeşil kombinasyonlarda basılabilir ancak her bir kombinasyon farklı bir renk grubunu göstermesine rağmen tüm alternatiflerin benzer renk duygusunu vermesi arzulanır. Burada tüm renk grupları renk ilişkisi, ton (Açıklık veya koyuluk) ve kroma (Parlaklık- matlık) yönünden eşdeğer olmalıdır. Böyle eşdeğer renk grupları için aynı ağırlıkta oldukları söylenir ve renk kombinasyonu olarak adlandırılırlar. Renklendirme terimi renk gruplarının ağırlıklı karşılığıdır ve genel anlamda tasarımın renkli ifadesi anlamına gelir Belirli bir kumaşın birden fazla renk grubunda renklendirilmesi kumaş müşterisine daha önceden tasarlanmış bir iç dekorasyona (Duvar rengi , mobilya rengi ) uygun kumaşın seçimi için kolaylık sağlar. Özellikle ev tekstili en-düstrisinde üreticinin aynı ürünü birden fazla renk seçeneği ile tüketiciye sunabilmesi için aynı kumaşın çeşitli renk kom-binasyonlarında üretilmesi gereklidir. Ayrıca iç dekorasyon tasarımını kolaylaştırmak açısından baskılı kumaşın diğer kumaş grupları ile de kombinasyon oluşturması gerekir. Örnek olarak lacivert, mavi ve koyu yeşil renklerde (aynı ton ve kromada üç renk) yatak örtüsü öneren bir ev tekstili üreticisi bu üç yatak örtüsü ile üç kombinasyon oluşturacak bir perde için desen seçer. Yatak örtüleri gibi perdeler de farklı renkte olsalar da ilk bakışta aynı etkiyi vermelidirler. Aynı ağırlıktaki renk düzeninden uzaklaştıkça tasarımın görünümü de değişir. Böyle bir etki her zaman arzulanmaz, çünkü değişiklikler farklı iki tasarım etkisi uyandırır.
Renk Kombinasyonu Oluşturma Yöntemleri
Tasarımın başlangıcından itibaren, bir tasarım birden fazla aynı ağırlıkta renk grubu ile geliştirilebilir. İlk olarak bir renk seçilir ve ardından diğer renkler seçilerek desen taslağında kullanılırlar. Böyle kombinasyonlar ağırlıklı olarak tasarla-nırlarsa genel bir metot takip edilir. Öncelikle orijinal tasarımda bulunan renklerin listesi çıkarılır (Eğer örnek bir tasa-rımdan yola çıkılıyorsa o tasarımın renklendirmesi olarak adlandırılır). Tasarımı oluşturan desendeki renkler hakimiyet-lerine göre sıralanırlar. Örnek olarak orijinal desende baskın renk mavi, ikinci baskın renk yeşil, üçüncü baskın renk mor, ardından açık turuncu vurgular ve küçük miktarda açık kırmızılar olduğu varsayılsın. Bu renklerin renk çemberin-deki yerleri belirlenir. Her bir renk, renk çemberinde bir basamak ilerletildiğinde orijinal desendeki ile aynı renk ilişkisi-ne sahip bir kombinasyon elde edilir (Bu aşamada yalnızca birincil ve ikincil renk gruplarında atlama yapılır). Elde edilen yeni kombinasyonda baskın renk mor, ikinci baskın renk mavi, üçüncü baskın renk kırmızı, ardından sarı vurgular ve küçük miktarda sarı-turuncular bulunur. Genel bir kural olarak baskılı tekstiller sıcak, soğuk ve nötr olmak üzere üç kombinasyonda sunulurlar. Yukarda anlatı-lan örnekte orijinal renklendirme daha çok soğuk renklerden oluşmuştur. Sıcak bir seçim için III nolu alternatif gösteri-lebilir. Elde edilen kombinasyonlar potansiyel alıcıya olabildiğince seçme imkanı vermeli ve hiçbir kombinasyon görünüş olarak diğerlerine benzememelidir. Birbirine çok benzeyen iki kombinasyonu basmak firma için ilave bir maliyet oluştu-rurken alıcı için de seçim yapmak zorlaşır.Renk düzenlemeleri renk çemberinde birbiri ardına düzenlendikten ve en uy-gun seçimler yapıldıktan sonra, renk kombinasyonlarını hazırlamak için boyalar hazırlanır. Bu aşamada seçilen her renk orijinal tasarımdaki ton ve kromaya karşılık gelmelidir. Orijinal desendeki renklere karşılık gelen renkler bir arada değerlendirilmeli ve düzeltmeler her bir renk için eşit düzeyde yapılmalıdır. Bu durumda, renk kombinasyonlarına bir a-rada bakıldığında amaçlanan kombinasyon çeşitliliği elde edilmemiş olabilir. Bu yüzden renk kombinasyonu oluşturmak için renk çemberinde izlenen yöntemden ayrılacak olunsa da bazı değişiklikler yapılmalıdır. Renklendirmenin yapıldığı aşamada renklere periyodik olarak belirli bir mesafeden bakılmalıdır. Uygun renk olarak tanımlanan, birbiriyle yakın bir renk ilişkisine sahip renkler yakın bir mesafeden göze güzel görünürken, mesafe arttırıldıkça renkler arasındaki farklı-lıklar algılanmamaktadır. Ancak belirli bir desende bulunan ve aynı görünen iki rengi basmanın aynı maliyette olduğu söyle-nemez. Renk çemberinde sarının en açık, morun en koyu renk olduğu gözönünde bulundurulursa, bu iki rengin (Özel-likle sarının) diğerleri ile aynı ağırlıkta olmadığı farkedilir. Sarı veya morun desende baskın alanlarda kullanılmaması man-tıklı olacaktır. Mavi ile eşit kromada ve aynı tonda bir sarı oluşturmak mümkün değildir. Bu yüzden tasarımcı mor ve sarıyı kullandığı alanlarda dilediği duygu ve görünümü vurgulamak için renklerde değişiklikler (Hileler) yapmalıdır. Ta-sarımcı zamanla, çalışarak, tasarımı görerek, değiştirerek ve uygulamalar yaparak orijinal desenin duygusuna sahip olan ve onu tekrar etmeyen renklendirme metotları keşfeder. Burada taslak olarak anlatılan ve mükemmel renklendir-meyi sağlamaya yönelik olan aşamalar kesin formüller olmayıp, yaygın olarak kullanılan yol göstericilerdir.
Rengin Görünümünü Değiştirme
Hazır giyimde renklendirme genelde aynı ağırlıkta renk gruplarıyla hazırlansa da dekoratif (Süsleme amaçlı) renklendir-me için aynı kurallar izlenmez, çeşitli renk varyasyonları ile tasarımın görünümünü vurgulamak esastır. Bunun yanında renk, deseni tamamen değiştirmek için de kullanılabilir. Bu yöntem eski ve başarılı bir desenin bir firma tarafından ye-niden gündeme getirilmesi için kullanılmaktadır. Eski bir kumaşta renkler çarpıcı etkilerini yitirmiş olsalar da kumaşın deseni günümüzde yeniden popüler olabilir. William Morris tasarımlarının erguvan, pembe ve yeşil tonlarda bayan giyiminde belirli bir sezon popüler olması gibi, döşemelik bir desen yeniden renklendirilerek dış giyimde kullanılabilir. Muhafazakar renklerdeki bir desen parlak tonlarda mayo kumaşı olarak basılabilir.Kumaşlar; renklendirme aynı ağırlıkta olmasa da, belirli benzerlikler korunacak şekilde renklendirilebilirler. Örnek olarak bir OMBRE tasarım renk ilişkisine karşılık gelen parlak, kurşuni ve pastel versiyonlarda renklendirilebilir.Çok renkli bir desen, monoton veya iki renkli olarak yeniden basılabilir. Böylesi bir etki ile tamamı farklı görünen aynı zamanda daha ucuza mal olan tutarlı tasarımlar elde edilir. Çünkü renk sayısının azaltılmasıyla şablon sayısı da azaltılmış olur.
Renk Kombinasyonlarının Sunumu
Renk kombinasyonlarının sunumundan önce renkler hazırlanır, yeni renk kombinasyonunda kullanılacak tüm renkler se-çilir ve orijinal desenin küçük bir bölümü yeni renk kombinasyonlarının her birine göre boyanır. Orijinal tasarımın sol üst kısmı veya herhangi bir bölümü tasarımda kullanılan tüm renkleri gösterecek şekilde renklendirilir. Renklendirme orijinal desen-de yapıldığı şekilde yapılmalı; aynı kağıt, aynı transfer metodu, düz yüzeyler düz, noktalar eşit yoğunlukta olmalıdır. Kumaşa baskı işlemi yapılırken her renk için bir şablon kullanılır. Basılacak her renk için o rengi gösterecek işaretler eklenmelidir. Renk işaret-leri açık renkten koyu renge doğru veya hakim renkten daha az olan renge doğru tekrar edilmesiyle aynı sıradaki renk işaretlerinin desende aynı figürü göstermesi sağlanır. Tasarımcının referans oluştur-mak amacıyla hazırladığı renk kombinasyonlarından numuneler biriktirmesi ve boya reçetelerini muhafaza etmesi gerekir. Böylece desen için elde edilen kombinasyonun alıcı bulması halinde boya reçetelerinin yeniden oluşturulması için zaman kaybı yaşanmaz. Sunum için bir levhaya orijinal desen ve renk kombinasyonları yerleştirilir.
“Textiles a Handbook For Designer” adlı kitabın, “Color Considerations in Textile Design” başlıklı bölümü ev tekstili açısından uyarlanarak aktarılmıştır.
Sihirli etkiler yaratıyorlar
Özgürlük ve kişisellik bu derece desteklenince, kullanımı pastel renklere göre daha zor olan parlak ve güçlü renkler boya tenekelerinden çıkarak duvarlara, kumaşlara, zeminlere yayılmaya başladılar. Mevsimin de etkisiyle çoğalan pembe-beyaz birlikteliği, seçilen pembenin tonuna göre romantik ya da çekici atmosferler oluşturabiliyor. Ege’ nin iki kıyısına da çok yakışan türkuaz, beyazla birleştiğinde dinlendirici ve dengeli, turuncuyla kullanıldığında ise göz alıcı mekânlar oluşturuyor. Görsel ısısı çok yüksek olan turuncu, olumlu enerjisi ve eğlenceli karakteriyle, modern düzenlemelerin de vazgeçilmezleri arasında. Koyu ya da natürel tonları ağırlıklı olarak kullandığınız bir mekána kıpkırmızı bir detay yerleştirip yarattığı sihirli etkiyi seyretmek de bir seçenek olabilir. Dolayısıyla, klasik kuralların içinde kalmak yerine, renkleri ruhunuzla kombine ederek kendi renklerinizi oluşturabilirseniz, bu güzel bahar sabahlarında size özel mekánlara uyanırsınız!..
Renk mi, natürellik mi?
Yaklaşan yeni mevsimle birlikte eviniz için yeni renk paletleri planlıyor ama bu iki seçenek arasında kararsız kalıyorsanız, her iki grubun taraftarlarını bir dinleyin! Natürel renkler huzur, parlak renkler ise enerji katıyor iç mekânlara.
- Krem bir kabuk içinde yaşamak
- Turuncu bir hikâye yazmak.
Renk sevdalıları parmak kaldırsın! Designers Guild firmasının sahibi Tricia Guild, "Ameliyathaneye benzeyen bir odadan daha depresif bir yer yoktur"; diyor. Hak vermemek elde değil. Beyaz, kum ve taş renginin tapınakları haline gelen modern evler, birbirinin tıpatıp aynı mekânlar yaratıyorlar.
Düzenli… Kısıtlayıcı… Ve ilham vermekten uzak! Bu nedenle moda dünyasının renklere bürünmesi, Pucci, Neisha Crosland ve Missoni gibi renk aşığı markaların yeni koleksiyonlarında renk kullanımında sınır tanımamaları, dekorasyona da “renk” katmak isteyenlerin işini kolaylaştırdı.
Rosita Missoni, “Renk, benim hayatımın önemli bir malzemesidir.” diyor. Moda tasarımcısı Matthew Williamson da onunla aynı görüşte olmalı ki, tasarladığı halılarda elektrik renklerini bolca kullanıyor.
Renklerin içinde yaşamak, insanın moralini ve enerjisini yükseltiyor. Egzotik, seksi ve duyguları uyarıcı renkler, natürel paletlerin sahip olamadığı bir güce sahip. Hem bembeyaz bir küpte yaşamanın ne zevki var ki?
Natürel renklerin sıkıcı ve ruhsuz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bir kere daha düşünün. Minimalizmin ustası John Pawson, beyazın en az 50 farklı tonunun olduğunu söylüyor. Buna ilave olarak, bej, kum rengi, krem, gri ve badem renginin tonlarından oluşan geniş bir renk paletinden söz ediyor.
Bir odanın renk pigmentleriyle oynayarak, soğuk ya da sıcak bir etki yaratabiliyorsunuz. Ünlü İngiliz dekoratör Kelly Hoppen, sabahları daha iyi hissetmek için yatak odanızın natürel renklerle döşenmiş olması gerektiği görüşünde:
“Eve geldiğinizde etrafınızı saran eşyaların gürültü yapmaması, size bağırmaması çok önemli. Evinizde huzur bulmalısınız. Dengeli kullanılmazsa, parlak renklerin seçildiği düzenlemeler hatalarla sonuçlanıyor. Üstelik renklerin modası mevsim hızıyla değişirken, natürel renkler zamansız bir çözüm sunuyor.”
“Pure Style Living” kitabının yazarı Jane Cumberbatch anlatıyor:
Soğuk kuzey ışığının üzerine Akdeniz tonları düşürmek çok kolaydır. Nötr bir arka fon, size mükemmel bir tuval yaratacaktır; üzerine istediğiniz yoğunlukta renk serpiştirebilirsiniz. Rengi aksesuar ve tekstilde kullanmak, size modaya göre değişiklik yapma özgürlüğünü de sağlayacaktır. Bu söylenenlerle ikna olmadınız diyelim, peki her sene koleksiyonlarını doğal ve iddiasız tonlarla yaratan Calvin Klein, Giorgio Armani, Anouska Hempel gibi tasarımcılar yanılmış olabilirler mi?
Dekorasyonda renk
Hepimizin başına birçok defa gelmiştir; güzel bir mor, perde olduğunda gözünüze çok rahatsız edici gelebilir, ya da süper bir yeşil, koltuğunuzu kapladığında, mutasyona uğramış dev bir kurbağa gibi durabilir. Evinizin rengini değiştirmeye karar verdiyseniz ve her şey bittikten sonra “ama ben böyle hayal etmemiştim” demek istemiyorsanız, size seçiminizi kolaylaştıracak bir kaç önerimiz var!
Denge ve Uyum
Evinizde kullanacağınız renkleri belirlemede denge ve uyum, size yol gösterecek anahtar kelimeler olmalı. Bir rengin diğeri ile ilişkisi, yeni dekorasyon şemanız için önemli bir başlangıç olacağından, bu ikiliyi göz ardı etmemekte fayda var. Bu nedenle, mekânda bütünlüğü yakalamak istiyorsanız, önce kendinize bir ana renk belirleyin. Koltuk, mekânda her zaman başrole oynadığından ana renginizin koltuğunuzun tarzıyla uyumlu olmasına dikkat etmelisiniz. Sonra da halı ve diğer aksesuarları seçin. Bu aksesuarlar, koltuk renginizin açık ya da koyu bir tonu olabileceği gibi kontrast bir renk de olabilir.(Hatta daha iyi olur)
Mekanın daha geniş görünmesi için
Evinizi olduğundan daha büyük göstermenin birçok yolu var. Ancak bunlardan en masrafsız olanı, renklerle oynamak… Örneğin; koyu renkler geniş bir odayı daraltırken, açık renkler küçük mekânları daha geniş gösterir.
Eğer basık tavanlı bir eviniz varsa, evininizin duvarlarını koyu, tavanınızı açık renge boyayarak bu sorunu çözebilirsiniz. Ancak eviniz küçükse, modaya uyup asla duvarlarınızı koyu renge boyamayın. Bu evinizin daha da küçük görünmesinden başka bir işe yaramaz.
Renklerin dili
Kırmızı, sarı ve turuncu sıcak renk grubuna girer ve fazla klasik olmayan küçük evler için idealdir.
Mavi, mor ve bordo ise soğuk renklerdir ve genellikle klasik evler için uygundur.
Yeşil ise tam bir denge rengidir. Tonlarına göre her ortamda rahatlıkla kullanılabilir. Açık, fıstık yeşili gibi tonlar spor ve minimalist evler için idealken, koyu nefti tonlar daha klasik mekânlar için uygundur.
Işık olmazsa renk de olmaz
Evimizin ağırlıklı rengini aşağı yukarı belirledik. Ama o da ne! Mağazada gördüğünüz o enfes yeşil aslında kahverengiymiş! Durun! Evinizdeki bütün eşyaları baştan aşağı değiştirmenize hiç gerek yok. Bu durumda koltuğunuzun eski yeşile dönmesi için aydınlatmanızı değiştirmeniz yeterli olacaktır. Yüksek watt ampuller hem gözü yorar, hem de eşyalarınızın doğru rengini göstermez.
Bu nedenle yerden aydınlatmaları tercih etmek her zaman yerinde bir karar olacaktır. Böylece daha soft bir görüntü yakalamış olursunuz.
Ruh halini de etkiliyor
Renkler; canlı, baştan çıkarıcı, dinlendirici, belirsiz, kışkırtıcı, huzurlu gibi bir çok şekilde tanımlanırlar.
Çoğu zaman renklere karşı tepkilerimiz doğuştandır, buna rağmen bazı renkler kültürel olarak bize kodlamış ya da öğretilmiştir. Örneğin, kırmızı heyecan verici tutkulu bir renk olarak bilinirken, yeşil daha pasif bir renk olarak algılanır. Açıklanamaz bir şekilde pembenin belli bir tonu sakinleştiricidir. Bazı kültürlerde beyaz hayatı, diğerlerinde ise ölümü sembolize eder.
Hangi renk nerede kullanılmalı?
Kırmızı
Kırmızının kan basıncını yükselttiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kendisi emici bir renk olup, sürekli büyüyormuş izlenimi verir. Yoksa kırmızı bir duvara sürekli baktığınızda hiç üzerinize üzerinize geldiği olmadı mı? Kırmızı genellikle kütüphane gibi yerlerde, ya da sıcak mekânlarda düşünceyi ve sohbeti canlandırmak için kullanılır. Kırmızının aynı zamanda iştahı kabarttığı da söylenir; şarap ve lal taşı renkleri bu yüzden yemek odalarında sıkça kullanılır.
Sarı
Sarı güneş ışınları gibi sıcaklık ve ışık yayar. Gözü en yoran renklerden biri olarak nitelense de aydınlanmanın rengi olarak bilinir. Sarının yasal olan ilmi inanışa göre, metabolizmayı hızlandırdığı ve hafızayla konsantrasyonu kuvvetlendirdiği bilinmektedir. Yağ sarısı gibi soluk sarılar samimi ve davetkâr olmalarından dolayı oturma ve yemek odalarında uygulanırlar. Ancak canlı bir sarı, tiksinme duygusu yaratabilir.
Turuncu
Turuncu her şekilde karşımıza aldatıcı bir kışkırtıcılıkla çıkar. Coşkun turuncu aynı kırmızı gibi iştah açar. Turuncuyu sakinleştiremezsiniz, tonunu açtıkça çamurumsu ve sıkıcı bir hal alacaktır. Ama ten renginin tamamlayıcısı olduğu için, şeftali gibi hafif tonları nötr renk grubuna girer. Parlak turuncu tonları en iyi belirli yerleri vurgulamak amacıyla kullanılır.
Yeşil
Yaşamın ve çimenin rengi yeşil, birçok tonuyla maviden daha huzur vericidir. Yeşil sinirleri yatıştırır, bu yüzden de genellikle hastanelerde ve birçok kurumlarda tercih edilir. Odaklanması ve hemen hemen her renkle uyum sağlaması en kolay renk olduğu için yeşil, insanların en çok vakit geçirdikleri yerlerde görülür. Beyaz ya da siyahla karıştırılarak kullanıldığında nötr; (başka bir deyişle etkisiz eleman) hale gelir. Buna rağmen sarı ile karıştırılmış bir yeşil şok edici olabilir.
Mavi
Denizin ve gökyüzünün rengi mavi, sakin bir renktir. Özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde popüler olduğu için güveni temsil eder. Bazı maviler, her nasılsa soğuk ve kederli olarak ün yapmışlardır; Moody Blues’u düşünsenize… Mavi geri çekiliyormuş hissi verir; soluk maviler boşluk hissini kuvvetlendirir ve yatak odaları ile bahçeye açılan bölümler için idealdir. Soluk ve orta karar mavilerin yatıştırıcı bir yönü olduğundan çocuk odaları için biçilmiş kaftandırlar.
Mor
Günbatımı gibi kısa ömürlü bir renk olan mor, tıpkı turuncu gibi mekanlara tat katmak amacıyla kullanılır. Popülaritesini iki faktöre borçludur: İyileştirici aynı zamanda romantik olmasına ve uykusuzluk problemine çare olmasına. Bu yüzden mor, yaygın olarak yatak odaları için önerilir.
Yazar : Arş. Gör. Havva Halaçeli
DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü