Vergi iadelerinin, vergi ve SSK prim borçları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlardan mahsup edilebilmesi için çıkarılan yasa hükmü 2 yıldır uygulanamıyor. Şimdi tekstilciler de bu sorunu yaşayacak...
Tekstilde KDV oranları düşürüldü.Stoklu çalışanlar stoklar için yüzde 18 KDV ödedi, ancak yüzde 8 tahsil edecek. Bir kısım girdilerdeki KDV yine yüzde 18. Yüklendikleri vergilerin tahsil ettikleri vergiden fazla olması durumunda tekstilciler de KDV iadesi alabilecek mi?
İndirimli oranda KDV'ye tabi mallar dolayısıyla yüklenilen KDV genelde tahsil edilen KDV'den fazla olur. Fazla kısım mükellefin borçlarına mahsup edilebildiği gibi iade de edilir. Tekstilde KDV oranı yüzde 18'den 8'e indirildikten sonra bu indirimin sektörün sorunlarına çözüm olup olmayacağı tartışılıyor. Ancak tekstilcilerin bu indirime bağlı olarak vergi iade kuyruğuna girecekleri göz ardı ediliyor.
Girdiler dolayısıyla yüklenilen verginin tahsil edilen KDV'den mahsubu nasıl oluyor?
Bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV'den mahsup edilir. İndirilecek KDV hesaplanan KDV'den fazla olduğu takdirde, normal orana tabi işlemlerde aradaki fark sonraki dönemlere devredilir ve iade edilmez. Düşük oranda KDV'ye tabi tutulanlarda ise iade de yapılır.
KDV iadesi ne şekilde yapılıyor?
Bakanlar Kurulu (BK) tarafından vergi oranı indirilen işlemlerle ilgili olup da indirilemeyen ve yine BK tarafından saptanan sınırı aşan vergi iade edilir. İade yıllık olarak yapılır. BK tarafından belirlenen sınır, 2005 yılında yüklenilen tutar 10 bin YTL. İndirilememiş verginin 10 bin YTL'yi aşan kısmı iade edilecek.
İadenin mantığı basit. Mükellefin satışında KDV oranı düşürülmeseydi daha fazla KDV tahsil edilecekti. Ödenen KDV, satışlar üzerinden hesaplanan KDV'den mahsup edilecek ve geri alınmış olacaktı. Satışlarda KDV oranı düşürüldüğü için, ödenen KDV'nin eksik tahsil edilen KDV kadarı geri alınamıyor. İşte BK kararıyla bu vergi iade edilecek ve tekstilcinin mağdur olması önlenecek.
İade neden yıllık olarak yapılıyor?
2005'ten önce yürürlükte olan yasa hükmü, iadenin yıllık olarak yapılacağı şeklindeydi. İade de yıllık olarak yapılıyordu. İadenin yıllık yapılmasının sakıncaları vardı. En önemli sakıncayı şöyle açıklayabiliriz: Teslimlerinde yüzde 8 KDV tahsil edip alımlarında ise 18 KDV ödeyen mükellef, aradaki yüzde 10'luk farktan dolayı vergi dairesinden sürekli alacaklı durumda. Oysa diğer vergiler nedeniyle yıl boyunca vergi dairesine ödeme yapmak zorunda. Alacağı varken sürekli ödeme yapmanın yanı sıra her zaman bu vergileri ödeyecek parayı da bulamayabilir. Çünkü sermayesinin bir kısmı sürekli olarak KDV'ye bağlanmış durumda. Ödeyemediği için de vergi borçlarına sürekli olarak faiz hesaplanıyor. Bir taraftan vergi alacağı olduğu halde diğer taraftan borçlarına faiz ödemek zorunda kalıyor...
İşte bu sakıncayı gidermek için 2 Ocak 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5035 sayılı kanunla hükümde değişiklik yapıldı. Değişiklikle, 1 Ocak 2004'ten geçerli olmak üzere, bu şekilde iade edilecek verginin, vergi ve SSK prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin yüzde 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsup edilmesi olanağı getirildi. Yıl içinde mahsup edilemeyen verginin de nakden iadesi gerekiyor.
Neden yasaya rağmen eski uygulamaya devam ediliyor?
Maliye Bakanlığı'nın uygulamanın şeklini belirlemesi gerekiyor. Bakanlıksa 2004 şubatında bir yazı göndererek; vergi dairelerinden uygulama yapmayıp beklenmesini, bir genel tebliğ yayımlanıncaya dek işlem yapılmamasını istedi. Aradan iki yıldan uzun zaman geçti ve tebliğ hâlâ yayımlanmadı. Böylece tekstilciler de KDV iadesi kuyruğuna girmiş oldu.
paradergi.com
