Türkiye bugün dünyada fast fashion’ın (hızlı moda üretimi) en iyi tedarikçilerinden biri konumunda. Eskisi gibi
stok yapmayan, aksine kaliteli ve modaya uygun ürünleri en hızlı biçimde talep eden Avrupalı markalar Türkiye’nin bu konuma gelmesinde önemli rol oynuyor.
Peki ama pek çok sektörde olduğu gibi tekstil ve hazır giyim sektöründe de, farklılığı arayan uluslararası alıcılar ve “geliyorum” diyen Çin karşısında üreticiler ne yapıyor? Bu sorunun cevabını bulabilmek için yaptığımız araştırmalar sonucunda gördük ki artık Türk tekstil ve hazır giyim üreticileri, Zara gibi, H&M gibi, GAP gibi fast fashion üretim yapan firmalara hizmet etmenin yanı sıra kendi tarzlarını dünya modasıyla birleştirdikleri koleksiyonlar yaratmanın peşinde…
En can alıcı nokta ise bu koleksiyonları yaratabilmek için yaratıcı ekiplere ihtiyaç olduğu… Buradaki soru da şu: Dünya modasına uygun olması gereken bu koleksiyonları kimler yaratacak?
Gelecek moda akımlarını belirleyen trendsetter’lar ve onların yer aldığı trend ofisleri bu noktada devreye giriyor.
Trendler nasıl belirleniyor?
Moda mantığı gün geçtikçe daha fazla tüketici alanlarına yayılıyor. Giyim endüstrisinin yanı sıra mobilya, iç dekorasyon, kozmetik, elektronik, otomotiv ve gıda sektörlerine kadar yayılan moda kavramının iyi bilinmesi büyük önem taşıyor. Uluslararası trendler uluslararası moda firmaları tarafından belirleniyor. Her yıl dünyayı kasıp kavuran, tüketimi inanılmaz etkileyen trendlerin, biraz daha daraltırsak moda trendlerinin belirlenmesi o kadar da kolay değil. Merkezi Paris’te bulunan Carlin gibi trend ofislerinde tasarımcılardan, pazarlamacılardan, sosyolog ve psikologlardan, sanat eleştirmenlerinden oluşan ekipler bulunuyor. Trendlerin ortaya çıkış noktasını “yaşam tarzları” olarak ele alan bu ekipler insanların neyi, ne şekilde yaşamak istediklerinden hareketle yola çıkarak, en çok neler tüketiliyor, neler daha çok tüketilecek? sorularının cevaplarını arıyor, ünlü modacılardan esinleniyor ve trendleri ortaya çıkarıyorlar. Aynı zamanda Dünya Renk Birliği gibi, Premier Vision gibi bir takım kuruluşlarla da fikir alışverişinde bulunarak, üzerine kendi yorumlarını katarak modaya damgasını vuracak trendlere imza atıyorlar.
Uluslararası tasarımcı desteği
Genellikle iki yıl öncesinden yapılan bu çalışmaların bir ayağını da çok farklı ülkelerde yaşayan tasarımcıların desteği oluşturuyor. Serbest çalışan, Uzakdoğu’nun, Amerika’nın, Avrupa’nın değişik kentlerinde yaşayan bu kişiler sezonun hikayelerinin ortaya çıkacağı dönemlerde Trend ofisinde bir araya geliyor, bir beyin fırtınası oluşturuyorlar. Her biri kendi yaşadığı mekanından, kentinden, ülkesinden, yeme-içme kültürü gibi her türlü kriterden etkilendiği yaşam tarzlarını ortaya koyuyor. Beyin fırtınası sonunda ortaya çıkan kelimeler de o sezonun hikayelerinin temalarını oluşturuyor.
Temaların ardından renkler belirleniyor
Bu noktadan hareketle ilk önce renkleri belirleyen tasarımcılar, ardından kumaşları, dokuları, iplikleri ortaya çıkarıyor ve son olarak da formları belirliyorlar. Bu çok kapsamlı bir çalışma… Trend ofislerinin, trendleri belirlemesinin ardından oluşturdukları trend
kitapları ise, bu trendlerin yayılmasında önemli bir rol oynuyor.
Bu kitaplardan istifade ederek tasarımcılar koleksiyonlarını hazırlıyor.
2 sene öncesinden trendleri tahmin eden trend ofisleri, ihracat yapan firmalara tasarımlar ve trendlerle ilgili bilgi gelmesine yurtdışından aracılık ediyor.
Ama belirlenen uluslararası trendlerin içerisine ülkeler lokal kimlikleriyle bağlantılı bir takım kriterleri de koyabilirlerse o zaman özgün şeyler çıkıyor ortaya.
Trend kitapları
Aylarca süren seyahat, gözlem ve araştırmalar sonucu yaratıcı ekiplerce hazırlanan, koleksiyonlar için fikirler ve çözümler üretecek kitaplar sezonların nabzına göre hazırlanıyor.
Bu kitaplar, firmaların gelecek sezonlardaki eğilimleri anlamalarını, yaratıcı projeleri yeni fikirlerle zenginleştirmelerini, satış, pazarlama ve yaratıcı ekipler arasındaki bilgi alışverişini koordine etmelerini sağlıyor.
modazof.com
modazof.com
