Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı ve DEMOTEX Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, 12 firmayla katıldıkları ABD’deki fuardan umutla döndüklerini söyledi.
ABD’de düzenlenen fuara İzmir’den 10, İstanbul’dan 2 firma ile katıldıklarını belirten Sertbaş, fuarın hazır giyim bölümünde Portekiz, Tunus ve Fas’tan da katılımcılar olduğunu ancak Türk firmaların ilgi odağı olduğunu vurguladı. Sertbaş, “Standlarımız sürekli doluydu. Çin’e uygulanan yüksek vergiler Türkiye için bir fırsat penceresi açtı. Çin fiyatlarına inemeyiz ama aradaki makas kapanıyor” ifadelerini kullandı.
Sertbaş, DEMOTEX olarak Amerika pazarında ilk kez yükleme yaptıklarını aktararak, “2023’te tanıştığımız firmalarla bu yıl daha sıkı görüşmelere başladık. Şu anda Amerika’ya yükleme yapıyoruz. Küçük firmalar ama başlangıç olması bile önemli” şeklinde konuştu.
Hedef 1 milyar dolar
Türkiye’nin geçen yıl ABD’ye yaptığı tekstil ihracatının 250 milyon dolar seviyesinde olduğunu dile getiren Sertbaş, bu rakamı 1 milyar dolara çıkarmak istediklerini belirtti. ABD’nin Türk ürünlerine yüzde 13-22 arasında değişen oranlarda vergi uyguladığını kaydeden Sertbaş, “Yeni vergilerle bu oran yüzde 10 artacak ama yine de avantajlıyız. Çin’e uygulanan yüksek vergi nedeniyle Türk ürünlerine yönelme olabilir” dedi.
Avrupa pazarındaki durgunluk nedeniyle ABD’nin yeniden önemli bir hedef haline geldiğini söyleyen Sertbaş, “Amerika’ya yeniden girmemiz gerekiyor. Avrupa durgun, Rusya’ya zaten gidemiyoruz. ABD nispeten Avrupa gibi çalışan bir pazar. Oraya kafa sokmamız lazım” diye konuştu.
Sertbaş, tekstil ve hazır giyim sektörünün ilk 6 aydaki yüzde 6’lık ihracat düşüşünün mevcut küresel konjonktürde başarı sayılması gerektiğini ifade ederek, “Zararına sipariş alıyoruz ama işletmeleri ayakta tutmak zorundayız. Kimisi dayanamayarak konkordato ilan ediyor, kimisi kapatıyor. Biz yine de umudumuzu koruyoruz” dedi.
İstihdam ve mesleki eğitimde zorluklar
Sektörde en büyük sıkıntının nitelikli iş gücü bulamamak olduğuna dikkat çeken Sertbaş, “Adam çıkaran yok ama çıkanın yerine yeni eleman da gelmiyor. Fabrikalarda çalışmak istemiyor kimse. Mavi yaka bulamıyoruz. Beyaz yakada ise iş arayan çok” dedi. Sertbaş, zorunlu eğitimin gençleri imalattan uzaklaştırdığını vurguladı.
İzmir’de tekstil meslek liselerinin yetersiz kaldığını belirten Sertbaş, “10 okul ile yönetim kurulu olarak ilgileniyoruz. Makine, kumaş gibi eksiklerini karşılamaya çalışıyoruz. Ama fiziki koşulların da cazip hale getirilmesi lazım. Bu çocukların oralarda çalışmak istemesi için ortamların değişmesi gerek” dedi.
Sürdürülebilirlik artık pazarlama unsuru değil
Sürdürülebilirlik konusunda da değerlendirmede bulunan Sertbaş, “Yeşil üretim ve dijitalleşme artık zorunluluk ama ekonomik şartlar nedeniyle adım atılamıyor. Bakanlığın verdiği teşvikler daha çok danışmanlık üzerine. O bütçelere şu dönemde firmalar kolay kolay para ayıramaz” dedi.
Sertbaş, “Müşteri talep ederse her şeyi yaparız. Ama şu an sürdürülebilirlik bir pazarlama unsuru değil. Ekonomik olarak herkes hayatta kalma mücadelesi veriyor” ifadelerini kullandı.
İç pazarda durum biraz daha iyi
İç pazarda satış yapabilen firmaların ihracatçılardan daha iyi durumda olduğunu kaydeden Sertbaş, “İthal malların girmesi sorun ama maliyetlerin üzerine kâr koyabilen iç pazarcı dostlarımız ayakta. Gelinlik ve abiye gibi kalemlerde biraz hareketlenme olmuştu ama kısa sürdü” dedi.
‘Tekstil kolay vazgeçilecek bir sektör değil’
Sertbaş, DEMOTEX’in bebek ve çocuk ürünleri üzerine uzmanlaştığını ve 80 kişilik ekiple çalıştıklarını belirtirken, büyümek için adım atmak istediklerinde en büyük engelin iş gücü eksikliği olduğunu ifade etti. “Birden sipariş patlaması olursa fasonla çözmeye çalışırız ama fasoncular da kapanıyor. Yavaş yavaş büyürsek bunun önlemini de alırız. En nihayetinde gerekirse taşraya, Doğu’ya, Güneydoğu’ya gideriz” dedi.
Sertbaş, hazır giyim ve tekstil sektörünün millî servet olduğunu vurgulayarak, “Bu sektör öyle kolay vazgeçilecek bir sektör değil. Turizmden sonra geliyor. Yatırım yapılmış fabrikalar var. Kapatılmaları büyük kayıp olur” diye konuştu.