Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

TÜRK TEKSTİL VE HAZIRGİYİM SEKTÖRÜ

 

YENİ REKABET ORTAMINDA

TÜRK TEKSTİL VE HAZIRGİYİM SEKTÖRÜ

- Dünya Konjönktürü,

- Avantajlarımız,

- Dezavantajlarımız

- Neler yapılmalı?

 

İTKİB 

TÜRK EKONOMİSİ İÇİNDE TEKSTİL VE HAZIRGİYİM SEKTÖRÜNÜN YERİ

İmalat sanayi üretimindeki payı %16.3 (DİE’nin son verilerine göre).

İhracattaki payı (2005 ilk çeyreği itibariyle) %26.7’dir.

Toplam istihdam : 2 milyon kişinin üzerinde

Son yıllarda sektörün hem imalat sanayi hem de ihracat içindeki payı küçülmektedir. Örneğin, ihracat içindeki sektör payı 2000 yılında %36 iken, 2005 ilk çeyreği itibariyle %26.7’ye gerilemiştir

Yeni Rekabet Ortamında Beklenen Gelişmeler,

Uluslararası Kuruluşların Tahminleri

2005 yılı başından itibaren, dünyada tekstil ve hazır giyim ürünleri ticaretine getirilen miktar kısıtlamalarının kaldırılması, yeni bir rekabet ortamının tetikleyicisi olmuştur. Bu tetikleme çerçevesinde önümüzdeki bir kaç yıl içinde dünya tekstil ve hazır giyim pazarları yeniden bir paylaşıma konu olacaktır. Dünya Ticaret Örgütü’nün 2004 yılında yayımladığı bir araştırmaya göre, dünyada bir çok ülke , dünyanın başlıca tekstil ve hazır giyim pazarı olan AB ve ABD’de Çin ve Hindistan lehine pazar kayıplarına uğrayacaktır. Konuya tekstil sektörü açısından baktığımızda aşağıdaki şekilde bir yeniden bölüşüm tablosunun ortaya çıkacağı ifade edilmektedir.

  • Halihazırda AB pazarından %13 pay alan Türk tekstilinin yeni rekabet ortamında %12’ye gerileyeceği tahmin edilmektedir. Buna karşılık Çin’in payının %10’dan %12’ye; Hindistan’ın payının ise %9’dan %11’e çıkacağı tahmin ediliyor.
  • ABD pazarında, Çin’in payının %11den %18’e çıkacağı hesaplanıyor. Çin karşısında pazar payı kaybedenler ise AB, Meksika, Amerika’daki diğer ülkeler olarak sıralanmış. Türkiye de pazar kaybeden grup içinde yer alıyor.

Konuya hazır giyim ve konfeksiyon sektörü açısından baktığımızda karşımıza biraz daha karamsar bir tablo çıkıyor. Bu konuda Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan’ın dünyanın bütün önemli pazarlarını adeta istila edeceği ortaya konuluyor. Bahsini ettiğimiz Dünya Ticaret Örgütü raporu, konfeksiyon açısından şu tabloyu öngörüyor.

  • Halihazırda AB ithalatı içinde % 9 olan pazar payımız, kotalar kalktıktan sonra %6’ya geriliyor. Buna karşılık Çin payını %18’den %29’a, Hindistan ise %6’dan %9’a çıkartıyor.
  • ABD pazarında ise, Çin ve Hindistan paylarını sıra ile, %16’dan %50’ye ve %4’ten %15’e çıkartıyorlar. Türkiye’nin de arasında bulunduğu diğer ülkelerin pazar payının ise %24’ten %10’a gerileyeceği tahmin ediliyor.
  • Tekstil ve hazır giyim sektörü, dünyadaki bütün imalat sanayi sektörleri gibi 1990’lı yıllardan beri devam etmekte olan azalan birim fiyatlara trendinin dışında değildir; dünyada yaşanan rekabet ve verimlilik artışının bir sonucu olarak birim ihraç fiyatları devamlı bir düşüş içindedir.Yeni rekabet ortamı tekstil ve hazır giyim sektörü açısından bu süreci daha da dramatik bir hale sokacaktır.

2005-İlk Dört Aylık Göstergeler Tahminleri Teyit Ediyor

Yeni rekabet ortamının etkileri konusunda tekstil ve hazır giyim sanayi bulunan ülkelerin hepsi teyakkuz halinde bulunuyor. Nitekim Dünyanın en büyük pazarları olan AB ve ADB tarafından ticaretteki gelişmeler yakından izlenmektedir. Buna göre 2005 yılının ilk dört aylık döneminde, önemli ürün kategorileri itibarıyla AB’nin Çin’den yaptığı ithalat miktar bazında ortalama %221 değer bazında ise ortalama %122 artış göstermiştir. Birim ithal fiyatları ise ortalama olarak % 28 oranında düşmüştür.

Değişik kaynaklar, 2005 yılı için AB pazarında konfeksiyon sektöründe ortalama fiyat düşüşünün %10-%20 arasında olacağını tahmin etmektedir.

Benzeri bilgiler ABD pazarı için de geçerlidir. Gelen geçici verilere göre, Ocak-Şubat 2005 döneminde Çin’den ABD’ye yapılan ihracat, örme konfeksiyonda %318, dokuma konfeksiyonda %113 artış göstermiştir. Aynı şekilde Örme konfeksiyon fiyatları %39, dokuma konfeksiyon fiyatı %8, pamuklu ürünlerin fiyatları ise %26 düşüş göstermiştir.

Yeni Rekabet Ortamının Türk Tekstil ve Hazırgiyim Sektörü

Açısından İlk Sonuçları ( Nisan 2005 )

  • Son yıllarda sektörün ihracat performansı diğer imalat sanayi sektörlerinin gerisinde kalmaya başlamıştır: Örneğin 2005 yılı Ocak-Nisan döneminde sanayi ürünleri ihracatı %22 artış gösterirken, tekstil sektörü ihracat artışı %12, konfeksiyon sektörü ihracatı ise, %10 düzeyinde artışla kalmıştır.
  • Kapasite kullanım oranları 2004 yılında %88’ye ulaşırken bu yılın ilk çeyreğinde %80’ler düzeyine gerilemiştir.
  • Boyahaneler arasında yaptığımız bir ankete göre iş hacimlerinin geçen yıla göre %30 civarında daraldığı tespit edilmiştir.
  • Benzeri bir ankete göre iç piyasa menşeli kumaş satışları –özellikli kumaşlar hariç- %30 düzeyine düşmüştür.
  • Çok sayıda firmanın kapanarak piyasadan çekilmek zorunda kaldığı haberini almaktayız.
  • Özellikle ABD’ye yönelik konfeksiyon ihracatımız ciddi bir gerileme sürecine girmiştir.

Yeni Rekabet Ortamına Dünya’dan Tepkiler

Başta Çin olmak üzere ucuz maliyetli üretim yapan ülkelerin neden olduğu haksız rekabetten gelişmiş, az gelişmiş ve gelişmekte olan bütün tekstil ve hazırgiyim üretici ülkeleri olumsuz etkilenmiştir. Bu haksız rekabete karşı küresel bir tepki oluşmaya başladı. Bu küresel tepkiyi organizeli hale getiren insiyatifi “İstanbul Deklerasyonu”nu İTKİB’in başını çektiği ulusal sektörel kuruluşlarımız başlatmış ve bu süreçten etkilenen birçok ülke de destek vermiştir. Başta ABD ve AB olmak üzere Latin Amerika’dan Afrika’ya birçok ekonomi, Çin ve diğer Asya mallarına karşı kota, gözetim ve araştırma başlatmıştır.

Yeni Rekabet Ortamında

Sektörümüzün Avantaj Ve Dezavantajları

Avantajlar

AB pazarına coğrafi olarak yakınlığımız, gelişen pazarlardan bir çoğunun Türkiye’nin yakın komşuları olması, elyaftan hazır giyime dikey entegrasyon, tekstil terbiye sanayi, konfeksiyon yan sanayi açısından yeterlilik, alt yapı eksiklerine rağmen lojistik konusundaki 25 yıllık birikim ve müteşebbis gücümüz Türkiye’nin yeni rekabet ortamındaki avantajlarını oluşturuyor.

Dezavantajlar

Sektörde alt Pazar kesimlerine hitap eden, önemli bir üretici kesimin varlığı, bunların nispeten daha düşük katma değerli ürünler üretiyor olması, bu yüzden Çin gibi düşük maliyetli ülkelerle rekabet ediyor olmaları önemli bir dezavantajımızı oluşturuyor. Öte yandan, çalışanların işverene maliyeti içinde kamu yükünün fazlalığı, asgari ücret politikalarının ülke gerçekleri ile çelişmesi, yatırımları bölgesel dağılımı konusundaki politikalarımızdaki çarpıklıklar, enerji fiyatlarının uluslararası karşılaştırmalara göre yüksekliği, TL’nin aşırı 2001 yılından bu tarafa bir aşırı değerlenme süreci içinde olması diğer önemli dezavantajlarımız arasındadır. Dezavantajlardan bazıları aşağıdaki şekilde özetlenmiştir. 

Maliyetler İçinde Hammadde ve İşçiliğin Payı:

Emek Yoğun Görüntü : Yumuşak karnımız Tekstil

Tekstil Maliyet Bileşenleri Türkiye Ortalaması Maliyet Kalemleri

Iplik Türkiye Ortalamasi

Dokuma Kumaş Türkiye Ortalamasi

Örme Kumaş Türkiye Ortalamasi

Ev Tekstili Türkiye Ortalamasi

Türkiye Ortalamasi

Ana Hammadde (%)

60

55

73

46

58

Tali Hammadde ve Aksesuar (%)

4

6

2

12

6

Direkt İşçilik (%)

11

11

9

16

12

Enerji ve Su Gideri (%)

12

11

8

6

9

Finansman ve Amortisman Giderleri(%)

8

8

4

11

8

Diğer Maliyet Unsurları (%)

5

9

4

9

7

TOPLAM (%)

100

100

100

100

100

Hazırgiyim

Hazırgiyim Maliyet Bileşenleri Türkiye Ortalaması

 

Maliyet Kalemleri

Dokuma Hazırgiyim Türkiye Ortalaması

Örme Hazırgiyim Türkiye Ortalaması

Çorap Türkiye Ortalaması

TÜRKİYE ORTALAMASI

Ana Hammadde (%)
 

43

44

55


bjmer.net