Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) araştırmasına göre, son 10 yılda motorlu kara taşıtlarının sanayi sektörleri içindeki payı yükselirken, tekstil sektörünün payı azaldı.
TİSK'ten yapılan açıklamaya göre, konfederasyonun 50. yıldönümü
1980, 1990, 2000 ve 2008 yılları itibariyle alt sektörlerin imalat sanayi toplam üretimi
Tekstil ve giyim ile kimya, ilaç, kömür ve petrol ürünleri alt sektörlerinin imalat sanayindeki payları 2008 itibariyle geçmişe göre
Öte yandan, metal eşya ve makine-teçhizat sektörü bu dönemde yapısal
Gıda ve içki sanayi ile diğer mineral ürünler sanayilerinin payları
Rekabet gücü en yüksek sektörler
Araştırmaya göre, sanayi üretimi açısından ortaya çıkan yapısal değişime karşılık, tekstil ve demir-çelik sektörü uluslararası ticarette yüksek rekabet gücüne sahip sektörler olarak dikkat çekiyor. Kimya, tıp ve eczacılık sanayi ürünlerinde ise Türkiye'nin rekabet gücü düşük. İmalat sanayi üretiminde ciddi sıçrama göstermesine karşın makineler ve taşıt araçlarında da Türkiye'nin rekabet gücü çok yüksek değil.
Karşılaştırmalı üstünlükler (RCA) endeksine göre, bazı OECD ülkeleri ve BRIC KM (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin Kore, Malezya) ülkeleri karşısında Türkiye tekstilde en yüksek RCA değerine sahip.
Türkiye, kimya sanayinin 2011 yılı için hesaplanmış olan RCA endeksi, 0,47 gibi çok düşük bir düzeyde.
Türkiye'de üretilen mal grupları içinde en düşük RCA değeri, 0,16 ile tıp ve eczacılık ürünlerine ait.
Demir-çelik sanayinde OECD ülkeleri ortalama 1,44 RCA değerine sahip. Türkiye'nin demir-çelik sanayi için hesaplanan RCA değeri 3,22 gibi yüksek düzeyde.
Makineler ve taşıt araçlarında en yüksek rekabet gücüne sahip ülke 1,65 RCA değeri ile Güney Kore'dir. Bu kategoride Türkiye 0,77 ile rekabet gücü zayıf ülkeler arasında.