İki Denizli'li yan yana gelince ne iş yapsak diye konuşurlar denir. Ticareti beşikte öğrendikleri söylenir. Denizli insanları için. Doğrudur da.. Üretmeye odaklı bir kenttir Denizli, ticari zekası yüksek ve çalışkan insanlardır. Kadın, erkek değil çalışan insan vardır Denizli 'de senelerdir en çok kadın istihdamının olduğu ildir. Tekstilin başkenti diye anılan il tam bir sektör zengini. Demir çelikten, mermere, makinadan, enerjiye, turizmden , tarıma ve sayamadığım bir çok sektör. İl, yurtiçi ve yurtdışında rüştünü ispat etmiş ve girdiği her sektörde liderliğe oynayan bir konuma gelmiştir. En büyük sermayesi girişimci insan gücü olan ilin, en güzel örneğidir denizi olmayan Denizli'den Dünya'ya balık ihracatının yapılması. İhracat hacmi 3 milyar doların üstünde olan kentte tabiri caiz ise işler tıkır tıkır.
Her şey yolunda mıdır peki? Hemen hemen her gün sanayicilerimiz ile sohbet etme fırsatımız oluyor. Genel olarak şunları dinliyoruz. Ürünlerinin tamamını ihraç etmek istiyorlar sebebini sorduğumuzda. Tahsilat diyorlar, vade diyorlar, kar payı diyorlar, çek diyorlar. Sanayicilerimizden biri şöyle bir ifade kullanmıştı sohbetimizin birinde, ''Peşin diye konuştuğumuz ödemenin vadesi 12 aydan başlıyor. Nereye kadar dayanabiliriz ki! diyorlar. Bu sıkıntıların beraberinde yeni Türk Ticaret Kanunu'nun getirdiği maddi yükümlerinde üreticileri oldukça zorladığına değiniyorlar.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, iç piyasada çekle ilgili tahsilat sorunlarının yaşandığını; buna bağlı olarak vadelerin çok uzadığını, üreticilerin üretip sattıkları malların bedellerini alamadıklarını için sonraki üretimlerini finanse etmekte zorlandıklarını dile getirdi. "Keçeci ayrıca "İş adamlarının hayatına son 1 yıllık dönemde çok fazla yasal düzenleme girdi. Yeni Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu işverenlerimizin üzerine ciddi maddi yükümler yüklemektedir. Ürettiği malların bedellerini tahsil etmekte sıkıntılar yaşayan üreticilerimiz, birbiri sıra gelen bu yeni hükümlere adapte olmak konusunda ciddi anlamda zorlanmaktadırlar. Bu nedenle özellikle cezai yaptırımları olan Ticaret Kanunu ve iş sağlığı ve güvenliği hükümlerinin uygulamasının ileri bir tarihe ertelenmesi, geçiş sürecinde yapılacak denetimlerde, müfettişlerin cezalandırmaya değil, bilgilendirmeye ve düzenlemeye yönelik işlemler yapması gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Müjdat Keçeci'nin yüksek sesle dile getirdiği bu konu, üreticilerin sesi ve bunlar ülkemizin genel problemi. Üretimin sürekli arttığı, yatırımların çoğaldığı, il ekonomisine, haliyle ülke ekonomisine nasıl katkı sağlarımın hesabını yapan Denizli'li sanayicilerimizin şevklerinin kırılmaması ve teşvik edilmelerinin önemini bir kez daha vurgularken. Temennimiz sadece Denizli de değil tüm ülkede sanayicilerimizin sorunlarının çözüme kavuşması yönündedir.
Funda Akkoyun / Dünya Gazetesi