Whatsapp Tekstil Kursları Destek Hattı

Bir Ştrayhgarn Harmanında Farklı Kompenentlerin, Boyarmaddenin ve Taraklama Yoğunluğunun Halı İpliklerinin Fiziksel Özelliklerine Etkisi

 

1. GİRİŞ
Ştrayhgarn iplikçiliğinin temelini harman oluşturmaktadır. Harmanı oluşturan lif kalitesi ve lif yüzdeleri
ipliğin fiziksel özelliklerini önemli oranda belirler. İpliğin, eğrildikten sonra maruz kaldığı etkilere ve
işlemlere dayanabilmesi için belli bir mukavemete sahip olması gerekir. İpliğin kopma mukavemeti esas
olarak; iplik numarasının, harmanda kullanılan çeşitli liflerin kopma mukavemeti ile onların harmana
giriş oranlarının ve lif tipinin bir fonksiyonudur. Pratik sınırlar arasında kalmak üzere, ipliğin büküm
katsayısı arttırıldığında ipliğin kopma mukavemeti artmaktadır. Yapağı boyamanın, boyalı partilerin
harmanıyla yapılan halı ipliklerinde önemi büyüktür. Ayrıca harman işlemi düzgün olmayan boyamaları
ortadan kaldırır. Taraklamanın esas amacı ise; elyafı tek lif haline gelinceye kadar açmaktır. Bu işlemin
sonunda materyal tamamen açılmış, yabancı maddeler ve kısa elyaf ayrılmış olur. Harmanlanmış haldeki
elyaf kütlesi uniform bir tül halinde alındıktan sonra kondense edilerek band veya fitil elde edilir [1-2-3-
4-5].
Hunter [6], boyamanın ve lif özelliklerinin iplik özellikleri üzerindeki etkisini incelemiştir. Lif çapı, lif
uzunluğu, ştapel kıvrımlılığının eğirme performansı üzerine etkileri, 27 adet boyanmış topsun ölçüm
değerlerini, boyanmamış topsların ölçüm değerleriyle karşılaştırılarak araştırmıştır. Çapları, uzunlukları
ve kıvrımlılıkları farklı 3 çeşit yünden oluşan topslar krom boya ile boyanmıştır. Boyanan topslar sodyum
dikromat ile 40 dakika kaynatılmış ve 25 tex numara iplik yapılmıştır. İplikleri özgül mukavemetlerinin
ve kopma uzamalarının, lif inceldikçe arttığı, boyama işleminin ipliklerin özgül mukavemetlerini
dolayısıyla kopma mukavemetlerini artırırken, kopma uzamalarını azalttığı gözlenmiştir.
Rust ve Gutıerrez [7], 1,5 inç uzunluğunda, 1,5 denye polyesteri, altı çalışıcı-alıcı gruplu Whitin
firmasına ait taraktan geçirmişlerdir. Tarağın üretimi 2 ile 20 kg/saat arasında değişmektedir.
Çalışıcıların toplama gücü, tarak dengeye gelince belirlenmiştir. Çalışıcıların toplama gücünün elementin
hızına bağlı olduğu ve bütün çalışıcılar için lineer korelasyon katsayısının 0.99’dan büyük olduğu
bulunmuştur.
Artzt [8], pamuk tarağıyla yaptığı çalışmada 700 ile 850 uç/inç2 sıklığındaki garnitürlerle, tambur devri,
üretim hızı ve şerit numarası değiştirilerek taraklamanın etkisi incelenmiştir. 700 uç sayılı garnitür telinin
850 uç sayılıya göre aynı hammadde koşullarında daha az neps içerdiği görülmüştür. Tambur devrinin
artması neps sayısını çok fazla etkilememiştir. Artan tambur devirlerinde ince ve kalın yerlerin sayısında
da devir artışına paralel bir yükselme gözlenmiştir. Yüksek tambur hızında üretim miktarının (kg/saat)
düşürülmesi ince ve kalın yer sayısını düşürmüştür. Şerit numarasının ince ve kalın yere etkisi çok azdır.
İplik mukavemeti de artan tambur devrinden olumsuz etkilenmemektedir.
Robinson [9], taraktaki hız değişiklerinin, tarağın verimine, topsun ortalama lif uzunluğuna ve lif
yoğunluğuna etkisini araştırmıştır. Uzunlukları, kopma mukavemetleri ve içerdikleri yabancı madde oranı
farklı olan 8 tip yün kullanılmıştır. Deneyler 1,8 m genişliğinde, tek tamburlu, ikiz morel tertibatlı
kamgarn tarağı ve modifiye edilmiş kamgarn tarağı ile yapılmıştır. Modifiye edilmiş kamgarn tarağıyla
yapılan bütün denemelerde tarağın tamamının hızı tamburla aynı oranda artırılmıştır. Pıtrak kırıcıların hızı
değiştirilmemiştir. Tamburdaki lif yoğunluğu, üretim miktarının artmasıyla artış gösterirken, tamburun
çevresel hızıyla ters orantılı değişim göstermektedir. Tambur hızı artırıldığında topsun ortalama lif
uzunluğu ve telefte önemli değişiklikler görülmemiştir. Tambur devri sabitken, tamburdaki lif yoğunluğu
ve üretim miktarı artırılırsa; topsun ortalama lif uzunluğu düşerken, telef artar. Lif yoğunluğu sabit
tutularak, üretim hızı ve tamburun hızı artırılırsa; topsun ortalama lif uzunluğu ve telefte negatif bir etki
görülmez. Üretim hızı değiştirilmeden, tamburun devri artırılarak lif yoğunluğu düşürülürse (taraklama
hızı artar); topsun ortalama lif uzunluğu artarken, tarama telefi azalır. Yani; taraklama hızı artarken, kısa
lifler telefe gider. Tamburdaki lif yoğunluğunun azaltılması topsun ortalama lif uzunluğunu artırmış,
Özdemir H., Gürcan H.A. Teknolojik Araştırmalar: TTED 2013 (1) 18-32
20
tarama telefini azaltmıştır. Dolayısıyla uzun lifli topslardan yapılan iplikler daha mukavemetli olacaktır.
Bu çalışma kamgarn tarağında üretim hızı sabit tutulup, tamburun hızı artırılırsa topsun lif uzunluğu,
yabancı madde miktarı ve telef düşürülür. İnce yünler, lif uzunluğu düşmeden iki katı hızla
taraklanabilmektedir.
Diğer bir çalışmada [10], 56s inceliğinde, ortalama lif uzunluğu 4,5 cm olan kasap başı yünü 24 inç
genişliğinde üzerinde beş çalışıcı-alıcı çifti bulunan tek tamburlu tarakta, önce bir saat 1 lb/inç/saat hızla
tarandıktan sonra makine durdurulmuş, (i) beslemenin, (ii) brizör ve tummerin ve (iii) tambur ve
penyörün telefleri tartılmıştır. Taraklama işlemi görmüş materyal tekrar tarakta işlenmiştir. Bu işlem 3
kere tekrar edilmiştir. Tambur hızının artmasıyla telef miktarının arttığı gözlenmiştir.
Milnes [11], brizör torkunu ve lif kırılmasını etkileyen faktörler incelenmiş ve bu iki parametre arasında
ilişki kurulmaya çalışmıştır. Denemelerde 19 inç genişliğinde, açma kısmı üç sıra dişli besleme
silindirinden oluşan, tek tamburlu ştrayhgarn tarağı kullanılmıştır. Brizör diğer bölümlerden faklı olarak,
devri değişen farklı motorla çalıştırılmıştır. Denemeler, lif kırılmalarının daha çok besleme silindiri ile
brizör arasında olduğunu göstermiştir. Besleme ağırlığını artırarak besleme hızını artırmanın lif
kırılmalarını azalttığı, fakat ikisi arasında önemli bir bağıntı olmadığı gözlenmiştir. Lif kırılmasını
azaltmak için, daha az miktarda lifin aynı anda besleme silindiri ile brizör tarafından tutulmasını
sağlamak gerekir. Bunun için besleme silindirinin hızı artırılırken brizörün hızı azaltılmış, besleme
silindiri ile brizör arasındaki uzaklık artırılmıştır.
Langenhove [12-13], ipliğin gerilme-uzama (%) eğrilerini belirleyen sonlu elemanlar modeli
geliştirmiştir. Bu modelle verilen eksenel uzamada ipliğin gerilme kuvveti hesaplanmıştır. Daha sonra lif
ve iplik parametrelerini modelinde kullanarak bu modeli geliştirmiştir. En önemli lif özelliğinin sürtünme
katsayısı olduğunu bulmuştur. İpliği oluşturan liflerin karakteristikleri ve iplik yapısındaki yerleşimi
ipliğin özelliklerini belirler. Kopma mukavemeti testi esnasında, ipliğin yapısında bulunan lifler bir
ucundan kayar, dolayısıyla belli yerlerde liflere daha az baskı olur. Kayma kritik uzunluk denilen belli bir
uzunlukta olur. Kritik uzunluk, lifler arasındaki karşılıklı baskı, sürtünme katsayısı, temas yüzeyi, liflerin
oryantasyonu ve kıvrımlılığı ile belirlenir. Bükümün artması ipliğin kopma mukavemetinin artırır.
Sürtünme katsayısı (υ), iplik sıkıştırılmış bir yapı olduğundan 0,5’ ten büyüktür.
Bu çalışmanın [14] amacı, harmana giren lif kompozisyonunun, tarak makinesinin taraklama
yoğunluğunun ve boyarmaddenin halı ipliklerinin fiziksel özellikleri üzerindeki etkisini araştırmaktır.
Bunun için, tarak makinesinde besleme ambarının terazi ayarı ve buna paralel olarak fitilin çıkış hızı
değiştirilerek farklı taraklama yoğunlukları ile taraklanmış, elyafı boyalı, her bir rengin farklı harmandan
oluştuğu ştrayhgarn halı iplikleri üretilmiştir. Üretilen ipliklerde bu etkileri görebilmek için, numara ve
büküm tayini ile kopma mukavemeti testleri yapılmış, elde edilen veriler grafikler ve yapılan istatistiksel
analizler yardımıyla değerlendirilmiştir.
2. MALZEME ve METOT
2.1 Malzeme
Denemelerde Sümer Halı İpliği Fabrikasında üretilen % 100 yün Nm 3,5 halı iplikleri kullanılmıştır.
İpliklerde Ege bölgesinin yünleri kullanılmaktadır. Tefriği yapılan yün, üretilecek ipliğin harman
reçetesine göre harmanlanmaktadır.
Denemelerde 4 farklı renkte iplik kullanılmıştır. Bunlar beyaz, açık mavi, kırmızı ve laciverttir. Bu
ipliklerin harman reçeteleri Tablo 1’de verilmiştir.
2.2 Metot
2.2.1 Halı İpliğinin Üretimi
Yünler beş havuzlu, kasalı tırmıklı yıkama banyosunda yıkandıktan sonra tek bantlı kurutma makinesinde
kurutulmuş, daha sonra boya dairesinde yapak boyama makinesinde boyanıp çok katlı kurutma
makinesinde tekrar kurutulmuştur.
Kırmızı ve lacivert renkler krom boyarmaddeleridir. Boyarmadde,
 % 10-20 Sodyum sülfat,
 % 3-5 Asetik asit (% 30’luk),
 % 2-3 Sülfürik asit
eklenmiş banyoya süzülerek verilir. 40-50 ºC’ de boyamaya başlanarak 30 dakikada kaynama noktasına
ulaşılır. Bu sıcaklıkta 30-45 dakika boyamaya devam edilir. Şayet banyoda boya kaldıysa % 1-2 Sülfürik
asit verilerek 30 dakika boyamaya devem edilir. Banyodaki boyarmadde lifler tarafından çekildikten
sonra sıcaklık 70 ºC’ ye düşürülerek potasyum veya sodyum bikromat çözeltisi banyoya eklenerek tekrar
kaynama noktasına kadar ısıtılır. 30-45 dakika boyamaya devam edilir. İstenilen renk tonu elde edildikten
sonra durulanır. Eklenen kromat miktarı renk koyuluğuna göre değişir ve genellikle kullanılan
boyarmadde miktarının yarısı kadardır.
Açık mavi renk ise asit boyarmaddesidir. Soğuk suyla pasta haline getirilen boyarmadde sıcak su
dökülerek çözülür. Boya banyosuna,
 % 10-20 Sodyum sülfat,
 % 3-5 Asetik asit (% 30’luk)
eklenir. Başlangıç pH’ nın 4-4,5 olması gerekir. Boyanacak mamul 40-50 ºC’ de banyoya sokulur.
Kaymana derecesine kadar ısıtılır. Kaynar durumda 35-45 dakika boyamaya devam edilir; istenilen renk
tonu elde edilmemişse banyoda boyarmadde kalıp kalmadığı kontrol edilir. Eğer banyoda boyarmadde
varsa; % 3-5 asetik asit (% 30’luk) veya % 1-2 formik asit (% 85’lik) veya % 1-2 sülfürik asit (% 96’lık)
eklenir ve kaynama derecesinde 30-45 dakika boyamaya devam edilir.
Boyanan yünler toz tezgâhı, hallaçtan ve karışım odasından oluşan pnömatik harman tesisinde
harmanlanmıştır. Daha sonra çift aşamalı, 128 fitilli tarakta fitil formuna getirilmişlerdir. Kaba tarak 5
çalışıcı-alıcılı avantren ve tamburdan, ince tarak 5 çalışıcı-alıcılı tamburdan oluşur. Dört farklı renkteki
materyal tarakta işlenirken önce işletmenin normal çıkış hızıyla daha sonrada tarağın hızı düşürülerek
düşük çıkış hızıyla fitil elde edilmiştir. Normal çıkış hızında terazili kefe normal besleme ayarındadır
(normal taraklama), üretilecek değişik renkteki iplikler farklı cins ve karakterdeki liflerden oluştuğu için,
Özdemir H., Gürcan H.A. Teknolojik Araştırmalar: TTED 2013 (1) 18-32
22
besleme miktarı farklı renkli ipliklerde değişim göstermektedir. Düşük çıkış hızında ise besleme miktarı
terazili kefenin gramaj ayarı düşürülerek çalışılmıştır (yüksek taraklama). Normal çıkış hızında üretim 34
m/dak iken düşük çıkış hızında üretim 21 m/dak’dır. Önlük hızı düşürülerek çıkış hızı azaltılmıştır.
Üretilen fitillerin numarası Nm 2,85’ dir.
Üretilen fitiller, % 15 çekimle 140 T/m büküm verilerek 144 iğli ring iplik makinesinde eğrilmiştir. İğ
devri 4500 devir/ dakika olup, numara toleransı + 5 (%), büküm toleransı + 12 (%)’dir.
2.2.2 İplik Özelliklerinin Belirlenmesi
2.2.2.1 İplik numarasının ölçümü
Ölçümler TS 244 EN ISO 2060 standardına [15] göre yapılmıştır. Her kopstan numara çıkrığı ile 100’er
metrelik beşer örnek alınıp, numara terazisinde ölçümü yapılmıştır. Ölçümler sonunda ortalamalar,
varyanslar ve standart sapmalar hesaplanır.
2.2.2.2 İpliğin kopma mukavemeti ve uzamasının ölçümü
Ölçümler TS 245 EN ISO 2062 standardına [16] göre yapılmıştır. Kopma mukavemeti, yük artış oranı
sabit (CRL) olan yönteme göre ölçülmüştür. Skaladan okunan değerler ipliğin cN cinsinden kopma
mukavemetini verir. Bulunan değerler tex cinsinden iplik numara değerlerine bölünerek ipliğin özgül
kopma mukavemeti hesaplanır. Örneğin koptuğu sırada alt çenenin bulunduğu nokta, ipliğin mm
cinsinden kopma uzamasını verir. İpliğin kopma uzama yüzdesi ise;
100
_
_ (%)  _ 
İlk Uzunluk
Kopma Uzaması Kopma Uzaması
ile hesaplanır. Her kopstan beşer ölçüm yapılmıştır. İpliğin kopma uzaması yüzdesine bakılarak
elastikiyetiyle ilgili yorum yapılır. Ölçümler sonunda ortalamalar, varyanslar ve standart sapmalar
hesaplanır.
2.2.2.3 İplik bükümünün ölçümü
İpliğin yeterli büküm alıp almadığını kontrol etmek için büküme bakılmıştır. Ölçümler TS 247 EN ISO
2061 [17] standardına göre büküm açma yöntemiyle yapılmıştır. Ölçümlerde çeneler arası uzaklık 50 cm.
olduğundan, metredeki bükümü bulmak için sayaçta okunan değer iki ile çarpılır. Her kopstan beşer
ölçüm yapılmakta ve ölçümler sonunda ortalamalar, varyanslar ve standart sapmalar hesaplanmaktadır.
2.2.3 Verilerin Değerlendirilmesinde Kullanılan İstatistiksel Yöntemler
Verilerin bir kısmıyla tesadüf parselleri deneme tasarımına göre regresyon ve varyans analizi yapılmıştır.
Yapılan varyans sonucu elde edilen F değerleri, serbestlik derecelerine ve α = 0,05 önem seviyesine göre
‘F dağılışı kritik değerler tablosundan’ bulunan değerler ile karşılaştırılmış; elde edilen F değerlerinin
tablodan bulunan kritik değerlerden büyük olmaları durumunda ilgili hipotezler reddedilmiştir. Kurulan
istatistiksel model ve öne sürülen hipotezler aşağıda verilmiştir:
Model: Yij = μ + βi + γj + εij
Hipotez: Ho1 : βi = 0, Harmanın etkisi yok,
Ho2 : γj = 0, Taraklamanın etkisi yok.
Teknolojik Araştırmalar: TTED 2013 (1) 18-32 Bir Ştrayhgarn Harmanında Farklı Komponetlerin, Boyarmaddenin...
23
Bu testler sonucunda elde edilen diğer kısım bulguların ortalamalarını karşılaştırmak için t testi
uygulanmıştır. Elde edilen t değerleri, serbestlik derecelerine ve α=0,05 önem seviyesine göre ‘t dağılışı
kritik değerler tablosundan’ bulunan değerler ile karşılaştırılmış; elde edilen t değerlerinin tablodan
bulunan kritik değerlerden büyük olmaları durumunda ilgili hipotezler reddedilmiştir. Kurulan istatistiksel
model ve öne sürülen hipotez aşağıda verilmiştir:
Model: Do = μ1 – μ2
Hipotez: Ho : Do = 0, Boyamanın etkisi yok.
3. ÖLÇÜM SONUÇLARI
3.1. İpliklerin Normal Taraklama Yoğunluğunda Bulunan Ölçüm Sonuçları
Normal taraklama işlemi görmüş ipliklerin numara, özgül kopma mukavemeti, kopma uzaması ve büküm
gibi özelliklerinin ölçüm sonuçları Tablo 2’de verilmiştir.
3.2. İpliklerin Yüksek Taraklama Yoğunluğunda Bulunan Ölçüm Sonuçları
Yüksek taraklama işlemi görmüş ipliklerin numara, özgül kopma mukavemeti, kopma uzaması ve büküm
gibi özelliklerinin ölçüm sonuçları Tablo 3’de verilmiştir.
4. ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Önce normal taraklama işlemi, daha sonra yüksek taraklama işlemi görerek üretilen, 1.harman (a.mavi),
2.harman (kırmızı), 3.harman (lacivert) halı ipliklerinde harmanın, taraklama işleminin, 1.harman (beyaz)
ve 1.harman (a.mavi) halı ipliklerinde ise boyamanın iplik numarası, ipliğin özgül kopma mukavemeti ve
ipliğin kopma uzama yüzdesi üzerine etkileri grafikler ve yapılan istatistiksel analizler ile incelenmiştir.
4.1. Harmanın İplik Özelliklerine Etkisi
Tablo 2 ve 3’ te verilen değerlerden çizilen grafik Şekil 1’de verilmiştir. Değerlendirmelerde Sümer Halı
İpliği Fabrikasının + 5 (%)’ lik numara toleransı göz önüne alınmalıdır.
Önce normal taraklama işlemi, daha sonra yüksek taraklama işlemi görerek üretilen 1.harman, 2.harman
ve 3.harmandan oluşan ipliklerde numaranın harmanla birlikte azaldığı görülmektedir. Yapılan regresyon
analizi sonucu bulunan regresyon katsayıları ve doğru denklemi aşağıda verilmiştir.
N.Taraklama İşlemi için R2 = 0,9231 Y = - 0,06X + 3,4
Y.Taraklama İşlemi için R2 = 0,953 Y = - 0,065X + 3,4467
Elde edilen regresyon katsayılarının yüksek oluşu, harman ile iplik numarası arasındaki ilişkinin yüksek
olduğunu ve harmanın iplik numarasına etkisini göstermektedir.
Harmanın iplik numarası üzerine etkilerinin incelenmesi için yapılan varyans analizi sonuçları Tablo 4’te
gösterilmektedir.
 
Elde edilen regresyon katsayılarının yüksek oluşu, harman ile ipliğin özgül kopma mukavemeti arasındaki
ilişkinin yüksek olduğunu ve harmanın ipliğin özgül kopma mukavemetine etkisini gösterir.
1.harman 2. harmandan, 2. harman ise 3. harmandan daha ince liflerden oluşmaktadır. Elde edilen
sonuçların Hunter’ın [6], değişik incelik ve uzunlukta liflerden oluşan topslarla yapmış olduğu deneylerde
ve Langenhove’un [12-13], lif özelliklerine bağlı modellemesinden elde ettikleri sonuçlarla paralellik
görülmektedir.
Harmanın ipliğin özgül kopma mukavemeti üzerine etkilerinin incelenmesi için yapılan varyans analizi
sonuçları Tablo 5’te gösterilmektedir.
Elde edilen regresyon katsayılarının yüksek oluşu, harman ile ipliğin kopma uzaması arasındaki ilişkinin
yüksek olduğunu ve harmanın ipliğin kopma uzamasına etkisini gösterir.
Elde edilen sonuçların Hunter’ın [6] değişik incelik ve uzunlukta liflerden oluşan topslarla yapmış olduğu
deneylerde elde ettiği sonuçlara bezerlik gösterdiği görülmektedir.
Harmanın ipliğin kopma uzaması üzerine etkilerinin incelenmesi için yapılan varyans analizi sonuçları
Tablo 6’da gösterilmektedir.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Nm 3,5 numara %100 yün halı ipliklerinde harman kompozisyonu ipliğin fiziksel özelliklerini önemli
oranda etkilemektedir. Kaliteli liflerden oluşan harmandan elde edilen ipliğin fiziksel özellikleri daha iyi
olmaktadır. İnce liflerden oluşan harman, iplik kesitine daha fazla iplik gireceğinden ipliğin özgül kopma
mukavemet değerleri yükselmektedir. İnce liflerin kısa olması ve kısa liflerden aynı numara iplik
yapılmak için daha fazla büküm verilmesi ipliğin elastikiyetini azaltmaktadır. İplik numarasındaki
değişim ise farklı uzunlukta ve incelikte liflerden oluşan harmanların aynı koşullarda taraklanmasıyla
farklı telef vermelerinden kaynaklanmaktadır. Ştrayhgarn halı ipliklerinde harmanın ipliğin fiziksel
özellikleri üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olduğu, yapılan varyans ve regresyon analizleri
sonucunda anlaşılmıştır.
Tarağın besleme miktarını azaltıp fitil çıkış hızını düşürerek artırılan taraklama yoğunluğu ile fitilin
özellikleri dolayısıyla ipliğin fiziksel özellikleri iyileştirilmiştir. Taraklama yoğunluğunun artırılmasıyla
tambur üzerindeki lif yoğunluğu azalmakta, liflerin daha iyi paralelleşmesi ve oryantasyonu
sağlanmaktadır. Liflerinin uzunlamasına oryantasyonu iyi olan fitillerden üretilecek ipliklerin özgül
kopma mukavemet değerleri yüksek olacaktır. Bu lifler birbirlerine daha iyi tutunacaklarından kopma
uzaması değerleri düşecektir. İplik numaradaki değişim ise taraklama yoğunluğunun artmasıyla telef
miktarının artmasından kaynaklanmaktadır. Taraklama yoğunluğunun ipliğin fiziksel özellikleri üzerine
etkisinin istatistiksel olarak önemli olduğu, yapılan varyans analizleri sonucunda anlaşılmıştır.
Beyaz (boyanmamış) ipliği oluşturan harmanın açık maviye boyanmasıyla ipliğin özgül kopma
mukavemet değerleri yükselmiş, buna paralel olarak kopma uzunluğu değerleri düşmüştür. Numaradaki
değişim boyanmış liflerin telef oranının farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Boyama işleminin ipliğin
fiziksel özellikleri üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olduğu, yapılan t testleri sonucunda
anlaşılmıştır. Boyama işleminin etkisinin farklı boyarmaddeler ve harmanlar üzerinde araştırılması
gerekmektedir.
 
Hakan ÖZDEMİR, H. Adnan GÜRCAN
Dokuz Eylül Üniversitesi Müh. Fak. Tekstil Müh. Böl., 35397 İzmir/TÜRKİYE